İncil'i Aslında Kimler Yazdı?
Geçmişten
günümüze dek sürekli sorulan fakat üzerinde net bir uzlaşmaya
varılamayan konulardan biri İncil denilen kitabı kimlerin kaleme
aldığıdır. İncil'in asıl yazar(lar)ı kim(ler)dir? Kiliseye göre ismi
belirtilen yazarlar kendi bölümlerini Kutsal Ruh'un yönlendirmesiyle
yazmışlardır.
Biz bu kısa çalışmada İncil'in kimliği
belirsiz yazarlar tarafından yazıldığını kanıtlarıyla göreceğiz.
Örneğin şu soruyu sormakla başlayabiliriz: Yuhanna İncil'ini gerçekten
de Yuhanna mı kaleme almıştır yoksa kimliği belirsiz şahıslar
tarafından mı yazılmıştır? Eğer bu İncil'in asıl yazarı Yuhanna değilse
kimliği belirsiz kişilerin edebi ürünüdür yani anonimdir diyeceğiz. Bu
sonuç ise söz konusu metinlerin kutsallığını ve güvenirliğini
sorgulatacak; İncil'in tanrısal olmadığını, her halukarda insansal bir
yapıt olduğunu gösterecektir. Bu, Hristiyan dogmaları için ölüm
demektir
Yuhanna İncil'inin asıl yazarının gerçekte Yuhanna olmadığını gösteren ayetlerden biri 21:24'tür.
-
- "Bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyo-ruz."
Bu
ayeti daha önce de okumuş muydunuz? Peki cümlelerin içerdiği göze
çarpar gaflar dikkatinizi çekmiş miydi? "bunları yazan öğrenci
budur." ifadesiyle o öğrenciye yada yazara işaret eden
kim(ler)dir? " Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz." cümlesinde geçen "
biliyor-uz" çoğul bir ifade olup bir gruba işaret etmez mi? O halde Yuhanna İncil'inde birden fazla kişinin kalemi oynamıştır.
Söz
konusu tesbit bizi belirsizliğe götürür; hangi sözlerin kime ait
olduğu ve kimler tarafından ne zaman kaleme alındığı tam olarak
kestirilemiyor demektir. Yuhanna İncilinin gerçek yazarının Yuhanna
olduğunu savunan Hristiyan arkadaşlarımız öncelikle bu ayeti açıklamakla
yükümlüler. Yuhanna İncil'i kitabının asıl yazarının Yuhanna olmadığı,
kimliği belirsiz kişiler olduğunu kanıtlayan diğer ayetlere bakalım.
Yuhanna 19: 25-27'de şunlar kayıtlıdır:
- "İsa’nın çarmıhıın
yanında, annesi ve teyzesi duruyordu; Klopas’ın karısı Meryem ve
Mecdelli Meryem de oradaydı. İsa, annesinin ve sevdiği öğrencisinin orada durduğunu görünce annesine, “İşte oğlun!” dedi. Sonra da öğrencisine, “İşte annen!” dedi. O günden sonra, o öğrenci İsa’nın annesini kendi evine aldı."
Pasajda
geçen "İsa'nın sevdiği öğrenci" Yuhanna'nın kendisidir. Bu ve başka
ayetler söz konusu pasajları Yuhanna'nın yazmış olamayacağını gösterir.
Yuhanna'nın üçüncü şahıs zamiriyle başka bir kişi tarafından
anlatıldığı yada kaleme alındığı açık ve nettir. Aksi taktirde İncil'i
Yuhanna yazmış olsaydı " o" değil " ben" diyecek olurdu. Bunun açık
örneğini Yuhanna İncil'inin neredeyse her yerinde görmek mümkündür.
Kısaca bir kaç örneklemede bulanayım.
Yuhanna 13. bölüm
22- 25 ayetlerine dikkat edin. "Öğrencileri kimden söz ettiğini
anlamadıklarından şaşkınlıkla birbirlerine bakmaya başladılar. Sofrada
öğrencilerinden biri İsa’nın yanı başında oturmuştu. İsa
onu severdi. Simun Petrus
onabaşıyla işaret edip, “Kimden söz ettiğini sorsana” dedi.
O da İsa’nın göğsüne yaslanarak, “Efendimiz, o kim?” diye sordu.
Yine 21. bölümün sonlarında da benzer bir anlatım tarzı vardır. "O", "Ona" "Onunla" gibi
üçüncü şahıs
zamirleri anlatıcının eylemde geçen kişi olmadığını, metnin dışarıdan
bakan biri tarafından kaleme alındığını kanıtlar. Bir kez olsun "ben" ,"
bana", "benimle" gibi ifadeye rastlayamıyoruz. Oysa Pavlus'un kaleme
aldığı yazılarda hep, "ben," "benimle" " bana" şeklinde yazım tarzı
anlatıcının kendisi olduğunu gösteriyor.
Bu, Yuhanna kitabının hiç bir yerinde yoktur. O halde bu pasajları
KİM,
nerede ve ne zman yazmıştır? Bu sorunun cevabını hristiyanlar
verebilir mi? Elbeteki hayır! Onların alışık olduğu ve ezberlediği içi
boş söylem şudur:"
Yuhanna İncilini Yuhanna kaleme alıştır."
Kanıt var mı? Yok!
Yuhanna 21:1-2 ayetleri bakın ne diyor:
- "Bundan
sonra Teberiye gölünün kenarında İsa öğrencilerine yine göründü. Bu da
şöyle oldu. Simun petrus, ikiz diye anılan Tomas, Celile'nin Kana
şehrinden Natanyel, Zebedi'nin oğulları ... buunuyorlardı."
Bu
ayetteki "Zebedi'nin Oğulları" ifadesi dikkatimizi çekiyor. Matta 4:21
bize Zebedinin oğullarından birinin Yakup, diğerinin Yuhanna olduğunu
gösteriyor. Hal böyleyken, Neden
Yuhanna kendsi hakkında üçüncü şahıs zamirini kullansın.
Peki siz kendiniz hakkında yazarken "ben" mi dersiniz, yoksa "O" üçüncü şahıs zamirini mi kullanırsınız?
Bu
konu sadece İncil'in Yuhanna kitabıyla mı sınırlı kalmaktadır? Hayır.
Benzer bir tesbiti Matta kitabında da bulabiliriz. Kiliseye göre Matta
kitabını kaleme alan yazar isminden de okunduğu gibi Matta'dır.
Kilisenin bu bilindik açıklaması artık düşünen ve araştıran insanlar
için bir alam ifade etmemektedir. Çünkü metinlerin incelenmesi
sonucunda, yazarın Matta olmadığı, bunun yerine belirli bir zümre olduğu
anlaşılmaktadır. Yuhanna kitabı için söylediklerimizin aynısı Matta
Kitabı için de geçerlidir.
Bir örnekle gösterelim. Bu örnek Matta 9. bölümde kayıtlıdır. 9.ayetten başlayarak okuyalım:
- Sonra İsa oradan geçerken, vergi toplama yerinde oturan Matta adında bir adam gözüne çarptı ve ona, “Benim takipçim ol” dedi. Bunun üzerine adam kalktı ve onun ardından gitti. İsa öğrencileriyle birlikte onun evinde sofrada otururken...
Afedersiniz
ama bu hikaye İncil'in hangi bölümünde yazıyor? Matta bölümünde. Olayı
anlatan Kim? Sözde Matta! Peki Matta kendisinden neden " O", "Onun"
diye bahsediyor? Açıkça görülmektedir ki burada Matta'ya üçüncü şahısla
hitap edilmektedir. Yani hikaye, Matta tarafından değil de başkaları
yani üçüncü şahıslar aracılığıyla anlatılmaktadır. Aksi halde Matta
kendisinden "beni gördü", "benimle karşılaştı", "benim evime geldi"
demeliydi.
Mesela Luka (5:27-29) yada Markos (2:13-15) bu olayı şu şekilde anlatmaktadır:
- İsa
tekrar göl kıyısına çıktı; halk yanına akın ediyordu, onlara Tanrı’nın
sözünü öğretmeye başladı. Vergi toplama yerinden geçerken, orada
oturan Alfeos oğlu Levi gözüne ilişti. Ona “Benim takipçim ol” dedi. O da kalkıp İsa’nın ardından gitti. Daha sonra, İsa Levi’nin evinde sofraya oturdu.
Markos
ve Luka'nın Matta'yı üçüncü şahısla tanıtması son derece normaldir.
Fakat Matta'nın kendisi için "O " yada "bu" kişi zamirini kullanması
hem normal değildir hem de asıl yazarın kendisi olmadığını gösterir.
Aslında
İncil'de buna benzer pek çok ayet daha vardır. Bu mantıksızlıkların
hepsini buraya yazmaya kalksak sanırım sayfalar yetmez. Fakat yinede
Matta ve Yuhanna kitabının asıl yazarının bu kişiler olmadığı,
hikayeleri anlatan insanların kimliği belirsiz yazarlar olduğunu
göstermeye yetiryor.
Defalarca soruyoruz: "
Bu metinleri KİM yazmıştır?"
fakat hiç bir şekilde tatmin edici bir yanıt alamıyoruz. Zaten yanıt
diyebileceğimiz herhangi bir açıklama da mevcut değil. Bu durumda
Hristiyanların biraz düşünüp, muhakeme yapmaları gerekmez mi? Aklını
kullanan her bir bireyin bu sorular üzerinde düşünmesi ve tarihsel
materyallerden yararlanarak konuyu derinlemesine araştırması gerekir.
Fakat okumadan, araştırmadan, sormadan , sorgulamadan körü körüne
inanıp, piyasada "hristiyanım" diye gezmek kolaydır. Araştırmak ve
sormak ise zordur, değil mi?
Buraya kadar inceledik ve
gördük ki Matta ve Yuhanna İncil'lerini kaleme alanlar isnat edilen
yazarlar değildir. O halde asıl yazarlar kim yada kimlerdir? Bu sorunun
cevabını aramaya çalışalım. Biz İncil'i helen dünyasında Yahudi ve
Pagan inanışlarının etkisinde sentezleyen helenist kilise babaları
olduğunu biliyoruz. Hristiyanlığın doğmasında ve helen dünyasında
yayılmasında katkı sağlayan kilise babaları bu metinleri, kilisenin
pragmatist mentalitesine göre uydurmuş ve düzenlemişlerdir.
Öncelikle
Markos ve Luka İncil'leri kaleme alnmış, sonrasında ise Matta ve
Yuhanna İncil'leri özellikle Markos İncil'ine göre kopya edilmiştir.
Hatalarıyla birlikte kopya eden bu İncil'lerin yazmı bu şekilde
gerçekleştirilmiştir. İlk yazılan Markos İncil'inin gi kaynaklardan
yararlandığı da belli değildir. Yani ortada asıl kaynaklar da YOKtur.
Peki bu metinlerin havarilerin yazdığına dair kanıt var mıdır?
Örneğin Matta İncil'inin Matta tarafından yazıldığını NEDEREN BİLİYORUZ ?
Yazarın
Matta olduğunu söyleyen Kimdir? İsterdim ki bu soruyu hristiyanlar
sorsun ve kişisel olarak araştırıp bilgi edinsin. Fakat bunu yapmaktan
üşenen ve korkanlar için biz açıklayalım.
Söz konusu İncili kaleme alan kişinin Matta olduğunu idda eden kilise babası, İsa'dan
300 YIL SONRA yaşamış Evsebus'tur. O da Papias adında başka bir kilise babasını referans göstermektedir. Yani ortada sadece
RİVAYET vardır. Herhangi bir kaynak
SÖZ KONUSU DEĞİLDİR !!!
Üstelik
referans gösterdikleri kilise Babası da İsa'dan 150 yıl sonra
yaşamıştır ! Verdiği açıklamanın da gerçekdışı olduğu kanıtlanmıştır.
Bakınız açıklamada Papias ne diyor:" Matta sözlerini İbranice dilinde
topladı ve herkes bu sözleri tercüme etmeye, çoğaltmaya başladı". Kaynak
diye gösterilen rivayet yanılgılarla doludur.
En
önemlisi de "Matta'nın bu İncil'i İbranice kaleme aldığı" iddasıdır.
Çünkü bugün ister Ortodoks, ister Katolik, protestan kiliseler yada
diğer akımlar olsun herkes, Matta İncil'inin Grekçe yani Yunanca kaleme
alındığını bilir. Dolayısıyla kaynak diye verilen bilgiler de yanlış ve
saçmalıktır.
Matta yada Yuhanna İncillerini ismi isnat
edilen yazarların kaleme aldığına dair bir belge yoktur. Sadece
varsayım ve bir kaç eski rivayet vardır. Unutulmamalıdır ki batılı
modern hristiyan otoriteler bu bilgiyi kabul etmektetir. Tutucu, bağnaz
Hristiynaların hiç bir kaynak getirmeden, ezberledikleri açıklamaları
tekrar etmeleri bir anlam ifade etmemektedir.
Değineceğimiz
diğer bir nokta ise Matta, Markos ve Yuhanna adında havarilerin
gerçekten tarihsel kişiler olup olmadığıdır. Luka, Pavlus'un yol
arkadaşı ve yoldaşıdır. Fakat diğer kişilerin ismi sadece bu incillerde
geçmektedir. İncil dışında, bu insanların yaşadığına dair bilimsel
kaynak, yazıt bulunmamaktadır. Din dışı tarihi inceleyenler bu
insanların gerçek tarihsel şahıslar olduğunu onaylamakta güçlük çeker.
Çünkü ortada inandırıcı bir veri de yoktur.