...::: BATI
VE BATI TAKLİTÇİLERİNİN SONU :::...
BİZDEKİ BATICI PEZEVENK VE FAHİŞELERE DUYURULUR :
ABD
,sex bataklığına sürüklenebilecek gençleri evlilik
öncesi ilişkiden korumak için yılda 117.000.000 $
harcıyor , önümüzdeki yıl bu para 135.000.000$2a
yükseltilecek
( Vatan
Gazetesi : 09.09.2003) : DSP-MHP-ANAP
KOALİSYONUNDA SAĞLIK BAKANI OSMAN DURMUŞ'A GELEN
HEMŞİRELER BİRLİĞİ BAŞKANI KADIN " EVLİLİK ÖNCESİ
KIZLARIN CİNSEL DENEYİM KAZANMALARI (!) GEREKTİĞİNİ
İLERİ SÜRMÜŞTÜ ...!
ÜRPETEN
SAPIKLIK :
Almanya'da
çocuk pornosuna karşı tarihin en büyük operasyonu
yapıldı. 1.500 polis aynı anda 500 ayrı eve baskın
yaptı. 26 bin sapık içinde öğretmenlerin de bulunması
bomba etkisi yarattı.Alman polisi internet tarihinin en
büyük çocuk pornosu şebekesini çökertti.Toplam 1.500
polisin katıldığı "Avcı" kod adlı operasyonla 500 ayrı
eve baskın yapan Alman güvenlik güçleri, akıllara
durgunluk veren bir yeraltı organizasyonunu açığa
çıkardı. Yapılan açıklamada, Amerika'dan Avustralya'ya
kadar 166 ülkede faaliyet gösteren 26 bin 500 sapığın
kimlik bilgilerinin ele geçirildiği
belirtildi.Rahipler-polisler bile sapık :Alman
emniyetinden yapılan açıklamada, aralarında rahipler,
öğretmenler, hatta polislerin bile bulunduğu şebekenin,
internet üzerinde 38 ayrı "çocuk pornosu grubu"
oluşturdukları ve resim ile videoları bu gruplar
üzerinden yaydıkları vurgulandı. Operasyonun en üzücü
tarafı ise çocuk pornosundan para kazananlar arasında
çocuklarla ilgili işlerde gönüllü olarak çalışanların da
bulunmasıydı. Sapıklardan birinin bilgisayarında 4 aylık
bir bebeğin bile pornografik amaçlı resmi
bulundu.Sadece
ABD'de de son 2 ay içinde çocuk pornosundan bin kişinin
gözaltına alındığı açıklandı.( Vatan gazetesi :
28.09.2003)
ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE'DEN BİR ALINTI :"
...Boğaziçi Üniversitesinde okuyanlar bilir.Öğrenci
işleri müdürümüz vardı, Metin B....Güzel kızlara
düşkündü . Bizlerde krediye ihtiyacımız olunca,ders
bırakmak-ilave etmek istersek " File çorap çeker , hafif
dekolte yapar , ayakkabıları da geçirdiğimiz gibi
alırdık soluğu Metin Hoca'da.Biraz da flörtöz konuştunuz
mu işiniz halloldu demekti..." (Sabah : 04.10.2003
)
NAMUS KELİMESİNİN KANUNLARDAN
ÇIKARILMASINI İSTEYEN ÇAĞDAŞ (...) KADINLARA DUYURULUR :
Batman'da fakir bir
ailenin 12 ve 13 yaşındaki iki kız çocuğunun 3
yıldır binlerce erkeğe satması...( 04.10.2003
tarihli gazeteler ) Mardin'de 64'ü rütbeli 341'i er
toplam 405 asker için tecavüz davası açıldı... (
Hürriyet : 04.10.2003)Ahlak ve Namus olmadan toplum
ancak hayvanlaşır !
Çocuk Vakfı, 20
Kasım 2001 tarihinde bütün dünyada kutlanacak olan Dünya
Çocuk Hakları Günü nedeni ile RİSK ALTINDAKİ DÜNYA
ÇOCUKLARI RAPORU hazırladı :
... Afrika'da çocuklara
yönelik seks turizminde artış var. Seks turizmi
açısından Senegal en önemli merkez. Onu Gambiya, Togo,
Benin izliyor. Çocuk pornografisinde de artış
gözleniyor. Diğer merkezlerin aksine Gambiya'ya gelenler
Avrupalı kadınlar ve onlar da erkek çocuklarla ilişki
kurmak için burayı tercih ediyorlar. Güney Afrika'da
Angola, Mozambik, Kenya gibi ülkelerden getirilen 38 bin
çocuk seks pazarında kullanılıyor.Afrika'da çocuğun
kaçırılarak ticarî cinsel istismara maruz bırakılmasını
önlemeye yönelik hukukî engellemeler ise yeterli
değil. Belirtildiğine göre Asya-Pasifik
ülkelerinden Nepal'den Hindistan'a her yıl 150 bin kadın
ve kız çocuğu kaçırılıyor. Kamboçya seks
turizminin merkezlerinden biri. Sadece Çin'de çeyrek
milyon kadın ve kız kaçırılıyor. Yeni Zelanda'da 11
yaşında seks pazarında kız çocuklarına rastlanıyor.
Polis raporlarına göre yakalananların %44'ü 14 yaşının
altında. Avustralya'da da çocuk pornografisi artış
göstermiş. Çin ve Tayland'da bu işi meslek haline
getirmiş mafyaların varlığından sözediliyor. Hindistan
ve Pakistan insan kaçıranlar için hem bir merkez hem de
Bangladeş, Sri Lanka, Nepal ve Afganistan gibi
ülkelerden kaçırılanlar için kullanılan transit bir yol
olarak ifade ediliyor. Taylandlı Rin daha 9 yaşındayken
annesi tarafından seks pazarına alıştırılmış. Bu
bölgeden kaçırılan çocukların bir kısmı seks pazarının
bir parçası oluyorlar. Pek çok çocuk organ nakli için
kaçırılırken bazı çocuklar ucuz işçi olarak da
kullanılıyorlar. Zayıf sınır güvenliği ve hukukî
düzenlemelerdeki eksikler bu sorunla mücadeleyi
güçleştiriyor. Latin Amerika'da bazı çocuklar
aileleri tarafından seks pazarına zorlanırken bazıları
da daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak ümidiyle gittiği
büyük şehirlerde ya aç kaldığı için ya da refah seviyesi
yüksek bir yaşamı sürdürmek için fahişelik
yapıyor.Guatemala'da çocuklardaki AIDS oranında artış
var. El Salvador Limanı, çeşitli ülkelerden buraya
gelenlerin çocukların seks pazarına sürüldüğü bir
merkez. Bu ülkede erkek çocukların da pazarlandığı
söyleniyor. Nikaragua ve Honduras'tan kaçırılan çocuklar
genellikle Guatemala'ya getiriliyorlar. Diğer ülkelerin
aksine Meksika'da çocuklara yönelik cinsel sömürünün
faillerinin devletin kendi vatandaşları olduğu
söyleniyor. İddialar bu ülkede 16 bin çocuğun cinsel
istismara maruz kaldığı yönünde. Bu ülkede çocukların
gece kulüplerinde de çalıştırıldığı belirtiliyor.Kosta
Rika'da seks turizminin müşterilerinin genellikle
Amerikalı, Kanadalı, Japon ve İtalyan olduğu iddia
ediliyor. Yakalananların çoğu gelişmiş ülke
vatandaşları.
Çocuk kurultayında sunulan bir rapor ülkemizde
‘fahişeliğin’ yaşının 15’e kadar düştüğünü gösterdi.
Sadece İstanbul’da 500 çocuk ‘seks işçisi’ olduğu
açıklandı ... Dünyada 3 milyonun üzerinde çocuk fahişe
olduğu tahmin ediliyor. Bu alanda Asya ülkeleri başı
çekerken onu Latin Amerika ve Afrika izliyor. Yine bir
başka gerçek de her yıl Avrupa ülkelerine Uzak Asya’dan çocuk fahişelerin
gönderildiği iddiaları... Raporda çocukların ‘seks işçisi’ olarak
pazarlandığı yerler de sayılıyor. Barlar, masaj
salonları, özel evler ve bazı otel, motel gibi konaklama
yerleri başlıca cinsel sömürü mekanları.
Rapora göre, çocuk
fahişeliğin artmasında parçalanmış aileler büyük bir rol
oynuyor
NOT:ABD 'de günde 1900
kadına tecavüz ediliyor (Amerikan tecavüz merkezi), her
23 dakikada bir cinayet , her 49 saniyede bir saldırı
gerçekleşiyor. ABD'de kadın nüfusunun %50' si kocasından
veya bir erkekten dayak yiyor. (5.8.90 :milliyet)
BATIDA SOSYAL DEPREM
:
.AVRUPA’DA EVLİLİK DIŞI ÇOCUK SAYISI:DANİMARKA %
48,İNGİLTERE 5 30 , ALMANYA % 18 , FRANSA %
14’TÜR…
.
İSPANYA’DA İLKOKUL 4 VE 5. SINIF ÇAĞINDA 80 BİN
KIZ ÇOCUĞU HAMİLE
BIRAKILMIŞTIR
.
BOŞANMA ORANI RUSYA’DA % 33, İNGİLTERE2DE % 32
,FRANSA’DA % 19’DUR
.ANNE BABASI İLE BERABER
YAŞAYAN AİLE SAYISI DEVLETİN SAĞLADIĞI EKONOMİK
TEŞVİKLERE, VERDİĞİ ÖZEL İZİNLERE RAĞMEN AVRUPA’DA % 8
‘DİR.
.ZAMANIN BAŞKANI
CLİNKTON’UN 15 DANIŞMANI EŞCİNSELDİR.ABD’DE 20 MİLYON
EŞCİNSEL VARDIR. BU DA NÜFUSUN %
10’UDURBU ORAN YUNANİSTANDA % 17 ‘DİR YANİ ALTIDA
BİRDİR.
AİLESİ İLE İLGİLENMEYEN
AVRUPA HALKI ŞU AN KEDİ KÖPEK BESLEMEYE ADETAQ MAHKUM
OLMUŞLARDIR
!
LOLİTA İHTİLALİ
Dünkü Milliyet'in 3.
sayfasında bir haber: "12 yaşındaki kız internette
tanıştığı adama
kaçtı."
Sayfayı
çevirin:
Edirne'de
sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları... Ve
günlerdir Mardin'den Sivas'a kadar Türkiye'nin dört bir
yanından 12 - 13 yaşında küçük kızlara tecavüz
haberleri...
Madalyonun
bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar
var.
Peki diğer
yüzünde?..
Alttan alta
inanılmaz bir "ergen ihtilali" yaşadığımızın farkında
mısınız?
* *
*
Son zamanlarda bir
lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz,
gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek
topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna
inanabilir miydiniz
acaba?
Levent'te bir
estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm.
Dinlediklerime
inanamadım:
"14 - 15
yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip
kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit
tedavisi yaptırmak
istiyor"muş.
Geçenlerde
bir kız elinde Angelina Jolie'nin fotoğrafıyla gelmiş ve
"Bununki gibi dudak istiyorum"
demiş.
18'lik bir
lolita da göğüslerini büyütmesi için
yalvarmış.
"En büyük
istekleri" neymiş biliyor
musunuz?
Zara'nın ya da
Diesel'in 34 bedenine
sığmak...
Bunun için
yarışıyorlarmış:
"Çünkü
televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu
giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için
resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri, bir kase
yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500
kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında
demir, sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için
vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize
geliyorlar."
Uzman,
bunun son 3 yılda gözlenen bir "patlama" olduğunu
söylüyor:
"Ben de
anneyim, 18'lik 'lipolu' (yağ aldırmış) kızları görünce
dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300 - 500 milyonla
gelip 'Dudağımızı şişir' diyenleri 'Bırakın dudağınızı
da gidin kafanızı şişirin' diye geri
yolluyorum."
* *
*
Genelde üst gelir
grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri
daha da çarpıcı:
"Genç
nüfusta müthiş bir uyanma var" diyor. 17 - 18 yaşlarında
lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve
bazı gözlemlerini
aktarıyor:
Batı'da
ergenlik yaşı 16 - 17'den 11 - 12'ye
geriledi.
Amerika'da 10
yaşa kadar düştü.
Genç
kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor
artık...
Bunun,
iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en
önemli nedenlerinden biri "psiko - seksüel uyarımın
artması"...
Yani,
okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin
yaygınlaşması... Baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı
filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran
reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor,
cinselliğin keşfini
hızlandırıyor.
Özellikle
varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük
ve seksi görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece
bir seks nesnesi olarak
görüyor.
Anneleri mi?
Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik
ayakkabılarıyla genç görünme
çabasında...
Küçükler
büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor
adeta...
* *
*
Kimseyi suçlamayalım;
bu tablo bizim
eserimiz:
İyi bir kalça
sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla
prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki? Kafasını
çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını
çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl
çocuklara "Göğsünü değil, kütüphaneni büyüt" öğüdü
verebiliriz ki?
Yasak
çare değil...
Beyin
faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda
topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız
var. ( MİLLİYET : Can Dündar
)
SANAT (!)
DÜNYASINA KÜÇÜK BİR BAKIŞ :
Medyada yer bulmayana ekstra işlerde ekmek
yok. Adına kısaca ekstra denilen; düğün, bayi
toplantısı, açılış-kapanış ve festival konserlerine
çağrılabilmek için medyada ortalarda olmak gerekiyor.
Ekstranın güzelliği de dolarla verilmesi ve sıfır vergi
verilmesi. Düğünde tuvalette elinize sokuşturulan bir
tomar dolardan maliyenin haberi nereden olacak ki...
Veren zaten ben verdim demiyor ki.Alan razı veren
razı... 5 bin dolardan başlıyor (en kıytırığı bu kadar
para almadan şehir dışına çıkmaz), 50 bin dolara kadar
çıkıyor. En fazla alanlar ise Tarkan, Sezen Aksu ve
Hülya Avşar... Önemli olan şu sıralar en çok
ekstra işe giden yani dolarları çuvalla toplayan
Gülben'i zayıflatıp yok etmek... Ve yerine Petek
Dinçöz'ü getirmek....Gülben şimdi hem acemi hem de
sahipsiz. Bir süre böyle kurda kuşa yem olarak atılacak.
Tabii iki yıla kalmadan da anasının evine gönderilecek.
Yerine de başka bir hatun getirilecek. Sakın acımayın.
Bu doğanın kanunu. Gülben de arkasına iş adamı Erol
Evcim'i aldığı zaman İbrahim Tatlıses ve Kadir
İnanır'ı kullanmış, Hülya'ya rakip gösterilmişti.
Bu sayede 'star' olmuş, kaç daha yetenekli akranı
şarkıcıyı sollamıştı.
Ekstra kraliçelerini!
incelemeye devam edelim.
Petek Dinçöz galiba bu
şansını yitirdi. En büyük hamisi Star'ın patronu
Hakan Uzan, bu kadar işinin arasında onunla uğraşamaz.
Aşkın Nur Yengi de kendi kendini bitirdi....
Son
aylarda müthiş bir atak yapan Ebru Gündeş çok popüler.
Ebru'nun sahnesi de iyi. Ama konuşup, gülünce sanki...
Birden çocuk oluyor. Oysa ekstra işinde seksi olmak çok önemli.
Özellikle de sadece erkeklerin katıldığı bayiler
toplantılarında... Ebru'yu sadece zevkle dinliyorlar ama
o sahnede iken hayal
kuramıyorlar. Ayrıca
yanına gelip fotoğraf çektirmek de var değil mi? Sonra
amca gidip karısına hava atacak.
Öyle veya böyle
sahnede seksi. Estetikli göğüsleri işe yarıyor. ( Aykut
Işıklar : TERCÜMAN :04.09.2003 )
Bu
habere para karşılığı satılan mankenleri
(...!...)...vs ekleyebilirsiniz...!
ÇAĞDAŞ HAYAT ( !) VE
KADIN :
Çağdaş olduğu iddia edilen
hayat tarzında kadınlar ,kendilerinin dış görünüşleri
ile değer kazanacakları konusunda ikna edilmiş durumda
bulunmaktadırlar.Bilgi,görgü,zeka'dan önce uzay çağının
,21. yüzyılının kadınının (!) değeri sarı (bazen
kızıl...! ) saçlar ,ikide bir değişen vücut ölçüleri
daralıp bollaşan, bazen yırtık, bazen sökük ...ama daima
modacılarla kumaş tröstlerinin anlaşması ile çoğu
da cinsel tercihini tuhaf şekilde yapan
kreasyoncularca hazırlanmış moda elbiselerini
giyen ,kendince karar vermesine izin verilmeyen makyaj,
giyim, ...hatta hayat tarzına, yaşam tarzına ( yani
dinine) başkalarının karar verdiği evlendiği kocasının
yanında yüzünde salatalık maskesi , saçlarında bigudi
...vs ile dolaşan ve kocası ile yatağa bu halde iken
girerken sabah evden çıkarken , kocasından ayrılırken
makyaj yapmaya çalışan süslenen, kokular sürünen kadın
ne kadar hayatında hür ve doğru karar verme
hakkına sahip olabilmektedirler acaba...?Örneğimize
devam edelim ;her çağdaş kadın aynı şeyi yapsa, eşinin
yanında savaş boyalarını sürünmüş gibi dolaşırken
dışarıya çıkarken süslense eşleri ,hayat arkadaşları
hanımından uzaklaşıp gözü dışarıya kaymaz mı ?Öyle ya
eşine değilde dışarıdaki insanlar için süslenen kadın
eşini ne kadar kendine bağlayabilir...? Kocasıda tıpkı
kendi eşi gibi ,eşi için süslenmeyen ,başkaları için
farkında olmadan süslenen diğer kadınlara ilgi duysa
,aynı şeyi başka erkek kendi eşine karşı hissetse
toplumda aile ,ahlak ne hale gelir ,öyle değil
mi!Flörtle başlayıp ,aşkla alevlenen ,evlilikle
sonuçlanan çağdaş evlilikler ;ihanet,kısa süren
evlilikler , boşanmalar asrı olan asrımızın temel
kaynağı bu ters mantık olmasın sakın...! Hatalı olan ne
kadın ne de kocadır, hata iki cinsede modern hayat diye
bu tuhaf ve ters mantığı kabul
ettirenlerdir!
İslam'da ise kadın
dışarıda örtünür , süsünü ,çekiciliğini evde eşine
saklar.Tabiiki aynı durum erkek içinde söz
konusudur!
Yine acaba neden hostes bacılar
onlarca erkeğe hizmet ederken , yemek ikram edip ,yastık
kabartıp , kemer bağlarken... medeni olurlar da evlenip
işini terkedip sadece eşine hizmet etmeye
karar verince tenkide uğramaktadır."Hayatını güvence
altına almak,ekonomik özgürlük..." sözlerinin
arkasında doğru ve güvenilebilen bir eş ,hayat arkadaşı
bulunamaması gibi bir mantık yatıyor olmasın
sakın?
Sokakta kızımızın
beline bir erkek kolunu dolasa ona kızarız da adı " dans
" olunca bu harekete neden tepki göstermeyiz acaba
!!?? Adı "Moda " olunca yırtık,çıplak,tuhaf
elbiseleri neden doğal karşılarız ! Kızımız veya
oğlumuz " don " ile dışarıda dolaşsa
buna karşı çıkarız da adı " mayo veya şort "
olunca neden buna karşı çıkmayız !
SUNUCU -MANKEN
İPEK TENOLCAY . " MİNİ ETEK GİYİP , İNCE ÇORAPLA
GEZİYORSAN BAŞKALARIYLA FLÖRT EDİYORSUNDUR.İLTİFATLAR ,
BAKIŞMALAR ALDATMA DEĞİL Mİ ?" ( MİLLİYET
:11.01.2003)
ÇAĞDAŞ
OKUL - HAYAT VE GETİRİLERİ
Eğitimli kadınlar cinsel şiddet
mağduru...
(Milliyet:12.06.2003)
İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Adli Tıp Enstitüsü'nce, üniversite
öğrencisi ve mezunu kadınlarla yapılan bir araştırma,
katılımcıların büyük bir bölümünün cinsel şiddet
türlerinden en az birisine maruz kaldığını ortaya koydu.
İÜ Adli Tıp Enstitüsü'nden Prof. Dr. Mustafa Fatih Yavuz
ile yüksek hemşire Zehra Kayı, 591'i üniversite
öğrencisi olan 700 kadınla, ''Kadın üniversite gençliği
ve mezunlarına yönelik cinsel saldırı'' konulu araştırma
yaptı.
Araştırma
sonucunda, katılımcıların yüzde 84'ünün laf atma,
açık-saçık konuşma, röntgencilik, teşhircilik,
sarkıntılık, ırza geçme gibi ''sözel, görsel, dokunsal''
cinsel şiddet türlerinden en az birisine maruz kaldığı
belirlendi. Bunlardan yüzde 44.8'inin, basit
cinsel içerikli dokunuştan zorla cinsel ilişkiye kadar
uzanan ''dokunsal şiddet'' türlerinden birini yaşadığı
tespit edildi.
Cinsel
şiddet türleri arasında ilk sırayı yüzde 81.3 ile sözel
ve dokunsal olanlar aldı. Araştırmaya katılan yaklaşık
her 5 kadından birinin teşhircilik eylemiyle karşı
karşıya kaldığı ortaya çıktı. Cinsel saldırı
boyutundaki eylemlerin yaklaşık yarısında fiziksel
şiddet kullanıldı. Yine eylemler sırasında
korkutma-tehdit ile kandırma da ilk sıralarda yer
aldı.
İLK SIRADA SEVGİLİLER
VAR
Araştırma,
sanılanın aksine, cinsel şiddet eylemlerinin yabancılar
değil, çoğunlukla tanıdık kişiler tarafından
gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Buna göre,
saldırganların yüzde 95'inden fazlası
tanıdık.
Çalışmaya
göre, ilk sırada sevgili düzeyindeki erkek
arkadaş, ikincisi sırada nişanlılık ve sözlülük
ilişkisi geliyor. Üçüncü sırada ise ensest ilişki
türleri var.
Araştırmada, sevgili düzeyindeki erkek arkadaşların daha
çok görsel ve dokunsal cinsel şiddet türü uyguladığı
dikkat çekti.
Saldırganların çok büyük çoğunluğunu ise ortalama 25
yaşındaki erkekler oluşturdu. Eylemin gerçekleştirildiği
yerler arasında ilk sırayı saldırganın evi
aldı.
Çalışma,
eylemler nedeniyle adli makamlara başvuru oranının ise
hemen hemen yok denecek kadar az olduğunu da ortaya
koydu. Buna göre, adli makamlara iletilen cinsel şiddet
türleri teşhircilik, cinsel içerikli dokunma ve cinsel
birleşmeye teşebbüs eylemi ile sınırlı kaldı ve oranı
yüzde 2-3'ü
geçmedi.
Bu tür
eylemleri yaşayanların, çaresizlik ve suçluluk hissiyle
utanma duygusunu yaşadığı da
belirlendi.
TAHMİN EDİLENİN DAHA
ÖTESİNDE...
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yavuz,
cinsel şiddetin toplumdaki tüm bireyler için bir sorun
ve tehlike olduğuna işaret
etti.
Prof. Dr. Yavuz,
''Bu çalışma, toplumumuzda cinsel şiddet boyutlarının
tahmin edilenlerin de daha ötesinde olduğunu ortaya
koyuyor'' dedi.
Mağdurların adli makamlara başvurmama nedenleri arasında
ilk sırayı toplumun olumsuz yaklaşımının aldığına
işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunu; ispatlayama ve
saldırganın misilleme yapma korkusunun takip
ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. M. Fatih Yavuz, ''Cinsel şiddet eylemlerine
maruz kalma oranının yüksekliği, karşı karşıya olduğumuz
sorunun büyüklüğünü de gösteriyor. Adli makamlara
yansıma oranlarının çok düşük olması da, bu soruna
hukuksal, sosyolojik ve medikal açıdan ciddiyetle ve
yoğun bir şekilde önem verilmesi gerektiğini ortaya
koyuyor'' diye konuştu.
NOT :
NOT :
AŞAĞIDAKİ YAZI BİR İSLAM ALİMİNİN YAZISI DEĞİL,AKSİNE
BİR YABANCI YAZARIN EVLİLİĞİN HAYAT BOYU MUTLU ŞEKİLDE
SÜRMESİ İÇİN YAZDIĞI EŞLERE TAVSİYELERDEN OLUŞAN BİR
KİTAPTAN ALINMIŞTIR !( Z. ZİGLAR : HAYAT BOYU FLÖRT )
KARŞI CİNSTEN İNSANLARLA ARKADAŞLIK
… Karşı cinsten insanların uzun süreli çalışma
ilişkilerinde olaylar genellikle sinsice gelişir.Kişi
”Karşı cinsten filanca kişiyle sadece arkadaşız”
dediklerinde kesinlikle kendilerini
aldatmaktadırlar.Bazen doğru gelebilir yada ilişkinin
başında doğru gelebilir. Oysa pek çok durumda karşı
cinsle kurulan arkadaşlık bir süre sonra, diğerinin
zekası yada mesleki yeteneğine duyulan saygıya bağlı
olarak arkadaşlıktan öte bir şey haline gelmeye
başlar.İlişki adım adım daha açık ve güvenilir bir
nitelik kazanır.Küçük şeyler paylaşıldıkça bir takım
tesadüfler ve ortaklıklar sonucunda daha
yakınlaştığınızı fark edersiniz.
Eğer evliyseniz eşinizle aranızdaki farklılıklar
yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar. Bir bakmışsınız ki
yeni arkadaşınızla her şeyde uyuşurken ,eşinizle hiçbir
konuda uyuşmaz hale gelmişsiniz.Tabii sonunda diğer
insanla (arkadaşınızla) uyum faktörü yada fiziksel
çekicilik nedeniyle hormonlar faaliyete geçer ve
kaçınılmaz olay nihayet gerçekleşir.Olmasını asla
tasarlamadığınız şeyler olur. Konunun
trajik yanı Çoğu cazip şeyin zamanla felaket
getireceğinin başta inkar edilmesidir.
Karşı cinsten biriyle gözlerin SANİYENİN
ONDA BİRİ KADAR BİR ZAMANDA uzunca birleşmesi ,
koridorda yanından geçerken özel bir itina
göstermek,herhangi bir yerde tesadüfen
çarpışmak,TOKALAŞIRKEN veya bir şey alıp verirken
ellerin bir iki saniye daha uzun tutulması,… bunlar ve
bunun benzeri ipuçlarını görmemezlikten gelmek … bu gibi
şeyler kırmızı bayraklardır böyle durumlarda kendinize
“zararsız flört “ olamayacağını hatırlatın.
Eğer evli iseniz olan şeyi dürüstçe kabul
edin – mazeret aramayın – ve eşinize bağlılığınızı
hatırlayın. İş yerinizdeki arkadaşınızla veya
sekreterinizle bir kere yemeğe çıksam ne olur ,
demeyin : Boşanmaların yüzde yetmişi aynı iş yerinde
veya yakın iş birliği halinde çalışan şahısların
yakınlaşması sonucu oluşuyor.yüzde ellisi de eşlerden
birinin bir alış veriş merkezinde veya otoparkta karşı
cinsten biri ile tanışması ve o kişiye karşı ilgi
duyması ile gerçekleşiyor.
Kısacası sekreterinizle veya işbirliği içinde olduğunuz
karşı cinsle iş yemeğine veya bir yerde
buluşmanızın size hiçbir kazancı olmaz , ama
kaybedeceğiniz çok şey olur!
İşin gerçeği bu konuda duyarlı öğütler vardır :”
evlilikten önce iffet , evli iken sadakat gerekir.”
Karşı cinsten biri ile çalışmanız gereken durumlar
olacaktır. Bu durumu önleyemeyebilirsiniz ama kendi
düşünce ve konuşmalarınızı pekala
denetleyebilirsiniz.
Temel sorun , dostluk ile flört arasındaki çizgiyi
aştığınız zaman sonuçta bir şeylerin
yaşanabilecek olmasıdır.yaşananlarda kötü sonuçlar
doğurur.
REKLAMLAR VE KADIN
HAKLARI :
-
BIR PARTIDESINIZ ,SIZI NASIL FARKETMELERINI
SAGLARSINIZ ? ...GÜLÜMSEMENIZE GÜVENEREK ( DISLERINIZLE
! )
- FARKEDECEKLER (SAÇLARINIZI ...)
- BAKALIM ILK
KIM BIRISININ DIKKATINI
ÇEKECEK ? ... ( TABII KI EN DEKOLTE
GIYINIP, SAÇLARINI AHENKLE
DANSETTIRENLER...)
KRAVAT RAKLAMINDA BUZ
PATENI YAPAN MINI ETEKLI , KRAVATLI ( ! )
BAYAN, MAYO ILE GÖZLÜK
REKLEMI YAPAN
MANKEN ( ! ) LER , ...; GÖZLER
BAYRAM ETTI , ÜRÜN DEGIL , MANKEN ILGI TOPLADI
HABERLERI ...
Sömürülmek isteyen
"çağdaş(!) yaşamı savunmaya devam
etsin ...taki GERÇEK
yüzünmüze çarpana
kadar.
HA SAHI ! ! , HIÇ KADIN SÖMÜRÜSÜ
YAPAN SAHIBI ASIRI DINCI BIRI
OLAN MAMÜL REKLAMI GÖRDÜNÜZ MÜ
?...
Ne
ilginçtir , " sevgilinizin çıplak resmini gönderim
, yayınlayalım" diyen genel yayın yönetmeni ,
kendi eşinin çıplak resminin
yayınlamayı reddediyordu bir özel kanaldaki
sohbette...!!!
15 YAŞINDA ÇAĞDAŞ HAYATIN KURBANI OLDU
!
MERSİN'de evlenme vaadi ile kandırılan liseli 15
yaşındaki N.Ö., sevdiği gencin kendisini terk etmesinin
ardından fuhuş batağına düştü. N.Ö.'yü ïpara karşılığı
pazarlamak, zorla cinsel ilişkiye girmek, oral ve grup
toplu seks yapmağı iddialarından aralarında
sendikacı, öğretmen, işadamı, muhasebeci, muhtar ve
eski bir bürokrat eşinin de bulunduğu 11 kişi
yakalandı. 2 kişi ise
aranıyor.
Olay, Yeni Mahalle'de oturan 46 yaşındaki anne Hamide
Ö.'nün Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği şikayet dilekçesi
ile ortaya çıktı. Dilekçenin Emniyet Müdürlüğü'ne havale
edilmesi üzerine Ahlak Masası operasyon başlattı.
İfadesini gözyaşları içinde veren N.Ö., başından geçen
olaylar zincirini tüm ayrıntısına kadar
anlattı.
`EVLENECEKTİK'
Genç kız geçen aralık ayında komşuları olan Gökhan
Nayman'la tanışıp arkadaşlık yapamaya başladığını
belirterek, ``Gökhan ile arkadaşlığımızda evine gittik.
Burada bir süre oturduktan sonra bana evleneceğimizi,
mutlu bir yuvamızın olacağını söyleyerek benimle
sevişmeye başladı. Ben de evleneceğimiz için sesimi
çıkarmadım. Daha sonra benimle evlenmeyeceğini
söyleyerek ayrıldı. Ben de korktuğum için kimseye bir
şey söylemedim. Daha sonra beni terk edip ortada
bıraktı. Bu olaydan sonra barda tanıştığım Garip Öztürk
benimle evleneceğini söyledi. O da bir süre benimle
olduktan sonra kayıplara karıştı''
dedi.
Yaşamı kararan
genç kız ifadesinde öz teyzesi N.'nin evinde de eski İl
Daimi Encümen Üyesi, Selüloz-İş Sendikası Silifke Şube
Başkanı ve MHP milletvekili aday adaylarından İ.Y. ile
tanıştığını ifade ederek, ``Bir gün Silifke'ye
gittiğimde İ. ile karşılaştım. Beni bürosuna çıkarttı.
Orada ilişkiye girdikten sonra bana 30 milyon lira para
verdi'' diye konuştu.
....... İşçi Nejat Ö. ile evli olan anne Hamide
Ö.'nün şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında
N.Ö.'nün verdiği ifadelerden sonra polis, genç kızla
ilişkiye giren sendikacı, öğretmen, işadamı, emlakçı,
muhasebeci, muhtar ve aracı kadınları yakalayarak
gözaltına aldı. Garip Öztürk ile İ.Y., T.K., M.A., B.K.,
G.T., H.K., M.T., O.T., R.Y., M.A. gözaltına alınırken;
polis N.Ö.'yü evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olan
Gökhan N. ile ilişki kurduğu B.A.'yı ise
arıyor.
Milliyet :20 Eylül 2003 Cumartesi
BİZLER GAZETELERDEKİ BU TÜR İĞRENÇ
OLAYLARA , HABER NİTELİKLİ YAZILAR GÖZÜYLE
BAKMAYIZ,BAKAMAYIZ !AKSİNE AYNI OLAYLAR BAŞKA GENÇ
KIZLARIN- SİSTEMİN KURBANLARININ - BAŞINI GELMESİN DİYE
HAREMLİK-SELAMLIK'I TAVSİYE ETMEKTE,
SAVUNMAKTAYIZ!!!
AYRICA YUKARIDAKİ MAĞDUR AİLE DE BİR
GÜN BAŞLARINA BÖYLE BİR ŞEY GELECEK DİYE
BEKLEMİYORLARDI. AYNI OLAYIN BAŞINA GELMESİNİ İSTEMEYEN
TÜM TOPLUMA HAREMLİK-SELAMLIK'I SAVUNMALARINI TAVSİYE
EDİYORUZ...SENDİKACI,ÖĞRETMEN,MUHTAR,İŞADAMI,ASKER,POLİS...HEPSİ
OKUMUŞ İNSANLAR AMA EĞİTİM ,NEFSE UYMAYA-ZİNA ETMEYE
HATTA ZALİMLİĞE-SAPIKLIĞA-SÜBYANCILIĞA ENGEL
DEĞİL...!
KISACA "HANGİ ÇAĞDAYIZ , 21.YY , ...VS LAFLARININ
İÇİ BOŞ , HEDEFİ KADIN-KIZLARI ERKEKLERİN SOFRASINA YEM
YAPMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMIYOR
!