" Ey Kutsal Kitab'ın bağlıları! Kitabın gizlediğiniz birçok bölümünü size açıklayan ve birçoğunu açıklamadan geçiveren elçimiz size geldi! Gerçekten size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir kitap geldi. " (Maide Sûresi, 15)
***
Bu üçüncü bölümde mevcut İncil'e dayanarak Peygamberimiz'in geleceğini müjdeleyen açıklamaları inceleyelim. Bu incelemeyi yaparken Kuran'ın, Hıristiyanların İncil'den birçok şeyi gizlediğini söyleyen Maide suresi 15.ayetini unutmamamız gerektğini unutmayalım.
Hıristiyanların bir kısmının en çok korktuğu şey; üçleme inancının yıkılması, Hz.İsa'nın diğer peygamberler gibi bir peygamber olarak algılanmasıdır. Peygamberimize, İncil'in işaret ettiği kabul edilirse, Hz.İsa'yı aşırı yücelten açıklamaların yanlışlığı ortaya çıkacaktır. Bu yüzden kilisenin en çok gizlemeye çalışacağı bilgilerin başında İncil'de Peygamberimize yönelik işaretlerin varlığı gelmektedir. Kilise kendi otoritesini ve hatta varlığını korumak için İncil'de geçen ifadeleri saptırmaya çalışacaktır. Unutulmamalıdır ki Hz.İsa, Aramice konuşuyordu. En eski İncil nüshaları ise Eski Yunanca, Latincedir. Anlaşılıyor ki, tahrifatların önemli bölümü İncil'in Eski Yunanca'ya ve Latince'ye aktarılması sırasında olmuştur.
Paraklit'ten Kasıt Nedir?
***
Kur'an Kerim, Hz.İsa'nın, Peygamberimizi müjdelediğini söylemiştir. İncil'de doğrudan bu ifadeyi bulamayanlar, Kur'an'ın kutsal kitaba bağlananların dinlerini gizlediklerini söyleyen ayetine de dayanarak, Hıristiyanların bu ifadeleri içeren İncil ayetlerini yok ettiklerini düşünmüşlerdir. Bir kısım ayetler için bu mümkündür. Fakat araştırmalar sonucu; bir kısım ifadelerin anlamı saptırılarak yanlış yorumlandığı, Kuran'ın belirttiği bu müjdeyi, mevcut İncil'lerin aslında hâlâ içinde taşıdığı anlaşılmıştır. Kutsal kitapların incelenmesi de, böylece Kur'an'ın bir izahının daha doğruluğunu ispatlamaktadır.
Kuran, övülmüş olan veya öven anlamlarına gelen " Ahmed " kelimesiyle, Peygamberimizin müjdelendiğini belirtir. " Ahmed " kelimesi " Muhammed " kelimesiyle aynı kökten gelir. Bazıları "Ahmed" isminin Peygamberimizin özel ismi olduğunu düşünür. Bizce özel isim olarak "Ahmed" yerine, "Ahmed" kelimesinin ifade ettiği " öven, övülen " anlamlarını düşünmek daha doğrudur. Çünkü Peygamberimizin ismi Kuran'da dört yerde geçer ve hepsinde " Muhammed " olarak geçer. (Bakınız: Ali İmran Sûresi, 144; Ahzab Sûresi 40; Fetih Sûresi 29; Muhammed Sûresi, 2) Ahmed isminin özel isim olarak kullanıldığını düşünsek de hiçbir şey değişmez. Her durumda "Ahmed" kelimesi "Muhammed" isminin anlamını vermektedir ve aynı köke (H-M-D) sahiptir.
Peygamberimize işaret eden ve Peygamberimizin ismiyle aynı anlamlara gelip "Ahmed" kelimesinin karşılığı olan kelimelerle, Peygamberimiz'in Yuhanna İncilinde nasıl müjdelendiğini inceleyelim.
Hz.İsa'nın havarilerle yediği en son yemeğin sonunda,(muharref incile göre) yakalanıp götürülmesinden önce, havarilerle yaptığı son görüşmeler bir tek Yuhanna İncil'inde geçmektedir. Diğer üç İncil (Matta, Markos, Luka) bu olaydan hiç söz etmez. Hz. İsa'nın vasiyeti sayılabilecek sözler ettiği bu görüşmelerin diğer üç İncil'de olmaması nasıl açıklanabilir? Acaba bu ifadeler, diğer İnciller'den sonradan çıkarıldı mı? Yuhanna İncil'inde geçen ifadeler şöyledir:
" 15 : Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi gözetirsiniz. Hıristiyanlar, Paraklit'ten kastın Ruhu'l-Kuds(Cebrail) olduğunu söylerler. Peki İncil'in diğer yerlerinde geçen Hz. Cebrail neden hiçbir yerde Paraklit olarak geçmemektedir de, gelecekte geleceği belirtilen şahıs söz konusu olunca Paraklit ifadesiyle Hz.Cebrail kastedilmektedir? Hz.İsa, Yuhanna 16'da gelecek Paraklit'in kendisi gibi olduğunu söylemektedir. İnsan olan Hz.Muhammed mi, yoksa Cebrail mi Hz.İsa'ya benzer ve onun gibidir? Hz.İsa'dan sonra gelip de Hz.İsa'nın Peygamberliğini savunan, Allah'ın varlığından ahiretin varlığına kadar tüm temel noktaları insanlara öğreten, kendisinin bilgisiyle değil, Allah'ın kitap olarak indirdiği vahiyle öğreten Peygamberimizden başka kim vardır?
Prof. Abdulahad Davud 'a göre ‘Paraklit' kelimesinin Hz. İsa tarafından vazedilen Arami lisanındaki "Himda" ve "Hemida" kelimelerinin Eski Yunanca'ya tercüme edilmiş şekli olması kuvvetle muhtemeldir. (Bir önceki yazımızda Eski Ahit'te bu kelimeyle Peygamberimize işaret edildiğini gördük.)
Yuhanna İncil'inde geçen Paraklit'in, Kutsal Ruh (Cebrail) diye açıklanmaya çalışılmasını eleştiren Prof. Dr. Maurice Bucaille , bu anlayışı reddederek Paraklit'in(Parakletos) Hz.İsa'dan sonra gelecek, Hz.İsa gibi bir peygamber olduğunu Yunan dili etimolojisine dayanarak şöyle açıklar:
"Burada öne sürülen insanlara bildirme işi hiçbir surette Kutsal Ruh'un(Cebrail'in) işlerinden olan bir ilhamdan ibaret değildir. Aksine kendisini belirleyen Yunanca kelimedeki yayma kavramı sebebiyle, onun açıkça maddi bir niteliği vardır. Şu halde Yunanca ' Akouo ' ve ' Laleo ' fiilleri bir takım maddi işleri ifade ederler ve bu fiiller ancak işitme ve konuşma organlarına sahip bir varlıkla ilgili olabilirler. Dolayısıyla bu fiilleri Kutsal Ruh'a (Cebrail'e) uygulamak mümkün değildir. Öyleyse Yuhanna'nın Paraklit'inde, Hz.İsa gibi işitme ve konuşma melekesi olan bir insan görmek, mantığın götürdüğü bir sonuç sayılmalıdır. Yunanca metin bu melekeleri kesin olarak gerektirmektedir. Demek ki; Hz.İsa, kendisinden sonra Allah'ın yeryüzüne bir başka insan göndereceğini ve onun rolünün, bir cümleyle söylemek gerekirse Allah'ın kelamını işiten ve onun mesajını insanlara tebliğ eden bir peygamberin rolü olacağını haber vermektedir. Şimdi elimizde mevcut metinde bulunan Kutsal Ruh kelimeleri tamamen kasıtlı olarak sonradan yazılmış bir ilaveden ileri gelmektedir. İlavenin gayesi Hz. İsa'dan sonra bir peygamberin geleceğini haber veren bir parçanın ilk anlamını değiştirmektir. Çünkü buna inanmak, Hz.İsa'nın son peygamber olmasını isteyen gelişme halindeki Hıristiyan cemaatleriyle çelişki ortaya çıkarıyordu."
Prof. Abdulahad Davud , Paraklit kelimesinin anlamını etimolojik olarak şöyle anlatır:
"Paraklit kelimesi ' Periqlytos ' kelimesinin bozulmuş şeklidir. 'Periqlytos' gerek etimolojik, gerekse lugat anlamı itibariyle ' şanı yüce, övülmeye layık olan ' demektir. Bu hususla ilgili şahidim Alexandre'nin 'Dictionnaire G rec Français' isimli eseri olup kelimeyi şöyle açıklar: 'Bu birleşik isim ' peri ' ön eki ile ' övmek ' kökünden türeyen ' kleotis ' kelimesinden mürekkeptir. Bu kelime Arapça'da en meşhur, en çok öven, şanı en yüce olan ' Ahmed ' kelimesinin tam karşılığıdır. Burada halledilmesi gereken tek mesele Hz.İsa tarafından kullanılan bu ismin Arami dilindeki aslını bulmaktır."
Peygamber
" 20 : Yahya'nın tanıklığı şöyle oldu, açıkça konuştu, inkâr etmedi: 'Ben Mesih değilim,' diye açıkça konuştu.
21 : Onlar da kendisine; 'Öyleyse sen kimsin? Sen İlyas mısın?' diye sordular. O da; 'Değilim,' dedi. 'Sen O Peygamber misin?' Yahya;'Hayır,' diye cevap verdi. (İncil-Yuhanna: 1/ 20-21)
Hz.Yahya'ya 3 soru sorulmaktadır ve o, bu 3 soruya da olumsuz cevap vermektedir:
1. Sen Mesih misin?(İsa mısın?) 2. Sen İlyas mısın? 3. Sen O Peygamber misin?
Matta İncil'ine dayanıp, Yahya Peygamberin, İlyas Peygamber olacağını söyleyenler olmuştur. Buradaki ifade; "O zaman öğrenciler, İsa'nın kendilerine Vaftizci Yahya'dan söz ettiğini anladılar," şeklindedir. (İncil-Matta: 17/11-13) Oysa Yuhanna'da geçen ifadede Yahya, çok açık bir şekilde İlyas olmadığını söylüyor.
Yuhanna'da üç ayrı peygamberden bahsedilir. Bunlar 1- İsa, 2- İlyas, 3- O Peygamber'dir. Yahya Peygamberin, İsa Peygamberle aynı dönemde yaşadığı bilinmektedir. İncil'de, İsa Peygamber, İlyas'ın geldiğini ve insanların ona çok çileler çektirdiğini söyler. (İncil-Matta: 17/12)Peki o zaman "O Peygamber" kimdir? İnsanlar Tevrat'ın (Tesniye: 18/18) ifadesinde belirtilen peygamberi beklemektedirler. Bu da göstermektedir ki, "O Peygamber" Hz.İsa'dan farklı bir şahsiyettir. Peki Tevrat-Tesniye 18/18'de belirtildiği gibi Allah'tan aldığı sözleri insanlara duyuran, Hz.İsa'nın çıktığı dönemde hâlâ gelmemiş olan ve Hz.İsa'dan farklı olan peygamber kimdir? Hz.Muhammed dışında Allah'tan aldığı peygamberlik görevini yerine getirip tarihte önemli bir yer kazanmış ve Hz.İsa'dan sonra gelmiş ikinci bir insan gösterilebilir mi?..
Yalancı Peygamber Nasıl Tanınır? İncil'in hiçbir yerinde Hz.İsa'dan sonra peygamber gelmeyeceği söylenmez. Buna karşın İncil'de peygamberlik iddiasında olanları tanımada şu kriter verilir: "Verilen ürüne bak ve yalancı ile doğru söyleyeni ayırt et." Oysa Hz.İsa'dan sonra hiç peygamber gelmeyecek olsaydı; Hz.İsa; "Benden sonra Peygamber gelmeyecektir, benden sonra kim peygamberlik iddia ederse o yalancıdır," diye çok kestirme bir şekilde bu soruyu cevaplayabilirdi. Hz.İsa'nın, yalancı ve doğru peygamberi ayırt etmede tavsiye ettiği yöntem, başlı başına Hz.İsa'dan sonra peygamber geleceğine yeterli delildir.
Hz.İsa'dan sonra peygamber gelecek olması ise Hz.Muhammed'in peygamberliğine Hıristiyanlar için yeterli delil olmalıdır. Çünkü Hz.İsa'dan sonra gelip de Allah'a inanan, Allah'a güvenen, Allah'ı seven, putları terkeden toplulukların oluşması gibi harika bir ürün sadece ve sadece Peygamberimizle yollanan din(İslam) sayesinde elde edilmiştir.
Tüm bu açık gerçeklere ve Tevrat'taki, İncil'deki işaretlere rağmen, Tevrat'ın ve İncil'in onayladığını hahamlar, papazlar örtbas etmek için, saptırmak için yarışırlar. İncil'de ne adı geçen, ne kendisine işaret olan Katolik, Ortodoks mezhepleri, Roma'daki Papa ve başpiskopos beyefendilerin(!) görüşleri ne yazık ki, Hıristiyan halkın büyük bir bölümü için Tevrat ve İncil'in görüşlerinden daha önemlidir.
"Allah'ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i efendiler(rab) edindiler. Halbuki hepsi de tek Tanrı'ya kulluk etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka tanrı yoktur. O bunların ortak koştukları şeylerden yücedir." (Tevbe Sûresi, 31)
Bununla birlikte; Müslüman olduklarını açık ve kesin olarak ilan etmeseler de, İslam'a ve Hz.Muhammed'e hayranlıklarını ifade etmekten çekinmeyen nice dâhi düşünürler vardır. Ünlü Alman düşünürü Goethe de, bunlardan birisidir. Bakınız, hayranlığını nasıl haykırıyor:
“Şimdi, Muhammed'in dalgası
İniyor ovaya
Gümüşten parıltılarla...
Ve ovalardan nehirler,
Dağlardan dereler
Neşeyle çağırıyor O'nu: Kardeş!
Kardeş, al kardeşlerini
Götür Sonsuz Kaynağa,
Sonsuz Okyanus'a
Bizi bekleyen Açılmış kollarıyla...
Kardeşlerini götürüyor O,
Çocuklarını ve hazinelerini
Yaradan'a, bekleyen
Aşk dolu, merhamet dolu.”
“Bilmeğe çalışıyorum
Kur'an sonsuz mu, değil mi?
Ama inanıyorum
Müslüman olmanın gereğiyle
Bütün kitapların üstünde bir Kitaptır Kur'an.”
“Bütün sâfiyetiyle hissediyordu İsa
Ve anlatıyordu Allah'ın bir olduğunu;
Kendisini ilahlaştıran herkes
Yaralıyordu en kutsal duygularını.”
“Daha fazla gizli kalmamalı gerçek,
Parlatılmalı, Muhammed'in yaptığı gibi;
Fethetti dünyayı O,
" 15 : Yalancı peygamberlerden sakının. Onlar size koyun postu içinde yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.
16 : Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanır mı?
17 : Her iyi ağaç iyi ürün verir. Çürük ağaç ise kötü ürün verir.
18: İyi ağaç kötü ürün vermediği gibi, çürük ağaç da iyi ürün vermez.
19 : İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.
20 : Demek ki, onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız." (İncil - Matta: 7/15-20)
16 : Ben de Baba'ya yalvaracağım ve o size başka bir Paraklit gönderecektir." (İncil-Yuhanna: 14/15-16)
" 26 : Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Paraklit, Kutsal Ruh size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak." ( İncil-Yuhanna: 14/26)
" 6 : Size söylediklerimi hatırlatır." (Yuhanna 14:26) (Hz.İsa ile Hz.Muhammed'in mesajı özde aynı gerçekleri içerir.)
"Hani Meryemoğlu İsa da; 'Ey İsrailoğulları! Ben, sizin için Allah'ın elçisiyim. Benden sonraki ismi övülen/öven (Ahmed) olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim,' demişti." (Saff Sûresi, 6)..tayfun şanlıer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder