4 Şubat 2020 Salı

Hristiyanlık yarı bir pagan dinidir

Hristiyanlık yarı bir pagan dinidir
Hristiyanlık: Pavlus-Roma ittifakı:Batı, Hristiyanlık denilen bir dine inanır. Bu din , İsa peygamber tarafından vazedilen İseviliğin çarpıtılmış biçimidir. Hristiyanlık ve İsevilik iki farklı dindir. İsevilik, ilahi din geleneğinin devamı olarak Museviliğin ihyası şeklinde ortaya çıkmış ve hem Yahudiliğe hem de Roma paganizmine karşı gerçek evrensel tevhid öğretisini tashih etmiştir. İseviliğin, tıpkı Musevilik gibi devamı ve son hali İslam'dır.Hristiyanlık ise, Pavlus tarafından kodifiye edilerek Roma devletine ihale edilmiş tamamen politik bir akımdır. M.S 320'li yıllarda, Pavlus'un amacı doğrultusunda Roma bu akımı resmi ideolojisi yapmış ve doğu eyaletlerinde sağlayamadığı düzen, istikrar ve itaati bu yolla sağlayabilmiştir. Hristiyanlık, daha sonra Kilise yoluyla batının bütün politik ve ekonomik yönelimlerinin ideolojik aracı olma misyonu üstlenmiştir. Bu misyon, doruk noktasına sömürgecilik döneminde ulaşmış ve farklı mezheplerin temsil ettiği farklı kavimlerin politik ihtirasları bu öğretinin diliyle kendini meşrulaştırmıştır. Doğu kiliseleri, kısmen de olsa İseviliğe dair izler taşımakla birlikte, Hristiyanlığın resmi konsül kararlarına bağlılıklarını görünürde de olsa sürdürmektedirler. Ancak açık olan şudur ki, Hristiyanlık, asla İsevilik değildir. İseviliğin sembollerini kullanan, kendine özgü yarı pagan bir dindir. Müslümanlar, özellikle ezilen dünyada, bu gerçeği ve ayrımı vurgulayan bir tebliğ faaliyetine girişmek zorundadırlar. Latin Amerika, Hristiyanlıktan arındırılmalı ve İsevileştirilmelidir. Hristiyanlık, İsa adına uydurulmuş bir batılı pagan yalanıdır.7- Hind imgesi ve Ari ırk yalanı:Hindistan'ın sömürgeleştirilmesi sürecinde ortaya atılan Hind-Avrupa ilişkisi, bu bağlamda Hind-Avrupa dil grubu, Aryan ırkı, kavimler göçü gibi tartışılmaz kabul edilen şablonlar, bir başka meşhur yalanlardır.Britanya kraliyet sarayı ve Doğu Hind kumpanyasının finanse ettiği bilimsel çalışmaların ürünü olan bu tezler, tamamen sömürgeci amaçların ürünüdür. özellikle 18. yüzyılda Göttingen üniversitesi çevresi ile başlayan Hind ve Ari ırkı eksenli araştırma ve tezler, bugünkü Hind- Avrupa- Aryan bağlantılı yaklaşımların temelini atmıştır. Büyük İskenderin fetihleri sırasında meydana gelen büyük kültür karışımının ürünü olan dil ve etnik benzerliklerden yola çıkarak, üstün beyaz ırk, üstün Aryan kavimleri ve üstün çekimli diller şeklindeki teoriler geliştirilmiştir. Sanskritçe ile batı dilleri arasındaki bu benzeşimlerin Hind-Avrupa dil ailesi olarak modellenmesi ve bu model üzerinden batılıların sömürme amacıyla hedefe aldıkları her ülkede bir Hind-Avrupa dili ve topluluğu bulmaları söz konusu olmuştur. Geçmişte Hindistan, daha sonra İran, Ermeniler ve şimdi de Kürtler ve Kürtçe üzerinde aynı iddialar sergilenmektedir. Uygarlıkların Sami (yani Yahudi?)lerle Arilerin diyaloğundan doğduğu ve geliştiğini öne süren Yahudi- Hristiyan Batı ittifakı yanlısı tezlerde, daha özel düzeyde bu ittifakı geri kalan tüm dünyaya karşı meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Esasen Dil grupları ve Dil ailelerine dair tezler, son derece kuşkulu ve bir çok izaha muhtaç eksiklikleri olan ideolojik teorilerdir. 1800'lü yılların başlarında ortaya atılan bu tezlere karşı, bugün Sauessur, Chomsky gibi çağdaş dil bilimciler, açıkça olmasa da ima yoluyla bu küresel resmi ideolojinin en 'bilimsel' iddialarına gölge düşürecek araştırmalar ve tezler geliştirmiştir. Ancak açıkça ve cesurca bu dil ailesi saçmalıklarını eleştirmek ve politik maksatlarını ifşa etmek hala tabudur. Bu tabuya karşı başka dil ailesi modelleri ( Ör. Öntürkçe) geliştirerek aynı saçmalıkta iddialarla mücadele etmeye çalışan alternatif ırkçılıkların da ötekinden bir farkı yoktur.

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...