4 Şubat 2020 Salı

Dindar Hıristiyanlar Papa'ya bu soruları sormalılar!


Son dönemlerde yaptığı bir açıklama ile Vatikan, tüm dünyaya Darwin’in evrim teorisine ılımlı baktığını belirterek, Hıristiyanlıktaki yaratılış inancı ile biyolojik evrimin birbirini tamamladığı şeklinde bir iddiada bulundu.
Son dönemlerde yaptığı bir açıklama ile Vatikan, tüm dünyaya Darwin’in evrim teorisine ılımlı baktığını belirterek, Hıristiyanlıktaki yaratılış inancı ile biyolojik evrimin birbirini tamamladığı şeklinde bir iddiada bulundu. Papa’nın Darwin’e bakış açısını anlatan bu açıklama ile Hıristiyanlığın sembolü olan Vatikan, şaşırtıcı, hatta tedirgin edici bir izahın hamiliğini üstlenmiş oluyordu.
Allah inancı ile ve Hıristiyanlık ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bu açıklamalar karşısında, Hıristiyanlık adına son derece tedirgin edici bu izahların gerçekten de Vatikan’a ait olup olmadığının ortaya çıkarılması gerekmektedir. İşte bu nedenle SAMİMİ DİNDAR OLAN HIRİSTİYANLAR, PAPA’YA ŞU SORULARI YÖNELTMELİDİRLER:
1.       Tüm Hıristiyan ve Müslüman alemi Hz. İsa’nın nüzulünü beklemektedir. Acaba Hz. İsa geldiğinde, Meryem oğlu İsa’nın gözlerinin içine bakıp “sen evrimle oluştun” diyebilecek misiniz?
2.       Allah Hz. İsa’yı Katına almıştı. Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne inişini evrimle nasıl açıklayacaksınız?
3.       İncil’de ve tüm kutsal kitaplarda bildirilen Cebrail, Mikail ve diğer tüm melekler evrimle mi oluştu sizin inancınıza göre?
4.       Yine Kitab-ı Mukaddes'te ve Kuran’da bildirilen cinler de evrimle mi oluştu?
5.       Şeytan da mı evrimle var oldu?
6.       Hz. Musa’nın yere attığı anda, beslenen, üreyen, kanlı canlı yılana dönüşen asası da mı evrimle oluştu?
7.       Hz. İsa’nın çamurdan yaptığı ve üfürmesiyle canlanarak uçan kuş da mı evrimle var oldu? (Al-i İmran Suresi, 49)
Dindar Hıristiyanlar ve basın, bütün bu soruları Papa’ya yöneltmelidirler. Samimi dindarlar için ancak bu sorulardan alacakları cevapların bir geçerliliği söz konusu olacaktır. Basında Vatikan adına verilmiş olan izahların değil, bu soruların cevaplarının Vatikan’ın izahı olarak kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla şu an hali hazırda, bu soruların cevaplarını beklemeden, bir kısım basında Papa’nın evrimle ilgili açıklamaları olarak yer alan izahlara itibar etmemek gerekmektedir.
Ancak eğer gerçekten de Vatikan tarafından yapıldığı iddia edilen bu izahlar doğruysa, o zaman masonlar ve ateist siyonistler tarafından Papalığa baskı yapıldığı sonucu ortaya çıkar. Eğer masonlar ve ateist siyonistler tarafından böyle bir baskı söz konusuysa, Papa’nın gerçekleri savunması engelleniyorsa, o zaman durum son derece vahimdir. Bu durumda, Darwinist diktatörlüğün bir sınırı yok demektir. Bu çirkin hegemonyanın duracağı bir nokta yok anlamına gelir. Vatikan’ın da bu kirli oyuna alet edilmiş, gerçekleri savunmaktan, dürüstçe söylemekten men edilmiş olduğu sonucu ortaya çıkar.
kitabında şu kehanette bulunmuştur: Fakat şu bir gerçektir ki, Darwinist diktatörlüğün kirli oyunlarına rağmen, tüm dünya halkları artık evrimin bir sahtekarlık olduğunu anlamış bulunmaktadırlar. Yeraltından çıkarılmış olan fosillerin sayısının 100 MİLYONU GEÇTİĞİNİ ve bunlardan BİR TANESİNİN BİLE ARA FOSİL OLMADIĞINI öğrenmişlerdir. Bunların tümünün, mükemmel özelliklere sahip mükemmel yaratılmış canlılar olduğunu, hatta bir kısmının milyonlarca yıllık YAŞAYAN FOSİLLERİ temsil ettiğini delilleriyle görmüşlerdir. Bu delilleri bizzat kendileri incelemişlerdir. İnsanlar, Darwin’in 150 yıl önceki kehanetinin doğru çıktığını açıkça görmüşlerdir. Darwin, 150 yıl önce,
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, NEDEN SAYISIZ ARA GEÇİŞ FORMUNA RASTLAMIYORUZ? Neden bütün DOĞA BİR KARMAŞA HALİNDE DEĞİL DE, tam olarak TANIMLANMIŞ VE YERLİ YERİNDE? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında GÖMÜLÜ OLARAK BULAMIYORUZ... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka BÖYLE BAĞLANTILARLA DOLU DEĞİL? Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de BU BENİM TEORİME KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK EN BÜYÜK İTİRAZ OLACAKTIR.[1]

Darwin, bu açıklamasıyla ara fosillerin olmadığını ve bulunamadığı takdirde teorisinin çökmüş olacağını itiraf etmiştir. Şu anda, 21. yüzyılda, yeraltından 100 MİLYON FOSİL ÇIKARILMIŞTIR VE BUNLARIN BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. Yeryüzünün neredeyse tamamı kazılmıştır, fakat mümkün olsa ve yeraltından 100 milyon fosil daha çıkarılsa, yine BİR TANE BİLE ARA FOSİL BULUNAMAYACAKTIR. Çünkü EVRİM TEORİSİ bir yalandır, 150 yıldır tüm dünyayı etkisi altına almış TARİHİN EN BÜYÜK KİTLE ALDATMACASIDIR.
Artık insanlar, ARA FOSİL DİYE BİR ŞEY OLMADIĞINI, PROTEİNLERİN TESADÜFEN OLUŞAMAYACAKLARINI, yıllarca Darwinistler tarafından insanın hayali evrimine delil gösterilmeye çalışılan KAFATASLARININ TÜMÜNÜN SAHTE OLDUĞUNU bilmektedirler. Darwinistlerin sahtekarlık yaptıklarını, SAHTE FOSİLLER ÜRETTİKLERİNİ, bunları halen müzelerde sergilemekten gocunmadıklarını bilmektedirler. Ara fosil diye gündeme getirilen canlıların soyu tükenmiş canlılar üzerinde yapılmış spekülasyonlardan ibaret olduğunu artık insanlar biliyorlar. İşte bu nedenle evrim yalanlarına artık itibar etmiyorlar. Vatikan’ın evrim teorisini kabulü ve kiliselerin evrim konferansları düzenlemeleri bu gerçeği değiştirmeyecektir. Bugün Türkiye’de evrime inananların oranı %5, Amerika’da %21[2], Darwin’in anavatanı İngiltere’de ise sadece %25’dir[3]. Ve bu oran gitgide azalmakta, insanlar evrim teorisinin yıkılıp yok olduğuna şahit olmakta ve dine yakınlaşıp, her şeyi yoktan var eden Yüce Kudret Sahibi Allah’a yönelmektedirler. Darwinistlerin, masonların ve ateist siyonistlerin oyunları artık kesin olarak kendilerine dönmüş durumdadır.

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...