24 Mayıs 2016 Salı

Nazaren vs Hırıstiyan


adıljames



HIRİSTİYANLIĞIN KELİME MANASI
Hırıstiyanlık Yunanca Krıstos: başa yağ sürmek, kutsamak demektir. Mesih in kökü mes sürmek kelimesinden geliyor.  Müslümanlar mes denilen deri çorapları giydiklerinde abdest alırken meslerine ıslak elleriyle dokunduklarında mes etmiş oluyorlar  Eski Yunan da putperest rahipler kutsamak için başa zeytin yağı sürmelerine Krıstos deniliyordu.  Ancak Hz Isa nın havarileri Hristiyan olarak değlde Nazeren olarak biliniyorlardı. (1) İsa aramikçe konuşan bir Yahudi idi ama nasıl oluyordu Hz İsa yı takip ettiklerini iddia edenlerin dininin ismi Yunanca ve Pagan (putperest) kökenli bir isim olan Hıristiyanlık oluyor?  Aslında bu ben hıristiyanım diyenlerin kendilerine sorması gereken bir sorudur. Çünkü ne hz İsa ne Hz Meryem nede havariler biz Hıristiyanlarız dediklerini ne kendi kitapları yazar nede bir tarih kitabı.  Neden?Yahudilerin beklediği kurtarıcı İbranice Moşiak idi  Maymonides Moşiak ı şöyle tasvir ediyor.
“…. Kudüs’teki kutsal tapınağı yeniden inşa edecek, ve Yahudilerin İsrail e dönüşlerini fasilite edecek, sonra biz onun Moşiak olduğundan emin olacağız.”
Hz İsa ne tapınağı yeniden inşa edebildi nede Yahudileri kutsal topraklarda toplayabildi . Hatta tam tersi oldu, İsa’dan hemen sonra daha çok yıkım oldu ve daha çok Yahudi sürgüne gönderildi. İşte bu Hz. İsa yı takip edenler için tam bir hayal kırıklığı olacaktı, kurtarıcıları bu vaadleri gerçekleştirmeden gidecekti.  Hayal kırıklığı yaşayan Hz İsa’nın takipçileri onun geri döneceğine ve vaadleri gerçekleştireceğine inandılar ama kendilerini hiç bir zaman Hıristiyan olarak görmediler.
İlk defa M.Ö. 200 yıllarında Serapıs e tapan putperestler kendilerine Hıristiyan diyeceklerdir.
Roma Imparatoru Hadrıan İskenderiye de:
Hıristiyanlar Serapıs e tapanlardır ve kendilerine Mesih (Kristos)in piskoposları
diyenler Serapıs e yemin ederler
“.
Kıristos kelimesi Kırişna , Krestos , ve Kreston la akrabalardır. Edebi  anlamı “parlayan” dır (güneş). Kırişna Hindu Güneş tanrısıdır. (bkz Gerçek İncil Tarihi)
348 CE de Cyrill derki:
“Aziz Bir in oğlu Mesih e küfreden sapkınlık sussun. Güneşin Mesih olduğunu söyleyenler  susturulsun, Çünkü o gözüken güneş değil, güneşi yaratandır.”
Cyrıll in dediğinden anlaşıldığı gibi Güneşe de Kristos veya Mesih diyorlardı.
İyi Mitra anlamına gelen Kırestos Mıtra tasvirli otantik putperest kabartmasını Vatikan a gidip herkes görebilir..(Vatikan’ un altında en büyük MİTRAİST tapınağının kalıntıları bulunur.)
İskenderiyeli Klement ve Justin Martyr in söylediklerine göre Hıristiyanlar iyi adam anlamına gele Kıresto ydu.
Elçinin İşleri 11;25 ten anlaşıldığı gibi ilk defa Antakya Kilisesinde Pavlus u takip edenlere Hıristiyan ismi verilecekti.(2)
Öğrencilere ilk kez Antakya’da Hristiyanlar adı verildi
Aslında burada bir ayrıntı var. The American Heritage Illustrated Encyclopedic Sözlükte burada kullanılan kelime KRETIN in etimolojisinden
KRETIN
1) Kretenizm (erken bunama) hastalığına yakalanmış kimse
2) Fransızca , Enayi, aptal, Hıristiyan, (aptal olmasına rağmen insan),
(bakınız cre-tin)
Fransızca crétin- Bazı Alp vadilerinde bulunan deformasyon olmuş zihinsel engelli kişi, KIRO, bayağı,
latince Kıristüanus- Hıristiyan. (10)
“Kırişna veya Kıris-na ve Kıristos aynı kökten gelmektedir. Sanskritçede Kris in manası saf ve kutsaldır. Görülmez tanrılığın ilk emanasyonu (sızıntısı) kendisini ruhta somut olarak gösterendir.'(11)

                                                           NAZOREN TARİKATI
image

Yukarıda görülen balık işareti Nazoren tapınaklarının sembolüydü, yani o zamanki Hz İsa ya inananların gittiği tapınaklarda ne haç vardı ne org nede heykeller. Sadece bu balık işareti vardı.
 Markos 1:24 Galileliler Nazeren İsa diye referans bildiriyor
…bir adam, «Ey Nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?» diye bağırdı…
Nasıralı İsa ismi Yunancaya tercümelerde geçiyor (3). Nazareth (Nasıra) isimli bir yerleşim yerinden Hz. İsa’nın doğduğu yıllarda Roma kaynaklarında rastlanmaması ise oldukça ilginçtir. Nazareth isimli bir yer daha sonra Galıle denizine yakın bir yerde kuruluyor. Markos 1:24 teki Nasıralı İsa  , Nazoren İsa Yunancada aynıdır.  Tercümenin kopyesini yazan anlayışına göre yazmıştır, bir muhtemel yazar hiç bir zaman kutsal topraklara gitmemişti ve Nasıra diye bir yer olmadığını bilmiyordu.
matta 2:23
23 Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla bildirilen, “O’na Nasıralı denecektir” sözü yerine gelsin diye oldu.
Sözü yerine gelsin diye olsun demek eski ahitte Mesih hakkında verilen sözün gerçekleşmesi idi.  İlginç olan bir gerçekte eski ahitin hiç bir yerinde “ona Nasıralı denecektir” diye bir ayet yoktur. Aksini düşünen gitsin baksın eski ahite ve şurada geçiyor desin.  Bir başka ilginç ayrıntı ise Yunanca Yeni Ahitte kullanıla iki kelimede  İngilizceye , ve Türkçeye, Nasıralı olarak çevrilmiş. Nazorayos- Nazoren, yeni ahitte 13 yerde geçer , Nazarenos (Nasıralı)  sadece Markos ve Luka da olmak üzere iki defa geçer. Şimdi yeni ahite göre İsa Nasıralımı yoksa Nazorenmi? Yeni Ahit tercümelerinde bir problem var çünkü bazısında Nazoren diye geçiyor bazısında Nasıralı.
Markos 14:67
“You also were with that Nazarene, Jesus,” she said  ..the New International Version
“And thou also wast with Jesus of Nazareth.”   King James bible
“Sen de Nasıralı İsa’yla birlikteydin” dedi. Türkçe incil.
Türkçe incil bir muhtemel Yunancadan Türkçeye değilde İngilizce king James biblodan çevrilmiş. Yani tercümenin tercümesi buda insanların ebedi hayatına etki etmek için yeterli kanıtlar olmayacaktı. Başka bir deyimle , dünyada hiçbir mahkeme tercümenin tercümesini yeterli bir kanıt olarak kabul etmez, hakim size diyecektirki bana orijinalini , ıslak imzalısı olanı getirin, ama orijinali olmayınca pek inandırıcı olmuyor. Ama ne yazıkki insanlar  bunu bilmiyor veya düşünmüyor. Misyonerlerinde ellerinde bir kanıtları yok ama taktikleri var, çoğunlukla duygu sömürüsü , sevgi felan filan iki üç cahili kandırabilirlerse iyi iş yaptıklarını sanıyorlar, ama bizim gibi biri karşısına çıktığında hemen kaçıyorlar.
Neden önemliki bu örnekler? Çünkü birinde Nakşibendi İsa diyor öteki tercümede İsa  Nakşibendili diyor. Nakşibendi diye bir şehir olmadığına göre o Zaman tarikat mensubu İsa gerçeği çıkıyor karşımıza. Hz İsa nın Hz Yahya nın ve ondan sonra gelecek Adil Yakup un bir müridi olduğunu kabul etmek Pavlus Hırıstiyanlığının bütün teolojisini kökünden çürütecektiki onun için tercümelerde Nasıralı diyorlar.
Bugünkü teknoloji ile tercümanların nasıl anlamı değiştirebileceğini iyi görmek lazım.  Ama teknolojiden uzak elleriyle yazan katiplerin yaptığı hatala daha vahim olacaktı,  Roma kaynaklarında Nasıra diye bir kentin olmamasıda ilginçtir çünkü Romalılar çok titiz ve güvenilir katiplerdi  Hıristiyan arkeologlar çok üzen süre Nasıra isimli bir kentin kalıntılarını aradılar, ama olmayan şeyi nasıl bulacaklardıki? Biz Nasıralı mı Nazorenmi sorusunun cevabını Hıristiyanlara bırakıyoruz.
Elçinin İşleri 24:5-6
Biz şunu anladık ki, bu adam dünyanın her yanında bütün Yahudiler arasında kargaşalık çıkaran bir fesatçı ve Nasrani tarikatının elebaşılarından biridir. 6-8Tapınağı bile kirletmeye kalkıştı. Ama biz onu yakaladık. Onu sorguya çekersen, onunla ilgili bütün suçlamalarımızın doğruluğunu kendisinden öğrenebilirsin. 9Oradaki Yahudiler de anlatılanların doğru olduğunu söyleyerek bu suçlamalara katıldılar.”
Dikkat ederseniz Elçinin İşleri 11:25 te öğrencilere Hıristiyan deniliyor burada aynı kelime kullanılmıyor. Türkçeye Nasrani diye çevrilmiş yani Nazoren.
O zaman Nazoren ve Hıristiyan diye iki gurup çıkıyor ortaya: Hz İsa ve havarilerin bağlı olduğu tarikat ve Pavlus ve öğrencileri yani Hıristiyanlar Serapıs e tapanlara verilen aynı isim. Bakın burada Hz Isa hakkında konuşuluyor ve Hıristiyanlıktan bahsedilmiyor bile. Hz Isa için Nazoren tarikatının elebaşlarından biridir diyor. Lideri bile değil yani. Çünkü lider Hz Yahya idi, işte bu gerçek kilise için  çok büyük bir tehdit ve aşağılanmadır. Aşağılanmanın daha büyüğü ise Hz Yahya şehit edildikten  sonra  yerine Hz Isa nın  değlde kardeşi Adil Yakup un geçmesidir. Kilise varlığını tehdit eden gerçekleri sloganlarla bertaraf etmektedir.  Hıristiyanlarda gözlemlediğim bir gerçek ise okuduklarını kendi görmek veya inanmak istediklerine göre yorumluyorlar, onlar için gerçek kendi fantezileri.
Arapların Hristiyanlara verdiği isim küçük balıklar anlamına gelen Nasranı dir. Kefas ve Yuhanna balıkçılardır, ama bakınız Kudüs e yakın Ölü denizde balık yetişmez. Balık avlamaya ancak uzakta olan Galıle denizine gidebilirlerdi. Bır ihtimal Kefas ve Yuhannanın Nazaren tarikatının tebliğini yapan kimseler olduklarından Balıkçılar denilmiştir. Yani  onlar tarikatleri için insan avlayan müridlerdi.
Nazprenler hakkında günümüze ulaşan fazla somut bilgiler yok çünkü 2. ve 3. yüzyıllarda yaşamış bazı Hıristiyan alimleri NAzorenleri heretik olarak kabul ediyorlardı. (4) Ancak Hz İsa içinde Nazoren denildiğini ve Isa nın kardeşi Adil Yakup un ve Jude un mensup oldukları Nazoren tarikatı nasıl heretik kabul edilebilirdi? 2. ve 3. yy da Hıristiyanların elinde sadece Yunancaya tercümelerin kopyeleri vardı.
NAzorenlik (Nasorean) liderliğini Hz Yahya nın yaptığı Nakşibendilik gibi bir tarikattı. Hz Yahya nın şehit olmasından sonra bu tarikatın başına Adil Yakup geçiyor. Yani icazet Adil Yakup a geçiyor. Ayrıca Hz Isa da yerine Adil Yakup u lider olarak bırakıyor.
Galatyalılar (2:12) de Kefas Adil Yakup un adamlarıyla gönderdiği emre uyuyor.
12Çünkü Yakup’un yanından bazı adamlar gelmeden önce Kefas, diğer uluslardan olanlarla beraber yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak sünnetsizlerden uzaklaştı, onlarla yemek yemez oldu.
Burdan şu gerçek ortaya çıkıyor,  Nazorenler Hz İsa dan sonra Adil Yakup liderliği altında toplanan orijinal havariler ve Yahudi dindarlar ve Pavlus un etrafında Antakya kilisesinde toplanan Yahudi olmayanlar ve sünnetsizler. Yol ayrımı işte burada başlıyor.
Nazorenler aşırı takvaları ve Hz Musa şeriatine olan bağlılıklarıyla tanınırlardı.(5) Bu sebeple Faresiler tarafından heretik kabul edilmiyorlardı ve aynı tapınakta aynı safta ibadet etmelerinde hiç bir sorun yoktu. Faresılerın Nazorenlerle çekişmesi ancak politik sebeplerleydi. Nazorenler neticede messıanik ve zealot bir ideolojiye sahiptiler ve Romalıların ve işbirlikçilerinin idaresine karşıydılar.
jamesthejust
Adil Yakup
Pavlus Antakya’da Kefas’ı azarlıyor
Galatyalılar 2 12;15
11Ne var ki, Kefas Antakya’ya geldiği zaman, suçlu olduğu için ona açıkça karşı geldim. 12Çünkü Yakup’un yanından bazı adamlar gelmeden önce Kefas, diğer uluslardan olanlarla beraber yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak sünnetsizlerden uzaklaştı, onlarla yemek yemez oldu.
13Öbür Yahudiler de onun gibi ikiyüzlülük ettiler. Öyle ki, Barnaba bile onların ikiyüzlülüğüne kapıldı. 14Müjde’nin gerçeğine uygun davranmadıklarını görünce hepsinin önünde Kefas’a şöyle dedim: «Sen Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil, diğer uluslardan biri gibi yaşıyorsan, nasıl olur da ulusları Yahudileşmeye zorlarsın? 15Biz Yahudi doğduk, diğer uluslardan olan `günahkâr’lar değiliz.
Pavlus un söylediklerine bakarak Pavlus un haklı olduğuna kanaat getirilebilir. Ama şeytan işin detayında Pavlus kendini haklı çıkarmak için Kefas, Barnabas ve öteki Yahudileri (Nazorenler) kötülüyor. Şunu unutmayalımki ispat yükü Pavlus un üzerinde, Adil Yakup Hz İsa nın kardeşi, Peter ve Barnabas otantik havariler. Pavlus un sadece iddiaları var ve kendisini Galatyalılara haklı, iyi ve doğru anlatmak zorunda.
Burada kaçırılmaması gereken nokta şu: Pavlus Kefas, Barnabas, ve Hristiyan Yahudileri (NAzorenler) ikiyüzlülük diğer bir deyişle münafıklıkla suçluyor ama Yahudi Hıristiyanların diyetle ilgili kısıtlamalarda Yahudi olmayan Hıristiyanlara karşı ılımlı davranmalarının gerekliliğini Pavlus un kendisi söylemişti. (6)
Öyleyse burada asıl sorumlu Pavlus tur.. Neden?
Çünkü Kefas ve Barnabas Pavlus a uyup Yahudi olmayan sünnetsiz Hıristiyanlarla aynı masada yemeğe oturmuşlardı. Adil Yakup un gönderdiği adamlar efendilerinin mesajını iletir ve Kefas ı Hz Musa nın Şeriatine aykırı davranmamaları gerektiğine ikna
ederler , Kefas kalkar onu Barnabas ve diğer Yahudiler takip ederler.
Ama Kefas ı ve kendisine tebliğ için refakat eden Barnabas a ve ötekilerine münafıklıkla suçlayan Pavlus, olaya kendisinin sebebiyet verdiğini söylemiyor. Birde Pavlus üste çıkmak için, Adil Yakup un gönderdiği adamların ikna ettiği Kefas ı Yahudi olmayan Hristiyanlardan sünnet olmalarını ve bazı şeriat kurallarını uygulamaları için zorladığını söylüyor. (Galatyalılar 2:14)
Burada anlaşılması gereken diğer gerçekte Adil Yakup ve havarilerin yanı Hz Isa ile beraber yaşayan, yürüyen, aynı sofrada yemek yiyenlerin Hz Musa Şeraitine ve Yahudi dini kurallara ne kadar bağlı olduklarını anlamak gerekiyor. Birde şimdiki papazlarına ve Hristiyanlara bakın hangi yoldalar.
Birde Pavlus Kefas için Sen Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil, diğer uluslardan biri gibi yaşıyorsan diyor ama Hz Isa nın orijinal havarisi Kefas ın, Yahudi olmayanlar gibi yaşadığı doğru olamaz. Pavlus a uyan Kefas Adıl Yakup un uyarısıyla hatasının farkına varıyor ancak Kefas ın Hz Musa nın şeraitinden dönüp Gavur  gibi yaşadığını söylemek sadece bir hakaret veya çamur atmadır. Bir gerçekte şu bugün hiçbir Hıristiyan Yahudiler gibi yaşamıyorki; afiyetle domuz yiyorlar, sünnet olmuyorlar, vs.
Antakya hadisesinden sonra Adil Yakup un liderliğindeki Kudüs Nazaren harekatı ile Pavlus un liderliğindeki Hıristiyanlık tamamen bir daha buluşmamak üzere kopmuştur.
Antakya hadisesi Adil Yakup, Kefas, Barnabas ve Hristiyan Yahudilerin büyük çoğunluğu bir yanda Pavlus unda karşı tarafta olmakla en apaçık bir şekilde birbirlerine tezat düştüklerini ortaya çıkarır. Hristiyanlar ve kendi deyimleriyle Nazarenler, veya doğru yolu takip edenler İsa yı bilen bilen ve tanıyan Yahudilerdir ki onlar hakiki İsrail olan eskatolojık İsrail i oluşturdular. Vaftiz edilen putperestleri Nazaren olarak tanımlayıp tanımlamadıklarından şüphe edebiliriz. Onlar sadece tanrı korkusu olan kurtarılabilecek kimselerdi. Onlar gerçek İsrail e entegre edilmemişlerdi ama yakınlaştırılmışlardı. Onlarla aynı sofrada oturmayı reddetmeleriyle Yahudi Hristiyanlar onların tam Hıristiyan olmadıklarını düşündüklerini gösteriyorlardı. Eğer onlar (Yahudi olmayan Hristiyanlar) Nazaren toplumuna entegre olmak istiyorlarsa, o zaman sünnet olup Musa Şeriatine uygun yaşamaları gerekiyordu. Şüphesiz bunun için Pavlus Kefas ın putperestleri Yahudileştirmeye zorlamasını eleştirerek atıfta bulunuyordu. (7)
Antakya da Kefas la yüzleşmeyi kaybeden iddiasının aksine Pavlus oluyor çünkü Antakya lı Nazarenler Pavlus u kovuyorlar ve oda Antakya yı terk etmek zorunda kalıyor.(elçinin İşleri 15 22:24) (8)
Antakya hadisesi fiziki ayrılık tanda öte teolojik ve ideolojik ayrılmayada sebep olmuştur ve bu saatten sonra Pavlus kendi yolunu haklı çıkaracak özgün teolojisini geliştirmeye başlayacaktır.
Bugün Hz Isa nın kardeşi ve Kudüs hareketinin lideri Adil Yakup Hristiyan dünyasında neredeyse unutulmuş bir karakterdir. Pavlus ise neredeyse tapınacak konuma getirilmiştir. Vatikan Pavlus un heykelleriyle resimleriyle ve St Paul katedraliyle süslenmişken. Adil Yakup un ne heykeli, ne resmi, nede ismi vardır. Hıristiyanlığın gerçek babası kurucusu Pavlus tur.
Nazaren İncilinde:
İsa havarilerine tapınağın dış avlusunda ders veriyordu ve içlerinden biri ona sordu: Efendim, rahipler kan dökülmeden feragat olamayacağını
söylüyorlar. Öyleyse kanundaki kan adağı günahlardan arındıralirmi?

Ve İsa cevap verdi: Hayvanın, kuşun, veya insanın adağının
kanı günahtan arındıramaz, vicdan nasıl suçsuzun
kanının akıtılmasıyla günahtan arındırılabilir ki?
Hayır, o günahı artıracak.(9)


 Bu video da mevcut en eski Hıristiyan kitaplarında Hz İsa’nın tanrılığından bahsedilmediği ve insanlığı bahsediliyor. Hz. İsa nın ailesinden jude un kitabında  bazı kimselerin değişik öğretileri şırınga ettiklerini ve kontrolü kaybettiklerini söylüyor. Yani bir tarafta Hz İsa’nın gerçek otantik öğretisini tatbik eden Hz İsa ailesi ( adil Yakup ve Jude ) Kudüs ekolü , öteki tarafta öğretileri çarpıtmak için pagan  ve Helenistik ögeleri şırıngalayan Pavlus ve Antakya  ekolü.




Kaynaklar
(1) Macoby, Revolutıon ın Judea, Sayfa 231
Craverı, The Lıfe of Jesus, sayfa 88
(2) Armstrong, The Fırst Chrıstıan, sayfa 68
(3) wılson, The Evıdence, sayfa 58
(4) Macoby, Revolutıon ın Judea, Sayfa 286
(5) Macoby, Revolutıon ın Judea, Sayfa 231
(6) Ludeann. Opposıtıon to Paul ın Jewısh chrıstıanıty s 38-39
(7) Chılton and Neusner, The Brother of Jesus, sayfa 142
(8) Bernheım op cıt sayfa 181
(9) Gospel of the Nazorenes, Lection 33, verses 1-2
(10) The American Heritage® Dictionary of the English Language, Fourth Edition
Copyright © 2009 by Houghton Mifflin Company. Published by Houghton Mifflin Company.
(11) Isis Unveiled, II, 158), it is the Spiritual Ego (Buddhi-Manas).

 ALINTI
 https://hakikat313.wordpress.com/nazaren-vs-hiristiyan/

HIRİSTİYANLIKTA PAGAN İZLERİ



jesusMoscophoros
3. yüzyıl İsa ve 6. yüzyıl BC Atina
dura-scroll
MİTRAİST RAHİP
Kutsal topraklarda kendini Mesih ilan eden zealaotların çıkardıkları ayaklanma sonucu birçok Yahudi’nin öldürüldüğünü ve kalanların ise Mısır gibi imparatorlğun çeşitli yerlerine sürgün olarak gönderildiğini söylemiştik. Ha İsa’dan sonra 131 yılında Roma İmparatoru Hadrıan Yahudileri imparatorluğa entegre etmek için
Hellenızasyon projesini başlatır ve sünnet olmayı yasaklar, Kudüs te bir Roma kolonisi kurulur ve Yahudi tapınağının yıkımları üstüne Roma tanrısı Jüpiter için bir tapınak inşa edilir. Bu Mekke deki Kabe nin yıkılıp yerine putperest tapınağı yapılması Müslümanlar için nasılsa Yahudiler içinde aynı derecede kabul edilemez vahim bir olaydır.
132-135 seneleri arasında Bar Kova isimli bir Yahudi Mesihliğini ilan ederek büyük bir ayaklanma başlatır. Fakat bu ayaklanmada başarısız olur ve 70 yılından sonra bu Yahudiler için ikinci büyük kıyımdır. Artık imparatorluğun her yerinde kimse ben Yahudi’yim diyemeyecekti. Bugünkü Müslümanların Batı da
terörist olarak damgalanmasından daha felaket bir durumdu Yahudiler için o zaman.
Diğer Yahudilerle birlikte Hz Isa ile aynı soydan gelen Adil Yakup un
akrabalarının devam ettirdiği Kudüs Nazaren ekolü de yok olmuştu ve meydan
tamamen Yahudi olmayan Hıristiyanlara kalmıştı. Mitraizmle sentez olup Helenistik olmuş Hıristiyanlık kısa sürede Roma ya kadar imparatorluğun her yerine yayılmış Mitraist tapınaklar Kiliselere dönüşmüştü. Yahudi Hıristiyanlığı (Nazaren) kaybetmiş Roma Hıristiyanlığı kazanmıştı. İlginç olan ise Mitraizmin Roma daki merkezi Vatikan
Hıristiyanlığın merkezine dönüşecekti. Hıristiyanlık artık bir Roma işgaline ve
işbirlikçilerine karşı Hz Musa nın şeriatının öncelikli olduğu bir Yahudi tarikatı olmaktan çıkacak, Sünnet olmayı yasaklayan Hadrian gibi İmparatorların Helenleştirme projelerini içinde İmparatorluğun diğer dinlerinide ihtiva edecek son olarakta Konstantın tarafından imparatorluğun resmi dini ilan edilecekti.
Yahudi veya Nazaren orijini ile bağlarını koparan Hıristiyanlık Roma
İmparatorluğundaki diğer din ve tarikatları bünyesinde toplayarak hızla
yayılacaktı.
Isis Meri ve tanrının oğlu bebek Horus solda Meryem ve tanrının oğlu bebek İsa sağda
Isis Meri ve tanrının oğlu bebek Horus solda Meryem ve tanrının oğlu bebek İsa sağda
Osiris Horus ve Isis
Meryem ananın bebek İsa yı kucaklaması resimlerine veya heykellerine bir
model olmuştur. 25 Aralık ta bir mucize eseri Isis in dünyaya getirdiği
ve bu sırada babası Osiris in öldüğü Horus ta Mitra gibi insanlığın
kurtarıcısıydı. Osiris Mısır testis inancının 3. tanrısı öldürülmüş
sonrada göğe yükselmiş ve sonrada yeraltı tanrısı olarak alçalmıştı. Nil
nehri ile özdeşleşen Osiris kızkardeşi İsis ile evlenir ve Mısır ın kıralı
olur. Daha sonra kıskanç kardeşi Seth tarafından bir komploya kurban gider ve
Osiris çarmıha gerilir, (Hıristiyanların elindeki Yeni Ahit te Yunancada
tercüme ağaçtan asıldı diyor yani hız İsa nın yeni ahitte ölüm tasvirleri Osiris in ölümüyle benzeşiyor.)
Osiris çok erken doğa tanrısı olarak ölümü ve göğe yükselmesi, ürünlerin
ekildiği ve harmanın toplandığı Nil nehrinin taşmasıydı. Mısır a gidenler bilirler, Nil çöle hayat ve bereket verir. Nil olmasaydı Mısır olmayacaktı.
Isa ve Osırıs
Isa ve Osırıs
Nil, Osiris, yiyecek yetiştirerek hayat getirir yani tanrının vücuduyla
insanları besleniyordu. Buda sonsuz hayat için umut kaynağıydı. Nil (Osiris)
olmazsa ve taşmazsa üründe yetişmezdi insanlarda yaşayamazdı. Osiris getirdiği
bereketle insanlara ümıt veriyordu ve onlarda bir şenlik ve bayram içinde
kutluyorlardı. Katolik ve Ortodoks tutku ve paskalya kutlamaların dada ölen
tanrı büstte temsil ediliyordu. Ölenin ve ölümün kurtarışı ve selamete
erdirişinin kutlandığı öldürenin lanetlendiği kutlamalar (Paskalya ve tutku)
Hıristiyanlık ve Osiris, Horus ve İsis testis tarikatının ortak özelliğiydi.
Horus ta Mıtra gibi etrafında güneş diskiyle tasvir ediliyordu, Ne rastlantı
Hz . İsa ve Hıristiyan önde gelenleride etrafında güneş diskiyle tasvir
edilmeside bu Mıtraist kaynaklı pagan geleneğinin kopyesi ve devam
ettirilmesidir.
Yüzyıllar boyunca Akdeniz halkı her yıl tanrılarının ölümü
ve dirilişini gözlemlemişti. Mısırlılar tarafından çok sevilen Osiris
dıraması kesinlikle 25 ve belki de 35 yüzyıl öncedendi. Temmuz da , tahılın
çimlenmesi ile hayata geri getirilmek için şiddetli bir şekilde öldü. Aynı
şekilde Kayadan mezara gömülen Adonis te yası tutuldu ve göğe yükseldiği
ilan edildi ve cennete yükseldi. Herkül de öldü sonra Pavlus un evinde
dirildi
.(1)
İsa figurleri
İsa figurleri
Yukarıdaki ilk resimde İsa sakalsız olarak Apollo veya koç tanrısı gibi gösterilmiş.
Pekala, neden şiddetli ölüm, diriliş, ve göğe yükselme bu dinlerin ortak
noktalarıydıki?
Zeingeist te Zodyak veya astrolojiyle bu soruya cevap verilmiş, ama sadece
astroloji değil cevap. Sonbaharda ölüm ve baharla birlikte yeniden dirilme
bütün çiftçilerin ortak gözlemleriydi ki inançlarına bile aksetmişti. Bereket,
tanrı ölüyor baharda tanrı zaferle yeniden diriliyordu. İşte insanlar bu
gözlemlerini folklorlarıyla tanrının ölümünü bir insan veya hayvan kurban
ederek canlandırmışlardı. İşte o kurbanın sırtına bütün toplumun günahları
yüklenmiştiki kurbanın kanıyla bütün günahlarından arınsın baharla birlikte
günahsız taze yeniden doğabilsinler.
Hıristiyanlık yoksa Horustiyanlık mı?
Horus tanrı Osiris in ve Hıristiyanların İsa sıda Tanrı Yehova nın bir bakireden doğurttukları tek oğluydular. Horus ve İsa ahırda doğmuşlardı ve ikiside insanların kurtarıcısı Krıstos lardı.
(Tanrının oğlu olacakta ahırda doğurtturacak tı öylemi? Ahırda doğursa
doğursa inek doğurur, înek boğayı ahırda doğurdu sonrada
boğa kurban edilip Hıristiyanların günahlarını yıkadı.
Size Mutlu Mitrallar, bol boğa kanları.
Ahırda doğurtmak şerefli birine yakışmaz, ahırda
doğmuş birini muhtar bile yapmazlar. Üstelik rableri
ahırda doğurturulmuşsa neden Hıristiyanlar
rablerinin yolunda ahırda ineklerle beraber
doğurmuyorlar?)
Benzerlikler o kadar çokki You tube da Türkçe alt yazılı Zeitgeist
filmini seyrederseniz farkına varacaksınız. Ama biz Zeitgeist
filminde söylenen her şeye katılmıyoruz
. Biz Helenistik
kurtarıcı tanrılar kervanına eklenen Jesus Krıstos a değil İsrail
oğullarına gönderilen peygamber Nazaren İsa Mesih as ın peygamber
olduğuna inanıyoruz.
Tabiki Hıristiyanlarda kendi teolojilerini ve inançlarını
haklı çıkarmaya ve savunmaya çaba sarf edeceklerdir.
Eski Hıristiyan apolojıstlerden Justin Martyr
Neden biz Mesih le ilgili aynı Yunanlıların Hermes ve
Perseus a benzer hikayeleri söylediğimizde Mesih adına nefret ediliyoruz?(2)
Hıristiyanlar Eski Mısır ve Yunanlıları pagan diye suçlamıyorlarmıydı?
Ama gel görki paganların insan figüründeki kurban kurtarıcı tanrı hikayeleri
ile kendi kurtarıcı kurban tanrısının hikayeleri aynı benziyor birbirine. O
zaman Justın Martyr devam ediyor
Perseus un bir bakireden doğduğunu söylediklerinde yılan ve
aldatıcının (Şeytanın) dinimizi tekrar taklit ettiği başka bir durum olduğunu anladım
.
Mitras, Horus, Osırıs, Attıs, Dıonısus, Temmuz, Hermes, Perseus, Apollo, vs
ve Jesus Kristos hikayeleri hep birbirine benziyor ama bizim tanrımızı onlar
taklit etmiş diyorlar. Ama Justin in aynı mantığıyla düşünürseniz eğer taklit
eden Hıristiyanlarsa o zaman şeytana uyan onlar oluyor. Ancak eski Yunan,
Mısır, Babil, Pers ve Roman tanrıları ve hikayeleri daha Hıristiyanlık ortaya
çıkmadan varsa o zamanda burada Hıristiyanların fikir ve inançlarının çoğunu
paganlardan aldıkları ve taklit ettikleri bariz gerçeklerdir.
Hz. Adem, Nuh, Ibrahim, İshak, İsmail, Musa, Davut, Zekeriya, Yahya, İsa
ve Muhammed.. İşte Nazaren peygamber İsa Mesih in ait olduğu yer.
Ancak, Helenleşmiş Kristos Roman imparatorluğu pagan tanrıları arasına
bir ilave olmuştu. Ancak dinler arası rekabet imparatorluğun birliği
açısından büyük bir sorun olacaktı. Hatta değişik Hıristiyan gurupları
arasında da rekabet ve anlaşmazlıklar da büyüyen sorunlardı. Her şehrin
ayrı birbirleriyle çelişen incilleri vardı. Gnostic (Ruhani bilgiye ait)
ve kurumsal Hıristiyanlık arasındaki farklılıklarda çekişmelere dönüşüyordu.
İşte bu gibi sorunlara çözümü Konstantin İznik te getirecekti. Gerçek İncil Tarihi bölümünde  İznik konsülü ve sonuçları hakkında detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
figure44
Temmuz ve haçları
Temmuz un T si
Güven, siz veliler Rabbiniz yenilendi
Güven, göğe yükselen rabbinize
Temmuz un dayandığı acılar için
Kurtuluşumuz tedarik olundu. (3)

Temmuz un yerine İsa koysaydınız Bu dizeler bir Kilisede söylenen ilahi
olabilirdi. Temmuz İsa dan bin yıl önce Suriye de yaşadı.
Babası Nemrud anneside Semiramis. (Babil Testis inancı Baba Tanrı Nemrud,
Oğul tanrı Temmuz,ve Semiramis güvercin kutsal ruh). Hıristiyanlığın
yayılmasından önce Roma da Temmuz a inanan rahipler kalplerin üzerinde
Temmuz haçı ve ellerinde haçlı asa taşırlardı (aynı papa gibi) ve bakire
rahibeler Temmuz un ilk harfini temsil eden Tau harfi kolyeleri
boyunlarından asarlardı ki bugün Vatikan da görülenlerden hiç bir farkı yoktu, Gerçi
T daha sonra t oldu oda belki Satan ın t si olabilir.  Latin haçı olarak bilinen “t” haçı 7. Yüzyılda kullanılmaya başlanmış, 9. Yüzyıldada genele yayılmıştı. Temmuz Adon- Lord Rab olarak bilinirdi . Yunan Tanrısı Adonis de Adon Temmuz geliyor zaten.
image
Temmuz 

Şeytanatapanların ( Yezidilere vs) ve eski Yunanlıların kutsal kabul ettiği tavus kuşu eski Hırıstıyanlarda İsa yı temsil eden bir semboldü. Tertulyan a göre bunun sebebi tavus kuşunun etinin  çok uzun bir süre bozulmadığındandı.
Dıonysus-  Suyu şaraba dönüştürülmesiyle meşhur Yunan tanrısı sayısız mucizeler gerçekleştirdiğine inanılırdı. Attis gibi kutsal yemek olmuş Tanrı’nın vücudu olduğuna inanılırdı. 25 Martta göğe yükseldi. Koç ve kuzu ile özdeşleştirilirdi. “Kralların kıralı” ,  “mesih-kristos”, “Alfa Omega”, “Kurtarıcı” , “Günahtan kurtaran” ” kefaret” Dıonysus un özdeşleştiği isimlerdi.

Zeitgeist filminde haç ın Zodyaktan geldiğini söylüyorlar buda bir teori ama gerçek olan ne Hz İsa nın nede Nazaren havarilerin boyunlarında haç asmadığıdır. Düşünün Hz İsa nın havarileri Kudüs’te kutsal tapınağa Temmuz u veya erkek cinsel organını sembole eden bir haçla girseler ne olurdu? Yahudiler pagan kafir diye linç ederlerdi tabiki. Oyma şekilleri taşımak asmak ve bulundurmak Hz Musa şeriatinde yasaktır. Ama bugün Temmuz un T si Hristiyanlıkların olduğu her yerde birde neonla ışıklandırırlar sanki bir kutsallığı varmış gibi. Gerçek şuki İsa T ile çarmıha gerilmedi kitaplarında ağaca veya kazığa asıldı diyor. Bir düşünün İsa iki haydutla birlikte Kudüs ün çöplüğünde çarmıha gerilediğini söylüyorlar ama çarmıh o zamanın şartlarına göre gösterişli ve pahalı olurdu. Bir kazık veya ağaçta aynı işi daha ekonomik olarak görürdü. Tabiki seçim ekonomik olan ağaç veya kazık olacaktı Hıristiyan filmlerinde veya kiliselerindeki tamamen hayal ürünü muntazam haçlar gibi olmayacaktı. Birde çivi konusu var. Çivi Hıristiyanlar arasında İsa’nın acısının şiddetini anlatmak için kullanılıyor ama tarihçiler çivi kullanılmadığı konusunda hemfikirler.
Haç hemen hemen her pagan inancında var olan bir nesneydi. Tertulyan bile Afrika da vaftiz edilen çocukların alınlarına haç işareti çizilmesini eski paganların işi olduğunu ima etmişti. Eski Mısır da Osiris ve öteki tapınaklarda haç sembolü vardı zaten. Gerçi bazı haçlar doğurganlığı ve erkek cinsel organını sembole ediyordu. Hem erkek hem kadın cinsel organlarını sembol eden haçlarada rastlanır.
biblianazar33_02
Kilise tarihi kitabında
Hıristiyan Kilise tarihinde Çarmıh ve haçı temsil
eden hiç bir materyal kullanılmıyordu.(4)
Kilise tarihi kitabında çarmıh ve haçın sonradan kullanılmaya başlandığının itiraf edilmesine rağmen neden hala haçı kutsal bir nesne olarak görüyorlarki? Vampir ve egzorzist filmlerinde haç çok etkili ama 7. yüzyılda ortaya çıkan bir Roma haçı nın gerçekte ne etkisi olabilirki? Eğer filmlerdeki gibi vampirlerin varlığına inanıyorsanız tabi haçınızı yanınızdan ayırmayın. Filmler gibi haç hakkındaki hikayeler sadece kocakarı hurafelerinden ibaret.  Mesela Yehova nın Şahitleri haç ı kabul etmiyorlar, testis inancına ve İsa nın Tanrı olduğu fikrinde karşılar.  Gerçi bu tarikat Katolik kilisesinin gücünü zayıflatmak amacı ile Yahudiler tarafından kurulmuştur.
Manley P Hall diyorki
En eski fallik (erkek organına ait) amblemi haç ve pastil
şeklindeki katedral camları Pagan gizemlerinin hayatta kalmasının
kanıtları olan yonıc sembollerdir. Kilisenin yapısı (mimarisi) fallik
sembolle nüfuslandırılmıştı. (Yani özellikle batıda katedrallerin
mimarisi erkek cinsel organına benzetilmiştir.) Hıristiyan kilisesinden
prıapık orijini kaldırırsanız geriye hiç birsey kalmaz.(5)
Haç Babil’de Temmuzun, eski Mısır’da Osiris in fallik sembolüydü, Nasıl olduda hırıstiyanlıkta kutsal bir nesne oldu?  Vampirlerin Osiris in fallik organını sembol eden haçı gördüklerinde korkmaları anlaşılabilir, hatta kazık gibi haçı vampirin kalbine çakarsanız onu öldürebilirsinizde. Tüm bu filmler neyi anlatmak istiyor? Osirisin erkek organın gücünümü?
Fallik Şekilde St Peters Katedrali Planı
Fallik Şekilde St Peters Katedrali Planı
Peki, Hıristiyanlığın en önemli ana öğelerinden bir olan çarmıha germe veya gerçekte ağaca asılma Hıristiyanlığa özgün bir olaymıydı? Aşağıda tarihte ağaca aşıldığı veya çarmıha gerildiği iddia edilen figürlerin  bir kısmının listesi
Temmuz , Suriye  1160 M.Ö. ( Temmuz un T si haç sembolü)
Thulis, Mısır (1700 M.Ö.)
Kirit, Kaldİya,  1200 M.Ö.
Attis, Firigya 1170 M.Ö.
Hesus , Çeltik Druid, 834 M.Ö. ( İngilizcede İsa Jesus olarak bilinir , benzerliğe dikkat)
Indra , Tibet, 725 M.Ö.
Kurinus, Roma, 506 M.Ö.
Prometyus , Kafkasya, 547 M.Ö. ( Prometyus un çarmıhı bugünkü Hıristiyanların kiliselerinde bulunduğu haça en yakın olanıdır.  Ağaçtan bir kerestenin üstüne kollar için iliştirilmiş bir kereste hala bugün Kafkasya’da mevcut olduğu tarihçi Seneka , Hesiod ve öteki tarihçiler tarafından not edilmiştir.)
ve tabi Mitra Pers, 600 M.Ö. (Mitraizmin en yaygın olduğu hatta doğum yerinin Tarsus olduğunuda burada belirtelim. Pavlus unda doğum yeri Tarsus , bilin bakalım Pavlus fikirlerini nerden andı? Duh!)
Attis
Hıristiyanlık tan yüzyıllar önce yaşamış bir başka bakire Nana dan doğan kurtarıcı tanrı Attis i çağrıştırıyor. Gerçi Attis in mucizevi doğuşu bakire Nana nın olgun nar meyvesini rahmine sokmasından hamile kalmasından kaynaklanıyor. Attis in ölümü ile ilgili iki türlü rivayet var. Birincisi Attis’in kış mevsiminin sembolü olan yaban domuzu tarafından öldürülmesi, ve ikincisi ise Attis kendisini bir çam ağacının altında hadım ettiği ve bunun sonucunda kanamadan öldüğüdür. Attis ölümünden önce Çam ağacına döner. Lübnan ın bayrağında çam ağacı hz. İsa nın çarmıha gerildiği ağaç veya tahta çam sedir ağacındandır. Attis in kendini insanların kurtuluşu için çamağacında (haç) kurban etmesi de yine Hıristiyanların iddialarına benziyor. Attis hem babaydı hamde İlahi oğul.  Attis e inananlar  kan ile baptiz olduklarında günahlarından arındıklarına ve yeniden doğduklarına inanırlardı. Kendi kurtarıcılarının vücudunun bir kutsal ekmek olarak yenmesi gibi hıristiyanlara benzer ayinleri vardı. Attis gömüldü ve üçüncü gün rahipler mezarını boş olarak buldular ve 25 Martta göğe yükseldi.

CardinalPhallic
Fallık Kardinal
Özellikle Pagan dinlerinde fallik (erkek cinsel organı)
tapması doğurganlığı temsil içindi. Fallik organı insanlığı var eden hayat çeşmesi idi. Obelisk in kelime anlamı Baal ın üreme organıydı (6)
St Peter meydanı  Vatıcan
St Peter meydanı
Vatikan
Eğer yukarıdaki Vatikan daki St Peters meydanına iyice bakacak
olursanız ortasında obelisk i göreceksiniz. Obelisk hiç kuşkusuz
bir fallik sembolü ve aynı zamanda güneşe tapmada kullanılmaktaydı.
Gerçi Vatikanda ki bu obelisk Kaligula zamanında Mısırdan
getirilmişti.
Eski Mısır da Firavun’lar öldüklerinde rahipler fallik organı tutarlar ve böylece Firaun un başka yıldızlara seyehatı mümkün olurdu,  yani ölümsüzlük kaynağı özelisi ile göğe yükseliyor , ölümsüzleşiyordu.
Şimdi obeliske dikkatlice bakalım. Obeliskin çevresinde 8 ışınlı
Güneş diski tasarımı görüyoruz.
Güneş disk Tasarımı Vatıkan
Güneş Disk Tasarımı
Vatıkan
Şamaş Güneş Tanrısı Sembolü
Şamaş Güneş Tanrısı
Sembolü
Obeliskin ortasında çemberle çevrili 4 uçlu haç var
Hazor Baal Sembolü
Hazor Baal Sembolü
İşte Hıristiyanlık dininin özü o lanetullah ın birçok ismini
biliyoruz Baal , Pan , Osiris, Lusıfer, ve Şeytan. Tabiki
Hıristiyanların çoğu bu gerçeklerden habersiz, bazıları iyi
niyetli İnşaallah Allah onlar hakkında niyetlerine göre
hüküm verir.
Papa ve Güneş Patlaması Sembolü
Papa ve Güneş Patlaması Sembolü
İşte Katolik Hıristiyanların papası kesin pagan sembolü güneş patlamasına tutunuyor. Zaten Hıristiyanlığın daha birçok tutundukları pagan teolojileri. sembolleri ve inançları var. Kiliselerdeki loş ışıklar, haçlar. heykeller mumlar, tütsüler ve müzik tamamıyla eski bir pagan tapınağında görebileceğiniz öğelerdir.  İnsan figüründeyim kurtarıcı tanrılar, onların insanların selameti için şiddetli ölümü, çarmıha gerilme, sonra diriliş ve göğe yükselme hemen hemen bütün pagan, solar , satanist dinlerin ortak özelliğidir.  Kalıp standarttır ama isimler ve ufak detaylar farklıdır. Mesela Mısırlı kurtarıcı Tanrı Horus oğul un Yahudi İsa oğul ile hikayesi isimler hariç nasıl aynı olabiliyor?  Horustiyanlık diye bir dinde olabilirdi yani.
Ayrı bir bölümde değerlendireceğimiz testis (trinity) başlı başına bir konudur.
Baba ,oğul ,kutsal ruh ,  kalıp, şablon.
Osiris baba, Horus oğul, isis ( kutsal ruh )  —horustiyanlık.
baba (yahweh) , oğul İsa kristos,  kutsal ruh — hıristiyanlık.
Nemrud ve Haçı
Nemrud ve Haçı
Nemrud ve Papa aynı şapkayı ve haçı giymişler
Nemrud ve Papa aynı şapkayı ve haçı giymişler
Dinde zorlama yoktur bir kimse istediği dini seçmektede serbesttir, biz sadece gerçekleri yazdık tercih kendilerinde. Ebedi hayat söz konusu olduğu için insan kendine verilmiş aklı kullanmak zorunda.
Kaynaklar
(1) İnsan ve Tanrıları H.W. Smith,
(2) İlk Özür, Bölüm 24, Conybeare, Myth, Magic and Morals.
(3) Dünyanın 16 Çarmıha gerilmiş kurtarıcıları, Graves,
(4) Kilise tarihi(New York, 1897), J. F. Hurst, Vol. I, p. 366.
(5) Tercüme -The secret teaching of all ages by Manley P. Hall
(6) Masonic and Occult Symbols Illustrated, Dr. Cathy Burns, pg. 341

ALINTI

GERÇEK İNCİL TARİHİ




GERÇEK İNCİL TARİHİ
Tony Bushby in Yeni Ahit’in sahte kökeni başlıklı yağuuzısından
tercüme edilmiştir.(1)
İnik İkonu
İnik İkonu
Kilise ne bilmenizi istemez?
Hıristiyanlığın 20 asır önce kısa bir dönemde meydana geldiği iddia edilen bazı olaylarla ayakta
durduğu veya düştüğü için başka bir dine benzemediği genellikle vurgulanmıştır. Bu hikayeler
Yeni Ahitte sunulmuştur, ve ortaya çıkan yeni kanıtlarla onların tarihi gerçekleri temsil
etmediği açıkça belli olacak.
Kilise bunu söyleyerek itiraf eder:
Hıristiyanlığın menşesi ve erken gelişimi hakkındaki belgesel kaynaklarımız esas olarak doğruluğunu büyük ölçüde hafife alma gereğinde olduğumuz Yeni Ahit kitaplarıdır. (2)
Kilise Yeni Ahiti hakkında olağanüstü kabullenmeler yapar. Mesela, bu yazıların menşesini tartışırken, bir araya getirilen en seçkin akademisyenlerin görüşüne göre İnciller Hıristiyan döneminim ilk yüzyılına kadar bile geri gitmez. (3)
Bu açıklama rahipliğin en eski İncillerin İsa nın ölümünü takiben 10 yıl buyunca kademeli olarak yazılmıştır iddiası ile çatışır.
Bir dikkate değer ifadeyle Kilise dahasını itiraf eder:
Günümüze kadar ulaşan el yazmaları (Yeni Ahite ait) 4. yüzyıl ortalarının ötesine ulaşamamaktadır.(4)
Buda bir İsa Mesih Filistin kumlarında yürüdüğü iddiasından yaklaşık 350 sene sonradır ve Hıristiyan menşelerin doğru hikayesi tarihin kara derinliklerine kayar. Bununla birlikte 4. asıra kadar Yeni Ahit lerin olmamasının br nedeni var: o zamana kadar bir incil yazılmamıştır ve burada bütün zamanın en büyük yalan beyanına kanıt buluruz. İlk defa parça yazıların bugün bilinen Yeni Ahit (New Testament) halinde derlenmesi için yetki veren Biritanya doğumlu Konstantin dir(272-337). 306 senesinde babasının ölümünden sonra Konstantin Britanya, Galya, ve İspanya kralı olduktan sonra bir dizi muzaffer savaşları sonunda Roma İmpartoru olur. Hıristiyan tarihçiler o zamanların kargaşasına acık veya hiç ipucu vermezler ve Konstantin i erafında olup biten tüm insani olaylardan hariç, havada askıya alırlar. Gerçekte, Konstantin in önündeki en büyük mesele lerden biri din adamları (prezbiterler) arasında süre gelen kontrol edilemez bozukluk ve çok sayıda tanrılara olan inançlarıydı. Farklı tanrılara inanan  din adamları (prezbiterler) arasında süre gelen kontrolsüz düzensizlikti.
Günümüz Hıristiyan yazarlarının çoğunluğu dinlerinin gelişimi hakkındaki gerçekleri
bastırır ve Konstantin in bugün kilisenin babaları sayılan din adamlarının
(presbiterlerin) itibarsız karakterlerini frenleme çabalarını gizlerler. (5)
Konstantin onlar için çıldırmış(6) diyordu.
Onlar tarafından açıklanan “hitabetin tuhaf tipi” yerleşik din sistemi için bir
meydan okumaydı.(7)
Eski kayıtlar presbiter lerin gerçek tabiatını ortaya çıkarır, ve onların temsil
ettiği düşük saygınlıkları günümüz Kilise tarihçileri tarafından kurnazca örtbas
edilmiştir. Gerçekte onlar (prebiterler):
“…garip paradokslar öğreten en rustik (kırsal) arkadaşlardı. Onlar
söylemlerini duymaya sadece cahillerin uygun olduğunu açıkça ifade ettiler… Onlar
asla daha erdemli ve daha iyi tür çevrelerde gözükmediler, ama her zaman kendilerni
cahil ve kültürsüzler arasına davetsiz girmeye, hileler oynamak için fuarlar ve
pazarlarda başıboş gezmeye özen gösterdiler…. kendi yalın kitaplarını eski
masalların şişman domuz yağıyla şişirdiler…ve onlar hala az anlıyorlar.. ve
parşomende saçma sapan yazarlar.. ve hala asla yapılamazları yapıyorlar.”
(8)
Prezbiter kümeleri “çok tanrılar ve çok lordlar” geliştirdi. (1 Kor. 8:5) ve aralarında
farklı doktirinleri(Gal. 1:6) olan çok sayıda dini mezhepler vardı. Prezbiteryal guruplar
çeşitli tanrılarının sıfatları üzerinde çatıştılar. ve izleyici için rekabet “sunak sunağa
karşı kuruldu” (Optatus of Milevis, 1:15, 19, erken 4. asır). Konstantin in bakış açısından, tatmin edilmesi gereken birkaç hizipler vardı. Avrupalıların onda dokuzunun okuma yazma bilmediği kaba cehalet döneminde dini hizip gurupları arasında istikrar Konstantin’in sorunlarından biriydi.
Birçok tarihçinin mutlulukla tekrar ettiği pürüssüz genellemesi
olan Konstantin in Hıristiyan olması ve daha sonra resmi hoşgörü tanıması
tarihi gerçeklere aykırıdır ve edebiyatımızdann sonsuza kadar silinmelidir.
(9).
Basitçe söylemek gerekirse, Konstantin in zamanında ortada Hıristiyanlık diye bir din yoktu, ve Konstantin in din değiştirmesi ve vaftiz edilmesi tamamıyla efsane olduğunu kabul edilir.(10)
Konstantin “asla teolojik ilim edinmedi” ve “dini sorularda ağırlıklı olarak
danışmanlarına bağlıydı
” (11). Eusebeyus (260-339)a göre, Prezbiteryan guruplar arasında “çekişme o kadar ciddi büyümüştü ki, daha dindar devlet kurnak için güçlü eylem gerektiğini” Konstantin kaydetti, ama karşı tanrı hizipleri arasında bir uzlaşma getiremedi.(12)
Danışmanları Konstantin i prezbiterlerin dinlerinin “vakıflıktan yoksunluğu” ve
“resmi stabilizasyona ihtıyacı olduğu” şeklinde uyardılar.(13)
Konstantin parçalanmış dogmaların bu kafa karıştıran sisteminde kavramda nötr ve kanunla korunan yeni ve kombine bir devlet dini yaratma fırsatı gördü. 324 senesinde Doğu yu fethettiiğinde İspanyol dini danışmanı Kurtuba lı Osius u İskenderiye ye piskoposlara aralarında barış yapmalarını teşvik eden mektuplarla yolladı. Görev başarısızlıkla sonuçlandı ve Konstantin, muhtemelen Osıus un önermesiyle, tüm presbiter ve astlarına emreden bir kararname yayınladı.
Halka ait eşşek, katır, ve atlara takılın ve İznik Şehrine seyehat edin.”
Ayrıca ayaktakımlarına vaaz ettikleri ifadeleri deriye sarıp getirmeleri ve iznik e
varışlarında Konstantine teslim etmeleri talimatı verildi.(14)
Parşomen tomarları, tanrılarının ve kurtarıcılarının efsanevi hikayeleri, vaaz ettikleri
doktirinlerin kayıtlarının toplam sayıları 2231 idi.(15)
Birinci İznik Konseyi ve Kayıp Kayıtlar
Konstantin
Konstantin
Böylece, tarihte ilk dini toplantı çağrıldı ve bugün İznik Konseyi olarak bilinir.
Eski büro düşüncesi hakkında bir çok detayların verildiği bir tuhaf olay oldu ve
o zamanda geçerli olan entellektüel iklimin net bir tablosu sunulur. Konsey
başkanlığından 4 sene önce Konstantin bir tek Güneş tanrısının üstünlüğünü savunan o
zamanın en iki giçlü tarikatından biri Sol Invictus, diğeri Mitraizm, tarikatına
inisiye edildi. Güneşe tapması sebebiyle 3 oturumdan ilkini günötesi tarihi olan
21 Haziran 325 de açması için Eusebyus a talimat verdi (16) ve Osıus un sarayındaki
salonda düzenlendi (17) ve böylece bu toplantıda Hıristiyanlık doğdu ve bu zamanda
alınan kararların etkilerini hesaplamak zordur.
İznik te toplanan Prezbiteryan meclisinin tutanakları hakkında orada bulunan Heraclea (Marmara Ereğlisi?) piskoposu Sabinyus şöyle söyledi:
“Konstantin, Eusebyus, ve Pamfilyus hariç bütün oturuma katılanlar hiç
birşeyden anlamayan okuma yazma bilmeyen basit yaratıklardı
(18).
Bu eski Kilise adamlarının cahilliği ve eleştirilmez inandırılıcığına bir başka aydınlatıcı
itiraftı. Hayal kırıklığına uğramış blr Hıristiyan tarihçi Gallerden Llandaff piskoposu
Dr Rıchard Watson (1737-1816), daha ileri gidiyor ve toplantıya katılanlar hakkında
anlamsız bir salak gurup (19) ifadesinde bulunuyor. Kilise konseyleri için yaptığı
kapsamlı araştırmalarına Dr Watson ifadelerine şöyle son veriyor
“İznik Konsulündeki papazların hepsi Şeytannın etkisi altındaydı ve
kongre en alt seviyedeki ayak takımından oluştu ve en rezil iğrençlikler himaye edildi. “(20)

İşte bu çocuksu adamlar gurubu yeni bir dinin başlagıcından ve ilahiyata ait İsa Mesih in yaratılmasından sorumluydu
. İznik deki yargılamanın hayati unsurlarının “tuhafça kanonlardan yokluğu ” nu Kilise kabul eder(21). Kısa zamanda onlara ne olduğunu göreceğiz. Bununla birlikte dayanan kayıtlara göre, Eusebyus ” İmparatorun sağında ilk koltuğu işgal etti İmparator adına ilk açılış konuşmasını sundu.” (22) Konsey de birçok Yunanlı temsilci vardı ama hiç bir Biritanyalı yoktu . “70 Doğulu piskopos” Asya hiziplerini temsil etti ve küçük sayıdakiler başka yerlerden geldiler (23).
Bu çocukça toplanmada epey çok mezhepler temsil edildi. Toplam 318 Piskoposlar rahipler, rahibeler, alt rahibeler, yardımcıları, ve şeytan çıkaranlar sadece tek tanrıyı kapsayan birleşik bir inanç sistemi üzerine tartışmak ve karar vermek için toplanmışlardı (24) Bu zamana kadar, büyük bir çeşitlilikte “Vahşi metinleri” (25) presbiterler arasında dolaştı ve onlar çok çeşitli Doğu ve Batı tanrıları
ve tanrıçalarını deseklediler: Jove, Jupiter, Salenus, Baal, Thor, Gade, Apollo, Juno, Aries, Taurus, Minerva, Rhets, Mithra, Theo, Fragapatti, Atys, Durga, Indra, Neptune, Vulcan, Kriste, Agni, Croesus, Pelides, Huit, Hermes, Thulis, Thammus, Eguptus, Iao, Aph, Saturn, Gitchens, Minos, Maximo, Hecla and Phernes. (26)
Birinci İznik Konseyine kadar Roma aristokrasisi esas olarak 2 Grek tanrısına ibadet etti: -Apollo ve Zeus- ama sıradan insanların büyük çoğunluğunun idolleri Jul Sezar veya Mitra dan biriydi. Sezar ölümünden (15 Mart M.Ö. 44) sonra Roma Senatosu tarafından tanrılaştırılmış ve dahasonra “İlahi Jul” olarak saygınlaştırılmıştı. Kurtarıcı kelimesi ismine yapıştırılmıştı, ve onun kelime anlamı, “tohum eken biri” yani, o bir fallik tanrıydı. Jül Sezar, “Tanrı tezahür etmiş ve insan yaşamının evrensel Kurtarıcısı” olarak karşılandı,ve halefi Augustus “bütün insan ırkının atalarının Tanrı ve Kurtarıcı” olarak adlandırılmıştı.(27)
İmparator Nero (54-68), sikkelerinde insanlığın kurtarıcısı olarak ölümsüzleştirilmişti.(28)
İlahi Jül Roma kurtarıcısı ve İmparatorluğun babası Romalı ayak takımınca 300 yıldan
fazla tanrı olduğu düşünülürdü. O Batı Prezbiterlerin metinlerinde ilah tı ama Doğu ve
Oryantel yazılarında tanınmıyordu. Konstantin in İznikte ki niyeti imparatorluğu için bütündini hizipleri bir ilah altında birleştirecek yeni bir tanrı yaratmaktı. Presbiterler den tartışmaları ve yeni tanrılarının kim olacağına karar vermeleri istendi. Delegeler
özel ilahlarının ince özelliklerini teşvik eden özel yazılarının dahil edilmesi için kişisel
motiflerini ifade edip kendi aralarında tartıştılar Toplantı boyunca, uluyan guruplar hararetli tartışmalara dalmıştı ve 53 tanrıların isimleri tartışma için masaya yatırıldı.
“Henüz konsey tarafından hiç bir tanrı seçilmezken mesele hakkında karar
vemek için oylamaya geçtiler… Oylama bir yıl ve beş ay sürdü.” (29)
Sonunda Konstantin toplantıya geldiğinde keşfettiki presbiterler bir tanrı üzerinde
anlaşamamışlar ama oylamayla 5 adaya indirmişlerdi. Bu adaylar Sezar, Kirişna, Mıtra,
Horus ve Zeus tu(30).
İznik te idareci ruhu Konstantin di ve onlar için yenii br tanrıya karar verdi. Biritiş hizipleri dahil etmek için büyük Druıd tanrısı HESUS ile doğunun kurtarıcı tanrısı Kirişna (Sanskıritçe Mesih Chrıst demek) birleştirilmesi sonucunda HESUS KİRİŞNA yeni Roma tanrısının resmi ismi olacaktı.
Bir oy alındı, ve ellerini gösteren çoğunluk (161 oy ve 157) la her iki ilah bir tanrı haline geldi. Uzun süredir devam eden putperest geleneği ugulayan Konstantin resmi toplantıyı ve Roma tanrılaştırma kararnamesini iki ilahı bir tanrı gibi yasallaştırmk için kullandı, ve demokratik rıza ile bunları yaptı. Yeni bir tanrı ilan edildi ve resmi olarak Konstantin tarafından tasdik edildi (Acta Concilii Nicaeni, 1618). Bu tamamen siyasi tanrılaştırma hareketi Hesus ve Kırişna yı kompozit tek bir kişi olarak Roma tanrıları arasına etkin ve yasal olarak yerleştirdi.
Bu soyutlama İmparatorluğun yeni dini için birleştirdi doktrinler için dünyevi varlığını ödünç verdi ve 9. asra kadar hiçbir alfabede J harfi olmadığından isim sonra Jesus Chrıst a dönüştü.
İnciller Nasıl Yaratıldı?
Konstantin sonra Eusebyus a konseyde sunulan yeni yazılardan toplanarak geliştirilecek tek tip derlemeyi organize etmesi talimatını verdi. Konstantin in talimatları
“Bu kitablarda iyi olanı ayırın kötü olanı atın. Bir kitapta iyi olanı öteki kitapta iyi olanla birleştirin. Ve biraraya getirilen ne varsa Kitabların Kitabı diye isimlendirilecek. Ve insanlarımın bütün uluslara tavsiye edeceğim doktirini olacak ki din uğruna artık hiç bir savaş olmayacak. “(31)
Konstantin onları şaşırtın dedi ve kitablar buna göre yazıldı. (32)
Eusebyus dünyadaki bütün dini doktirinlerin efsanevi hikayelerini presbiterlerin el yazısından örnekleri kullanarak tek olarak birleştirdi. Mitra ve Kırişna nın doğaüstü hikayelerini Biritanya Culdean inançlarıyla birleştirerek etkili olarak Doğu ve Batı prezbiterlerin söylemlerini evrensel yeni bir inanaca şekil vermek için bir araya getirdi. Konstantin mitlerin birleştirilen kolleksiyonunun çeşitli ve muhalif dini hizipleri bir temsili hikaye altında birleştireceğine inanıyordu.
Eusebyus sonra katiplerin üretmesi için düzenledi:
Elli gösterişli kopye okunabilir parşomenlere rahat taşınabilir şekilde sanatlarında iyice başarılı profesyonel katipler tarafından yazılacaktır.(33). Daha sonra Yeni tanıklıklar (New Testımonıes) adıyla bu kopyeler Konstantin e gönderilir. Tarihte ilk defa New Testament (Yeni Ahit) İsmi burada kullanılacaktır. Konstantin Yeni tanıklıklar kitabının Romalı Kurtarıcı Tanrının sözü olarak anılması ve bütün Roma İmparatorluğunda öğütleyen presbiterler için resmi olması için emir verir. (34)
Ve sonra önceki presbiteryal el yazmalarının ve kayıtlarının yakılmasını ve yazıları gizleyenlerin bulundukları takdirde kafalarının kesilmesini emreder. (35)
Kayıtın gösterdiği gibi, İznik Konseyi öncesi presbiteryal yazıları hayatta kalan bazı parçalar hariç artık yok olacaktı, ve ortadan kaldırılamayan bazı konsey kayıtları kilise için alarm etkisi sağlamıştır. Ne zaman sona erdiyse ersin 18. yüyılda Kilise tarafından atanan kurul tarafından konseyin kapsadığı vahşilik ve şiddet gösterişli Büyük ve Kutsal Meclis  başlığı altında gizlendi.
Bununla birlikte daha önceki Killise adamları başka bir görüş ifade ettiler.
İznik Konseyündeki kutsal? adamlar
İznik Konseyündeki
kutsal? adamlar
İkinci İznik Konseyi (786-87) ilk İznik Konseyini kınadı:
“Aptallar ve çılgınların bir kilise meclisi” ve iptal için aranan “kararlar
beyinlerinden sorunlu adamlar ile geçti
” (36)
Konstantin 337 senesinde öldü ama onun pagan inançlarıyla yeni bir dini
sistemin filizlemesi ile birçok yeni katılımlar kazandırdı. Daha sonra
Kilise yazarları Roma nın yasal statü dini yapan Konstantin i Hıristiyanlığın
Büyük Şampiyonu ilan edeceklerdi. (37).
Ancak tarihi kaynaklar bunun doğru olmadığını ortaya çıkarır. Hıristiyanlığı
yaratmasının sebebi kişisel çıkarlarıydı. (38). Ama daha 15. yüzyıla
kadar Hıristiyanlık olarak tanımlanmayacaktı. (39). Takip eden yüzyıllar boyunca,
Konstantin in Yeni Tanıklıklar interpolasyonlarla ve başka yazılarla genişletildi. (40)
Mesela Tvannalı Apollonyus un yeniden yapılandırılmış yazılarıda eklendi.(41)
Apolonyus un latinleştirilmiş ismi Pavlus tu (42), ve Kilise bugün o yazıları
Pavlus un mektupları olarak isimlendiriyor. Apolonyus un kişisel
hizmetçisi Süryani bir katip olan Damis Yeni Ahit in Demis i idi (2 Tim 4-10)
Kilise hiyerarşisi mektupların orijini hakkındaki gerçeği biliyordu.
1547 yılında ölen Kardinal Bembo, Papa 10. Leo nun sekreteri, meslekdaşı Kardinal
Sadoleto ya onları önemsememesi için öğütledi:
“Bu ıvır zıvırları (Pavlus un mektuplarını) kaldırın, böyle saçmalıklarla onurlu
bir adam olunmaz, onlar (Pavlus un mektupları) daha sonra sahnede gökten sinsi
bir ses tarafından tanıtıldı.”(43)
Kilise Pavlus un mektuplarının sahte olduklarını kabul ediyor.
“Hakiki mektuplar bile yazarlarının kişisel görüşlerine ağırlık vermek
için büyük ölçüde interpolasyon edildi.”(44).
Bununla birlikte 420 yılında ölen St Jerome Yeni Ahit in beşinci kitabı olan
Elçinin İşleri nin sahte olarak yazılmış olduğunu ilan etti(45).
Sinaitikus- en eski İncil
Sinaitikus- en eski İncil
Eski bir İncil in Şok Keşfi
Yeni Ahit sonra bıktırıcı bir rahiplik propaganda parçası haline gelecekti ve Kilise
Yeni Ahit in İlahi İsa Mesih in dünyevi işlere müdahele ettiğini kaydettiğini
iddia edecekti. Ancak Mısırda bir ıssız manastırda görülmeye değer keşif sonradan
efsanevi hikayelerin toplanmasından müteşekkil (Encyclopédie, Diderot, 1759).
Hıristiyan metinlerinin sahtekarlık ölçüsünü dünyaya duyuracaktı. Yunanca merkep
derisine yazılmış Eski ve Yeni Ahitleri ihtiva eden kompozisyonun arkeologlar
takriben 380 yılından kaldığını söylemişlerdi. Bu kompozisyon çok zeki ve dindar
bir Alman İncil alimi olan Dr Constantin von Tischendorf (1815-1874) tarafaından
keşfedilmişti.
O dünyanın en eski incili olan bu kitabı Sinaitikus veya Sinai İncil i olarak
isimlendirdi. Dr von Tischendorf dünyanın ikinci en eski incili olan İskenderiye
inciline erişebiliyordu. Ayrıca en eski üçüncü incili olan Vatikan ın iç
kütüphanesinde olan Vatikan İncilinede erişebiliyordu.
19 uncu yüzyılın son çeyreğinde Sinai İncilinin ilk İngilizce tercümesi çıktığında
Hıristiyan dünyasında bir yakalanma ürpertisi yankılandı. Bu sayfalarda kaydedilen
bilgi Hıristiyanlığın tarihi iddialarına ihtilafta bulunmataydı. Hıristiyanlara tüm
modern Yeni Ahitlerdeki kasıtlı çarpıtmaların reddedilmez kanıtı sağlandı.
Sinai İncili sonradan basılan İncillerden o kadar farklıydıki varlığı tehdit
altına giren Kilise öfkeyle dıramatik yeni kanıtın iptali için çalıştı.
1883 yılında the London Quarterly Review de yayınlanan bir yazı dizisinde, Chichester
dekanı, John W Burgon Sinaitikus un daha evvel ve İsa Mesih in muhalif hikayesine
saldırmak için elindeki her retorik aleti kullandı, ve şöyle söyledi:
“…bir parçacık tereddüt olmadan, Sinaitikus skandal seviyesinde bozuktur… her yerde
bunu karşılamak için en utanç verici sakat metinleri sergileyen onlar olmuştur: hangi
süreç olursa olsun sahte okumaların en geniş tevdileri, eski gaflar ve gerçeğin kasıtlı
sapkınlıkları tanrı nın sözü nün bilinen herhangi bir nüshasında keşfedilebilir. ”
Dekan Burgon un endişeleri İncil hikayelerinin muhalif yönlerini yansıtmaktadır
zaten tarihsel olmayan belgelerin kumaşı ile yüzyıllar boyunca oynanması ile artık yeni
bir safhaya geçilmişti.
Ultraviyole ışık testinin Açıklanması
1933 sensinde Brıtısh Museum Sovyet hükümetinden Sinai İncilini 100 bin pounda satın aldı. Bunun 65 bin poundu kamu aboneleri tarafından karşılanmıştı. Satın alma
işleminden önce bu İncil Rusya nın St Petersburg daki İmparatorluk Müzesinde gösterildi, ve “Birkaç bilim adamı ona göz koymuştu.” (46) 1933 senesinde “dünyanın en eski İncili”(47) sergilendiğinde British Museum tarihinde eşsiz bir hacılık merkezi haline geldi. Çelişkilerini özetlemeden önce, bol bol hataları olan ve ciddi yeniden düzenleme içeren bu kodeks Yeni Ahit çalışmasına güvenilir bir kaynak olmadığı unutulmamalıdır.Bu anomaliler 1930’ların ortalarında British Museum’da gerçekleştirilen ultraviyole ışık testlerin bir aylık sonucunda maruz bırakıldı. Bulgular en az dokuz farklı editör tarafından çok sayıda pasajların yerini değiştirdiğini ortaya çıkardı. Test esnasında çekilen fotoğraflar mürekkep pigmentlerinin cildin derin gözeneklerinde muhafaza edildiğini ortaya çıkardı. Orjinal kelimeler ultraviole ışığının altında okunabiliyordu. Testlerin sonucunu okumayı arzulayanlar analisis yapan araştırmacıların kitabına başvurabilir: Brıtısh Museum El Yazılarının korumacıları departmanı(48).
İncillerde Sahtekarlık
Sinai Kutsal Kitabındaki Yeni Ahit günümüz Ahit le karşılaştırıldığında şaşırtıcı
14800 editoryal değişiklikler tesbit edilebilir. Bu değişiklikler herkezin
yapabileceği ve yapması gerektiği bir basit karşılaştırma egsersiziyle tanınabilir.
Hıristiyan orijinlerin ciddi çalışması Sinai Kutsal Kitabındaki Yeni Ahit
Versiyonundan oluşturulması gerekir. Sinaitikus reddedilmiş bu üç incili
taşıdığı önemli gerçektir Hermas in Çobanı (Karinus ve Lenthıus isimli
İki göğe yükseltilmiş hayalet tarafından yazılmıştır.)
Barnabas Mektubu ve Süleyman ın Şiirleri
Modern İncil erken sürümlerden tercümede beş kaldırışlar, ve 5000 den fazla eski kelimenin çeşitli yorumları üzerinde tercümanlar arasında anlaşmazlıklar sinirden kudurttu. Mesele bu üç incilin günümüz incillerinde yer almaması değilde Kiliseyi utandıran Sinaitikus ta yazılmayanlardır. Bir göze batan örnek Biblica Ansiklopedisinde ortaya çıkar (49). Burada Kilise eski kutsal kitaplardaki hariç tutulanlar hakkında bilgisini şöyle açığa vurur,
“Uzun zaman önce, Pavlus gibi, en eski İnciller kurtarıcımızın mucizevi doğumu
hakkında hiç birşey bilmedikleri yorumları sıksık yapılmışdı.” (49)
Eusebyus Yeni Şahitlikleri yazmak için katipler topladığında,
ilk önce ana versiyon ve örnek olacak tek bir belge ürettiği açıktır. Bu
versiyon bugün Markos İncili olarak bilinir ve yeni Ahitte ikinci olmasına rağmen
Kilise bu incili yazılmış ilk İncil olarak kabul eder (50), Matta ve Lukka İncillerinin
katipleri kendi yazdıklarını derlenmesi için Markos yazılarına kaynak ve çerçeve
olarak bağlıydıylar. Yuhanna İncili bu yazılardan bağımsızdı, ve geç 15. yüzyıl
teorisinde Yuhanna İncilin daha sonra daha önce yazılanları takviye için yazıldığı
gerçektir(51). Böylece, Sinaitikus taki Markos İncili tarihte ilk günümüz İncilinden
tamamen farklı İsa Mesih hikayesini taşır ve yaklaşık 30 yaşındaki İsa ile başlar
(Markos 1-9). Meryem anadan bakire doğumdan, Herod un erkek çocukları katliamından bahsetmez.
Günümüz sürümlerinde Markos 1-1 açılışındaki İsa yı Tanrının Oğlu diye tanımlayan
kelimeler orda yer almaz. Günümüzdeki toplam 51 Mesih kehanetleri Davut as a kadar
süren Mesih kan bağı aile ağacı eski incillerde yer almaz. Sinaitikus Lazarus
un diriltilmesi olayları hakkında çelişkili versiyonları taşır ve olağanüstü
ihmaller ortaya çıkar; daha sonra Hıristiyan inancının merkez doktirini olan
diriliş (the resurrectıon) İsa Mesih in gözükmeleri, ve cennete yükselmesi.
Hiç bir eski Markos İncilinde yeniden dirilen İsa nın doğaüstü görünümü
kaydedilmemiştir ama modern inciller içinde 500 den fazla kelime görünür.
(Mark 16 9-20) sonradan eklemelerdir.Yeniden dirilişten sonraki gözükmeler Sinai
İncilinde yer almadığı gibi İskenderiye, Vatikan, Bazae İncillerinde ve K harfiyle
kodlanmış Markos İncilinin Latin el yazmalarında da yer almaz. Bunlar en eski
Ermeni Yeni Ahit versiyonlarındada, altıncı asır Habeşi versiyonlarında ve
dokuzuncu asır Aglo Sakson İncillerindede yoktur. Bununla birlikte 12. yüzyıl
İnciller de diriliş ayetlerini katipler tarafından yıldız işaretleri ile sahte geçişleri
göstemektedir. Kilise dirilişin Hıristiyan dini için temel arguman olduğunu iddia ediyor(52), ancak en eski Markos incillerinde dirilmiş İsa Mesih in doğaüstü gözükmesi
kayıt edilmemiştir. İsa Mesih in dirilişi ve göğe yükselmesi Hıristiyanların
olmazsa olmasıdır(53),
(1 Cor. 15:17) de Pavlus a aftedilen kelimelerle teyit ediliyor
“Eğer Mesih dirilmemiş ise imanınız boşunadır”
Markos İncilindeki diriliş ayetleri evrensel olarak kabul edilmiş sahtekarlıklardır
ve Kilise aynı fikirde olduğunu şöyle beyan ediyor:
Sonucunda Markos İncili kuşkusuz orijinal değil… Neredeyse tüm
bölüm sonradan derleme”(54).

Bu Kilise tarafından muhakkak cesur bir açıklama ancak Kilise sahtekarlığı
dogması içine kabul etmiş ve Hıristiyanlığın temeli yapmış.
Hayali diriliş anlatıların eğilimi devam ediyor. Yuhanna İncilinin tamamen
havarilerine İsa’nın dirilişi açıklamasına ayrılmış 21. son bölümü altıncı
yüzyıl sahtekarlıktır.
Kilise bunu kabul eder:
Bundan çıkarabilecek tek sonuç 21. bölümün daha sonraları eklendiğidir
ve bu nedenle İncil e bir ek (appendiks) olarak kabul edilebilir.”(55)
Büyük Yerleştirme ve Büyük İhmal
Luka İncilinin günümüdeki modern versiyonları Sinaıtukus taki aynı İncilden
şaşırtıcı 10000 fazla kelimeye sahiptir. Bu kelimelerin altısı İsa için ve cennete
taşındı demektedir, ama bu anlatış elde olan hiçbir eski Luka İncilinde yer almaz(56).
Eski versiyonları günümüz İsa Mesih in göğe yükseliş açıklamalarını doğrulamaz,
bu tahrif açıkça aldatmak için bir kasıt gösterir. Bugün, Luka İncili kanonik
inciller arasında en uzun olanıdır, çünkü toplam 8500 kelime civarında olağanüstü
15. yüzyıl ekleme ile Büyük yerleştirme ihtiva eder.(Luka 9:51-18:14). Bu incil
içine sahtelerin yerleştirilmeleri modern Hıristiyan analistleri şaşırtır. Kilise:
“Bu pasajların karakteri çıkarım sonucu ithamları tehlikeli yapar “(56).
Daha dikkat çekici, en eski Luka İncili 6-45 ten 8-26 ya kadar, toplam 1547 kelime,
bütün ayetleri atlar ve bu durum papazlar arasında Büyük İhmal olarak bilinir.
Günümüz versiyonlarında bu delik başka incillerden çalınan pasajlarla tıkanmıştır.
Dr Tischendorf yeni Luka İncili versiyonlarında Son Akşam yemeğini ihtiva eden 3
paragraf 15. yüzyılda göründüğünü keşfetti, ama Kilise hala İncillerini katkısız tanrının
sözü olarak yutturuyor. (57)
İslah Endeksleri
Yeni Ahit ile olduğu gibi, eski Kilise Babalarının yazıları yüzyıllarca devam eden
kopyeleme ile zarar verilmiş ve kayıtlarının çoğu kasten yeniden yazılmış veya örtbas
edilmişti. Trent Konseyi (1545-1563) kararlarını benimseyen Kilise silme işleminı
uzattı ve eski Hıristiyan yazılarından silinecekler için özel bilgilerin bir listesinin
hazırlanması için emir verildi.(58).
1562 yılında Vatikan Endeks Expurgatorius (İslah) adı verilen özel bir sansür
ofisi kurdu. Bu ofisin amacı günümüz doktirinlerine karşı ifadeler taşıyan eski Kilise
babalarının hatalı pasajlarını yasaklamaktı.
Vatikan arşivcileri Babaların hakiki kopyeleriyle karşılaştıklarında expurgatory (İslah)
endeksine göre düzelttiler(59).
Tüm Patristik yazıların değeri hakkında ciddi şüpheler kamuoyuna açıklandı(60).
Biblica Ansiklopedisi nin açıkladığı çok önemli gerçekte yaklaşık 1200 senelik
Hıristiyan tarihinin bilinmiyor olmasıdır.
Ne yazıkki 1198 öncesi (Kilise) kayıtlarından sadece birkaçı açıklandı bu yeni
papa olan Innocent III ün eski Kilisenin bütün kayıtlarını Gizli Arşivleri kurarak
örtbas etmesi bir şans eseri değildir.(61
).
Yedi buçuk yüzyıl sonra, Arşivlerde bazı seneler harcayan Profesor Edmont S Bordeaux
Büyük Pan Nasıl Öldü isimli kitabı yazdı.
“Bütün Kilise tarihi hiçbirşey değil ama geriye dönük bir fabrikasyondur’ isimli
başlıklı bölümünde şunu söylüyor: Kilise sonraki yaptıklarını ön tarihledi, bazı
yeniden yapılmış, bazı gözden geçirilmiş, bazı sahtesi yapılmış olanlarki Kilisenin
tarihinin nihai ifadesinde yer aldı….Kilisenin takdiği kilise tarafından çok daha
sonra yazarlarının yazdıklarını çok daha önce yazılmış gibi göstermek ve böylece
birinci ikinci ve üçüncü yüzyıllar için kanıt teşkil edeceklerdi..”
(62)
(Yani 1200 yıl öncesi tarihi için gizlediği boşluğu kapamak için Kilise sonradan
yazılanları o tarihlerde yazılmış gibi sundu. Tabiki bu apaçık sahtekarlık. Ne
gizliyorlar ve ne örtas ediyorlar soruları geliyor insanın aklına)
Profesör Bordeaux un buluşlarına bir destek olarak Papa Beşinci Sikstus 1587 de
resmi bir Vatikan yayıncılık bölümü kurdu ve kendi kelimeleriyle şöyle konuştu:
‘Kilise tarihi şimdi kuruldu…kendi hesabımızın yayınını takip edeceğiz’
(Encyclopédie, Diderot, 1759).
Vatikan kayıtlarına göre Papa Beşinci Sikstus papalık hayatının 18 ayını Yeni
Öğrenim isimli yeni br İncil yazmak ve Katolikliğe tanıştırmak için harcadı(63).
İncil Yazarları Kafir Olarak Açıklandı
Kilisenin kendi tarihini kendi yazdığının kanıtı Diderot’s Encyclopédie sinde
bulundu ve 1759 senesinde Papa 13. Clement (1758-69) İncil yazarlarının kafir olarak
açıklanmasından hemen sonra yok edilmesini emretmişti. Bu senaryoda yer alan
başka şey vardı, ve bu Katolik Ansiklopedisinde kaydedildi.
Kilise, tüm 27 Yeni Ahit yazıları hayata isimsiz başladığını itiraf ediyor ve
İncillerinin ve mektuplarının kimin yazdığını bilmemesinde bir büro zihniyeti
takdiri ortaya çıkar.
“Böylece İncillerin şimdiki başlıkları misyonerlere (evancelist)
dayandırılamaz. Onlara [Yeni Ahit koleksiyonuna] ancak bu yazılarla ilgili eski
yazarlara geri gitmeyen başlıklar verildi”(64).
‘Bizim İncillerin başlıkları yazarlık göstermek için niyet edilmemişti’
ve başlıkların onlara yapıştırılmış olduğunu Kilise böyle savunuyor(65).
Böylece, onlar halka bildirildiği gibi Matta , Markos, Lukka, ve Yuhanna ya
göre İnciller değildiler. Bu itirafın tüm gücü gerçek Apostolik İncillerin
olmadığını ortaya çıkarır ve Kilise’nin karanlık yazıları bugün Hıristiyan
vakıf ve inancının zeminini ve ayağını somutlaştırmaktadır.
Sonuçları tüm Yeni Ahit’in İlahi kökenli olduğu iddiası için ölümcüldür ve
Hıristiyan metinlerinin özel bir yetkiye sahip olmadıklarını ortaya çıkarır.
Yüzyıllarca, uydurulmuş İnciller şimdi yanlış olduğunu itiraf edilen Kilise
Sertifikasının özgünlüğünü deler ve Hıristiyan yazılarının tamamen safsata,
yanıltıcı, olduğuna kanıtlar sunmaktadır.
Yıllarca süren özel Yeni Ahit araştırmasından sonra Dr Tischendorf en eski
ve en yeni İnciller arasındaki farklılıklarda dehşeti ifade etmiş ve anlamakta
güçlük çekmişti.
“…Katipler nasıl oraya buraya basit fiili olmayan değişiklikler getirmek
için kendilerine izin vermişlerdi, ama maddi açıdan esas anlamını etkiledi ve
daha kötüsü hala bir pasajı kesmekten veya eklemekten cekinmediler.“(66)
Yıllarca süren Yeni Ahitin fabrikasyon doğasını doğrulamaktan sonra hayal
kırıklığına uğramış Dr Tischendorf günümüz sürümleri nin bir çok yerde
değiştirildiğini ve doğru olarak kabul edilemeyeceklerini itiraf etti(67).
Hıristiyanlık işte budur
Hıristiyanlık işte budur
Hıristiyanlık aslında nedir?
Öyleyse sorulacak önemli soru budur: Eğer Yeni Ahit tarihi değilse, nedir o zaman?
Dr Tischendorf cevabın bir bölümünü Sinai İncilinin 15 bin sayfalı kritik
notlarında cevaplandırdı:
“İsa Mesih’in şahsiyeti birçok din için anlatıcı yapılmış gibi görünüyor.’
Bu Hint destanı (epik) Mahabharata harfi harfine bugünkü İncillerde nasıl
gözüktüğünü açıklar”
( e.g., Matt. 1:25, 2:11, 8:1-4, 9:1-8, 9:18-26)
Yunan devlet adamı Sikyon lu Aratus (271-213 BC) un Fenomena sından pasajlar
Yunan filozof Kleantes (c. 331-232 BC) tarafından yazılmış
Zeus için ilahilerden alıntılar ve 7 erdemli Grekten biri Menander in Thaısi
(c. 343-291) inden 207 kelime niçin Yeni Ahitte bulunur?
Yarı efsanevi Grek şair Epimenides (7. veya 6. yy BC) den alıntılar İsa
Mesih in dudaklarına uygulanmıştır. Ve Jupiter in meraklı şiirlerinden
(c. 150 BC; yazar bilinmiyor) 7 pasaj Yeni Ahitte yeniden yayınlandı.
Tischendorf’un sonuçları Profesör Bordeaux un İsa Mesih alegorisi (kinayesi)
Tanrı Ahura Mazda nın İlahi oğlu ve yaklaşık 400BC yıllarında Pers
İmparatorluğunun ilk krallarının Mesihi, Mitra masalından elde edilmiş olduğu
gibi Vatikan bulgularınıda destekler. İsa nın bir mağara ahırında doğumunda
Doğu dan bir yıldızı takip eden mecusiler hazır bulundu. Altından hediyeler,
buhur ve mür (sarı sakız) getirdiler (Matta 2:11) ve çobanlar yeni doğan
bebeğe taptılar. O dünyaya papaların çeşitli modellerde 15. yüz yıla kadar
taklit ettiği bir Mitraik kap giyerek geldi. Testis (Tiriniti) inancıın biri,
kaya da duran, dininin temelinin amblemi, ve balla meshedilmiş Mitra idi.
Helyos ve öteki 11 arkadaşları ile son Akşam Yemeği sonunda Mitra çarmıha
gerildi, ketene bağlandı, kaya mezara koyuldu ve 25 Martta (Bahar ekinoksta
dolunay, Ester :Babil tanrıçası İştar.) üçüncü günde yükseldi.
Evrenin ateşli yok olması Mitraizm in önemli doktirini idi- Mitra bu zamanda
dünyaya kişi olarak döneceğine ve hak eden ruhları kurtaracağına söz vermişti.
Mitra hayranları Hıristiyanların Aşai Rabbani ayinine paralel ve öncesinde 4
asır dan fazla düzenlenen ekmek ve şarap ziyafetine katılırlardı.
Hıristiyanlık Mitraizmin Culdees lerin Druidik ilkeleriyle ve bazı eski Mısır elementlerle Grek filozofisi, ve bazı Hindu görüşleriyle kaynaştırılmış Mitraizmin bir
uyarlamasıdır. (Hıristiyanlık öncesi Vahiy İncili, Book of Revelatıon, aslında Osiris ve İsis gizemleri isimli kitaptı.)
Neden İsa Mesih hakkında hiç bir kayıt yok?
Birinci asırdan dördüncü asıra kadar yazılmış meşru dini ve tarihsel
yazılarda İsa Mesih ve Kilisenin hayatına eşlik ettiğini söylediği olağanüstü
olaylar hakkında herhangi bir referans bulmak mümkün değil.
Aşağıdaki bilgi Frederic Farrar (1831-1903) of Trinity College, Cambridge)
den gelir:
“Tarihin bizim için bir tek bile kesin ve mutlak sözü veya insanlığın
kurtarıcısının hayatındaki durumu mumyalamaması şaşırtıcıdır….Bütün
tarihte bir kimsenin İsa yı gördüğüne veya onunla konuştuğuna dair hiç
bir beyan yoktur. Dört İncilde aktarılan olaylar hakkında çağdaş
yazarların sessizliği kadar hiç birşey şaşırıtıcı değildir.”(68)
Bu durum tarihi ve Yeni Ahit anlatıları arasında bir çatışma çıkarır.
Dr Tischendorf şu yorumu yaptı:
“İsa Mesih in hayatı hakkında dördüncü asır esasında din adamlarınca
düzenlenmiş yazılar dışında başka bilgi kaynağına sahip olmadığımızı
dürüstçe kabul etmeliyiz.”(69).
Yüzyıllarca süren sessizlik için bir açıklama var:
Hıristiyanlığın inşası dördüncü asrın ilk çeyreğinin sonuna kadar
başlamadı, bu sebeble Papa 10. Leo (Ölüm 1521) Mesih için masal demişti(70).
“Bu Mesih masalının bizim için ne kazançlı batıl inanç olduğunu iyi biliriz.”
Papa 10. Leo (1513-1521)
İtiraf
İtiraf
Kaynaklar
(1) http://www.bibliotecapleyades.net/biblianazar/esp_biblianazar_40.htm
(2) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. iii, p. 712
(3) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. vi, p. 137, pp. 655-6.
(4) Catholic Encyclopedia, op. cit., pp. 656-7.
(5) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. xiv, pp. 370-1.
(6) Life of Constantine, attributed to Eusebius Pamphilius of Caesarea, c. 335, vol. iii, p. 171;
The Nicene and Post-Nicene Fathers, cited as N&PNF, attributed to St Ambrose, Rev. Prof.
Roberts, DD, and Principal James Donaldson, LLD, editors, 1891, vol. iv, p. 467
(7) The Dictionary of Classical Mythology, Religion, Literature and Art, Oskar Seyffert,
Gramercy, New York, 1995, pp. 544-5
(8) Contra Celsum [“Against Celsus”], Origen of Alexandria, c. 251, Bk I, p. lxvii, Bk III, p. xliv, passim
(9) Catholic Encyclopedia, Pecci ed., vol. iii, p. 299, passim
(10) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. xiv, pp. 370-1
(11) Catholic Encyclopedia, New Edition, vol. xii, p. 576, passim
(12) Life of Constantine, op. cit., pp. 26-8
(13) ibid.
(14) The Catholic Dictionary, Addis and Arnold, 1917, “Council of Nicaea” entry
(15) Life of Constantine, op. cit., vol. ii, p. 73; N&PNF, op. cit., vol. i, p. 518
(16) Catholic Encyclopedia, New Edition, vol. i, p. 792
(17) Ecclesiastical History, Bishop Louis Dupin, Paris, 1686, vol. i, p. 598
(18) Secrets of the Christian Fathers, Bishop J. W. Sergerus, 1685, 1897 reprint
(19) An Apology for Christianity, 1776, 1796 reprint; also, Theological Tracts, Dr
Richard Watson, “On Councils” entry, vol. 2, London, 1786, revised reprint 1791
(20) An Apology for Christianity, op. cit.).
(21) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. iii, p. 160)
(22) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. v, pp. 619-620
(23) Ecclesiastical History, ibid.
(24) An Apology for Christianity, op. cit
(25) Catholic Encyclopedia, New Edition, “Gospel and Gospels”
(26) God’s Book of Eskra, anon., ch. xlviii, paragraph 36
(27) Man and his Gods, Homer Smith, Little, Brown & Co., Boston, 1952
(28) ibid.
(29) God’s Book of Eskra, Prof. S. L. MacGuire’s translation, Salisbury, 1922,
chapter xlviii, paragraphs 36, 41
(30) Historia Ecclesiastica, Eusebius, c. 325
(31) God’s Book of Eskra, op. cit., chapter xlviii, paragraph 31
(32) Life of Constantine, vol. iv, pp. 36-39
(33) ıbıd.
(34) Life of Constantine, vol. iii, p. 29.
(35) ibid.
(36) History of the Christian Church, H. H. Milman, DD, 1871
(37) Encyclopedia of the Roman Empire, Matthew Bunson, Facts on File, New York, 1994, p. 86
(38) A Smaller Classical Dictionary, J. M. Dent, London, 1910, p. 161
(39) How The Great Pan Died, Professor Edmond S. Bordeaux [Vatican archivist], Mille
Meditations, USA, MCMLXVIII, pp. 45-7
(40) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. vi, pp. 135-137; also, Pecci ed.,
vol. ii, pp. 121-122
(41) Secrets of the Christian Fathers, op. cit
(42) A Latin-English Dictionary, J. T. White and J. E. Riddle, Ginn & Heath, Boston, 1880
(43) Cardinal Bembo: His Letters and Comments on Pope Leo X, A. L. Collins, London, 1842 reprint
(44) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. vii, p. 645
(45) (“The Letters of Jerome”, Library of the Fathers, Oxford Movement, 1833-45, vol. v, p. 445
(46) The Daily Telegraph and Morning Post, 11 January 1938, p. 3
(47) ibid.
(48) Scribes and Correctors of the Codex Sinaiticus, H. J. M. Milne and
T. C. Skeat, British Museum, London, 1938)
(49) Adam & Charles Black, London, 1899, vol. iii, p. 3344
(50) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. vi, p. 657
(51) The Crucifixion of Truth, Tony Bushby, Joshua Books, 2004, pp. 33-40).
(52) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. xii, p. 792
(53) ibid.
(54) Encyclopaedia Biblica, vol. ii, p. 1880, vol. iii, pp. 1767, 1781; also, Catholic
Encyclopedia, vol. iii, under the heading “The Evidence of its Spuriousness”; Catholic
Encyclopedia, Farley ed., vol. iii, pp. 274-9 under heading “Canons”).
(55) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. viii, pp. 441-442; New Catholic
Encyclopedia (NCE), “Gospel of John”, p. 1080; also NCE, vol. xii, p. 407
(56) (“Three Early Doctrinal Modifications of the Text of the Gospels”, F. C.
Conybeare, The Hibbert Journal, London, vol. 1, no. 1, Oct 1902, pp. 96-113)
(56) Catholic Encyclopedia, Pecci ed., vol. ii, p. 407
(57) “Are Our Gospels Genuine or Not?”, op. cit.
(58) Delineation of Roman Catholicism, Rev. Charles Elliott, DD, G. Lane & P. P.
Sandford, New York, 1842, p. 89; also, The Vatican Censors, Professor Peter Elmsley,
Oxford, p. 3 27, pub. date n/a).
(59) Index Expurgatorius Vaticanus, R. Gibbings, ed., Dublin, 1837; The Literary Policy
of the Church of Rome, Joseph Mendham, J. Duncan, London, 1830, 2nd ed., 1840;
The Vatican Censors, op. cit., p. 328
(60) The Propaganda Press of Rome, Sir James W. L. Claxton, Whitehaven Books,
London, 1942, p. 182
(61) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. xv, p. 287
(62) How The Great Pan Died, op. cit., p. 46
(63) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. v, p. 442, vol. xv, p. 376
(64) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. vi, pp. 655-6
(65) Catholic Encyclopedia, Farley ed., vol. i, p. 117, vol. vi, pp. 655, 656
(66) Alterations to the Sinai Bible, Dr Constantin von Tischendorf, 1863,
available in the British Library, London
(67) When Were Our Gospels Written?, Dr Constantin von Tischendorf, 1865,
British Library, London
(68) The Life of Christ, Frederic W. Farrar, Cassell, London, 1874
(69) Codex Sinaiticus, Dr Constantin von Tischendorf, British Library, London
(70) Cardinal Bembo: His Letters…, op. cit


ALINTI
:)

HZ. İSA VE HAVARİLERİN TANRISI-PAVLUS’UN TANRISI - KONSİLLERİN VE KİLİSENİN TANRISI. HIRİSTİYANLIKTA TANRI ANLAYIŞINDAKİ FARKLILIKLAR.

HZ. İSA’NIN TANRISI;

Hz. İsa’nın Tanrı anlayışı Tevrat’taki on emirden birincisi olan eşi benzeri ve ortağı olmayan doğmamış ve doğurulmamış bir Tanrı anlayışıdır. Önce bu anlayışı Tevrat’tan okuyalım.

TEVRAT’IN TANRISI;

6 “‘Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın RAB benim.

7“‘Benden başka tanrın olmayacak.

8“‘Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.

9 Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı’yım” (Tevrat-yasanın tekrarı-5)

1“‘Put yapmayacaksınız. Oyma put ya da taş sütun dikmeyeceksiniz. Tapmak için ülkenize putları simgeleyen oyma taşlar koymayacaksınız. Çünkü Tanrınız RAB benim.” Tevrat-Leviler-26)

29- İsa şöyle karşılık verdi: “En önemlisi şudur: ‘Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek Rab’dir. 30-Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.31- İkincisi de şudur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’32- Din bilgini İsa’ya, “İyi söyledin, öğretmenim” dedi.”Tanrı tektir ve O’ndan başkası yoktur’ demekle doğruyu söyledin.” (Markos-12)

17 İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O’na, “İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. 18  İsa, “Bana neden iyi diyorsun?” dedi. “İyi olan yalnız biri var, O da Tanrı’dır.”(Markos-10) .” (Luka-4)

Bu Tanrı anlayışının İslam ve Kur’an’dakinden farkı yok. Hz. isa bu Tanrı’nın kulu ve insan olan bir peygamberdir.

17-18 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:”İşte Kulum, O’nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O’dur. Ruhum’u O’nun üzerine koyacağım,O da adaleti uluslara bildirecek.” (Matta-12)

45  Öğleyin on ikiden üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü.46  Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, “Eli, Eli, lema şevaktani?” yani, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” diye bağırdı. » (Matta-27)

HAVARİLERİN  TANRISI;

Hz. İsa’nın bizzat kendisi tarafından eğiterek yetiştirdiği Yuhanna, Petrus gibi önde gelen havariler ve yine onların lideri olan hz. isa’nın kardeşi Yakup’ta  Tevrat’ta anlatılan tek Tanrı’ya inanıyorlardı. Eğer havariler için Hz. İsa Tanrı olsaydı ona “Tanrımız İsa” diye hitap ederlerdi. Oysa havariler Hz. İsa’ya çoğu zaman sıradan biriyle konuşur gibi sadece “İSA” diye hitap ederlerdi. Bazen hocam anlamına gelen aramice “RABBİ” bazen de efendim anlamına gelen “KRİOS” diye sesleniyorlardı.

“5 Petrus İsa’ya, “Rabbi, burada bulunmamız ne iyi oldu” (Markos-9)

12 Oysa tek Yasa koyucu, tek Yargıç vardır; kurtarmaya da mahvetmeye de gücü yeten O’dur. Ya komşusunu yargılayan sen, kim oluyorsun?“ (Yakup-4)

19 Sen Tanrının bir olduğuna inanıyorsun, iyi ediyorsun. Cinler bile buna inanıyor ve titriyorlar!

20 Ey akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanıt mı istiyorsun?(Yakup-2)

22 “Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: Bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrının, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir.(Elç.İşl.-2)

13-İbrahimin, İshakın ve Yakupun Tanrısı, atalarımızın Tanrısı, Kulu İsayı yüceltti. Siz Onu ele verdiniz. Pilatus Onu serbest bırakmaya karar verdiği halde, siz Onu Pilatusun önünde reddettiniz.(Elç.İşl.-3)

HAVARİLERİN İMAN BİLDİRİSİ;

Hz. İsa’nın tanrıya eş tutulduğu İznik konsili öncesinde, ilk dönem Havarilerin,  Hz. İsa’nın ölümünden sonra kayıt altına alınan iman bildirisinde de ayni tek ve ortağı olmayan Tanrı inancı görülmektedir.

Göğün ve yerin yaratanı, herşeye gücü yeten Baba, Tek Tanrı’ya ve O’nun biricik Oğlu Rabbimiz Mesih İsa’ya inanıyoruz.O Kutsal Ruh’tan vücut buldu ve bakire Meryem’den Doğdu. Pontiyus Pilatus zamanında acı çekerek çarmıha gerildi, öldü ve gömüldü, ölüler diyarına indi, üçüncü gün ölüler arasından dirildi ve göğe çıktı, herşeye gücü yeten Baba Tanrı’nın sağında oturdu. Oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecektir. Kutsal Ruh’a, Kutsal Evrensel Kilise’ye Kutsalların Birliğine, günahların affına, ölülerin dirilişine ve sonsuz yaşama inanıyoruz. Amin”

PAVLUS’UN TANRISI;

Pavlus’un ise, Hz. İsa ve Havarilerden farklı olara iki tanrı anlayışı vardır. Burada Roma Putperestliğindeki gibi çok  Tanrı anlayışı görülür. Tanrı Zeus gibi herşeyin başı bir Baba Tanrı var ve bu tanrının oğlu baba tanrıdan daha aşağı konumda insan olan ikinci bir oğul tanrı var;

3 Ama şunu da bilmenizi isterim: her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek ve Mesih’in başı Tanrı’dır” (I.Korint-11)

5-6 Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. Uygun zamanda verilen tanıklık budur.” (Timeteos-2)

9 Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa’yı, Tanrı’nın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz.” (İbraniler-2)

27 Çünkü, “Tanrı her şeyi Mesih’in ayakları altına sererek O’na bağımlı kıldı.” “Her şey O’na bağımlı kılındı” sözünün, her şeyi Mesih’e bağımlı kılan TANRI’YI İÇERMEDİĞİ açıktır. (1.Korintliler-15)

17 Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı, yüce Baba, kendisini tanımanız için size bilgelik ve vahiy ruhunu versin diye dua ediyorum.” (Efesliler-1)

3  Her türlü tesellinin kaynağı olan Tanrı’ya, merhametli Baba’ya, Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babası’na övgüler olsun! (2.Korintliler-1)

Pavlus İncilde bulunan 12 adet mektubunda Hz. İsa’yı devamlı asıl manası EFENDİ demek olan Yunaca “KYRİOS” olarak tanımlar. Bu kelimenin dilimizde tam karşılığı olmayan ancak RAB olarak tercüme edilmesi son derece yanlıştır. Bu hitap Türkçede hiçbir zaman bir insan için kullanılmaz ve direk Tanrı’nın isimlerindendir. Pavlus’un Hz. İsa’yı bu kelime ile tanımlaması son derece önemli bir gerçeğin ispatıdır. Eğer Pavlus’un anlayışında Hz. İsa, tesliste olduğu gibi Tanrıyla eş olsaydı, Hz. İsa’dan bahsederken doğrudan devamlı olarak “TANRIMIZ İSA” derdi. Devamlı “KYRİOS-EFENDİ” diye hitap etmezdi. İngilizcedeki “LORD” kelimesi tam bu anlayışa örnektir. Bu kelime ayrı ayrı hem bir saygın insan hem de Tanrı için kullanılır. Pavlus İncildeki Korintlilere yazdığı mektubunda bu ayırımı çok net yapmaktadır:

4 Putlara sunulan kurban etinin yenmesine gelince, biliyoruz ki, “Dünyada put bir hiçtir” ve “Birden fazla Tanrı yoktur”.

5-6 Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da -nitekim pekçok “İLAH”, pekçok “RAB” vardır- bizim için TEK BİR TANRI Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır, bizler O’nun için yaşıyoruz. TEK BİR RAB var, O da İsa Mesih’tir. Her şey O’nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O’nun aracılığıyla yaşıyoruz. (1.Korintliler-8)

Türkçeye RAB olarak tercüme edilen KYRİOS ünvanı Roma devrinde imparator ve kutsal sayılan insanların ünvanıydı. Bunlarda bir ölçüde tanrılaşmış olduğuna inanılan insanlardır ve zaman zaman bunlara da Tanrı olarak hitap edilmektedir. Bu Roma anlayışı havarilerde yoktu ancak Pavlus’ta vardı. Pavlus’un aşağıdaki ifadelerinde Hz. İsa’nın da aynen ROMA PAGAN ANLAYIŞINDA OLDUĞU GİBİ TANRININOĞLU VE İKİNCİ DERECE BİR TANRI OLDUĞU AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.  Bu durumda Pavlus’ta, biri herşeyin başı asıl Tanrı diğeri ise ondan aşağı konumda ikinci dercede bir insan tanrı anlayışı vardır. Bu yüzden bu tür insanlara her zaman direk “TANRIM” diye hitap edilmez. Pavlus Hz. İsa’nın tanrısal yönünün mektuplarında sadece 2 yerde belirtir.

5 Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı’dır! Amin.”(Romalılar-9)

13-Bu arada, mübarek umudumuzun gerçekleşmesini,ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz.“(Titus-2)

Buraya kadar ki pasajlarda Pavlus’un Baba Tanrıyı herşeyin başı gördüğü ve İsa O’ndan aşağı konumda olduğu açıkça bellidir. Ancak TESLİS-ÜÇLÜBİRLİK inancında olduğu gibi Tanrı’ya eş  tutulan başka bir tanrı kimliğinden ve Kutsal Ruh’un Tanrılığından bahsetmez. Bu durumda Pavlus’ta teslis inancı yoktur ve İznik Konsilinde Hz. İsa’nın Tanrıya eş konumuna karşı çıkan ARİUS tam bir Pavluscudur. Yani bu konsilde aslında PAVLUS’UN TANRI ANLAYIŞI aforoz edilmiştir.

KİLİSENİN TANRISI

Kilisenin Tanrı anlayışı ise Ms:325 yılında İznik Konsilinde ve 381 ‘de Kadıköy-İstanbul’da ortaya konan tek tanrıya eş BABA-OĞUL VE KUTSAL RUH’tan oluşan üç farklı tanrı anlayışıdır. Kilise bunu Tek Tanrının üç kimliği diye açıklar ve kiliselere kutsal heykel,resim ve haç koyarak bunları tam bir Roma Putperestliğinde olduğu gibi kutsar. Bu durumda Palus’un tahribata uğrattığı tek tanrı anlayışından çok daha farklı bir  Tanrı anlayışı geliştirilmiş oldu.

İZNİK KONSİLİNİN İMAN BİLDİRSİ:

Yerin ve göğün, görünen ve görünmeyen her şeyin yaratıcısı, her şeye kadir tek Baba Tanrı’ya inanıyoruz. Bütün çağlardan önce Baba’da olan, Tanrı’dan Tanrı, Nurdan Nur, Gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı, Kendiliğinden varolan, yaratılmamış, Baba ile aynı özden olan, Tanrı’nın Oğlu tek bir Rab İsa Mesih’e inanıyoruz. Her şey O’nun aracılığı ile yaratıldı. Biz insanlar ve kurtuluşumuz için göklerden geldi.
Kutsal Ruh ve Bakire Meryem’den vücut buldu ve insan oldu. Pontius Platus zamanında çarmıha gerildi, acı çekti ve gömüldü,
Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün dirildi, Göğe yükseldi ve Baba’nın sağında oturdu.
Dirileri ve ölüleri yargılamak için görkem içinde tekrar gelecek ve O’nun krallığına hiç son olmayacaktır.
Baba ve Oğul’dan gelen, Rab olan, hayat veren, Baba ve Oğul ile birlikte tapınılıp yüceltilen Peygamberler aracılığı ile konuşmuş Kutsal Ruh’a inanıyoruz. Tek kutsal evrensel ve elçisel kiliseye inanıyoruz.
Günahların affı için tek bir vaftiz tanıyoruz. Ölülerin dirilişini ve sonsuz yaşamı bekliyoruz.
Amin.”

KİLİSENİN 4.TANRISI HZ. MERYEM;

Hz. Meryem’in kutsallığına dair  İncillerde hiçbir şey olmadığı halde kilisenin MS: 431 yılında Efes Konsiliyle Hz. Meryem Tanrı’nın annesi ünvanıyla Tanrılaştırılmıştır. Kiliselere Hz. İsa gibi resim ve heykelleri dikilerek kendisine dualar edilmektedir.

PROTESTANLARIN TANRI ANLAYIŞI;

Yukarıda Hıristiyanlığın bünyesinde gelişen Tanrı anlayışları bizzat İncillerden deliller verilerek anlatıldı. Sanırım bu deliller yeterince inandırıcı olmuştur. Bunları yeterli bulmayanlara protestan baş kaldırıyı hatırlatırız. 17.yy’da Avrupa’da gelişen aydınlanma hareketiyle bazı protestan din adamları bu anlayışların bir kısmına itiraz ettiler. Kiliselerdeki resim ve heykeller ile Hz. meryemin kutsallaştırılmasını putperestlik saydılar ve kiliselerinden kaldırdılar. Hatta Papa bile Tanrı adına hareket ettiği ve yanılmaz olduğuna da karşı çıktılar. Tabi katı bir engizisyon zulmü ve aforoz edilme baskılarıyla ancak bu kadarı gerçekleştirildi. Oysa üçlü birlik anlayışına ve Pavlus putperestline karşı Havarilerin iman anlayışını da savunan ÜNİTERYAN-TEVHİDCİ Protestan gruplarda vardı.


Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...