Irk ayrımı teorisi, milletler ve ırkların eşit olduğu gerçeğine inanmayan sapık bir felsefecinin görüşüdür. Bu batıl görüşün taraftarları dünyanın en güçlü ve seçkin(!) ırk tarafından yönetilmesi ve diğer zayıf ve aşağılık ırkların(!?) ona eğilmesi gerektiğini iddia ederler.
Bu tür bir düşünce tarzı herşeyden önce insanlığın yaşam felsefesine aykırı olup kişisel ve sosyal hürriyete ters düştüğü gibi; zayıf halkların büsbütün yokolmasına bile zemin hazırlayacaktır. Kaldı ki çağdaş tarihçi ve düşünürlerin çoğu, ırk ayrımının ilmi ve tarihi hiçbir dayanağı olmadığını ve safsatadan ibaret uyduruk bir görüş olarak ortaya atıldığını belirtirler.
Tarih sürecinde,Avrupa toplumlarında önemli rol oynayan unsurlardan biri de ırkçılık oldu. Geçmişte politikacıların epey ilgisini çekmiş ve alabildiğine kullanılmış olan ırkçılık fikri sonunda kanlı savaşlara neden olup, nice ülkeleri harabeye çevirdi.
Bu uyduruk görüşün onca taraftar bulmasının nedeni ise tehlikeler karşısında en dayanıklı ve en güçlü halkın en fazla toprak ve en kalabalık nüfusa sahip halk olduğu zannıydı. Halbuki böyle bir halk, yenilgiye daha yakındır.
Hala ne yazık ki ,en kalkınmış ülkelerde ırk ayrımı yapılıyor ve beyazlar siyahlardan üstün tutuluyor. Medeniyetin beşiği olarak bilinen ülkelerde bugün siyah derili olmak bile nerdeyse suç sayılıyor, bu ülkelerde yaşayan siyahlar insan hakları ve meşru hürriyetten önemli ölçüde mahrum bırakılıyor. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı eyaletlerde siyahlarla beyazların evlenmesi kanunla yasaklanmış olduğu gibi siyahların okul, üniversite hastahane, ve diğer sosyal mekanları beyazlardan ayrı tutulmasına çalışılıyor.Beyazların bulundğu otel, restoran ve salonlara siyahların girmesi yasaklanıyor. Amerika'da şu anda geçerli olan ve bilfiil uygulanan kanunlara göre siyahların otobüslerde bile beyazların yanına oturmaya hakları yok!!! Bütün bunlardan daha kötü olanı, bazı kiliselere bile siyahların alınmaması ve o kiliselerde dini merasimlere katılıp ibadet etmelerine izin verilmemesidir!...
Irkçılık uygulamasına maruz kalan biri olarak, Almanya'dan İtalya'ya girişte havaalanında pasaport kuyruğundan geçtikten sonra herkes gibi yolumuza devam etmemiz gerekirken sırf pasaportlarımızda "Türk" yazıldığı için bavullarımızdan üstümüze didik didik aranıp, polis köpeklerine koklatılıp onca insanın gözü önünde vebalıymışız gibi davranılmasına itirazım var.
Kölelik dediğimiz şeyi belki yaşamadık, filmlerde gördük, duyduk.Her ne kadar ortaçağdaki şekliyle kölelik artık yoksa da, çağdaş dünyada sadece şekil değiştirerek varlığını sürdürüyor, ırk ayrımı uygulanıyor ve en çok görülen şekliyle siyahlar kasıtlı olarak çok düşük bir hayat seviyesinde tutuluyor.
Hitlerin ırkçı olduğu söylenir ve sırf bu nedenle eleştiri yağmuruna tutulur. Halbuki eline fırsat geçecek olsa Hitler'e taş çıkartacak binlerce "küçük Hitler" var etrafımızd
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder