6 Şubat 2012 Pazartesi

Pavlus'un İncil'deki Yalanları

3 Şubat 2012 Cuma, 11:42 tarihinde {BENİM SEÇTİKLERİM} tarafından eklendi
Pavlus'un İncil'deki Yalanları

İncil denilen kitabın neredeyse yarısını Pavlus yazmıştır. Hristiyanlığı kuran ve pagan/ helen coğrafyasında geliştiren kişi de O'dur. Pavlus'un İncilde farklı beyanlar vermesi, İncil'in diğer kısımlarıyla çelişmesi, metinler arası tutarsızlıklar ve akıldışılıklar ayrıca açıkça dile getirdiği yalanlar Pavlus'un elçiliği ve İncil'in kutsallığını yıkmaya yeterlidir. Bu kısa çalışmada Pavlus'un İncil'de yer alan bazı yalan beyanlarını ve çarpıtmalı yorumlarını dile getireceğiz.

Pavlus'un yalanlarını lütfen dikatlice okuyup inceleyiniz. Üzerinde derin düşünmenizde fayda vardır. Özellikle hitap ettiğim kesim hristiyan inancına mensup insanlardır.

Pavlus'un hergün okuduğunuz fakat doğruluğunu sorgulamadığımız mektupları kesinlikle tanrısal olmayıp Pavlus'un kuruntularından oluşmaktadır. Bu noktada yapılan en ciddi yanılgı Pavlus'un sözlerinin tanrı'nın sözleri olduğu yanılgısıdır. Bu yanılgıya düşmemek için bunları ifade ediyorum. Zira hristiyanlar İncil'in yarısını kaplayan Pavlus'un mektuplarını tanrı'nın esinlemesi olarak görüyorlar.

Bu kısa hatırlatmadan sonra hemen konuya girelim. Elçiler kitabının yazarı Pavlus'un nasıl hristiyan olduğunu ve ilerleyen süreçteki gelişmeleri kaydetmiştir. Bu kitabın yazılış tarihi Pavlus'un mektuplarından önce olması sebebiyle kaynak olarak alacağımız metindir. Pavlus'un yalanlarını dile getirdiği Galatyalılar mektubu sonraki dönemde kaleme alınmıştır. Elçilerin işleri kitabında kaydedilen bilgiler galatyalılar mektubunda yalanlar ve çarpıtmalarla örtülmüş adeta saklanmıştır. Üstelik metinler arasında pek çok çok da tutarsızlık mevcuttur.


Elçilerin işleri 9. bölümden giriş yapalım. Bu bölümde Pavlus'un Şam'a, İsa'nın Öğrencilerini tutuklamaya gidişini ve yol üzerinde İsa'nın sesini duyduğunu, sonraki süreçte de hristiyanlığa girişini okuyoruz. İsa'nın Pavlus'a seslenmesi ve Pavlus'un Şam'a gidip Hananya adlı birisiyle görüşmesiyle başlıyor herşey. Tabii ki bu hikaye tamamen insan beyninin kurgusudur fakat sanki gerçekleşmiş gibi algılayarak incelemeye çalışacağız. Pavlus Galatyalılar birinci bölümde yalanlarını anlatıyor:
  • Fakat dünyaya gelmemi sağlayan ve beni lütufla çağıran Tanrı uygun görüp, Oğlu hakkındaki iyi haberi milletlere bildireyim diye onu bana tanıttığında, hemen insanlara gidip fikir danışmadım.Yeruşalim’e, benden önce elçi olanların yanına da gitmedim; Arabistan’a gittim ve oradan yine Şam’a döndüm.(15/17)
Pavlus bu pasajda bahsettiğim yalanlarına giriş yapıyor. Pavlus Yukarıda idda ettiği gibi İsa'nın sesini duyunca Yeruşalim'e yada Şam'a gitmemiş onun yerine Arabistana gitmiş. Birincisi Arabistana gitme grekçesi nedir? Kim Ona Arabistana gitmesini söyledi? Bunun cevabını hristiyanlar veremezler. Cevabı olmayan daha ciddi konu ise bundan sonra başlıyor. Çünkü Elçilerin işleri 9. bölümde tam tersi bir açıklama mevcut:
  • Yolculuğu sırasında Şam’a yaklaşırken, aniden gökten parlayan bir ışık Saul’un etrafını aydınlattı. Yere düştü ve “Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?” diye bir ses duydu. Saul, “Ey Efendim, sen kimsin?” diye sordu. Sesin sahibi, “Ben zulmettiğin İsa’yım. Şimdi kalk, şehre(Şam şehri) gir; yapman gerekenler sana bildirilecek” dedi. Saul ile birlikte yolculuk eden adamlar dilleri tutulmuş halde kalakaldılar. Bir ses duymuşlar, fakat kimseyi görememişlerdi. Saul yerden kalktı; gözleri açık olduğu halde hiçbir şey göremiyordu. Kolundan tutup onu Şam’a kadar götürdüler.(Elç.9:3-9)
Hatırlayın: galatyalılar mektubunda Pavlus doğrudan Arabistana gittiğini idda ediyordu! Elçilerin işleri kitabında yazıldığına göre ise Arabistan değil Şam'a giriş söz konusudur. Hristiyanlara şu soruyu sörarsak ne cavap vereceklerdir: Pavlus söz konusu olay sonrası doğrudan Şam'a mı gitti yoksa Arabistan'a mı?

Hangi kayıt ne derece doğrudur? Suriye toraklarında bulunan Şam şehrini göz önünde bulundurun bir yanda da Arabistan topraklarını. Birbirinden tamamen bağımsız coğrafyalar! Yoksa İncil yazarları Suriyeyi Arabistan mı zannediyorlar?
  • Ancak üç yıl sonra Yeruşalim’e gidip Kefas’ı ziyaret ettim ve on beş gün onun yanında kaldım.(Galat.1:18)
Bu metinlerde Pavlus'un üç yıl Arabistanda kaldığını anlıyoruz. Üç yıl gibi uzun bir süre Arabistan'da Pavlus'un ne yaptığı kayıtlı değil fakat her halukarda ortada bir yalan olduğu açık. Çünkü elçileri işleri kitabında İsa'nın Pavlusa " kalk, şehre ( şam) gir, ne yapman gerektiği orada ( şam şehrinde) açıklanacak " dediği kayıtlıdır. Ortada iki farklı kayıt ve birbirinden bağımsız ve tutarsız anlatım var. Biz bunun nesine inanacağız? Çünkü biri Şam (Suriye) diyor diğeri Arabistan! Biri Şamda bir kaç günden bahsederken diğeri Arabistanda geçen bir kaç yıldan bahsediyor!
  • Orada, diğer elçilerden hiçbirini görmedim; yalnız Efendimizin kardeşi Yakup’u gördüm.Şimdi size yazdığım şeylere gelince, işte, Tanrı’nın huzurunda söylüyorum ki, sözlerimde yalan yoktur. (Galat.1:19/20)
Pavlus'un Yeruşalimde İsa'nın elçilerinden sadece Yakup'u gördüğü diğer havarilerle tanışmadığı anlatılıyor. Bu metinleri kaleme alan gerçekten Pavlus'sa açıkça yalan söylüyor demektir. Çünkü elçilerin işleri kitabında yine tutarsız kayıtlar mevcuttur:
  • Yeruşalim’e geldiğinde öğrencilerin arasına katılmaya çalıştı. Ne var ki, hepsi ondan korkuyordu, çünkü İsa’nın öğrencisi olduğuna inanmıyorlardı. Bunun üzerine Barnabas ona yardımcı oldu. Kendisini elçilerin yanına götürüp Saul’un yolda Efendimizi nasıl gördüğünü, Efendimizin ona neler söylediğini ve Şam’da İsa’nın ismiyle nasıl cesaretle konuştuğunu ayrıntılarıyla anlattı.(26-27)
Hani Pavlus Yeruşalim'de Yakup'dan başka hiç bir havariyle konuşup tanışmamıştı? !! Fakat okuduğumuz elçiler ve galatyalılar kitabı tam tersi açıklamalarda bulunuyor. Biri Pavlus'un Yakup hariç hiç bir öğrenciyle tanışmadığını yazarken diğeri "elçiler"le tanıştığını ve onlarla konuşup, olan btenleri anlattığını söylüyor. Şimdi soralım hangi metin ne derece gerçektir? Pavlus mu yalan söylüyor yoksa Elçilerin işleri kitabının sözde yazarı Luka mı? Hangisi yalancı? Yoksa ikiside mi?

Dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise Galatyalılar mektubunda Pavlus'un pek çok ayrıntıyı sakladığıdır. Örneğin Kendisine Barnabasın kefil olması sonucu elçilerle dialog kurabildiğini bunun ise çok zor gerçekleştiğini Pavlus gizliyor. Sözlerini insanlara kabul ettirebilmek için "bende yalan yoktur" diyebilmesi de gerçekten ilginç.

Ayrıca Galatyalılar kitabında Pavlus'un Suriye ve Kilikya'ya ( Adana bölgesi) gittiği yazıyken, Elçilerin işleri kitabında Sezariye ve Tarsus'a gönderildiği kayıtlıdır.

Belirtilen coğrafyalar birbirinden bağımsız olup farklı bölge isimlerini taşımakta olup, metinlerde çelişki olduğunu da kanıtlamaktadır.

Pavlus'un yanlış bilgi verdiğine dair başka bir örnek yine Galatyalılar mektubunda sonraki ayette görülmektedir. Şöyle yazılıyor:
  • Bundan on dört yıl sonra, Titus’u da yanıma alarak, Barnabas’la birlikte Yeruşalim’e yine gittim. (Galat.2:1. ayet)
Pavlus'un Titus'u alıp Yeruşalime gittiği doğru mudur? Bunu kanıtlayan hiç bir belge yok fakat yapılan koskoca bir gaf var: bu mektupta Pavlusun "Titus'u yanına aldığını" söylerken, Elçilerin işleri kitabında Barnaba'yla Markos diye anılan Yuhanna'yı beraberinde götürdüğü kayıtlıdır.

Şimdi Hristiyanlara "Pavlus beraberinde Titus'u mu götürdü yoksa barnaba'yla Markos'u mu?" diye sorsak ne cevap verecekler? Hangi metin doğruyu söylemektedir?

İncil denilen kitapta buna benzer pek çok çelişki mevcuttur. Fakat bu bir kaç örnek bile İncil'in tutarsız bir kitap olduğunu kanıtlamaktadır. Örnekler elbette çoğaltılabilir, şimdilik yeterli olduğunu düşünerek sizin yormlarınıza sunuyorum. Biz burada İncil'i yorumlamıyoruz aslında, tek yaptığımız İncil'deki çelişkileri gözler önüne sermemiz.

Hristiyanlar yukarıaki noktaları açıklayabilirler mi? Sanmıyorum.

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...