6 Şubat 2012 Pazartesi

HIRİSTİYANLIKTAKİ PUTPERESTLİK 1

1 Şubat 2012 Çarşamba, 13:46 tarihinde {BENİM SEÇTİKLERİM} tarafından eklendi
HIRİSTİYANLIKTAKİ PUTPERESTLİK 1
Bu bölümün başlığı, kendisi de bir Hıristiyan olan ARTHUR WEIGALL’ in “HIRİSTİYANLIĞIMIZDAKİ PUTPERESTLİK” isimli kitabından alınmıştır. Bir Hıristiyan olan yazar, Hıristiyanlıkla; antik Mısır, Roma, Yunan, İran ve Hint pagan-putperest inançlarında ki üzeri örtülmesi mümkün olmayan ortak özellikleri tüm açıklığı ile itiraf etmektedir.
  Bilindiği gibi Hıristiyanlıkta İncillerin temeli olan ilk el yazmaları Pavlus’un mektuplarıdır. Daha sonraları Hıristiyan İlahiyatı, bu mektuplardaki teolojik esaslar üzerine kurulmuştur ve bunların oluştuğu ortamı anlamak çok  Pavlus’un misyonerlik yaptığı bugünkü Ege kıyıları olan Anadolu, Yunanistan ve Roma’da yaşayan kültürde insanlar, aslı insan olan mabetlerde insan şeklinde heykelleri olan Tanrılara inanırlardı. Ayrıca Eski Mısır ve Yunan filozoflarının düşüncelerinden oluşan tanrı, ruh ve kainat anlayışları vardı. Eski Mısır,Yunan ve Roma Tanrıları  Osiris, İsis,Zeus, Apollo,Venüs,Hermes v.s. hepsinin tapınaklarda insan şeklinde heykelleri vardı ve hepside mitolojik masal kahramanlarıydı. Bunlarla ilgili hayal mahsulü bir çok efsane ve mitoloji uydurulmuştu. Her bölgenin, her şehrin, bazen de her evin kendine özgü tanrıları vardı. Çeşitli tabiat olaylarını savaş ,tarım ,denizcilik v.s. işleri hep bu tanrılar yönetirdi.Ayrıca bu tanrıların insanlar gibi eşleri oğulları da vardı. Eski Mısırda Tanrı Osiris’in eşi İsis, oğulları Horus ve Eski Yunanda Tanrıça Hera ,Tanrı Zeus’un eşi, Apollo, Hermes,Dionysus vb. ise oğullarıydı. Aynı zamanda bu Tanrıların ülkelere göre değişen isimleri vardı. Baba Tanrı olan Zeus, aynı zamanda Mısır Tanrısı Amon’un karşılığı idi.36 Bu tanrıların değişik isimler altında; Anadolu’da Firigya Tanrıçası Qybele’nin oğlu Attis, Suriye’de Temmuz ve Adonis,İran’da ise Mitra olarak görmekteyiz. Mısır’da Firavunlar, Roma’da imparatorlar hep bu tanrıların oğulları olduklarına inanılmış ve bunlara Adonai, Kyrios , yani Rab Tanrı olarak saygı gösterilmiştir. Roma ve Yunan masal tanrıları, hep elle tutulur ve gözle görülür heykel ve resimlerle temsil edilen fiziksel varlıklardan oluşmaktaydılar. Bu tanrılar için geliştirilmiş çeşitli ayin, tören ve kutlamalar yapılıp kurbanlar kesiliyordu. Olağanüstü işler başaran insanlar tanrılara eş tutulurdu. Bunu, bir gezileri sırasında bir kötürümü iyileştirdikleri için Pavlus ve Barnaba’yı bile hemen tanrılaştırdıkları olayda açıkça görmekteyiz;

8  Listra’da, ayakları tutmayan bir adam vardı. Doğuştan kötürümdü, hiç yürüyemiyordu.
9-10  Pavlus’un söylediklerini dinledi. Onu dikkatle süzen Pavlus, iyileştirilebileceğine imanı olduğunu görerek yüksek sesle ona, “Kalk, ayaklarının üzerinde dur!” dedi. Adam yerinden fırlayıp yürümeye başladı.
11  Pavlus’un ne yaptığını gören halk Likaonya dilinde, “Tanrılar insan kılığına girip yanımıza inmiş!” diye haykırdı.
12  Barnaba’ya Zeus, Pavlus’a da konuşmada öncülük ettiği için Hermes adını taktılar.
13  Kentin hemen dışında bulunan Zeus Tapınağı’nın kâhini kent kapılarına boğalar ve çelenkler getirdi, halkla birlikte elçilere kurban sunmak istedi.”(Elçilerin İşleri-14)

  Özellikle Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem’in tanrılaştırılması, bu pagan tanrı anlayışlarının etkisinin olarak ispatıdır. Çünkü İnciller de Hz. Meryem’in yüceltilmesini bırakın, kardeşleri ile beraber Hz. İsa’nın öğretilerine inanmalarından bile emin değiliz. Ama pagan dünyada daima bir ana tanrıca miti vardır. Efes konsilinde bu eksiklik tamamlanmıştır. Bütün bunlar Hıristiyanlığın tanrı anlayışının oluşmasında geçirdiği evrimin ispatıdır. 6 Ocak günü Mısırlılar Nil Nehri kıyısında Osiris adına suya dalıp çıkarak kutlamalar yaparlardı. Ayni törenin benzeri denize dalıp çıkarak Yunan tanrısı Dionyosos için de yapılırdı. Bu törenler  Doğu Ortodoks kiliselerinde, Hz. İsa’nın Ürdün Nehri’nde Hz. Yahya tarafından vaftiz edilişini ve doğuşunu anma törenlerine dönmüştür. Suya atılan haçı almak suretiyle deniz veya nehir kenarlarında aynı törenlerin benzeri yapılmaktadır. 4. yüzyıla kadar bu kutlamalar böyle devam etti. Daha sonra Roma Topraklarında  hakim Mitra kökenli Güneş kültü olan pagan Sol İnvictus inanışında, ‘Güneşin doğum günü’ olan 25 Aralık, Roma Papalığı tarafından 6 Ocak ile değiştirildi. Doğu  Ortadoks Kiliseleri bunu pagan-Putperest inancı olduğu için kabul etmedi ve Hz. İsa’nın doğum günü olarak 6 Ocak kutlamalarına devam etti.Yahudiler ve ilk havariler Cumartesi (Sebt-Şabat) gününü kutsal sayarlardı.Yine bu günün yerini, Güneş kültünün kutsal günü Pazar (Sun Day- Güneş günü) aldı.  M.Ö. 1500 yıllarına ait Suriye, Finike tanrısı Temmuz, bakire anneden doğmuş,göğsünde bir yara ile ölmüş ve üç gün mezarında kalıp tekrar dirilmiştir.40 GREKLERİN ŞARAP TANRISI: DİONYSOS Dionysos’a ilk defa kuzey ve doğu Yunanistan’da tapılmaya başlanmıştı, Yunanistan’a ilk defa, Homer İlyada’yı yazdığı zamanlarda MÖ 800 gibi geldiği tahmin edilir, son derece popüler bir Tanrı idi, Roma’dan Mısıra tanırırdı ve kendisine ibadet edilirdi. Dionysos kültü (Roma’da “Bacchus” diye de bilinir), İsa’nın hikayeleri üzerinde derin etki bırakan gizem kültlerinden biriydi (Bu figür Hristiyanların haç sembollerinden en az 2 yüzyıl daha eskidir) (Robert Eisler “Orpheus - The Fisher: Comparative Studies in Orphic and early Christian cult symbolism, The Crucified Christ as Orpheus”, Prof. WKC Guthrie, “Orpheus and Greek Religion”

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...