4 Ağustos 2012 Cumartesi

Halbuki hıristiyan misyonerlerin amacı halkımızı hıristiyan yapmak, memleketimizi sömürgeci hıristiyan devletlere peşkeş çekmektir:


Halbuki hıristiyan misyonerlerin amacı halkımızı hıristiyan yapmak,
memleketimizi sömürgeci hıristiyan devletlere peşkeş çekmektir:
Misyoner faaliyetlerinin hangi boyuta geldiğini gösteren bir haber (1 Haziran 2004)

Resulullah Aleyhisselâm’ı karalamak için büyük tertipler hazırlayan bu küfür ehlini hoş görmek, Resulullah düşmanlarına “Hazret” demek, onlarla dost olmak Resulullah Aleyhisselâm’ı inkâr etmek demektir. Nitekim bu küfrü hoş görücüler hoşgörü toplantılarında Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ismini anmadıkları gibi, “Muhammedün Resulullah” demeyenlere rahmet ve merhamet nazarıyla bakılmasını telkin ederek küfre teşvik etmektedirler. (Yeni Şafak, 02.06.2004)


(9 Eylül 1999, Star)

20 Haziran 2004, A. Vakit


8 Haziran 2004, Ortadoğu

1 Mayıs 2004, D.B. Tercüman

2 Haziran 2004 tarihli Y. Şafak gazetesinin manşet haberi

31 Mayıs 2004, Ortadoğu

19 Ocak 2002, Hürriyet

ATO tarafından yayınlanan kitapçığın kapağı ve küffarın gerçek niyetini gösteren delillerin yer aldığı sayfalardan ikisi

Misyoner faaliyetlerinin hangi boyuta geldiğini gösteren 1 Haziran 2004 tarihli D. B. Tercüman Gazetesinin manşet haberinin devamı

18 Kasım 2003, Vatan

2 Ağustos 2012 Perşembe

KİLİSELER VE SKANDALLAR


    Vatikan milenyumla beraber en hareketli ve skandallı günlerine girdi.                 


Roma Katolik Kilisesi için 2000 yılı sadece yeni bir milenyumun değil, aynı zamanda kutsal bir yılın başlangıcı. 30 milyon hacının Roma'yı ziyaret etmesi beklenirken; Vatikan, Luigi Marinelli isimli bir monsenyörün yazdığı aşk, seks ve para skandallarının konu aldığı bir kitapla karışmış durumda... Ve tüm bunların yanında Papa John Paul II'in yerini kimin alacağı tartışılıyor.


Monsenyör Luigi Marinelli, uzun yıllar Vatikan'da hizmet verdikten sonra sakin bir emeklilik dönemine başlamak için sabırsızlanıyordu. Yaşlılar evinde ayinlere katılacak; gelen mektupları okuyup onları cevaplandıracak ve St. Peter Kilisesi'ne bakan evinin yanıbaşındaki arazisiyle ilgilenecekti. Ancak 72 yaşındaki emekli Monsenyör ‘‘Vatikan'da Rüzgar Gibi Geçti’’ isimli olay yaratan kitabının yayınlandığı günden beri büyük bir skandalın kahramanı oldu. Vatikan'ın sınırları içindeki güç oyunlarını, cinsel skandalları ve máli dalavereleri açıklayan kitap kilise çevresinde şok etkisi yarattı. Kitap ‘‘Bestseller’’ listelerini zorlarken, Vatikan, kitabı yasaklatmaya çalıştı. Ancak baskı başarısız olurken; kitap Roma'daki kitapçılarda tükendi ve yayıncılar yeni baskıları yayınlanmaya başladı bile.


PİŞMAN DEĞİLİM


Diğer taraftan, Monsenyor Marinelli, hıristiyan dünyasında ihanet vakalarını inceleyen Rota Romana Mahkemesi'ne sevkedildi ve papazlık ünvanının geri alınması tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Marinelli, şimdilerde yaptıklarından hiç pişmanlık duymadığını söylüyor ve kitabını savunuyor: ‘‘Bu kitap, Katolik Kilisesi aleyhine yazılmış bir eser değil. Kilise'ye duyulan sevginin bir göstergesi. Onların işleri düzeltmeleri, çürümüşlüğü ortadan kaldırmaları için bir fırsat, bir uyarı...’’


Kitabın ön kapağında parlak kırmızı harflerle yazılmış olan ibare, kitabın amacını açık açık ortaya koyuyor: ‘‘Kilise, papazlarının ihanetleri ve aldatmaları için İsa'dan bağışlanmayı istemeli, özellikle de dini basamakların en üstündeki yetkililer...’’


Kitap piyasaya ilk çıktığında, I Millenari takma daha doğrusu kısaltma adıyla yayımlanmıştı. Ancak söylentilere göre Marinelli, bu kitabı yazanlar arasında adını gizlemeyen tek kişi. Öyle ki, dedikodulara göre işe karışmış dört Vatikan papazı daha var ve bunlardan biri de Polonya asıllı. Her ne kadar bu papazların isimleri açıklanmasa da Vatikan'da onların kim olduğunun bilindiği söyleniyor.


SKANDAL YAZARI


Bazı kişiler Marinelli'yi dedikoduculukla, skandal yaratıcısı olmakla suçlarken o, kitapta anlatılanların hepsinin doğru olduğunu belirtiyor: ‘‘Dostlarımdan ve temas kurduğum bazı kişilerden yardım gördüm ve Vatikan'da çalışanlar genelde bu kitabı onaylıyorlar. Piskoposların ve kardinallerin yüzde sekseni, gerçek din adamları. Ama geri kalan yüzde yirminin gözlerini hırs bürümüş; onlar her şeyi yaparlar. İşte asıl problem bu. Cinsel ve máli ahlaksızlık da bundan kaynaklanıyor.’’


Vatikan'da ise hiç kimse kitap hakkında yorum yapmak istemiyor, buna da şaşmamak gerekiyor. Marinelli'nin kitabında yer alan suçlamalar yeterince uyarı niteliği taşıyor: Sınır tanımayan yükselme hırsı; kardinal ve piskopos seçiminde gizli metodların uygulanması; masonların Vatikan'da yüksek mevkilere getirilmeleri; Vatikan'da görevli papazları ve diğerlerini amirlerinden gelecek adaletsizliklere karşı koruyacak bir örgütün bulunmaması...


KİLİSEDE SEKS HİKAYELERİ


Katolik Kilisesi'nin dünyadaki merkezi Vatikan hakkında yazılmış bir kitapta seksten ve paradan söz edilen bölümlerin büyük ilgi görmesi kaçınılmaz. Ancak Marinelli ‘‘cinsel rezaletler sadece ana prensipleri gözler önüne sermek amacıyla açıklandı’’ diyor.


Papalığın izniyle, Vatikan'da çalışan bir Monsenyör'ün kızkardeşiyle evlenen genç papazın öyküsü de kitapta yer alan hikayelerden: Besbelli bu papaz, Vatikan'ın sırlarını bildiğini söyleyerek övünüyor olmalıydı. Bir gazetecinin bu olayı yazmaya hazırlandığı öğrenilince, papaz daha önemli bir görevle yurt dışına gönderilmişti. Ayrıca kitapta yazılanlara bakılırsa, Hindistan'dan gelen birçok papaz, Roma'daki bir manastırda kalırken sabahın karşı saatlerde, eşcinsel ilişkiyi konu alan porno filmler izliyorlardı.


Başka bir hikayede yaşlı bir Amerikalı papaz, Roma'daki yetkililere rüşvet vermiş ve piskopos olmayı başarmıştı. Piskopos 72 yaşında Amerika'da bir bölgenin yöneticisi olmuş ve kilisenin mallarını, banka kredilerine karşı ipotek ettirmişti. Öldüğü zaman da servetinin büyük bir bölümü, onun dalaverelerini bilen ve sürekli şantaj yapan gayrimeşru kızına kalmıştı. Bir başkası, bir arabada yarı çıplak bir halde başka bir adamla sevişirken polis tarafından yakalanmıştı.


Kitap, ayrıca bir sürü papaz ve psikopos hikayesinin yanı sıra katılanların yarı çıplak oldukları kara ayinlerden söz ediyor. Fakat aynı zamanda kitapta Vatikan'da sürüp giden iktidar oyunları da yer alıyor. Bir bölümde, Papa'nın sağlık durumunun elverişsizliğinden yararlanılarak yerine geçecek kişiyi seçmesinde ona baskı yapılması anlatılıyor.



Kitapta Vatikan'da sürüp giden iktidar oyunları da yer alıyor. Bir bölümde, Papa'nın sağlık durumunun elverişsizliğinden yararlanılarak yerine geçecek kişiyi seçmesinde ona baskı yapılması anlatılıyor.



MİLENYUMLA BERABER PATLAYAN SKANDAL



Kitap, geçtiğimiz yıl ortalarında Milano'da Kaos Yayınevi tarafından 7 bin nüsha olarak basılmış; yıl sonuna kadar kitapla ilgilenen olmamıştı. Aynı günlerde Marinelli'ye Vatikan'dan kitabın kopyalarını kiliseye teslim etmesi ve başka dillere tercüme edilmesini durdurması emredilince, olanlar oldu. Bir anda kitap yok satmaya başladı.


Marinelli'nin Kilise Mahkemesi tarafından ihanet suçuyla yargılanacağı açıklanınca olay iyice büyüdü. Davayı, ölmüş olan bir piskoposun yeğeni açacaktı. Yeğen, adı açıklanmayan akrabasının adına leke sürüldüğünü iddia ediyordu. Bundan sonra, Vatikan hiç kimsenin düşüncelerini açıklama özgürlüğüne kısıtlama getirilmediğini, ancak teşhir edildiklerini ileri süren kişilerin haklarını korumayı amaçladığını açıkladı.


Kitabın İspanya ve Almanya'da yayın hakkı satıldı. İngilizlerle görüşmeler sürüyor. Kaos Edizioni Yayınevi 100 bin baskı talebi aldı.


Bu kitaba karşı aşırı derecede hassasiyet gösterilmesinin milenyum hazırlıklarıyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Çünkü Roma Katolik Kilisesi için 2000 yılı, sadece yeni bir milenyumun başlangıcı değil, aynı zamanda kutsal bir yılın başlangıcı. Bu dönemde 30 milyon hacının Roma'yı ziyaret etmesi bekleniyor. Papa, resmen Yahudilerin bağışlanması için çağrıda bulundu ve Vatikan'ın da engizisyon kurbanlarını affetmesi bekleniyor. Kilise, suçları bağışlamaya hazırlanırken, eleştirilere karşı da daha duyarlı olmaya başladı. Bu kitabın yayımlanması, Vatikan'ın itibarını sarsan bir dizi olayın sonuncusu.


Hiç kuşkusuz Vatikan, kutsal yıl kutlamalarına başlarken herşeyin unutulacağını umud ediyor. Ancak yayımcılar, kitabın devamın devamını yayınlamaktan söz etmeye şimdiden başladılar.



                                                        Papa adayları!



FrancIs ArInze


(67 yaşında)


Vatikan'da Konsül Başkanı olan Arinze, Nijerya doğumlu. Eğer seçilirse 15. yüzyıldan beri ilk siyah papa olacak. Kısırlaştırma ve kadın papazlara kesinlikle karşı.


Carlo MarIa MartInI


(72 yaşında)


Milano Başpiskoposu, Cizvit. Halen şimdiki Papa John Paul II ile benzerlikler taşıyor. Zaten onun da favorisi durumunda. Ama Papa olmak için çok yaşlı, fazla liberal bulunuyor.


ChrIstoph Schonborn


(54 yaşında)


Viyana Başpiskoposu. Kardinal olmak için oldukça, papa olmak için inanılmaz genç kabul ediliyor. Dominikan. Ancak liberallerle muhafazakarların tam ortasında duruyor...


MIloslav Vlk


(67 yaşında)


Prag Başpiskoposu. Vlk, komünist günlerin kahramanı ve yaş olarak ideal görülüyor. Ama üst üste iki Slav Papa, zor...




DIonIgI TettamanzI


(65 yaşında)


Cenova Başpiskoposu ve İtalyan piskoposlarının başkan yardımcısı. Yenilikçi bakışa açık olmasına rağmen geleneksel düşünceleriyle tanınıyor.


DarIo C. Hoyos


(70 yaşında)


Bir Kolombiyalı olarak Latin Amerikalı favori aday. Ancak politik tutumu uygun bulunsa da liberal teoloji karşısındaki aşırı muhafazakar tutumu kazanmak için onu fazla sağda bırakıyor.



CardInal Thomas WInnIng


(74 yaşında)


Glasgow Başpiskoposu. Tek şansı İngiliz adalarının tek aktif Kardinali olmasında. İskoçya ve İngiltere'de önemli bir figür ve akıcı İtalyanca'sı da bir avantaj kabul ediliyor.

               

       Vatikan'daki Kutsal Mahkeme'nin eşcinsel rahibi yargılayacak olması
                             Belçika'da tartışma yarattı
    BRÜKSEL - Rahiplerin rahibelere tecavüzü ve sübyancılık skandalıyla sarsılan Katolik Kilisesi'nin başı şimdi de eşcinsel bir papaz nedeniyle dertte.
Rudy Borremans adlı papaz, iki yıl önce eşcinsel olduğunu açıklayınca görevinden alınmıştı. Vatikan'ın Belçika temsilcisi Kardinal Danneels, Borremans'ın 'uslu durması ve sevgilisini terk etmesi' halinde kiliseden ihraç edilmeyeceğini açıklamıştı.
    Bu taleplere uymayan Borremans, Vatikan'daki Kutsal Mahkeme'ye verildi ve büyük bir ihtimalle mahkeme kararıyla kiliseden atılan ilk papaz olacak.
Kardinal Danneels, "Eşcinsellik unsuru ön plana çıkarılıyor, oysa bekâret, papazlar için şarttır. Borremans bunu ihlal etti. Papazların evlenmeleri veya bir kadınla yaşamaları yasaktır" dedi.
    Belçika basını ise şu soruyu soruyor: Yolsuzluk ve sübyancılıkla yargılanan diğer papazlara karşı neden aynı tavır izlenmiyor?
    Belçika'da kiliseden ayrılmış din adamlarını bir araya getiren 'Evli Katolik Papazlar Federasyonu'na göre papazların yarısı gizlice kadınlarla birlikte yaşıyor. Federasyona göre kilisenin tavrı yüzünden pek çok din adamı alkolik veya sübyancı hale geldi. (aa)

Vatikan'dan cinsel taciz temizliği

ABD'de Katolik papazların seks skandallarını örtbas etmekle suçlanan Boston Kardinali Bernard Francis Law, Vatikan'ın da baskısıyla görevinden istifa etti

ABD'de Katolik papazların ayyuka çıkan seks skandalları, bir kardinalin işini bitirdi. Katolik Kilisesi içinde seks skandallarını örtbas etmekle suçlanan Boston Kardinali Bernard Francis Law, istifa etti. Papa 2. Jean Paul ile Vatikan'da görüştükten sonra istifa eden Kardinal Law, herkesten özür diledi. Yazılı açıklama yapan Law, 'Eksikliğimden ve hatalarımdan acı çeken herkesten özür ve af diliyorum. istifam, umarım kiliseye yardımcı olur' dedi.

Tepkiler ayyuka çıkmıştı

Law, kendisine bağlı Katolik papazların çocuklara yönelik cinsel tacizlerinin üzerine gitmediği ve tacizlerin basına açıklanmasında ayak sürüdüğü için eleştiriliyordu.

Çocukluklarında papazlar tarafından taciz edilen kişilerin birleşerek seslerini yükseltmeleriyle su yüzüne çıkan skandal, bir grup papazın da isyanına yol açtı. Ortak açıklama yapan papazlar, suçluların üzerine gidilmesini isterken, Kardinal Law'a da istifa çağrısında bulunmuştu. Bernard Francis Law'un

istifası Boston gazetelerinin manşetlerini doldurdu.

19 piskopos istifa etti

Vatikan içinde çocuklara yönelik cinsel tacizler yüzünden, ilk kez iki yıl önce, doğrudan skandala bulaşan Viyana Başpiskoposu istifa etmişti. Kilise içinde bu skandal yüzünden istifa etmek zorunda kalan en yüksek düzeyli yetkili olan Law ile birlikte, 1990'dan bu yana seks skandalları nedeniyle 19 Katolik piskopos istifa etmiş oldu. Vatikan, geçen aylarda çocuklara cinsel tacizler nedeniyle Amerikalı kardinalleri Roma'ya çağırarak toplantılar yapmış ve bu skandalların önlenmesini, buna bulaşan din adamlarının kiliseden uzaklaştırılmasını istemişti. Basında çıkan haberlerde ise ABD'deki Katolik din adamları arasında eşcinsellik, çocuklara cinsel taciz, rahip ve rahibeler arasında cinsel ilişki gibi olayların arttığı belirtilmişti.

VENEDIK' TE "DIN SAVASI".....

Hristiyan Avrupa' yi Koruyalim"... Berlusconi' nin gazetesi "Il Giornale" de gecenlerde (29 Agustos) cikan bir basyazinin basligi bu. Hristiyan Avrupa' yi "Islam istilasindan" korumayi oneren yazi, bu amacla bir "komite" kuruldugunu ilan ediyor. Ilk toplantisini; 7 Ekim de "Inebahti" savasinin 431. yildonumunde yapacak olan "komite", okurlari 2000' lerin yeni Hacli mucadelesine davet ediyor.

            Turkiye' nin yakindan tanidigi Bernard Lewis de, 11 Eylul yildonumu adina "Corriere della Sera" (1 Eylul) gazetesine verdigi bir soyleside, Islam dunyasindaki hincin; bati emperyalizmi ve somurgecilikten degil, II. Viyana Kusatmasindan kaynaklandigini soyluyor. "Yenilgiyi kabullenmeyen Islam" o gun bugun 1683' un rovans arzusuyla yanip tutusuyormus... Lewis' e gore...

            1571 ve 1683... "uygarlik catismasinin" simgesi ve ozeti olarak verilen tarihler bunlar... "Uygarlik catismasi" Italya' da artik bir sav degil. Gunluk gercek. TV haberleri, gazete yorumlari, Musluman gocmenlere alinan tavir....her vesilede su yuzune cikiyor. Vatikan propagandasi ve dezenformasyonu buna canak tutuyor. 

KATOLIK LAGER FILMI...  

            "Magdalene Sisters" (Magdalena Rahibeleri) filmini "skandal" yapan iste bu ortam. Ve bu zamanlama. Uc- bes yil once kilisenin buyuk olasilikla "gormezden gelecegi" film, Venedik festivali ile birlikte gosterime girdigi anda "skandal" oldu.

         Berlusconi' nin "Bati uygarligi Islam' dan ustundur" sozleriyle altini cizdigi bu "Orta Cag isterisine", simdi Peter Mullan adinda (katolik) bir Iskoc yonetmen Venedik' ten "Hayir" diyor: "Bagnazlik ve fanatizm soz konusu oldugunda hicbir uygarlik, digerine yeg degildir. Cuvaldizi hem, once kendimize batiralim!"

            Ken Loach' un yonettigi "Benim Adim Joe" adli film ile ('98) Cannes da "en iyi aktor" odulunu alan Mullan, kamera arkasindaki bu ilk girisiminde kiliseye sahiden "koca bir cuvaldiz" batiriyor. "Magdalena Rahibeleri" inde Katolik Kilisesinin kurbani dort kadinin oykusunu anlatiyor Mullan: Bernadette, Rose, Crispina, Margaret....

            Bernadette kaldigi yetimhanede "tehdit" olarak gorulen bir guzellige sahip. Rose' un evlilik disi cocugu oluyor. Crispina hafif "geri". Margaret ise bir dost dugununde tecavuze ugruyor. Film Margaret' in oykusuyle basliyor.  

"ARTIST RAHIBE"  

            "Magdalena Rahibeleri"  Irlanda' da ayni isimle anilan bir dizi manastir isletiyorlar. Magdalena Incil' de "nedamet getiren" bir fahisenin adi. "Incil" e gonderme yapan manastir "kotu yola dusen, aykiri, damgali" kadinlara Katolik Irlanda karanliginda bir "cati" sagliyor. "Cati" derken tabii "Mor Cati" anlasilmasin.

            Toplumca dislanan, evden atilan kizlari insafsizca karin tokluguna  "camasirhanede" calistiriyor rahibeler. Nazi yontemleriyle her sabah apar topar yataktan atilan kizlar gunde "on saat camasir yikiyor" ve -mustehzi bir sembolizmle- boylece alinlarindaki "lekeyi" temizlemeye mahkum ediliyorlar. Karsiliginda bes kurus almadan...

            Profosyonel camasirhane hizmeti veren manastirin geliri "kilise"  ve "rahibelere" kaliyor. Tutsaklar, "dua", "kuru ekmek" ve bir tas "corbayla" acliklarini bastirmaya calisirken, rahibeler karsilarinda ziyafet cekiyor.

Kizlari soyup sapik yarismalar yapiyorlar (kimin gogsu buyuk, kiminki kucuk vs..)...Saclarini kaziyorlar. Papazlar, canlari cektiginde, "cinsel anlamda" bu kader mahkumlarindan yararlaniyor.

            "Magdalena manastirlarina" kapatilan kizlar bir daha disari cikamiyor, disariyla irtibat kuramiyor, aralarinda -birbirleriyle bile- konusamiyor. Auschwitz gibi tipki. Ustelik gecmis yuzyillarda degil 1964 Irlanda' sinda geciyor bunlar. Film, "dokumanter" nitelik tasiyor. 

            Basrahibe rolundeki Phyllis McMahon eskiden rahibeymis. Bir yil gorev almis bu manastirlarda. "Tanri" adina yapilan bu zulum, sadizm ve iskenceyi gorunce kacmis. 1996' ya dek acik kalan manastirlar ustelik "sivil toplumun baskaldirisiyla" falan da degil, camasir makinesinin  yayginlasmasiyla kapatilmis. Toplam 30 bin kadin tutsak kalmis "Magdalena Rahibelerinin" elinde. Hayatta kalanlar simdi "ozur" bekliyor  "kilise" den.

            Venedik Festivali ile ayni anda sinemalarda gosterime giren film icin Mullan "Amacim Katolik Kilisesinin hatalarini sergilemek. Katolikler de Taleban olabilir" diyor. Vatikan sokta.

            Festival izleyicileri ve elestirmenler arasinda buyuk begeni toplayan filme gelince...Vatikan' a ragmen "Altin Arslan" odulune sahip cikip cikmayacagi merak konusu. 



Papaz kız kaçırdı

     ROMA - Rahiplerin evliliğine kesinkes karşı çıkan Katolik Kilisesi’nde yine skandal yaşandı. Sicilya’nın Caltanissetta kentindeki katedralde görev yapan papaz, kilise korosundaki 23 yaşındaki bir kızla birlikte kaçtı. Caltanissetta sakinleri olayı katedraldeki yasak ilişkinin söylentileri doğrulayıcı bir gelişme olarak yorumladı. Katedralde görev yapan 33 yaşındaki papazın, kızla kaçmadan önce, ailesinin evine uğrayarak, evdeki yaklaşık 23 bin dolar nakit parayı da çaldığı bildirildi. Papazla kaçan 23 yaşındaki kızın, üniversite öğrencisi olduğu açıklandı.

KATOLİK KİLİSESİ İFLAS MI EDİYOR?


       Merak ettiğim konuları sıralamaya devam ediyorum. Konumuz Katolik Kilisesi ve en başta Amerika’yı sarsan sübyancılık krizi.
       Washington’a üç yıl önce yerleştim. Vatikan’ın Massachusetts Avenue üzerindeki temsilciliğinin yakınlarında üç yıldır aynı adamcağızı görürüm. Elinde, “Katolik Kilisesi, sübyancı merkezi”, “Erkek çocuklarına tecavüzü müessese haline getiren Katolik Kilisesi’ne dur diyecek yok mu?” şeklinde pankartlarla dolaşır. Sıkıntı yaratmayan konularda ifade özgürlüğü olduğu için de, bu adama müdahale edilmez.
       Konu şu: Skandal artık bu yıl patlak verdi. Boston’dan New York’a, Los Angeles’e kadar birçok Katolik Kilisesi’nde geçtiğimiz 20-30 yılı da kapsayacak şekilde yüzlerce pedofili, yani sübyancılık ihbarı var. Yüzlerce rahip hakkında, çoğunlukla erkek çocuklarına tecavüz ettikleri iddiasıyla soruşturma açıldı. Bazıları mahkum olmaya başladı bile.
       Washington’daki protestocuya soracak olursanız, sübyancılık, Katolik Kilisesi’nde istisna değil, kural. Bu teoriye göre, bu kiliselere küçük yaşta giren erkek çocukları, önce tecavüze uğrayarak sistemin içine yerleşiyor, yaşları ilerleyip rütbeleri yükselince de artık kendilerine yapılanı başka çocuklara yapmaya başlıyor. Kilise, tabii, bu iddiaları reddediyor. Ancak Amerika’da bazı Katolik çevrelerinden artık reform çağrıları geliyor.
       Sorun acaba, Katolik mezhebinde din adamlarına cinselliğin ve dolayısıyla karşı cinsle ilişkinin yasak olmasından mı kaynaklanıyor? Tabiat, Katolik Kilisesi’nden intikam mı alıyor? Benim merak ettiğim de şu: En azından Katolik Kilisesi iflas mı ediyor?

Jim Clinging

1968 yılında îslamı seçen Amerikalı eczacı Jim Clinging, "insanlığın huzura, mutluluğa ve barışa kavuşabilmesi için, Müslümanlığın bütün dünyaya yayılması gerektiğini" söylüyor.
Onun Müslüman oluşunun hikayesi de diğerleri gibi. Şöyle anlatıyor:
"Annem ve babam Allah'ın varlığına inanmaz, inananlarla da alay ederlerdi. Onlara göre Allah kavramı, peygamberler ve dinler, insanlar tarafından uydurulmuştu. Böyle uydurma şeylere inanmak saçmalıktı. Kaliforniya'da oturuyorduk. Arkadaşlarım her pazar sabahı aileleriyle birlikte klliseye giderlerdi. Ben arkalarından bakar kalırdım.
"Liseyi bitirdikten sonra eczacılık eğitimi yapmaya başladım. Kimya dersleri özellikle dikkatimi çekiyordu. Teknolojinin, ancak 1500 derece ısıda üretebildiği amonyak, insan vücudu tarafından 37 derecelik vücut ısısında meydana getiriliyordu. İlim bunu açıklayamıyordu. Tahsilim sırasında böyle örneklerle çok karşılaştım. Bu, hiç aksamayan düzenin bir kurucusu mutlaka vardı. Allah'ın varlığım içimde hissediyor. saygı duyuyordum.
"Yine de boşluk içindeydim. Allah'ı daha iyi tanımalıydım. Bu duygularımı aynı odayı paylaştığımız arkadaşım Robert Hurrycut'a açtım. Robert üç yıl önce Müslüman olmuştu. îkimiz saatlerce konuştuk.
"Bana İngilizce yazılmış bir Kur'an meali verdi. 'Al bunu oku, senin için her şey değişecek' dedi. Bir de İncil alıp ikisini de okumaya başladım. Gayem her iki dini karşılaştırmaktı. Kendime bir din arıyordum. Dinim hurafelere dayanmamalı, akılcı olmalıydı.
"önce İncil'i, ardından da Kur'an-ı Kerimi okudum. Aradaki fark açık olarak ortadaydı. Kur'an'ı elimden bir daha bırakamadım. Yıllarca dinsiz olarak yaşamış, içimdeki boşluktan dolayı bunalıma girmiştim.
"Sonunda ölüm olan bir hayatın benim için hiçbir önemi yoktu. Şahsiyetimde bölünmeler ortaya çıktı. İntihar etmeyi bile düşünmüştüm. Ama, Kur'an'ı okudukça hayatım bir mana, bir değer kazanmaya başladı. Dünya geçiciydi. Ama ölümden sonra yeniden dirilmek. Allah huzurunda hesap vermek vardı...
"Müslüman oldum. Artık benim de bir dinim, sığınacak, şükran duyacak bir Allah'ım vardı. Çocuklugumdan beri yokluğunu hissettiğim, özlemini çektiğim Yaradan'ıma kavuştum."

Hiristiyanlara Cevap!

Goruyoruz ki misyonerler son zamanlarda mantar gibi tureyerek hacli ordularina asker aramaktalar. Insanlari para, makam, yurtdisinda egitim gibi maddi cikarlar ile kandiriyorlar ve muslumanlari sozde "baris dinine" cagiriyorlar. Bunlar son zamanlarda internete de dadandilar ve insanlari kandirmaya calisiyorlar. Nedense genelde kendi dinleri hakkinda hemen hemen hic bilgi vermezken sitelerinin ana konusu Islam`a camur atmak. Saniyorlar ki onlar Islam`a camur atinca Muslumanlar hemen hiristiyanligi sececekler. Aksine her yil milyonlarca insan o ortacag dininden cikip cagimizin ilerisinde olan Islam`a sariliyorlar. Propogandalari ise yaramayan papazlar da iyice cildirip para, makam gibi vaatlerle muslumanlari kendi taraflarina cekmeye calisiyorlar.
    Unutulmamasi gereken bir sey var, o da Islam Dunya`da en hizli buyuyen din. Nedeni ise her yil milyonlarca insanin Islam`i secerek mutluluga ermesidir. Islam`i secenlerin cogu da hiristiyanliktan kopup geliyorlar subhanallah. Bu kafir sitelerin adreslerini vermeye niyetim yok, eger verirsem reklamlarini yapmis olurum ve belki kazara 1-2 muslumani kandirip kendi taraflarina (cehennem cukurlarina) cekebilirler.
    Hiristiyanlarin sitelerinde genelde hep ayni laflar gecer ve Islam`a karsi hep ayni iftiralar atilir. Simdi burada bunlari maddeleyerek cevaplayacagiz.
    1-) Diyorlar ki, Hz Muhammed(SAV) sara hastasiymis ve o yuzden belli araliklarla titreyip duruyormus sonra da yere yikiliyormus.
    2-) Diyorlar ki, Hz Muhammed(SAV) Islam`i putperestlerden ve diger dinlerden esinlenerek kendi uydurmus. Dediklerine gore Hz Muhammed (SAV) her sene hacca gelen arap putperestleri gormus ve hacci da onlardan gormus ve ogrenmis. Dediklerine gore putperest araplarin yaptigi hac, muslumanlarin yaptigi hacca benziyormus.
    3-) Diyorlar ki, Hz Muhammed(SAV) Kuran`daki bazi ayetleri Incil ve Tevattan calmis.
    4-) Diyorlar ki Hz Muhammed`in dini cagrisina ailesinden (bile) kimse katilmamis, sadece koleler katilmis.
    5-) Diyorlar ki, Islam`in ilk yillarinda Hz Muhammed(SAV) putperestlerden korkup onlarin putlarina dua etmis. Boylece onlarin sempatisini kazanmaya calismis.
    6-) Diyorlar ki, Kuran`in bazi ayetleri seytan tarafindan yazilmis ve bu ayetlerde putlar ovuluyormus.
    7-) Diyorlar ki, Hz Muhammed Taif`e gittiginde anlattiklarinin sacma (!) oldugunu anlayan Taif halki ona inanmamis ve Hz Muhammed(SAV) Taif`de basarisiz olmus.
    8-) Diyorlar ki, Hz Muhammed Bedir`e putperestlerin mallarini yagmalamaya ve onlari oldurmeye gitmis.
    9-) Diyorlar ki, Hz Muhammed Bedir`de savasi kazaninca Arap yarimadasindaki yagmacilar da ona katilmislar boylece ilerki savaslarda yagmalardan(!) nasiplerini alacaklarini dusunmusler.
    10-) Diyorlar ki, Hz Muhammed en basta Yahudiler`i kandirmak icin Islam`i Yahudilige benzer bir din halinde olusturmus(!) sonra Yahudiler Islam`i benimsemeyince onlara karsi soykirim yapmis.
    11-) Diyorlar ki Hz Muhammed zafer vaadettigi halde Uhudda kaybetmis.
    12-) Diyorlar ki Hz Muhammed 10 yillik hudeybiye antlasmasini bozup Mekke`ye saldirmis.
    13-) Diyorlar ki, Hz Muhammed kendisiyle kisisel kan davasi olan kisileri Mekke`yi fethettikten sonra oldurtmus.
    14-) Diyorlar ki, Hz Muhammed Yahudiler`i yagmalayarak cok zenginlesmis ve bolluk icinde yasamis.
    15-) Diyorlar ki Hz Muhammed`in 20-30 tane esi varmis ve Kuran`da 4 tanesinden fazlasina izin verilmediginden Hz Muhammed gunahkarmis.
    16-) Diyorlar ki, Hz Muhammed olecegini onceden tahmin edememis ve bununla ilgili hicbir aciklama yapmamis, kendisinden sonra devleti kimin yonetecegini bile aciklamamis. Dediklerine gore olümü o kadar ani olmuştu ki, işlerini bir araya toplamaya zamanı olmamıştı.
    Simdi bu sacma sapan zirvalara cevap verme vakti geldi.
    1-) Hz Muhammed(SAV)`e ne zaman vahiy gelse vahyin etkisiyle titrer, bir sure kendinden gecer sonra kendine geldiginde de gelen vahiyi insanlara aciklardi. Eger dedikleri gibi sara hastasiysa o zaman nasil oluyor da her sara nobetinden sonra Dunya`nin en harika sozleriyle ve zamaninin 1500 yil otesindeki bilimsel gerceklerle geliyordu? Kuran sara nobetleriyle mi olusmustu?!?! Bu tamamen asilsiz ve kanitsiz bir iftiradir. Zaten insan mantigi da bunu anlamaya yeter. Yetmeyenlere de Allah`tan akil diliyoruz.
    2-) Kabe ve hac Islam`dan once de vardi. Hatta Hz Ibrahim zamaninda da vardi. Aradan yillar gecti ve Araplar Hz Ibrahim`in dinini terk ederek putperestlige donduler ama yine de bir cok yerde Hz Ibrahim`in dininin izlerini tasiyorlardi. Mesela ayni Hz Ibrahim`in getirdigi gibi haccediyorlardi ve kurban kesiyorlardi. Hz Ibrahim`in getirdigi dinin devami olan Islam`da da bu tur ibadetlerin olmasi normaldir. Bunlar putperestlikten alinti degildir, putperestlikteki bu tur seyler eski peygamberlerden alintidir. Tarih bilgisi olmayanlara duyurulur!
    3-) Incil`i de Allah gonderdi, Tevrat`i da Allah gonderdi, Kuran`i da Allah gonderdi. Incil ve Tevrat bir sure sonra degistirildi. (incil halen degistirilmektedir. Her yil yeni seyler ekleniyor) Incil ve Tevratin buyuk bir kismi zaman icerisinde degistirilmisti ama kucuk bir kismi olsa da orjinalligini koruyordu. Allah Incil`de Hz Musa`nin hikayesini nasil anlatmissa sonra yolladigi Kuran`da da oyle anlatmistir. Buna calinti mi denir? Kuran Incil`den calinti ise incil de Tevrattan calinti degil midir? O zaman incili ve hiristiyanligi da sara hastaligi olan papazlar uydurmustur!
    4-) Hz Muhammed`e ailesinden inananlar da vardi inanmayanlar da vardi. Amcalari Hz Abbas, Hz Hamza, yegeni Hz Ali, esi Hz Hatice ve ailesinden daha bir cok kisi kendisine inanmistir. Ailesinden kendisine kimsenin inanmadigi iddiasi iftiradan baska bir sey degildir.
    5-) Hz Muhammed hayatinin hicbir gunu putlara ibadet etmemistir. Islam`in ilk yillarinda kabede namaz kilmaktaydi ve o sirada kabe putlarla doluydu. Bazi ahmaklar da onun putlara ibadet ettigini dusunuyordu. Onlar anlamiyorsa biz ne yapalim...
    6-) Kuran`da hangi ayette putlar ovulmektedir? Hiristiyanlar kuranin 53. suresindeki 18. ayetten baslayan bolumu gosterirler. Orada Allah putlari asagilamaktadir ama beyni olmayan bazi insanlar orada putlarin ovuldugunu sanmistir ve bunu Islam`a camur atmada kullanmislardir. Sozde Hz Muhammed putperestlerden korkunca bu ayetleri eklemis.(!)
    7-) Hz Muhammed Taif`e gitmisti ve Islam`i yaymak istiyordu. O sirada Islam`in yayilmasini istemeyen Mekke`li musrikler adamlarini yollayip Taif halkini kandirmislardi. Taif halkina Hz Muhammed`in bir deli oldugunu soylemislerdi. Taif halki Hz Muhammedi dinlemedi bile. Yillar sonra ikinci gidisinde Taif`in tamamina yakini musluman olarak kendisinden ozur dileyecekti!
    8-) Hz Muhammed(SAV) ve yanindakiler Medine`ye goc edince Mekke`deki musrikler onlarin Mekke`de biraktigi mallari yagmalamaya, evlerine ve dukkanlarina el koymaya baslamisti. Hz Muhammed ve muslumanlar da kendilerinden yagmalanan mallari geri alabilmek icin Mekke`lilerin kervanlarina saldirip kendi mallarini kurtarabildikleri kadar kurtarmislardi.
    9-) Hz Muhammed`in etrafindaki muslumanlar Dunya`nin gelmis gecmis en hayirli insanlaridir. Onlar Hz Muhammed`in yaninda gerektigi zaman kendilerini siper ederek canlarini vermislerdi, gerektigi zaman da gunlerce ac kalarak izdirap cekmislerdi. Kendilerine uygulanan baskilara da boyun egmiyorlardi. O siralarda Mekke`nin 10 bin kislik askeri gucu vardi ve Hz Muhammed`in emrindeki savasabilecek musluman sayisi 300`u gecmiyordu. Bedir savasina Mekke`liler 1000`e yakin askerle gitmislerdi. Peki sizin niyetiniz yagmalamak ve buyuk ordularin yaninda basari kazanmak olsa 10.000 kisilik ordudan cikip 300 kisilik orduya katilir misiniz? Bu haclilarin zekasi bu kadar calisir iste.
    10-) Islam`daki bir cok unsurun Yahudilige benzemesinin sebebi iki dinin de AYNI KAYNAKTAN yani Allah`tan gelmesidir. Hz Muhammed`in cagrisina Yahudiler katilmadi diyen ahmaklara da bir sorum olacak. O zaman muslumanlar nasil Medine`ye goc ettiler? Medine o sirada Yahudiler`in sehriydi ve Yahudilerin izni olmadan o sehre girmek imkansizdi. Durun ben cevaplayayim. O sirada Medine`deki Yahudilerin hemen hemen yarisi musluman oluyordu ve kendilerine ensar deniyordu. Ilerde de medine`nin tamamina yakini musluman olacakti.
    11-) Hz Muhammed Uhud savasindan once hicbir sekilde zafer vaadetmedi. Isin ilginc tarafi Hz Muhammed once Medine`de kalip savunma savasi yapmak istedi ama o sirada gencler hucum savasi yapmak istiyorlardi. Bu kez yeniden taktik degistiren Allah`in Resulu, Uhud daginin eteklerine okcular diziyordu. Iki durumda da muslumanlar kazanabilirdi. Zaten muslumanlar savasi kazanmak uzereyken okcularin yerlerini terk etmeleri yuzunden savas kaybetildi. Peki okcular yerlerini terk etmemis ve muslumanlar o savasi kazanmis olsaydi bu kez ne camur atacakti hacli zihniyeti Islam`a?!?!? Bir sey daha var. Hz Muhammed Uhud savasindan sonra 70 kadar muslumanla yola cikmis putperestlerin pesine dusmustu. Sonucta geri cekilen putperestler, son atagi yapan da muslumanlar olmustu. Bu nasil savas kaybetmedir anlamadim? Savas sadece pratikte kaybedildi ama bu savastan sonra Islam`in buyume hizi 10 kat artmisti ve muslumanlara bir cok yarar getirmisti.
    12-) Tarih bilgisi olmayan zavalli haclilara yine tarih dersi verme vakti geldi sanirim. O antlasma Mekke`li musriklerin bir musluman kabileye saldirmasiyla bozulmustu. Hz Muhammed buna karsi atakla cevap vererek Mekke`ye yurumustu. Zaten haksiz oldugunu bilen Mekke`liler de hic savasmadan Mekke`yi teslim etmislerdi. O sirada Hz Muhammed(SAV)`in ordusu 10.000 kisiydi ve bu Mekke`li musriklerin sayisina esitti. Yani Mekke`liler isteselerdi karsi koyabilirlerdi ama onlar Mekke`yi Hz Muhammed`e teslim etmekten seref duyuyorlardi.
    13-) Bir ornek verebilir misiniz? Hz Muhammed`in kiminle kisisel kan davasi varmis? Hz Muhammed(SAV) Mekke`yi fethedince ilk isi kan davasini kaldirmak olmustu. Eger kan davasi olanlari oldurseydi, 15-20 yil once kendisine zulum edenleri oldurmez miydi? Halbuki onlarin cogu Mekke`nin fethinden sonra Hz Muhammed`in kendilerine olan insancil davranisindan sonra Islam`i secmisti.
    14-) Hz Muhammed oldugunde gerisinde hicbir servet yoktu. Hayatinin yarisi aclikla gecmisti ve hicbir zaman servet sahibi olmamisti. (Hz Hatice ile evliligi disinda) Hz Muhammed`in emrinde binlerce insan vardi ve isteseydi kendisine en buyuk saraylari yaptirirdi ama o tek katli derme catma bir evde oldu. Hz Muhammed`in serveti var diyenler once aciklasinlar bakalim neymis bu servet?
    15-) Hz Muhammed`in ayni anda 4`ten fazla esi olmamistir. Hayati boyunca da toplam 11 kez evlenmistir. O anda Arabistan sartlarinda bir erkek onlarca kadinla evlenebilirken Islam bu sayiyi 4`e indirmistir.
    16-) Bu da oldukca sacma bir iddia. Hz Muhammed olmeden kisa bir sure once veda haccini yapmisti ve veda hutbesini okumustu. Bundan sonra kendisine devletin basina kimin gecmesini istedigini sormuslardi ve o da bunu muslumanlara biraktigini soylemisti. Hz Muhammed olmeden haftalar onceden camiye Hz Ebu Bekir`i imam tayin etmisti ve o gunler olecegini biliyordu. Olumu kesinlikle ani gelmemistir. Zaten kuran`in son ayetleri de "bugun sizin dininizi tamamladim" denmektedir. Bu ayet indikten sonra birakin Hz Muhammed`i, sahabe bile artik onun gorevinin bittigini ve olumun artik yaklastigini anlamisti. Tabi beyinsizler anlamiyorsa bu onlarin sorunu.

    Bu hacli zihniyeti yillardir Islam`a karsi her turlu yalan ve iftira kampanyalarini surdurdu. Simdi Islam`a iftira atarak kendi dinini yucelttigini sanan bu bolucu misyonerlerin internet sitesini isteyen olursa chechenjihad@hotmail.com adresine e-mail atsin, burada siteyi aciklamiyorum ama e-mailden aciklamaktan cekinmeyecegim.
    Simdi de hacli zihniyetine birkac sorum olacak....
    1-) Dininizin reklamini yaparken nicin Islam`i karaliyorsunuz. Sadece kendi dininizi anlatarak (muslumanlarin yaptigi gibi) taraftar toplayamayacaginizi anladiginiz icin mi?
    2-) Neden Yahudilige tek kelime bile edemiyorsunuz? Yoksa gercekten hiristiyanlik Yahudilerin kontrolunde bir din midir?
    3-) Islam`in dusmani olan her inanci desteklemenizin sebebi nedir? Hz Muhammed`in hayatini anlatan kaynaklarinizda resmen muslumanlara yillarca zulmeden putperestleri bile ovuyorsunuz. Sizin tanri inanciniz bu kadar zayif mi yoksa?
    4-) Bir yerde tek tanriya inaniyoruz diyorsunuz, baska yerde Isa Allah`in oglu diyorsunuz? Karar verin artik. Siz tek tanriya mi yoksa 3 tanriya mi inaniyorsunuz?
    5-) Bir tanriyi tanri yapan 3 ozellik vardir. 1-)Yaraticilik 2-) Olumsuzluk 3-) Sonsuz guc. Hz Isa bunlarin hangisine sahip? Sizce bir tanri oldurulebilir mi?
    6-) Neden tek bir kitabiniz bile yok? Nicin 4 kitabiniz var? Tanri size birbirinden farkli 4 kitap yollayip "istediginizi secin" mi dedi?
    7-) Her yerde Islam`in savas ve vahset dini, Hiristiyanligin ise baris dini oldugunu soyluyorsunuz. Peki yuzyillarca suren Hacli katliamlarini nasi aciklayacaksiniz? Bugun hiristiyanlarin bir grubu petrol icin bir ulkeyi isgal ederken hiristiyanligin lideri Papa bile buna vahset diyor bu mu sizin barisciliginiz? Sizin barisciliginiz coluk cocugun uzerine yuzlerce fuze yagdirmak mi, yoksa anadoluyu isgal edip muslumanlari kilictan gecirmek mi? (defalarca hacli ordulariyla denediniz ama Allah izin vermedi size!)
    8-) Hz Isa`nin babasi olmadigi icin onun Allah`in oglu oldugunu iddia ediyorsunuz. Hz Adem`in de babasi yoktu, o da mi Allah`in oglu? Eger o da Allah`in ogluysa (ki Hz Isa Allah`in ogluysa Hz Adem de en az onun kadar Allah`in oglu) bu durumda dunyadaki tum insanlar Allah`in cocuklari oluyor. Bu durumda Hz Isa`nin bir ozelligi kalmiyor!
    9-) Protestanlar Katoliklere, Katolikler de Protestanlara kafir diyorlar. Bu nasil istir? Hangisi gercek inanc? Daha kendi icinde belli bir inanci olmayan din mi kurtaracak bizi? Hadi diyelim ki hiristiyan olduk, o zaman hangisini sececegiz?
    10-) Islam dinindeki Allah`i acimasiz olmakla sucluyorsunuz ve kendi tanrinizin sevgi dolu oldugunu soyluyorsunuz. Hiristiyanlikta Nuh tufaninin olusumu nasildir o zaman? Sevgi dolu tanriniz sevgi dolu yagmur ile mi oldurdu insanlari? Inandiginiz tanri o kadar sevgi dolu ise o zaman nicin Hz Adem`in binlerce yil isledigi bir kusurdan tum insanligi sorumlu tutuyor? Bu mu sizin sevgi anlayisiniz?
    11-) Hz Isa`ya gonderilen orjinal incil su an nerededir?
    12-) Hz Muhammed`in cagrisina kulak verip musluman olan o zamanin Habesistan Krali ile ilgili ne soyleyeceksiniz? Habesistan krali Necasi o zaman: "Iste yillardir bekledigimiz peygamber geldi" demisti ve Islam`i yanindaki tum papazlarla beraber kabul etmisti. Habeistan krali hiristiyan degil miydi?
    13-) Hadi muslumanlara dusmanliginiz var anladik, ama hacli seferlerinde ortodoks hiristiyanlari niye katlettiniz? Onlara ne kininiz vardi?
    14-) Barnabas incilini nicin imha etmek istiyorsunuz? Yazilan yuzlerce incil cesidi icinde digerlerine gore daha mantikli gozukmesi sizi rahatsiz mi ediyor? Yoksa bazi yalanlarinizin ortaya cikmasi mi sizi panige sevketti.
    15-) Dininiz o kadar guzel bir din ise neden promosyonlara gidiyorsunuz? Neden ailelere hiristiyan olurlarsa para yardimi yapacaginiz vaadinde bulunuyorsunuz? Insanlari rahat birakin, mantiklarina uyuyorsa kabul etsinler dininizi, yoksa rusvet vermeden dininize kimsenin katilmayacagini sonunda anladiniz mi?
    16-) Engizisyonlar da hiristiyanligin hosgoru ve barisina ornek olarak verilebilir mi?
    17-) Incil belli araliklarla surekli yenilenmektedir. Incilin en son yenilenmesi ve icindeki hatalarin duzeltilmesi de 1900`lere rastlar. Peki bu yeni incillerdeki bazi ayetlerin Kuran`dan calinti olmadigi ne malum? (hani diyorsunuz ya Kuran`daki bazi ayetler incilden calintiymis....)
    18-) Alkol tum dinlerde yasaklanmisken sizin saraba kutsal icecek demenizin sebebi Incil`i yazdiginiz zaman sarhos olmaniz mi yoksa arkasinda baska sebepler mi var?
    19-) Incildeki "Matta: 10/34: “Yeryüzüne selamet getirmeye geldim, sanmayin; ben selamet degil, kilic getirmeye geldim...” Ayetini aciklar misiniz?
    20-) Bir ayette Hz Isa`nin uzerinde uzum bulamadigi icin bir agaci lanetlediginden bahsediyor. Bunun ne kadar sevgi dolu bir yaklasim oldugunu aciklar misiniz? Hem tanri olarak gordugunuz Hz Isa nasil oluyor da acikiyor?
    21-) Siz Islam`daki bazi inanclarin eski arap putperest medeniyetinden geldigini iddia etmistiniz. Hatta hac ile ilgili olan iddianizi  yukarida layikiyla cevaplamistik. Bizim de size bir sorumuz olacak. Tarihcilere gore sizdeki tutsu, mum, vaftiz gibi olaylar eski yunan mitolojisinden alinti. Buna ne diyeceksiniz?
    22-) Islam`in o zamanki Ay tanrisi dinine benzedigini soylemistiniz. Incil kabul edildigi donemde romalilarin inandigi gok tanri benzeri dinde de hac vardi ve kutsal gunleri pazardi. Bu cok tanrili din hiristiyanlikla bir suru benzerlik tasiyordu. Bu bir tesaduf mu yoksa hiristiyanlik bu dinden mi alinti? (o donemde roma imparatoru iki dini kaynastirip ortaya bugunku hiristiyanligi cikarmisti boylece roma imparatorlugu icinde yasayan hiristiyanlarla gok tanri dinine inananlar arasinda bir ic savas cikmasini onluyordu)
    23-) Turkiye ve Turk halki kurtulus savasindayken onlari haince arkadan vurup isgalcilere destek veren misyoner kuruluslar hala nasil utanmadan sevgiden bahsetmektedirler?
    24-) Islam`da hiristiyanla ve yahudiyle evlenmeye izin verilirken hiristiyanlikta neden diger dinlerle evlilige izin verilmez. Bu mudur sizin sevgi ve hosgoru anlayisiniz?
    25-) Incilde "bir kadina sag gozun sehvetle bakarsa cikarip at, bu tum vucudunun cehennemde yanmasindan iyidir" diyor. Eger hiristiyanlar incildeki bu sozu uygulasalardi 2 gozlu hiristiyan gorebilir miydik? Arastirmalara gore hiristiyan genclerin %85`i evlenmeden once en az 1 kere cinsel iliskiye giriyorlar. (kaynak: Amerika ve Avrupa) Bir kadina sehvetle bakmanin cezasi gozun cikarilmasi ise zinanin cezasi nedir?
    26-) Ayni incilde bosanmis bir kadinla evlenen zina etmis olur diyor. Islam`a vahsi bir din diyen misyonerler acaba bunu aciklayabilirler mi? Arastirmalara gore hiristiyan ulkelerdeki insanlarin %60`i birden fazla evlilik yapmis. Bu zina ehlinin cezasi nedir? (kaynak avrupa ve amerika)
    27-) Incilde "sag yanaginiza tokat yiyince sol yanaginizi cevirin" demektedir. Peki hiristiyanlarin daha tokatin izi gelmeden Islam dunyasina yumruk, tekme girismelerinin sebebi nedir? Bu durumda tum hacli ordulari incile gore gunahkar ve cehennemlik olmuyor mu?
    28-) Incil`de oruc tutarken basiniza yag surup yuzunuzu yikayin diyor. Bu ne anlama geliyor ve hiristiyanlar orucu nasil tutmaktadir (veya tutmakta midir?)
    29-) Islam eger bos bir inanc ise nasil oluyor da insanlar kendilerine hicbirsey vaadedilmedigi halde Islam`a kosuyor. Hiristiyanlarda oldugu gibi kendilerine ne para, ne avrupa&amerikada yasam vaadediliyor. Dunyalik hicbir sey vaadetmeden nasil her yil milyonlarca insani kendine cekiyor bu din?
    30-) Incil`de "neden kardesinin gozundeki copu gorursun de kendi gozundeki mertegi farketmezsin" diyor. Bu ayni sizinle Islam arasindaki iliski gibi. Islam`a laf atmadan once nicin kendi 4`e bolunmus dininize bakmiyorsunuz?
    31-) Incil`de bir ayet gordum ve aciklamasini merak ettim. Lutfen aciklar misiniz: "Ben ogulla babasinin, kizla annesinin, gelinle kaynanasinin arasina ayrilik sokmaya geldim."
    32-) Incil`e gore Hz Isa "Carmihini yuklenip ardimdan gelmeyen bana layik degildir." diyor. Peki bu durumda kaciniz ona layiksiniz?

    33-) Elimde ingilizce bir incil var ve soyle bir ayet gordum:   Luke;14-26  If any one comes to me and does not hate his own father and mother and wife and children and brothers and sisters,yes,and even his own life,he cannot be my disciple. Bunun Turkce karsiligi aynen soyledir: "Sayet bana gelen biri  babasindan,ve anasindan ve karisindan ve çocuklarindan ve erkek kardeilerinden ve kiz kardeslerinden,  evet,ve   hatta kendi hayatindan nefret etmiyorsa benim ögrencim olamaz." Peki misyonerlerin hazirladigi turkce incillerde nicin bu: "isa dönüp onlara söyle dedi:  «Biri bana gelip de babasini, annesini, karisini, çocuklarini, kardeslerini, hatta kendi canini bile gözden çikarmazsa  benim ögrencim olamaz. " seklinde tercume edilmis? Bu incilleri hazirlayan misyonerler Turkce mi bilmiyorlar, ingilizce mi bilmiyorlar yoksa bazi seyleri saptirmaya mi calisiyorlar?!?!

    34-)  1 Corinthians:14-[34] the women should keep silence in the churches. For they are not permitted to speak, but should be subordinate, as even the law says. Bu da bir baska ayetti. Ingilizcesinde kadinlar itaat altina alinmalidir diyor ama misyonerlerin Turkler icin hazirladigi ozel tercumelerde "bayanlar sessizligini korumalidir" yaziyor. Gerci kadinlar sessizligini korumalidir hukmu ingilizce metinde de geciyor ama kadinlarin itaat alinmasi kismi tercumelerde atlanmis. Bu bir tesadur mudur yoksa unutkanlik midir?

    35-) Numbers:5-[31] The man shall be free from iniquity, but the woman shall bear her iniquity." Bu ayette soylenen sey "Kocası herhangi bir suçtan suçsuz sayılacak, kadınsa suçunun cezasını çekecek."  Incil boyle bir ayet tasirken Islam`daki kadin haklarina nasil dil uzatabiliyorsunuz?
    36-) Job:25-[4] How then can man be righteous before God? How can he who is born of woman be clean? Bunun Turkcesi aynen soyle "kadindan dogan biri nasil temiz olabilir" Burada tanri insanligi asagiliyor ama daha cok kadinlari asagiliyor. Islam`da ise Cennet Analarin Ayagi Altindadir gibi yaklasimlarla kadin yuceltilir. Yukarida yazan ayeti misyonerlik faaliyetleri sirasinda okuyor musunuz?
    37-)  Deuteronomy:23-[2] "No bastard shall enter the assembly of the LORD; even to the tenth generation none of his descendants shall enter the assembly of the LORD. Bu ayetin Turkce tercumesi "hicbir pic tanrinin topluluğuna girmeyecek.Soyundan gelenler de 10. kusaga kadar Rabbin topluluguna giremeyecek" (Ne yapalim sizin iki yuzlu tercumelerinize guvenmedigimiz icin kendi tercumemizi kendimiz yapiyoruz) Burada bastard kelimesi kullanilmis bastard`in sozlukteki karsiligi pic kelimesidir. Burada hacli kardeslerimize birden fazla soru yoneltecegim. A-) Ilahi bir kitapta nasil boyle bir soz gecer. B-) Eger birinin anne-babasi zina etmis ise dogan cocugun ne sucu var. Dogan cocuk niye cehenneme gidiyor? Sizin tanrinizin hosgorusu bu kadar mi? C-) Bu ayeti turkce incillerde nicin dogru tercume etmiyorsunuz?
    38-) Psalm;78-(65) Then the Lord awoke as from sleep, like a strong man shouting because of wine. Bu da bir baska ayet. Turkcesi "saraptan dolayi uykusundan guclu bir adam gibi bagirarak uyanan rab" Simdi buradaki tanri sarhos mu, sarapla ilgisi ne? Tanri ne zaman uyumus da simdi uyaniyor?
    39-)  Job;9-[6] who shakes the earth out of its place,and its pillars tremble; Turkce tercumesi: " Dünyayı yerinden oynatır, Direklerini titretir. " Incil`deki bilim de bu kadar olur zaten. Hiristiyanlara bir soru daha: Siz dunyanin direkler uzerinde durduguna mi inaniyorsunuz, yoksa incil`i inkar mi ediyorsunuz?
    40-) Hadi incil ayetlerine biraz ara verelim. Bir sorum olacak. Yillar once Dunya yuvarlak dedikleri icin hiristiyan mahkemeleri tarafindan seytan ilan edilip yakilan bilimadamlarinin hesabini kim verecek?
    41-) Incil degistirilmemistir diyorsunuz ama Turkce`ye tercume ederken bile degisiklikler yapiyorsunuz. Bunun sebebi avinizi urkutmek istememeniz mi?
    42-) Ayetlere geri donelim.  John;2-[4] And Jesus said to her, "O woman, what have you to do with me? Ayeti goruyorsunuz. Turkcesi: Hz.İsa söyledi ona, Ey kadın benimle ne işin var? Islam`da anneye off bile demeyin diye emrediyor ama Incil`e gore Hz Isa annesine Ey Kadin diye hitap ediyor! Gerci misyonerler buradaki boslugu kapatmislar ve muslumanlari kandirmak icin burayi "İsa, «Anne,benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi» dedi." seklinde tercume etmisler. Peki siz annenize kadin diye mi hitap ediyorsunuz? Bu olay birkac ayette daha tekrarlaniyor.
    43-) Simdi birkac celiskili ayet. Bir ayette: " Akılsıza ahmaklığına göre karşılık verme,
      Yoksa sen de onun düzeyine inersin." diyor bir baska ayette de "Akılsıza ahmaklığına uygun karşılık ver,
      Yoksa kendini bilge sanır." diyor. Simdi hiristiyan kardesler hangisine uyacaklar? Hangisine uyarlarsa uysunlar incile itaat etmemis olacaklarindan gunaha girecekler ne yazik ki.
    44-) Bir ayette "tek suclu Adem degildi, kadinina uyup suc isledi" derken baska bir ayette "tum sorumluluk Adem`e ait" diyor.Iste 2 ayeti arka arkaya yaziyorum:  Romans 5:12 Adam alone was responsible for the "original sin."......Eve alone, and not Adam, was responsible for the "original sin" Simdi Hz Adem tek basina sorumlu mu yoksa sorumlulugu paylasiyor mu?

    45-) Simdi size celiskili 2 ayet gosterecegim. Ilk once ilk ayetleri okuyun. "Sonra Musa, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi dağa çıkarak İsrail'in Tanrısı'nı gördüler. Tanrı'nın ayakları altında laciverttaşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu. Tanrı İsrail soylularına zarar vermedi. Tanrı'yı gördüler, sonra yiyip içtiler. Rab'bi gördüm, Sunağın yanında duruyordu... RAB Musa'yla iki arkadaş gibi yüz yüze konuşurdu. Sonra Musa ordugaha dönerdi. Ama genç yardımcısı Nun oğlu Yeşu çadırdan çıkmazdı." Simdi AYNI incilin bir baska ayeti. "Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmemiştir. O'nu, Baba'nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul tanıttı. Ancak, yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz.» Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı'yı görmüş değildir. Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı,..". Iste ayni kitaptan cikan 2 zit gorus. Misyonerlere soruyorum: "Tanri gorulebilir mi, gorulemez mi? Karar verdiyseniz incili bir kez daha degistirin (alistik artik) bu hatayi duzeltin, size uymayani silin."


    46-) Islam`da Allah insanlara sevgiyle yaklasir. Allah, inananlari mukafatlandirirken kendisine karsi cikanlari da cezalandirir. Misyonerler de Allah`in vahsi oldugunu soylerler ve beyin yikarken "bizim tanrimiz sevgi dolu, herkese sevgiyle yaklasir" derler. Derler de...bunlari soylerken incili inkar edip dinden cikarlar o ayri konu. Iste hiristiyanlarin sevgi dolu(!) tanrisi: " Savaş eridir RAB, Adı RAB'dir.Yiğit gibi çıkagelecek RAB, Savaşçı gibi gayrete gelecek. Bağırıp savaş çığlığı atacak,
Düşmanlarına üstünlüğünü gösterecek. Bunun üzerine RAB, «Seni kim öldürürse, ondan yedi kez öç alınacak» dedi. Kimse bulup öldürmesin diye Kayin'in üzerine bir nişan koydu. Çünkü RAB'bin bir öç günü, Siyon'un davasını güdeceği bir karşılık yılı olacak. Çünkü Tanrımız yakıp tüketen bir ateştir. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı'yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. RAB böyle birini bağışlamak istemez. RAB'bin öfkesi ve kıskançlığı o kişiye karşı alevlenecek. Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve RAB onun adını göğün altından silecektir. Düşmanlarınızı kovalayacaksınız. Kılıç darbeleriyle önünüzde yere serilecekler. Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.  Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın. «Ancak Tanrınız RAB'bin miras olarak size vereceği bu halkların kentlerinde soluk alan hiçbir canlıyı yaşatmayacaksınız.  Tanrınız RAB'bin size buyurduğu gibi, onları -Hitit, Amor, Kenan, Periz, Hiv ve Yevus halklarını- tümüyle yok edeceksiniz. Böylece Yeşu dağlık bölge, Negev, Şefela ve dağ yamaçları dahil, bütün ülkeyi ele geçirip buralardaki kralların tümünü yenilgiye uğrattı. Hiç kimseyi esirgemedi. İsrail'in Tanrısı RAB'bin buyruğu uyarınca kimseyi sağ bırakmadı, hepsini öldürdü. İsrail Tanrısı'nın görkemi bulunduğu yerden, Keruvlar'ın üzerinden ayrılıp tapınağın eşiğine gitti. RAB keten giysili, belinde yazı takımı olan adama seslendi: «Yeruşalim Kenti'nin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy» dedi.  Öbürlerine, «Kent boyunca onu izleyin ve kimseye acımadan, kimseyi esirgemeden öldürün» dediğini duydum.  «Yaşlıyı, genci, genç kızı, kadını, çocukları öldürün. Yalnız alınlarında işaret olanlara dokunmayın. İşe tapınağımdan başlayın.» Onlar da tapınağın önünde duran İsrail ileri gelenlerinden işe başladılar.  Onlara, «Tapınağı kirletin, avlularını cesetlerle doldurun. Haydi başlayın!» dedi. Bunun üzerine onlar gidip kenttekileri öldürmeye başladılar.   Böylece Baal-Peor'a bağlandılar. RAB bu yüzden onlara öfkelendi.   Musa'ya, «Bu halkın bütün önderlerini gündüz benim önümde öldür» dedi, «Öyle ki, İsrail halkına öfkem yatışsın.»   Burnundan duman yükseldi, Ağzından kavurucu ateş Ve korlar fışkırdı.


47-) Bir ayette: Çünkü Tanrı, karışıklık değil, esenlik Tanrısıdır... derken baska bir ayette Bu nedenle kente Babil adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı.


48-)
JE 31:34 God does not remember sin when it has been forgiven.

EX 34:6-7,God remembers sin, even when it has been forgiven.

Ilk ayette Tanri affettigi gunahlari hatirlamaz deniyor, ikinci ayette tanri gunahi bagislasa da unutmaz deniyor.


49-)


1TI 6:16 God dwells in unapproachable light.

1KI 8:12, God dwells in thick darkness.

Ilk ayette tanri ulasilamaz isiklarin icinde yasar diyor, ikinci ayette tanri kalin bir karanligin icinde yasar diyor.

50-) Bir ayette O, tüm insanların kurtulmasını ve gerçeğin bilincine erişmesini ister. denirken baska bir ayette İşte bu nedenle Tanrı, yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. deniyor. Ayni tanri hem insanlarin kurtulmasini istiyor hem de onlari yaniltmaya calisiyor.

51-)

PS 145:18 God is near to all who call upon him in truth.

PS 10:1 God cannot be found in time of need. He is "far off."

Ilk ayette tanri kendisine ihtiyaci olan herkese yakindir deniyor ikinci ayette ise tanri ihtiyaciniz oldugu anlarda ulasilmazdir cunku cok uzaktadir deniyor.

52-)

IS 44:24 God created heaven and earth alone.

JN 1:1-3 Jesus took part in creation.

Bu ne komik istir ki incil kendi kendini yalanliyor. Bir de yalanlarini ortaya cikaran muslumanlara kiziyorlar. Ilk ayette Tanri dunyayi tek basina yaratti deniyor ikinci ayette ise yaratis olayinda Isa da gorev aldi deniyor.

53-)

EX 20:13,  MK 10:19, LK 18:20, RO 13:9, JA 2:11 God prohibits killing.

EX 32:27, DT 7:2, ,13:15 20:1-18 God orders killing.

Beni en cok gulduren ayetler bunlar oldu. Ilk ayette (incilde 5 yerde geciyor) Tanri oldurmenizi yasakladi diyor ikinci ayette (incilde 4 kere geciyor) Tanri oldurmenizi emretti diyor. Adamlarin tanrisi ne kararsizmis.

54-)
PR 15:3, JE 16:17, 23:24-25, HE 4:13 God is everywhere. He sees everything. Nothing is hidden from his view.

GE 4:9 God asks Cain where his brother Able is.

GE 18:20-21 God decides to "go down" to see what is going on.

EX 12:13 The Israelites have to mark their houses with blood in order for God to see which houses they occupy and "pass over" them.

Ilk ayette tanri herseyi gorur, gorusunden hicbir sey kacamaz deniyor, ikinci, ucuncu ve dorduncu ayetlerde de komik bir sekilde bu inkar ediliyor. Ikinci ayette Tanri Kabil`e Habil`in nerede oldugunu soruyor. Ucuncu ayette Tanri asagi inip olanlara bakayim diyor. Dorduncu ayette de Tanri dusmaninizin evlerinin onunu kanlarla isaretleyin ki onlari bulup oldureyim diyor.

55-) Bir ayette Hz Nuh`a :Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. deniyor ama baska bir ayette Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. deniyor.


56-) Incil`de Tanri`nin yine birbiriyle celisen gorusleri var. Simdi grup ayete bakin.

«Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur.

Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.

Günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız ve içimizde gerçek olmaz


Günah işlemedik dersek, O'nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz ve O'nun sözü içimizde olamaz.

Simdi de baska ayetlere bakalim

RAB Nuh'a, «Bütün ailenle birlikte gemiye bin» dedi, «Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum.

RAB, «Kulum Eyüp'e bakıp da düşündün mü?» dedi, «Çünkü dünyada onun gibisi yoktur. Kusursuz, doğru bir adamdır. Tanrı'dan korkar, kötülükten kaçınır.»

RAB, «Kulum Eyüp'e bakıp da düşündün mü?» dedi, «Çünkü dünyada onun gibisi yoktur. Kusursuz, doğru bir adamdır. Tanrı'dan korkar, kötülükten kaçınır. Onu boş yere yok etmek için beni kışkırttın, ama o doğruluğunu hâlâ sürdürüyor.»


Luka:1-5 Yahudiye kralı Hirodes zamanında, Abiya bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı. Harun'un soyundan olan karısının adı ise Elizabet'ti. Her ikisi de Tanrı'nın gözünde doğru kişilerdi, Rab'bin tüm buyruk ve kurallarına eksiksizce uyarlardı.

1Yuhanna:3-5 Mesih'in, günahları kaldırmak için ortaya çıktığını ve kendisinde günah olmadığını bilirsiniz.

1 Yuhanna:3-6 Mesih'te yaşayan, günah işlemez. Günah işleyen, O'nu ne görmüş, ne de tanımıştır.

1 Yuhanna:3-9 Tanrı'dan doğmuş olan, günah işlemez. Çünkü Tanrı'nın tohumu onda yaşar. Tanrı'dan doğmuş olduğu için günah işleyemez.

Simdi hiristiyanlara soruyorum. Yukarida kimse dogru yolda degil herkes gunah islemisti diyen ayetler var, asagida da bazi sahislardan ve bunlarin gunahsiz oldugundan bahsediyor. Bu durumda ya en bastaki ayetler yanlis, ya da sonra gelen ayetler yanlis. Siz hangi bolumdekilere inaniyorsunuz? Hangisine inanirsaniz inanin yine de incil`in bir kismini inkar etmis olacaksiniz. Bu durumda siz de cehennemlik olmayacak misiniz?
  
    57-)
GE 11:1 There was only one language before the Tower of Babel.

GE 10:5, 20, 31 There were many languages before the Tower of Babel.


Bakin yukarida ne diyor. Ilk ayette Babil Kulesinin insasindan once Dunya`da sadece TEK dil vardi diyor. Asagidaki ayette de Babil Kulesinin insasindan once dunyada bir suru degisik dil vardi diyor. Ikisi de ayni kitabin 2 degisik bolumunden alindi. Tanri`lari bir turlu karar verememis herhalde? Hangisine inanirsaniz inanin, oburunu inkar edeceginizden kafir olacaksiniz. Bu durumda Incil`e gore dunya`da hic kimse cennete giremeyecektir!
    58-) Simdi bir dizi ayetle basbasa birakiyorum sizi....
     Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım . «Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek.  Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.   Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.   Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak. Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.»

        Gordugunuz ayetlerin hepsi sunnet olmayi siddetle emrediyor. Incil`de bir ayet daha var ki bu ayetleri inkar ediyor. Bu durumda hiristiyanlarin Tanri`si da kafir olmuyor mu?
        Galatyalılar:6-15 Sünnetli olup olmamanın önemi yoktur, önemli olan yeni yaratılıştır.


        Simdi bir hiristiyan "Sunnet olmanin onemi yoktur" derse yukaridaki ayetler onu yalanlar ve o hiristiyan dinden cikar. Bir hiristiyan "sunnet olmak zorunlu" derse de onu da hemen asagidaki ayet yalanlar ve kafir yapar. Peki bu adamlar neye inanacak?
        59-)
  
JA 1:13 God tests (tempts) no one.

GE 22:1-12, DT 8:2 God tempts (tests) Abraham and Moses.
JG 2:22 God himself says that he does test (tempt).

Yukaridaki ayette Tanri kimseyi ayartip kandirarak test etmez diyor. Asagidaki ayetlerin ilkinde Tanri Ibrahim`i, Musa`yi ayartarak test etti diyor. Ikinci ayette de "Tanri kendisi insanlari ayartip test ettigini soyluyor" diyor. Sozlukte Tempt kelimesinin karsiligi "ayartmak, seytana uydurmak" demektir ve incile gore tanri bunu insanlari test etmek icin yapmaktadir ama en bastaki ayette tanri bunu yapmiyor diyor. Simdi tanri test ediyor mu etmiyor mu?

    60-) Incil`de ayetler hemen hemen her konuda birbiriyle cakisir durumdadir.  Iste bir ornerk daha.  Incilde 6 yerde
"calmayacaksin" diye ayet vardir. Ayrica 3 yerde «Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.» ayeti gecer. Bu ayet de 2 kere gecer: «`Komşuna haksızlık etmeyecek, onu soymayacaksın. İşçinin alacağını sabaha bırakmayacaksın. Simdi Incil`i biraz daha karistiralim ve yeni ayetlere bakalim. Iste bir ornek: «Halkımın Mısırlılar'ın gözünde lütuf bulmasını sağlayacağım. Gittiğinizde eli boş gitmeyeceksiniz. Her kadın Mısırlı komşusundan ya da konuğundan altın ve gümüş takılar, giysiler isteyecek. Oğullarınızı, kızlarınızı bunlarla süsleyeceksiniz. Mısırlılar'ı soyacaksınız.»
    Incildeki cakismalari bir kenara birakalim, bu ayetlerde Tanri hiristiyanlardan Misir`lilari soymalarini istemektedir!
    61-)  Evet Incil`deki celiskiler saymakla bitmez. Bir tane daha ornek veriyorum. Asagidaki ayetler incilden alinti.
«Ne babalar çocuklarının günahından ötürü öldürülecek, ne de çocuklar babalarının. Herkes kendi günahı için öldürülecek. Ölecek olan günah işleyen kişidir. Oğul babasının suçundan sorumlu tutulamaz, baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulamaz. Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır. Ne kadar ilginctir ki asagidaki ayetler de ayni Incil`den alinti:
            Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı'yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. Binlercesine sevgi gösterir, suçlarını, isyanlarını, günahlarını bağışlarım. Hiçbir suçu cezasız bırakmam. Babaların işlediği suçun hesabını oğullarından, torunlarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.» `RAB tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve isyanı bağışlar. Ancak suçluyu cezasız bırakmaz; babaların işlediği suçun hesabını üçüncü, dördüncü kuşak çocuklarından sorar.'
    62-)  Bir de asagidaki ayetlere bakin.
        «Annene babana saygı göster. Öyle ki, Tanrın RAB'bin sana vereceği ülkede ömrün uzun olsun.
             Simdi de bu ayete bakin:
        Yeryüzünde kimseye `Baba' demeyin. Çünkü bir tek Babanız var, O da göksel Baba'dır.
    63-) Simdi Incil`den ayetler serisi koyacagim asagiya. Dikkatlice okuyun. Ilk grup ile ikinci grup arasindaki celiskiyi kucuk bir cocuk bile farkedecektir.
            «`Göze göz, dişe diş' denildiğini duydunuz.Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. «`Komşunu sev, düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz.  Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.
            Ne guzel ayetler degil mi? Simdi de asagidaki ayetlere bakin. Ayni kitabin baska bolumunden alinti:

           cana karşılık can, göze karşılık göz, dişe karşılık diş, ele karşılık el, ayağa karşılık ayak,yaniga karşılık yanık, yaraya karşılık yara, bereye karşılık bere ödenecektir.
             Yukaridaki ayet de incildeki 3 degisik yerde gecmektedir.


    64-) Iste incil`in bir yerinden alinti baska bir ayet: Hayvan yağı ve kan yemeyeceksiniz. Yaşadığınız her yerde kuşaklar boyunca bu kural hep geçerli olacak.'» Bu ayeti inkar eden yine baska bir ayet oluyor: «İnsanı kirleten, ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten.» Mesih'le birlikte ölüp dünyanın temel ilkelerinden kurtulduğunuza göre, dünyada yaşayanlar gibi niçin, «Şunu tutma», «Bunu tatma», «Şuna dokunma» gibi kurallara uyuyorsunuz?Bu kuralların hepsi, kullanıldıkça yok olacak nesnelerle ilgilidir; insanların buyruklarına ve öğretilerine dayanırlar. Kuşkusuz bu kuralların uydurma dindarlık, sahte alçakgönüllülük ve bedene eziyet açısından bilgece bir görünüşü vardır; ama doğal benliğin düşkünlüğünü önlemekte hiçbir yararları yoktur.


    65-) Incilde bazi ayetler kizginligi ve ofkeyi yasaklar. Ornegin: Ama ben size diyorum ki, kardeşine karşı öfkelenen her kişi yargılanmayı hak edecek. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurul'un yargısını hak edecek. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecek. Ne kadar guzel degil mi? Simdi de baska ayetlere bakalim. Sinirlenmeyi ve ofkelenmeyi yasaklayan tanri(!) kendisi nasil ofkeleniyor.... Çünkü aranızda olan Tanrınız RAB kıskanç bir Tanrı'dır. Öfkelenirse sizi yeryüzünden yok eder. Bir baska ayet: Horev Dağı'nda RAB'bi öyle kızdırdınız ki, sizi yok edecek kadar öfkelendi. Bir baska ayet daha: RAB böyle birini bağışlamak istemez. RAB'bin öfkesi ve kıskançlığı o kişiye karşı alevlenecek. Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve RAB onun adını göğün altından silecektir. Ve son bir tane daha: Tanrı olmayan ilahlarla beni kıskandırdılar; değersiz putlarıyla beni öfkelendirdiler. Ne kadar sevgi dolu bir tanriymis bu hiristiyanlarin tanrisi.....
    66-) Tanri incilde insanlara once: Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. diye seslenirken kendisi neden buna uymaz? Baska bir ayette: Kendisinden nefret edenlere ise üzerlerine yıkım göndererek karşılık verir. RAB kendisinden nefret edene karşılık vermekte gecikmeyecek.
    67-) Incil`de peygamberlere de mesaj verilmektedir. Soyle ki: Ancak, kendisine buyurmadığım bir sözü benim adıma söylemeye kalkışan ya da başka ilahlar adına konuşan peygamber öldürülecektir.' «`Bir sözün RAB'den olup olmadığını nasıl bilebiliriz?' diye düşünebilirsiniz.  Eğer bir peygamber RAB'bin adına konuşur, ama konuştuğu söz yerine gelmez ya da gerçekleşmezse, o söz RAB'den değildir. Peygamber saygısızca konuşmuştur. Ondan korkmayın.»  Yani peygamberlerin bazilarini yalancilikla sucluyor. Baska bir ayette ise olaya aciklik (!) getiriliyor. Ayet soyle: " «`Bir peygamber ayartılır da bir söz söylerse, onu ayartan benim. Elimi ona karşı uzatacağım, onu halkım İsrail'in arasından çıkarıp yok edeceğim.Suçlarının cezasını çekecekler. Peygamber de ona danışan da aynı şekilde cezalandırılacak."  Yani tanri simdi de peygamberi ayartan benim diyor ama yine de peygamber`in oldurulmesi gerektigini soyluyor. Peki tanri bir peygamberi nicin yaniltiyor? Insanlikla oyun mu oynuyor? Bu maddenin basindaki ayetlerde peygamberi yalanci diyen tanri sonraki ayette sucu uzerine mi aliyor? Bu celiski degilse nedir?
    68-) Iki tane ingilizce ayet yazacagim.
      DT 24:1-5 A man can divorce his wife simply because she displeases him and both he and his wife can remarry.
      MK 10:2-12 Divorce is wrong, and to remarry is to commit adultery.
      Ikinci ayetin bahsi zaten yukarida gecmisti ama simdi yeniden bu ayeti gundeme getiriyoruz. Ilk ayette "eger bir adam esi tarafindan memnun edilemezse adam esini bosayabilir ve ikisi de sonra yeniden evlenebilir" deniyor. Ikinci ayette ise "bosanmak yasaktir, bosandiktan sonra yeniden evlenen zina etmis olur" deniyor. Hiristiyanlar hangi ayeti ornek aliyorlar?
    69-)
    JN 3:13 Only the Son of Man (Jesus) has ever ascended to heaven.      
    2KI 2:11 Elijah went up to heaven.
    2CO 12:2-4 An unnamed man, known to Paul, went up to heaven and came back.
    HE 11:5 Enoch was translated to heaven.
    Ilk ayette Isa`dan baska hic kimse goge yukselmemistir deniyor. Sonraki ayetlerde sirasiyla "Ilyas, Paul ve Henok" isimlerini tasiyan 3 kisinin goge yukseldigini anlatiyor. Isa`dan baska kimse goge yukselmemistir ayetine inananlar diger 3 ayeti inkar ediyorlar, onlara inanlar da ilk ayeti inkar ediyorlar. Yani incil`e inansaniz da inanmasaniz da hiristiyanlikta kafir oluyorsunuz.
    70-)
            PS 30:5, JE 3:12, MI 7:18 God's anger does not last forever.  
            JE 17:4, MT 25:46 It does last forever. (He has provided for eternal punishment.)          

            Incildeki 3 yerde "Tanri`nin ofkesi kisa surelidir, gecer" deniyor ama 2 ayette de Tanri`nin "ofkesi de azabi da sonsuzdur. " deniyor.

    71-) Birbiriyle celisen ayetlere devam. Bu listeye yuzlerce ayet eklenebilir (belki de incilin tamami eklenebilir) Iste yeni bir ornek:
        " «Öyleyse, `Ne yiyeceğiz?' `Ne içeceğiz?' ya da `Ne giyeceğiz?' diyerek kaygılanmayın. Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel Babanız tüm bunları gereksindiğinizi bilir. Siz önce O'nun egemenliğinin ve O'ndaki doğruluğun ardından gidin, o zaman size tüm bunlar da verilecektir.  O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.
         Simdi de bununla celisen ayetler:
         "İhtiyatlı kişinin bilgeliği, ne yapacağını bilmektir, Akılsızların ahmaklığıysa aldanmaktır. Kişi kendi yakınlarına, özellikle ev halkına bakmazsa, imanı inkâr etmiş, imansızdan beter olmuş olur.
        Ayni ayetlerin ingilizcesinde de ilki icin "yarinin endisesini yasamayin, Tanri sizin icin herseyi halleder" deniyor ve bir sonraki ayet icin "akilli insan ne yapacagini bilen planlayan kisidir" deniyor.
72-) Hiristiyanlarin inandigi tanri nasil bir tanridir ki daha dunyadan haberi yok. Iste size 2 ayet. Hz Yusuf`un babasinin kim olduguna karar verememis incil....
        a-)Yakup, Meryem'in kocası Yusuf'un babasıydı.Meryem'den de Mesih denilen İsa doğdu.
        b-)İsa görevine başladığı zaman otuz yaşlarındaydı. Yusuf'un oğlu olarak biliniyordu.
Yusuf da Eli oğlu,
        Peki Hz Yusuf`un babasi Hz Yakup mu yoksa Heli mi?
73-) Bir ayette Hz Davud ile Hz Isa`nin arasindaki zaman farkinin 28 kusak oldugu soyleniyor.  Davut'tan Babil sürgününe kadar on dört kuşak ve Babil sürgününden Mesih'e kadar da on dört kuşak geçti.   Luka 3:23-38. ayetler arasinda da Hz Davud ile Hz Isa arasindaki kusaklar sayiliyor ve toplam 43 kusak sayiliyor. Tanri sayi saymayi mi bilmiyor yoksa Incil ilahi kitap degil mi?!?! Insan bari mantikli bir sekilde degistirir kitabi....

74-) Matta 5:22`de "Anger by itself is a sin." deniyor. Bunun turkce tercumesi "ofke tek basina da gunahtir"  Efesler 4:26`da da Öfkelenin, ama günah işlemeyin. Öfkenizin üzerine güneş batmasın. Yani ofke tek basina bir gunah olarak sayilmiyor.    

75-)  Simdi de yeni ayetlere bakalim. Bir ornek: «Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapıyı çalana kapı açılır. «Ben size şunu söyleyeyim: dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapıyı çalana kapı açılır.  Simdi de bu ayetleri yalanlayan ayetlere bakalim: "Biri O'na, «Rab» dedi, «kurtulanların sayısı az mı olacak?»İsa oradakilere şöyle dedi: «Dar kapıdan girmeye gayret edin. Size şunu söyleyeyim, çok kişi içeri girmek isteyecek, ama giremeyecek.
76-)

JN 3:16, RO 3:20-26, EP 2:8-9, GA 2:16 We are justified by faith, not by works.

MT 7:21, RO 2:6, 13, JA 2:24 We are justified by works, not by faith.

Ilk ayet incilde 4 yerde geciyor ve ikinci ayet de 3 yerde geciyor. Ilkinde "biz imanimizla yargilaniriz yaptiklarimizla degil" diyor. Yani o ayete gore ne kadar gunah islersen isle, imanin oldugu surece cennete girersin. Ikinci ayette ise "biz yaptiklarimizla yargilaniriz, imanimizla degil" diyor. Yani iman yetmiyor, iyi seyler de yapmak gerekiyor. Iki ayet birbirinin tamamen zitti.

77-) Elcilerin Isleri 2-22: O zaman Rab'be yakaran herkes kurtulacaktır.'
        Matta 7-21: «Beni, `Rab! Rab!' diye çağıran herkes Göklerin Egemenliğine girecek değildir.

78-)  Matta 16-18 Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun ve ben topluluğumu bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. Göklerin Egemenliğinin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.»
         Ama İsa dönüp Petrus'a şöyle dedi: «Çekil önümden, Şeytan! Sen yolumda engelsin. Senin düşüncelerin Tanrı'nın değil, insanın düşünceleridir.»  
         Simdi Petrus seytan mi yoksa goklerin egemenliginin anahtalarinin sahibi mi?  

79-)  Hiristiyanliga gore Yahuda Hz Isa`yi ispiyonlamistir ve bundan sonra Hz Isa carmiha gerilmistir. Bundan sonra gelisen olaylar incilde 2 sekilde anlatilir.
        A-) İsa'yı ele veren Yahuda, O'nun mahkûm edildiğini görünce yaptığına pişman oldu. Otuz gümüşü başkâhinlere ve ihtiyarlara geri götürdü. «Ben suçsuz birini ele vermekle günah işledim» dedi.
Onlar ise, «Bundan bize ne? Onu sen düşün» dediler. Yahuda paraları tapınağın içine fırlatarak oradan ayrıldı, gidip kendini astı. Paraları toplayan başkâhinler, «Kan bedeli olan bu paraları tapınağın hazinesine koymak doğru olmaz» dediler.  Kendi aralarında anlaşarak bu parayla yabancılar için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlasını satın aldılar. Matta 27:3-7

        B-) O günlerde Petrus, yaklaşık yüz yirmi kardeşten oluşan bir topluluğun ortasında ayağa kalkıp şöyle konuştu: «Kardeşler, Kutsal Ruh'un, İsa'yı tutuklayanlara kılavuzluk eden Yahuda ile ilgili olarak Davut'un ağzıyla önceden bildirdiği Kutsal Yazı'nın yerine gelmesi gerekiyordu. Yahuda bizden biri sayılmış ve bu hizmette yerini almıştı.»Bu adam, yaptığı kötülüğün karşılığında aldığı ücretle bir tarla satın aldı. Sonra baş aşağı düştü, bedeni yarıldı ve bütün bağırsakları dışarı döküldü.  Kudüs'te yaşayan herkes olayı duydu. Tarlaya kendi dillerinde `Kan tarlası' anlamına gelen `Hakeldema' adını verdiler. Elcilerin Isleri 1:16-19
        Simdi hikayet Incil`de iki sekilde anlatiliyor. Ilkine gore tarlayi satin alan kahinler ama ikinciye gore tarlayi Yahuda bizzat kendi satin almis. Peki bunlarin hangisi dogru? Iclerinden ikisi de dogru olamayacagina gore biri yanlis. Bu durumda incildeki ayetlerin bir kisminin yanlis oldugu bir kez daha kanitlanmis oluyor.
80-) Hz Isa oldukten(!) sonra kadinlar onun mezarini ziyarete gidiyorlar. Olaylar soyle gelisiyor:
        Kadınlar, hem korku hem büyük sevinç içinde, çabucak mezardan uzaklaşıp koşa koşa İsa'nın öğrencilerine haber vermeye gittiler. Mezardan dönen kadınlar bütün bunları Onbirlere ve diğerlerinin hepsine bildirdiler.
        Baska ayetlerde ayni olay soyle geciyor:
        Kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. Onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. Korkularından kimseye bir şey söylemediler.

81-) Hiristiyanlik koleligi onaylar!
        Ayrıca aranızda yaşayan yabancıların çocuklarını, ister ülkenizde doğmuş olsun ister olmasın, satın alıp onlara sahip olabilirsiniz. Lev 25-45

82-) Rab pisman olur mu yoksa olmaz mi?


mal:3-6 «Ben RAB'bim, değişmem. Siz bunun için yok olmadınız, ey Yakup soyu!

say:23-19 Tanrı insan değil ki, Yalan söylesin;  İnsan soyundan değil ki, Düşüncesini değiştirsin.  O söyler de yapmaz mı?  Söz verir de yerine getirmez mi?
**********************************************

cik:32-14 Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.
yar:6-6 İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı
yar:6-7 «Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım» dedi, «Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.»

30 Temmuz 2012 Pazartesi

İNCİLLERİ KİM YAZDI ?



Bu yazı, batılı hristiyan ilahiyatçılar, yazarlar ve kilisenin kabul ettiği tefsir kitaplarına dayanılarak yazılmıştır.

Bu yazıda kaynak olarak kullanılan hristiyan tefsir kitapları şunlardır:


1.      The New American Bible :

Papalığın emri ve izni üzerine 25 yıllık bir çalışma sonucu yazılan bu tefsir kitabı, hem katolik hem de diğer hristiyan cemaatler için hazırlanmış, papa II. Jean Paul tarafından resmi mühürle onaylanarak doğru bir kaynak olduğu tescil edilmiştir.

Bu kitap resmi kilise görüşleri olarak kabul edilebilir.

2.      The One Volume Bible Commentary :

J.R. Dummelow gözetiminde 44 hrisitiyan ilim adamı tarafından protestan cemaat için hazırlanmış tefsir kitabıdır.


3.      Wycliffe Bible Commentary :

Çoğu hristiyan ilahiyatçıdan oluşan 56 kişilik bir ilim adamı tarafından protestan cemaat için yazılan tefsir kitabıdır.


4.      Halley’s Bible Handbook :

ABD’li protestan papaz, yazar ve saygın bir otorite Dr. Henry H. Halley tarafından yazılmış, 1968’de bu tefsir kitabından dolayı Dr. Halley’e “Gutenberg” ödülü verilmiştir. 1990 senesi itibariyle 16 dile çevrilmiş, 64. Baskıya ulaşmış, 5 milyon adet satılmıştır.


5.      The Interpreter Biblical Commentary :

Birçok araştırmacı, hristiyan ilahiyatçı, yazar ve öğrenciden oluşan bir kurul tarafından yazılan bir tefsir kitabıdır.


İncil Nedir ?
Bu soruya kilise şu cevabı vermektedir :

“İncil, milattan sonra ilkyüzyılda yazıldı. İsa Mesih’in elçilerinden (havarilerinden) Matta, Yuhanna ve elçilerin yakın arkadaşları Markos ve Luka, ilk dört kitapçıkta İsa Mesih’in yaşamını ve öğretisini dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde anlatırlar”.

“….Kutsal Ruh’un esiniyle değişik zamanlarda yazılmış bu kitapçıklar İS (İsa’dan Sonra) ilk yüzyıllarda derlenip bir araya getirilmiştir.” (Bu yazı Türkiye’de dağıtılan İncil’in önsözünden aynen alınmıştır, Yeniyaşam Yayınları, Ekim 1999, İncil önsözü)

Kilise şunu savunur :

1.       Havari Matta ve Yuhanna ile havarilerin yakın arkadaşları Markos ve Luka 4 İncil’in yazarlarıdır.
2.       Bu 4 İncili yazdığı iddia edilen Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’nın İsa Mesih’in yaşamını ve öğretisini dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde yazmışlardır.
Bu iddia tamamen gerçek dışıdır ve ileriki sayfalarda bizzat batılı kaynaklarca ispatlanacaktır. Bilimsel kanıtlara göre İsa peygamberin hayatını gerçek bir şekilde anlatan bir İncil yoktur. Yani bugünkü İnciller kesinlikle Hz. İsa ve mesajını doğru bir şekilde nakletmemektedir.


Papa’nın Resmi Mühür ve Onayıyla ABD’de Yeni Bir Katolik İncil Yazıldı :

Amerika’da Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncillerinin doğru olmaması sebebiyle, papa tarafından onaylı ve mühürlü “The New Amerikan Bible” adlı yeni bir katolik İncil yazılmıştır.

Bu İncil, tüm dünyadaki, katolik papazlarca bilindiği, eğitimde kullanıldığı gibi, İstanbul’da Saint Antuan Kilisesi’nde de kullanılmaktadır.


Hz. İsa İnsanlara İncil Tebliğ Etmiştir :

İsa’nın görevi tanrının İncilini duyurmaktır.

“Rabbin Ruhu benim üzerimdedir. Çünkü O beni, İncili yoksullara iletmek için meshetti” (Luka 4, 18-19)

Luka İncilindeki bu iki ayet, Hz. İsa’nın görevinin insanlara İncili tebliğ etmek olduğunu gösteriyor.

“O günlerin birinde, İsa tapınakta (havrada) halka ders verip İncili duyururken…”(Luka 20:1)

“Yahya’nın tutuklanmasından sonra İsa, Tanrının İncilini duyura duyura Celile’ye gitti. Zaman doldu diyordu…Tövbe edin, İncile inanın” (Markos 1:14-15)

“İsa, tüm kent ve köyleri dolaştı…Göksel egemenliğin İncilini duyuruyordu” (Matta 9,35)

Görüldüğü gibi, Hz. İsa tıpkı Hz. Muhammed gibi insanları tövbeye çağırıyor, tanrının melekutunun (ahiret) yaklaştığını söylüyordu. Hz. Yahya ve Hz.İsa, sadece İsrailoğullarına tebliğde bulunmuş, başka insanlara yönelmemiştir. İsa’nın temel mesajı, bugün kilisenin iddia ettiği gibi haç, kan dogması ve kendi şahsiyeti olmayıp Tanrı ve Tanrının melekutu (ahiret) merkezliydi.

Alman Katolik Hristiyan İlahiyatçı Prof. Hans Küng şöyle demektedir:

“O (İsa), mesajının merkezine ne kendi şahsını, ne rolünü veya ne de değerini koymadı. Fakat Tanrı’yı, Tanrı’nın iradesini ki, Isa’nın diğer erkek ve kadın hemcinslerine hizmet etmesiyle yerine getirilir” (Christianity and The World Religions, s116)



Hz. Yahya Da Bir İncil Tebliğ Etmiştir :

“Yahya, daha birçok konuda çağrıda bulunuyor, müjdeyi duyuruyordu” (Luka 3:18)

“Yahya, Yahudiye çölünde şu çağrıda bulunuyordu: Tövbe edin, göklerin egemenliği yaklaşmıştır.” (Matta 3:1)

“İnsanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırıyordu” (Markos 1:4)

“Yahya…kendisine akın eden kalabalıklara şöyle seslendi: “Bundan böyle tövbeye yaraşır meyve verin” (Luka 3:7-8)

Görüldüğü gibi Hz. Yahya da bir İncil tebliğ etmiştir. Onun İncili de Hz. İsa’nın İncili gibi tanrı ve tanrının melekutu (ahiret) üzerindeydi.




Hz. Yahya da Kutsal Ruh ile desteklenmiştir:
“Hiç şarap ve içki içmeyecek; daha annesinin karnındayken Kutsal Ruhla dolacak” (Luka 1:15) 

“Hiç şarap ve içki içmeyecek; daha annesinin karnındayken Kutsal Ruhla dolacak” (Luka 1:15)  İsa ve Yahya peygamberler “tek Allah” inancını İncillerinde sunmuşlar, salih amel ve tevbeye çağırmışlardır.


Kilisenin Tezi: İsa ve Yahya Peygamberler İncil Diye Bir Kitap Sunmamıştır  Yukarıda Hz. İsa ve aynı yıllarda yaşayan ve teyzesinin oğlu olan Hz. Yahya’nın birer İncil tebliğ ettiğini, İncillerden ayetlerle göstermiştik.
Vatikanda görevli katolik papaz Prof. Thomas Michel, Hz. İsa’nın İncil adlı bir kitap getirmediğini savunur:

“Önce şu hususun altını çizmek gerek: Hristiyanlar, İsa’nın bir kitap, bir İncil getirdiğini kesinlikle savunmazlar” (Prof T. Michel, Hristiyan tanrıbilimine Giriş, s39, Orhan Basımevi)


Niçin kilise Hz. İsa’nın İsrailoğullarına (çünkü İsa sadece yahudilere tebliğde bulunmuştur) bir İncil getirdiğini inkar etmektedir?

İleriki sayfalarda geniş ve detaylı bir şekilde görüleceği gibi bilimsel araştırmalar, bugünkü İncillerin İsa’nın havarileri ile anlaşmazlığa düşen ve İsa’nın getirdiği mesajdan bambaşka bir içerikte yazıldığını, kiliseyi Hz. İsa’nın değil putperestlikten dönme hristiyanların kurduğunu kesin olarak ortaya koymuştur.

İncilin mesajını değiştiren Pavlos isimli  bir gurbet yahudisi olup, Yeni Ahit’in itikadi açıdan yazarıdır. (Fikir babasıdır, tümünü bizzat kendi yazmasa da onun fikirlerine göre yazılmıştır)

Pavlos, Hz. İsa’nın tek tanrıya tapma, tevbe, ahirete inanma, salih amel işleme ile özetlenebilecek İncil mesajını tahrif etmiş (değiştirmiş) İsa’nın tanrı, kozmik kurtarıcı mesih olduğunu, haçta ölmesiyle tüm insanları Adem ve Havva’nın işlediği günahtan kurtardığını ileri sürmüştür.

İşte, Hz. İsa’ya indirilen İncil bizzat onun yaşadığı zamanda yazıya geçirilemediği, İsa’nın ve havarilerin inancına tamamen ters bir şekilde Pavlos’un fikirleri etrafında kimliği belirsiz kimselerce yazıldığı, kısacası bugün elimizde Hz. İsa’ya ait gerçek bir İncil bulunmadığı ve bilimsel araştırmalar, İncildeki fikirlerin Pavlos’a ait olduğunu ortaya çıkardığı için, kilise, İsa’nın asla bir İncil, bir kitap getirmediğini savunmaktadır.


Gerçek İncil; İsa’nın İncili Yazılamadı :

İsa’nın İncili onun yaşadığı dönemde yazıya geçirilemedi. O’nun İncili yazılı bir metin olarak elimizde mevcut değildir.

Alman katolik Prof. Hans Küng:

“Şaşırtıcı bir şekilde İsa’nın bizzat kendisi yazılı bir söz bırakmadı ve kendi sözlerinin yeniden doğru bir şekilde üretilmesini güvene almak için hiçbir şey yapmadı” (On Being Christian, s151) 

İncil Yazarları İncili Nasıl Yazdı ?

İsa’nın İncili, onun sağlığında yazıya geçirilemediği (İsa, MS 30-33 yıllarında İncili tebliğ etmiştir) ve ölümünden 37 yıl sonra bugün elimizdeki İncillerin yazılmaya başlandığına (Markos İncili, MS 70de yazıldı) göre, İncil yazarları İncili nasıl yazmışlardır?

Kilisenin tezi: “Kutsal Ruhun ilhamı, tanrının esini ve gözetimi ile tanrının istediği şeyleri tamamen doğru bir şekilde İncilleri yazmışlardır”.

Katolik Saint Antuan Kilisesi şunları söyler:

“Kitab-ı Mukaddesin metni, Tanrı’nın esiniyle yazılmıştır. Temel yazarı tanrıdır. Kitabı Mukaddes’in yazarları, yalnız Tanrı’nın yazılmasını istediği şeyleri yazmışlardır…Bunun için konuşan ve mesaj veren tanrıdır. Kutsal yazarlar ise bu mesajı dile getirenlerdir.” (II. Vatikan Konsili, Dei Verbum n.11,a)

Kilise :
1.       Kitabı Mukaddesin (İnciller) gerçek-doğru bir şekilde tarihi olayları naklettiğini
2.       Bu kitapların, Tanrı tarafından esinlenmiş yazarlar tarafından yazıldığına göre, aslında yazarının Tanrı olduğunu savunur. (Saint Antuan Kilisesi, Kitabı Mukaddes’in ABC’si, s38-40)
Vatikan yetkilisi ABD’li katolik papaz Prof. Thomas Michel : “Hristiyan inancına göre Kutsal Kitap (İnciller) tanrı tarafından insanoğlu bir alet gibi kullanılarak yazılmıştır. Yani, kutsal kitabın bir tanrısal, bir de insani yönü vardır. Diğer bir deyişle Hristiyan inancından Kutsal Kitab’ın yazarı Kutsal Ruh’tan gelen ilham ile Tanrı’nın kendisidir. Tanrı, insan yazarları yazmaya teşvik eden, ifşa etmek (açıklamak) istediğini ve yalnızca bunu yazacak şekilde onlara yardımcı olur.” (Hristiyan Tanrıbilimine Giriş, s15-16)


Montgomery Watt :

“Hristiyanlar, tüm İncil parçalarını bizzat Tanrının vahyinden bir parça olarak telakki ederler. Ancak kitapların peygamber dışındaki yazarlarından “vahiy aldıklarını” değil de “ilham edildiklerini” yani yazılarında Tanrının Ruhu Ruhul Kudüs tarafından yönlendirilmiş olduklarını söyleme eğilimi gösterirler” (Günümüzde İslam ve Hristiyanlık, İz Yayıncılık, s94-95)

Prof.Thomas Michel, hristiyanların kutsal kitabı, Tanrı’nın insan yazarlara satır satır yazdırdığını savunmadıklarını ama Tanrı tarafından ilham edildiğini savunduklarını söyler. (Hristiyan Tanrı Bilimine Giriş, s15-17)

Yukarıdaki Kilise Tezini özetlersek ;

1.       Yeni Ahit (İnciller) hem tanrı, hem de insan (yazarları) tarafından, birlikte ilham ile yazılmıştır.
2.       Tanrı, İncil yazarlarını seçmiş, onlara neyi yazacağını ilham etmiş ama yazarlar kendi kelimelerine ve uslüplarına göre yazmışlardır.
3.       Yeni Ahit kesinlikle Tanrı’nın izni ve ilhamı ile “doğru” olarak kaleme alınmıştır. İnsanlar yazsa da, aslında gerçek yazarı Tanrı’dır.
Oysa kilisenin iddia ettiğinin aksine (Kilise : Yeni Ahit, Tanrı tarafından insan yazarlara kesinlikle doğru olarak ilhamla yazdırmıştır der) hristiyanlar yeni Ahit’e göre 2 gruba bölünmüştür.

Bu iki grubu İngiliz Yeni Ahit Profesörü Howard Marshall, özetle şunları şöyle anlatır: Hristiyanların bir bölümü, kitabı mukaddesin yanılmaz yani hatasız olduğunu savunur.

İkinci grup hristiyanlar ise, kitabı mukaddesin tanrı sözünü de ihtiva etse bile hatalar ve çelişkiler de içerdiğine inanır. (Biblical İnspiration, s49-51)

Amerikalı hristiyan Prof. Robert C. Danten ise şunları söyler: “Kitabı mukaddeste öylesine çok şey vardır ki, bu görüşe (Kilise’nin İncillerin Tanrı tarafından ilhamla hatasız yazdırıldığı görüşü) tutunmayı zorlaştırmaktadır. Kitabı Mukaddes’te çelişkiler, gerçekler hakkında hatalar ve açık bir şekilde insan kaynaklı fikirler vardır.” (The Holy Scriptures, s10-11)

Kilisenin “Ahdi Atik (İnciller) tanrı tarafından ilhamla doğru bir şekilde yazarlarına yazdırılmıştır” tezinin çürüklüğüne bir örnek verelim:

Luka İnciline göre Hz. İsa, kendisini haçta idam edenler için Tanrıdan af dilemiştir:

“İsa, baba onları bağışla dedi” (Luka 23:34)

a.       The New American Catholic Bible, Luka İncilindeki 34. Ayetteki bu pasajın en eski diğer nüshalarda olmadığını söyler. Yani tefsir kitabı bu ayet düzmece olabilir diyor.

b.       İngiliz kilise papazı Dr. Leslie D. Weatherhead, Luka 23:34. Ayetin Hz. İsa tarafından söylenmiş olmasının imkansız olduğunu savunur.


Delili ise şudur ; Çünkü Matta 25:41-43. Ayetlerde İsa, dünya hayatında kendisine ekmek vermeyenlere lanet etmiş ve kızmıştır.

“Ey lanetliler, çekilin önümden ! İblis ile onun melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe yollanın. Çünkü acıkmıştım, bana yemek vermediniz” (Matta 25:41-43)

Dr. Leslie D. Weatherhead :

“Bu her iki cümle birden aynı dudaktan (İsa’nın ağzından) çıkmış olamaz. Bunu (Luka 23:24 ayeti) hiçbir ihtimalle söylemiş olamaz. Ve ilim adamları da bizi haklı çıkarmaktadır. Ya o cümle yanlış rapor edilmiştir veya yanlış anlaşılmıştır veya rapor eden (yazan) kendi peşin hükmüyle veya kompleksi ile onun fikirlerini tahrif etmiştir” (The Christian Agnostic, s96-97) (s35, “ac” dipnotu)

Prof. Howard Marshall, Yeni Ahit’teki ayetlerin birçok kelimesinin orjinal mi tahrif edilmiş mi olduğunun kesin olarak belirlenmediğini belirtir ve : “Tanrı bize kusursuz biçimde, net şekilde anlaşılan bir Kitabı Mukaddes vermemiştir” der. (The Holy Scriptures, s67)

Prof. Howard Marshall, yukarıdaki kitabında bir de örnek verir : Yuhanna 1:18 ayette Hz. İsa için, eski Yuhanna İncili nüshalarında (metinlerinde) iki farklı ifade geçmektedir.

a.       Kimi eski metinlerde : “Monogenes theos” : “Biricik oğul tanrı” şeklinde

b.       Diğer eski metinlerde : “Mono gene huiou” : “Biricik oğul” şeklinde yazılıdır. (The Holy Scriptures, s67)

“Bu çok önemli bir fark değildir” denilemez. Çünkü bir ifade onu ‘tanrı’, diğer bir ifade ‘oğul’ olarak niteliyor.

Ayrıca Eski Ahid’ın (Tevrat) İbranicesinde “Oğul” sıfatı, “tanrının sevgili, yakın kulu” anlamında mecazen diğer peygamberler için de kullanılmaktadır.

Kanon :

Kilise tarafından, Kitabı Mukaddes’e : “Tanrı tarafından ilham edilmiş, otantik, gerçek, kutsal” anlmında kanon adı verilmiştir.

Ancak, Katolik, Protestan ve Ortodoks kiliselerin, kutsal kitaplardan oluşan Kanon’u farklıdır. Her bir kilise, diğer kiliselerin kanon ilan ettiği kitaplardan bazılarını apokrif (uydurma, sahte) saymaktadır.

Kanon (Kutsal Kitap Listesi) Hangi Kitapları Kapsamaktadır ?

Trento Konsili 8 Nisan 1546’da Kitab-ı Mukaddesteki tüm kitapların ilham edildiğini yani kanon olduğunu ilan etmiştir.

Trento konsili, Kitabı Mukaddes’in 66 kitabı tartışmaksızın kabul ederken, 6 kitabın doğru olup olmadığını tartıştıktan sonra 72 kitabı birden kanon ilan etti. (Buradaki kutsal ilan edilen kitap, Kitabı Mukaddesin içindeki kitapçıklardır)

Protestanlar ise bu tartışılan 6 kitabı sahte ilan etti. (Bu kitaplara Deuterokanonik; ikinci kanon, sonradan kanon ilan edilmiş denir) (Kitabı Mukaddes’in ABC’si s35)

Zaten Türkiye’de yayınlanan, Kitabı Mukaddes şirketine ait bir Kitabı Mukaddes’i alıp kitap listesindeki kitapları sayarsanız içinde 66 kitabın olduğunu görürsünüz. (Eski Ahit (39 kitap) + Yeni Ahit (27 kitap) : 66 kitap

Peki, Trento konsilince 72 kitap kanon (kutsal, doğru) ilan edilmişken, bugünkü Kitabı Mukaddeslere alınmayan 6 kitap nerede ?

Bu 6 kitabı, 12 bölüm şeklinde, Kitabı Mukaddes şirketi, “Kitabı Mukaddes’in Deuterokanonik (Apokrif) kitapları” adlı tek bir kitap halinde satmaktadır.

Yani bu Kitabı Mukaddes şirketi de bu 6 kitabın hem sonradan kanon (doğru) hem de uydurma (apokrif) olduğunu kabul etmektedir.

Protestanlarca apokrif kabul edilen 6 kitap, bu kitapta 12 bölüm halindedir ve isimleri şunlardır.

Katoliklerin kanon (doğru), protestanların apokrif (uydurma) kabul ettiği kitaplar:
1. Tobi              
2.Yudit                          
3. Ester                          
4. Süleyman Bilgeliği                  
5. Sirak
6. Baruh          
7. Yeramya’nın Mektubu         
8. Üç Genç Adamın şarkısı      
9. Suzan
10. Bel ve Ejderha       
11. I. Makkabeler        
12. II. Makkabeler








İncildeki Tahrifatlar





Halkımızın “İncil” diye bildiği Yeni Ahit, 27 kitapçıktan oluşan kitaplar toplamıdır.

Hz. İsa dünyada iken ne 4 İncili ne de diğer 23 kitabı ne yazmış ne de yazdırmıştır. Fakat o dünyadan ayrıldıktan sonra (MS 33) bu kitaplar muhtelif zamanlarda kim oldukları bilinmeyen yazarlarca yazılmışlardır. Birçok defa düzeltilip yeniden yazılmışlar ve son şeklini almışlardır. Daha sonra kilise babaları, yüzlerce kitap arasından bu 27’sini seçip kanon (kutsal, resmi, doğru) ilan etmişlerdir.

Kilisenin Incil Yazarları Hakkındaki İddiası Nedir?
1.       Matta İncili : Hz.İsa’nın 12 Havarisinden biri olan Matta yazdı.
2.       Yuhanna İncili : Hz.İsa 12 Havarisinden biri olan Yuhanna yazdı.
3.       Markos İncili : Havari Petrus’un asistanı Markos yazdı.
4.       Luka İncili : 13. Havari Pavlos’un “sevgili doktor” dediği Havarilerin arkadaşı Luka yazmıştır. (s15-17)
Elçilerin İşleri : Luka yazmıştır.
Romalılara Mektuptan Filimon’a Mektuba kadar 13. Havari Pavlos yazmıştır.
İbaranilere Mektup : Kilise 17. Asra kadar Pavlos derken şu an “Yazarı belli değil” diyor.
Yakub’un mektubu : Havari Yakup yazmıştır.
Petrus’un 1. ve 2. Mektubu : Havari Petrus yazmıştır.
Yuhanna’nın 1., 2., ve 3. Mektubu : Havari Yuhanna yazmıştır.
Yahuda’nın Mektubu : Yazarı belli değildir.
Vahiy kitabı : Havari Yuhanna yazmıştır.
Oysa ilmi bulgulara göre bu kitaplar yukarıdaki havarilerce (Matta, Yuhanna, Petrus) ya da isnat edilen diğer yazarlarca yazılmamıştır.

Örneğin 1. ve 2. Petrus mektupları’nın Havari Petrus tarafından değil, takma ad altında yazılmış düzme yazılan (Pseudonymous works) olduğu kanıtlanmıştır.


Pseudonymous Works (Sahte İsim Altında Yazılmış Yazılar) Nedir ?

Bu deyim sahte isim adı altından yazı yazmak demektir. Yani, kimliği bilinmeyen bir kişi bu yazıları yazmakta ve örneğin “Havari Petrus” yazdı gibi göstermektedir. Yeni Ahit’te (İncil) uydurma mektuplar çoktur.

İncil’de (Yeni Ahit) Uydurma Mektuplar :

·         İbranilere Mektup :

17. Asra kadar kilise, bu mektubu Havari Pavlos’un yazdığını söylerken, 17. Asırdan sonra bu mektubun Havari Pavlos adı altında uydurulduğu ortaya çıkmıştır.

“Uzun zamandır, Pavlos’un yazmış olduğu düşünülen İbraniler Mektubu şimdi sonraki bir öğrencinin çalışması olarak tanınmaktadır.” (The New American Catholic Bible, s25 )

·         Petrus’un 1. ve 2. Mektubu :

Takma ad altında yazılmış düzme yazılardır.

Havari Yuhanna’nın yazdığı iddia edilen şu kitaplar da bugün düzme yazılar (pseudonymous work) olarak kabul edilmektedir.

·         Yuhanna İncili
1.Yuhanna Mektubu
2. Yuhanna Mektubu
3. Yuhanna Mektubu
             Esinlenme (vahiy) kitabı (Biblical theology s 281, Prof. Breuard S. Childs; The New Anerican Catholic Bible)

Bu kitapları kimin, ne zaman yazdığı bilinmiyor.

·         1. ve 2. Timoteos Mektupları ve Titus’a Mektup

Bu mektuplar da Pavlos adına uydurulmuştur.

“19.yy da bu mektupları Pavlos’a isnat edilmesi sorgulanmaktadır. Biilginlerin çoğu bu mektuplardaki kelimelerin ve uslübun, kilise organizasyonu kavramının ve teolojik ifadelerin Pavlos’a ait olmadığına ikna olmuşlardır”. (The New American Catholic Bible; s1359)

Bu mektupların Pavlos adına uydurulduğu konusunda ayrıca şu kaynaklara bakınız : The Origins of Christiany sf 13, The Encyclopedia of Religion, Paul the apostle maddesi.

Prof. Bruce D. Rahtjen :

“Yeni Ahid, ilim adamları arasındaki genel konsensüse göre Pavlos, Romalılar’I, 1. ve 2. Korintlileri, Galatyalıları, Filipilileri, 1. Selaniklileri ve Filemon’a Mektubu yazmıştır.”

2. Selaniklileri, Kolosilileri ve Efeslileri kimin yazdığı hakkında bir hayli anlaşmazlık vardır.

İlim adamlarının çoğunluğuna göre 1. ve 2. Timoti, Titus ve İbranilere Mektup, Pavlos’un ölümünden çok sonra yazılmıştır” (Biblical Truth and Modern Man, s41)

Papaz vaiz Halley, tefsir kitabında bu uydurma mektuplara tepki göstermektedir:

“Eğer ki onlar Pavlos’un gerçek yazılarıysa, vicdan sahibi bir insan nasıl olur da, onlara tanrı sözünün bir parçası olarak itibar edebilir.” (Halleys Bible Commentary, s631)

Vaiz Halley’in dediği gibi yazarı belli olmayan bu kitaplar nasıl tanrı sözü olabilir?

Kilisenin resmen onayladığı The New American Catholic Bible adlı tefsir kitabı, bu uydurma mektuplar hakkında şunları söyler :

“Modern fikir birliği, mektubun Pavlos tarafından yazılmadığı yolundadır. Yazarın kim olduğu konusunda ise yaygın bir uzlaşma yoktur.”

·         Yuhanna’nın ikinci mektubu :

“Her ne kadar geleneksel olarak havari Yuhanna’ya isnat edilmiş olsalar da bu mektuplar, muhtemelen bir öğrenci veya bir elçinin katibi tarafından yazılmışlardır.”

·         Yahuda’nın Mektubu :

“Bugün pek çok yorumcu, Yahuda’yı 1. Yüzyılın sonunda ve hatta daha ileri bir tarihe ait bir takma ad altında yazılmış, sahte belge olarak kabul etmektedir.”

·         Esinlenme (vahiy) kitabı :

“Gerçekten de kelime haznesi, gramer ve üslup, kitabın şu anki haliyle, dördüncü İncili (Yuhanna İncili) üreten aynı şahısa ait olabileceği kuşku kılmaktadır”.

·         1.Petrus Mektubu :

“Yazar, Petrus’un Roma’da hristiyanlığın Filistin kökleriyle onun gentile dünyada gelişmesi arasında bir köprü olarak hizmet eden bir öğrencisi olabilir”

·         2.Petrus Mektubu :

“Modern bilim adamları arasında, 2. Petrus’un takma adı altında yazılmış bir çalışma olduğuna dair yaygın bir uzlaşma vardır”

Parosia (İsa’nın 2. Defa Dünyaya Dönüşü) Nedir?
2.Petrus Mektubu’nun yazılış amacı ilginçtir. Hz. İsa dönemindeki ilk nesil hristiyanlar, Hz. İsa’nın kendi çağları içinde tekrar dünyaya geleceğine inanmışlardı.

Yuhanna İncili, Hz. İsa’nın sevdiği bir öğrencisinin vefat etmesinden önce İsa’nın geleceğini vadetmişti.

Petrus da dönüp İsa’nın sevdiği şakirdi ardınca gelmekte gördü, o şakirt ki, akşam yemeğinde İsa’nın göğsüne dayanıp da: “Ya Rab, seni ele verecek kimdir?” demişti. Petrus bunu görüp İsa’ya dedi: “Eğer ben gelinciye kadar onun durmasını istersem bundan sana ne? Sen benim ardımca gel. Böylece O şakirt ölmeyecektir”, sözü kardeşler arasında çıktı. Fakat İsa ona “ölmeyecektir” dememişti. Ancak “Eğer ben gelinceye kadar onun durmasını istersem bundan sana ne” demiştir. Bu şeylere şehadet eden ve bu şeyleri yazan şakirt budur ve biliriz ki onun şehadeti doğrudur. (Yuhanna 21: 20-24)

Oysa o öğrenci ölmüş ama Hz. İsa gelmemiştir. Demek ki Yuhanna İncilindeki iddia uydurmaydı.

Matta İnciline göre, havariler tüm İsrail köylerini dolaşmadan önce Hz. İsa 2. defa dünyaya gelecekti. 

Fakat size bu şehirde eza ettikleri zaman ötekine kaçın; çünkü doğrusu size derim: İnsanoğlu gelinceye kadar, siz İsrail’in şehirlerini dolaşmayı bitirmeyeceksiniz. (Matta 10:23)

Oysa İsa 2. kez hiç dönmedi.

İsa dönmeyince İsa hakkında bu iki söz yalan çıkmasın diye kim olduğu bilinmeyen bir yazar  2. Petrus mektubunu yazdı ve İsanın gelmeyişini izah etti.

Evvela şunu bilirsiniz ki son günlerde alaycılar kendi arzularına göre yürüyerek ve Onun zuhurunun vaadi nerededir? çünkü babaların uydukları günden beri herşey hilkatin başlangıcından olduğu gibi kalıyor diyerek alay ederek geleceklerdir. (2.Petrus mektubu : 3; 3-4 )

Fakat ey sevgililer şu bir şeyi unutmayın ki Rabbin indinde bir gün bin yıl ve bin yıl bir gün gibidir. Bazılarının gecikmek zannettikleri gibi Rab vaadi hakkında gecikmez, fakat bazılarının helak olmalarını istemeyerek ancak bütün insanlar tövbeye dönsünler diye sizin hakkınızda tahammül ediyor. (2.Petrus mektubu : 3; 8-9 )

Yine İncillerde İsa’nın 2. kez geleceği günün belli olmadığına dair ayetler vardır ve bunlar öbür ayetlerle (Matta 10:23, Yuhanna 21:20-24) çelişmektedir.

Fakat o gün ve saat hakkında ne göklerin melekleri ne de Oğul, yalnız Babadan başka kimse bir şey bilmez (Matta 24 :36)

Fakat o gün yahut o saat hakkında ne gökteki melekler ne de Oğul, Babadan başka kimse birşey bilmez. (Markos 13:32)


Dört İnciller :

Kilise, 4 İncilin Kutsal Ruhun ilhamı ile, 2 havari (Matta, Yuhanna) ve Havarilerin 2 arkadaşı (Markos, Luka) tarafından doğru olarak yazıldığını savunur.

Yeni Ahit profesörü Amerikalı Prof. Rev. Keith F. Nickle şunları söylüyor :

“Bilginlerimiz şimdi 4 İncili anonim (yazarı bilinmeyen) ürünler olarak kabul etmektedir. Biz yazarların geleneksel kimliklerinin doğruluğundan kuşkulanılması için (İncil metninde) gittikçe fazlalaşan oranda önemli dahili sebepler bulmaktayız" (The Synoptic Gospels, s184)

MS 70 veya 80’li yıllarda kimliğini bilmediğimiz birçok gentile hristiyan mektup yazdı. MS 100 yıllarında, kilise babaları (Pantaenus, Klement, Origen, Evsebus) bu yazarı belirsiz mektupların havari Petrus’a, havari Pavlos’a ait olduğunu kabul ettiler. Daha sonra da bu mektuplar doğru kabul edilip Kanon’a dahil edildi.

İsa’nın Yaşadığı Dönem :

İsa’nın yaşadığı dönemde Suriye, Mısır, İran ve Mezopotamya’da geniş bir yahudi nüfusu yaşıyordu. Yahudiler, Hz.Musa gibi kendilerini toparlayıp muzaffer kılacak bir mesih (peygamber) bekliyorlardı.

Hz.İsa tebliğe başladığında, hahamlar museviliği halkın uygulayamayacağı kadar teferruata boğmuşlardı. (Süryani Tarihi, s39)

Örneğin “Cumartesi günü tavuğun yumurtladığı yumurta helal midir, haram mıdır?” gibi konuları tartışıyorlardı. (Mevcut Kaynaklara göre Hristiyanlık, Prof.Suat Yıldırım, s76)

Hz.İsa bir İbrani (Yahudi) olarak doğdu ve bir İbrani olarak yaşadı. (Mevcut Kaynaklara göre Hristiyanlık, s241)

Filistindeki Yahudilere tebliğ yaptı. Tanrının melekutunun (ahiretin) yakın olduğunu söyledi ve tebliğ ettiği İnciline inanılmasını istedi.



İsa Niye 12 Havari Edindi?
İsrailoğulları 12 kabile olduğundan İsrailoğullarına tebliğ etmeleri için her bir kabilesini temsilen 12 havari seçti.


Hz. İsa ve Havariler Tevrata Uymuştur :

En eski İncil kaynaklarına göre İsa ve havarileri Tevrata uydular ve onu uyguladılar, sünnet oldular, yahudi ibadethanesi olan Havra’da (Sinagog) ibadet ettiler, domuz eti yemediler.

Her gün birlikte mabede devam edip evde ekmek kırarak sevinçle ve yürek sadeliğiyle yemek yiyorlardı. (Resullerin İşleri, 2:46)

Petrus ile Yuhanna dua vakti olan dokuzuncu saatte mabede çıkıyorlardı. (Resullerin İşleri, 3:1)

Tevratı yok etmeye değil, ona uymaya geldiğini ilan etmiştir.

Sanmayın ki ben şeriati yahut peygamberleri yıkmaya geldim, ben yıkmaya değil, fakat tamam etmeye geldim. (Matta 5:17)

Söz gelimi Tevratta emredilen adak hükümlerini uygulamış ve çevresindekilere emretmiştir.

Ve İsa ona dedi: Sakın kimseye söyleme, ancak git, kendini kahine göster ve onlara şehadet için Musa’nın emrettiği takdimeyi arzet. (Matta 8:4)

Oysa bugünkü Hristiyanlar Tevrata uymamaktadır. Sünnet olmazlar, domuz yerler, faiz alırlar, kilisede ve evlerde ‘idol’, ‘ikon’ adı verilen İsa heykellerine, resimlerine dua edip tapınırlar. (Oysa bu tapınma Tevratta şirktir)











ELİMİZDEKİ “Kitabına uydurulmuş” İNCİLİN YAZARLARI KİM?




Bülent Şahin

Bu soruyu sormak elbette her inanlının hakkı. Peki isterseniz bu soruya İncilin Çevirmenlerinin verdikleri cevaplara gözatalım.Aşağıdaki açıklamalar KAYA BASIM YAYIN DAĞITIM’ın bastığı İncilin Çağdaş Türkçe Çevirisinden alınmıştır. Haydi okuyalım;

MARKOS ÖNSÖZÜNDEN

“Eldeki kanıtlar, Markos'un bu kitabı İtalya'da yazdığını gösteriyor. O sırada Pavlus ve Petrus Müjde'yi Roma'da yaymakla meşguller. Bu da İ.S. 50'li yılların sonlarına ya da 60'lı yıllara rastlıyor. Markos'un Yahudi geleneklerini açıklama ihtiyacını duyması da (7:3-4; 15:42-3) kitabın İtalya'da yazıldığı varsayımına uygun düşüyor.” SF.76

LUKA ÖNSÖZÜNDEN

Kitabın amacı: Luka, daha kitabın başında amacının, İsa'nın yaşamını doğru ve ayrıntılı bir biçimde anlatmak olduğunu açık seçik ortaya koyuyor (bölüm 1:1-4). Luka, Elçilerin İşleri kitabında da Müjde'nin o çağda bilinen dünyanın merkezi durumundaki Roma'ya kadar nasıl yayıldığını anlatır. O devirde yazarların, yapıtlarını ileri gelen kişilere adamaları bir gelenek haline gelmişti. Nitekim Luka da her iki kitabı, adı Teofilos - yani `Tanrı'yı seven' anlamında - olan bir kişiye hitaben kaleme almıştır. Kuşkusuz Luka bu adamın kişiliğinde geniş bir kitleye seslenmeyi amaçlamıştır.sf.124

YUHANNA

Kitabın özelliği: Bu kitabın yazarı, «İsa'nın sevdiği öğrenci»dir (21:20-24). İreneyus gibi elçilerden sonra gelen ilk inanlı yazarlar, bu kitabı Elçi Yuhanna'nın yazdığını belirtirler.SF.199

ELÇİLERİN İŞLERİ

bu kitabın yazarı da kendini doğrudan bize tanıtmıyor.Sf.254 YAZARI BİLİNMİYOR.

ROMALILARA MEKTUB

Elçi Pavlus bu mektubu Kudüs'e yaptığı bir yolculuk sırasında yazmıştır. Sf.325 YAZARI PAVLUS

1.KORİNTLİLERE MEKTUP

Bu mektubu, Makedonya'ya2 gitmek üzere Efes'ten ayrılmadan önce, İ.S. 55 yılları dolayında yazdı. Korint'i bir kez daha ziyaret etmeyi tasarlıyordu (16:2-7). Bu mektuptan önce Korintlilerle yazışmıştı (5:9). Onlar da ona bazı sorular sormuşlardı (7:1). Pavlus, bu mektubu kaleme almadan önce Korint'ten gelen ziyaretçiler ona üzücü haberler getirmişti (1:11; 16:17-18).SF.353 YAZARI PAVLUS



2.KORİNTLİLERE

  Genel bakış: Pavlus'un Korintlilere yazdığı birinci mektuptan sonra neler olup bittiğini       ayrıntılarıyla bilmiyoruz. Yalnızca ikinci mektuba bakarak durumu anlamaya çalışıyoruz.SF.382 YAZARI PAVLUS

GALATYALILARA

Genel bakış: Pavlus bu mektubu Galatya'da (bugünkü İç Anadolu) kuruluşuna ön ayak olduğu inanlı topluluklarına yazdı.SF.399 YAZARI PAVLUS

EFESLİLERE

Genel bakış: Efeslilere Mektup, Pavlus'un hapishaneden yazdığı birkaç mektuptan biridir (4:1; 6:20).SF.410 YAZARI PAVLUS

FİLİPİLİLERE

Pavlus, ikinci yolculuğu sırasında burada bir inanlılar topluluğu oluşturmuştu (Elç.16:12-40). Bu mektubu hapishaneden yazıyor, büyük olasılıkla Roma'da tutukluyken (1:13, 4:22). Bu varsayımla yola çıkarsak mektubun yazılış tarihi İ.S. 61 yıllarına rastlar.SF.424 YAZARI PAVLUS

KOLESİLELİLERE

Pavlus, bundan sonra Tihikus ve Onesimus'u bu mektupla birlikte Kolose'ye gönderir (bkz. Filimun'a Giriş). Tihikus'un görevi, Pavlus'la ilgili haberleri iletmek ve Kolose'deki inanlıları yüreklendirmektir (4:7-9).SF.433 YAZARI PAVLUS

1.SELANİKLİLERE

Genel bakış: Pavlus Müjde'yi yaymak için yaptığı ikinci yolculukta Avrupa'ya da geçti; bu arada Selanik kentine uğradı (Elç.17:1-9).  Tuna Nehri'nden başlayıp güneye uzanan ana kara yolunun Roma'dan doğuya uzanan ana yolla kesiştiği noktada bulunan bu işlek liman kenti, Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Makedonya eyaletinin de başkentiydi. Pavlus'un Selanik ziyareti oldukça kısa sürdü.SF.440 YAZARI PAVLUS

2. SELANİKLİLERE

Anlaşılan Pavlus, Selanikli inanlıların aklını hâlâ kurcalayan iki konuya ilişkin haberler almış bulunuyor. Konuların ilki, çalışmak; ikincisiyse, gelecekteki olaylardır. Rab'bin gününün geldiğini ileri süren birilerinin, sözde Pavlus'tan gelen sahte bir mektubu da buna kanıt olarak gösterip Selaniklilerin aklını çeldiği anlaşılıyor (2:1-3).SF.449 YAZARI PAVLUS

1.       VE 2. TİMOTEUSA MEKTUPLAR

Pavlus ve Timoteyus: 1. ve 2. Timoteyus mektuplarının başında ifade edildiği gibi, her iki mektup da elçi Pavlus tarafından, genç çömezi Timoteyus'a yazılmıştır.SF.453 YAZARI PAVLUS

TİTUS'A MEKTUP

Genel bakış: Grek asıllı olan Titus, uzun süre Pavlus'la çok yakın bir işbirliği yapmıştır (1:4, 2Ko.8:23).SF.471 YAZARI PAVLUS

FİLİMUN'A MEKTUP

  Pavlus bu mektubu Filimun, Afiya, Arkipus ve Filimun'un evinde toplanan imanlılara yazmakla birlikte, seslenmek istediği esas kişi, büyük olasılıkla Kolose'deki topluluğun önderlerinden biri olan Filimun'dur. Pavlus ondan övgüyle söz ediyor (4-7), onu «sevgili emektaşımız» diye adlandırıyor ve hapisten salıverildikten sonra onun yanına gitmeyi umuyor (22).SF.471 YAZARI PAVLUS

İBRANİLERE MEKTUP

Genel Bakış: Yazar, ne kendi kimliğini, ne de mektubu kime yazdığını açıklıyor. Böylece işimiz, metinde verilen ipuçlarından bazı sonuçlar çıkarmaya kalıyor. Yazarın kendisi, İsa'nın on iki elçisi arasında yer almaz; ama İsa'nın öğretilerini ilk izleyicilerinden duymuştur (2:2-3).SF.477 YAZARI BELLİ DEĞİL!

YAKUP'UN MEKTUBU

Genel bakış: Pavlus'un mektuplarına oranla bu mektup bize ne zaman, niçin ve kimin tarafından yazıldığına dair daha az bilgi veriyor. Yazar kendisini kısaca, «Tanrı'nın ve Rab İsa Mesih'in kulu ben Yakup» diye tanıtıyor (1:1).SF.477 YAZARI BELLİ DEĞİL!

PETRUS'UN BİRİNCİ VE İKİNCİ MEKTUBUNA GİRİŞ

Genel bakış: Elçi Petrus bu mektubu Anadolu'ya dağılmış inanlılara yazdı.SF.510 YAZARI PETRUS

YUHANNA'NIN BİRİNCİ VE İKİNCİ MEKTUBUNA GİRİŞ

Genel bakış: Mektup, yazarının kimliğini açıklamıyor... Mektubun ne zaman ve kime yazıldığını tam bilmiyoruz.SF.527 YAZARI BELLİ DEĞİL!

YUHANNA'NIN ÜÇÜNCÜ MEKTUBUNA Giriş 

Genel bakış  : Mektubun Elçi Yuhanna tarafından yazıldığını kabul edebiliriz.SF.538 YAZARI BELLİ DEĞİL!

YAHUDA'NIN MEKTUBUNA GİRİŞ

Genel bakış: Bu mektup, «Yakup'un kardeşi Yahuda» (1) tarafından yazılmıştır. Elçi Yakup'un erken gelen ölümünden sonra (Elç.12:12) bu şekilde tanımlanacak kadar iyi tanınan tek bir Yakup vardı; o da «Rab İsa'nın kardeşi» (Gal.1:19) ve Kudüs'teki inanlılar topluluğunun önde gelenlerinden (bkz. Elç.15) biri olup «Yakup» mektubunu yazan kişidir. İşte bu mektubun yazarı, İsa'nın üvey kardeşi Yahuda'dır (Mat.13:55; Mar.6:3; Elç.1:14).SF.540

ESİNLEME'YE GİRİŞ

Kitabın özelliği: Esinleme, Yuhanna'nın görümlerinden oluşuyor. Yuhanna kendini «sıkıntıda, Tanrısal egemenlikte ve sabırda ortağınız ve kardeşiniz» (1:9) diye tanıtır. Bu Yuhanna ile Elçi Yuhanna'nın aynı kişi olduğu kabul edilir.SF.543 YAZARI BELLİ DEĞİL!

                                      
SONUÇ:

Tarihsel olarak sadece rivayetlerin ölçü alınmasıyla oluşturulmuş olan İncil, bir kutsal metin den çok Hz. İsa’nın biyografisi ve İsa sonrası oluşturulan bir dizi faaliyetlerin dökümü durumundadır. İslam  Tıpkı Muhammed’in biyografistleri Buhari ya da Müslim gibi. Hatta Tanrı sözü olduğu iddia edilen bu metinlerin bazılarının yazarları nerede ve ne zaman yazıldıkları bile belli değildir. Kesinlik yerine zan taşıyan bilgilere dayanır

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...