Hıristiyanlıkta şirk en büyük günahtır. “Birinci buyruk şirki yasaklar. Allah’tan başka tanrılara inanılmamasını, Tek olandan başka ilahlara saygı gösterilmemesini ister.”İsa şöyle demiştir: “Tanrın olan Rabb’e tap, yalnız ona kulluk et.” (İncil/Luka 4:5-8) Havariler zamanında İsa, gerçek anlamda insan sayılırdı. Zaten elimizdeki İncil’lerin hiçbirinde onun tanrılığından bahsedilmez. Bunun yolunu açan Pavlus’tur. Milattan sonra 10 yılında doğduğu kabul edilen Pavlus, İsa aleyhisselam ile çağdaş olmasına rağmen, Tarsus’ta yaşadığı için onu görememişti. Azılı bir Hıristiyan düşmanı iken İsa’nın ölümünden kısa bir süre sonra Hıristiyanolduğunu açıkladı. Havarilerin hayatta olmasına ve bütün engellemelere rağmen o, Şam yolunda ansızın gökten parlayan bir nurun çevresini sardığına, İsa'nın ona seslendiğine sonra İsa'ya inandığına ve vaftiz edildiğine insanları inandırabildi. İsa’nın Elçisi olduğunu da kabul ettirerek kendi sözlerini İncil’e sokmayı başardı. Bugünkü İncil’in önemli bir bölümü Pavlus’un mektuplarından oluşur. Pavlus, Allah’ın dışında tanrıların varlığını kabul etti ve bunlar arasında İsa’yı, kendilerinin tek Rabbi saydı. Onun, bugünkü İncil’de yer alan ifadeleri şöyledir:“Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da - nitekim birçok ilahlar ve rabler vardır - bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır ve biz O'nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih'tir. Her şey O'nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O'nun aracılığıyla yaşıyoruzPavlus Rab kelimesini ustaca kullanmıştır. Rab sahip demektir. Araplar kölenin sahibine rab derler. Biz de efendi deriz. Rab kelimesi daha çok Allah için kullanılır. Allah’tan başkasına köle olmayı reddedenler, bir başkasına rab demeyi kabul etmezler. Köle ile sahibi arasındaki ilişki zoraki ilişkidir. Köle, ilk fırsatta hürriyetine kavuşmak ister. Kul ile Allah arasındaki ilişki gönüllü ilişkidir. Yanlışlar peşinde koşanlar, böyle iki anlama gelen kelimeler seçerler ki kendilerini kolay savunsunlar. Bir Hıristiyan, İsa’yı Rab kabul ederse aradaki ilişkiyi gönüllü ilişki haline getireceğinden onu ilah makamına oturtması kolay olur. Pavlus’un bu tavrı İsa’yı tanrılaştırma sürecinin ilk basamağını oluşturmuştur. Pavlus kendini, İsa Mesih’in kulu ve elçisi sayarak şöyle dedi: “İsa Mesih'in kulu, Tanrı'nın müjdesini yaymak için seçilip elçi olmaya çağrılan ben Pavlus'tan selam! Tanrı, öz Oğlu Rabbimiz İsa Mesih'le ilgili olan bu müjdeyi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılarda önceden vaat etti. Bedence Davûd'un soyundan doğan Rabbimiz İsa Mesih'in, kendi kutsal ruhu sayesinde ölümden dirilişiyle Tanrı'nın Oğlu olduğu kudretle ilan edildi. Her ulustan insanların iman edip söz dinlemesini sağlamak için Mesih'in aracılığıyla ve O'nun adı uğruna Tanrı'nın lütfuna ve elçilik görevine sahip olduk”.“Söylediğiniz ve yaptığınız her şeyi Rab İsa'nın adıyla, O'nun aracılığıyla Baba Tanrı 'ya şükrederek yapın
Pavlus, daha ileri giderek şu sözüyle Mesih İsa’yı Allah’a eşit gibi gösterdi: “Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.”Pavlus’un yolundan giden Hıristiyanlar, 325’te Ökümenik İznik konsilinde İsa’nın yaratılmış olmadığına, Baba’dan doğduğuna ve onunla aynı özden olduğuna karar verdiler.
451’de toplanan dördüncü Ökümenik Kadıköy konsilinde ise onun gerçek tanrı olduğu şöyle ilan edildi:
“Rabbimiz Mesih İsa’nın mükemmel Tanrılığa ve mükemmel insanlığa sahip, gerçek Tanrı ve gerçek insan olduğunu, akıllı bir ruhtan ve bedenden oluştuğunu, Tanrılık açısından Baba ile, insanlık açısından da bizimle aynı özde olduğunu, günah dışında hepimize her şeyde benzer olduğunu, Tanrılık açısından yüzyıllar öncesinden Baba’dan doğduğunu, insanlık açısından bizim esenliğimiz için bakire Meryem’den doğduğunu oybirliği ile kabul ettiğimizi resmen beyan ederiz
Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, Çev. Dominik Pamir, İstanbul 2000, par. 2112. Bu eser Papa 14. Lui’nin emriyle (bugünkü Papa) Kardinal Joseph Ratzinger başkanlığında kurulan 12 kişilik heyetin altı yıllık çalışmasının ürünüdr. Kilise tarafından kabul edilmiş öğretileri içerir. Kardinal Joseph Ratzinger, Katolik Kilisesi’nin bugünkü Papa’sıdır.
Kitab-ı Mukaddes i okudunuz mu? Biz okuduk ve bulgu ve düşüncelerimizi burada paylaşıyoruz.
16 Aralık 2011 Cuma
Yahudiler’in Tevrat’ı Tahrif Ettiklerine Dair Kanıt Yine Tevratın Kendisinde
Eski
Ahid’deki tahrif unsurlarından biri de içinde bulunan çelişik
ifadelerdir.Tekvin’in ilk babında Allah’ın insanı kendi suretinde erkek
ve dişi olarak aynı anda; Tekvin (1/27)de ise önce erkek ve onun kaburga
kemiğinden kadını yarattığı ifade ediliyor.
•
Tufan hadisesi anlatılırken, bir yerde Tufan’ın 40 gün, diğer bölümde 150 gün sürdüğü ifade ediliyor. (Tekvin: 7/4,12,17,24)
•
Nuh Aleyhisselâm’ın gemisine getirilen hayvanların her cinsinden Tekvin 6. bab da 2, Tekvin (7/9,10,14,16) ise 7 çift alındığı söylenmektedir.
•
Allah, İsrâiloğullarının sayımı için II. Samuel’de (24/1-6) Davud Aleyhisselâm’ı görevlendirmekte; I Tarihler’de (21/1-7) aynı konunun, şeytanın tahrikiyle olduğu belirtilmektedir.
•
I. Samuel’de (16/10-13) Hazret-i Davud Aleyhisselâm Yesse’nin sekizinci oğlu olarak gösterilirken, I. Tarihler’de (2/13-15) ise Yesse’nin yedinci oğlu olarak geçmektedir.
•
II. Samuel’de (6: 23-21) Saul’un kızı Mikail’in hiç çocuğu olmadığı söylenirken, Tekvin’de (2/14, 17) beş oğlundan bahsedilmektedir.
•
II. Samuel’in 24. bölümünde “vilâyetimizde yedi sene kıtlık” denirken I. Tarihler’in 21. bölümünde “üç sene kıtlık...” denilmektedir.
•
II. Krallar’ın 8. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 22 yaşında idi.” denilirken I. Tarihler’in 22. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 42 yaşında idi.” denilmektedir.
•
II. Krallar’ın 24. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman onsekiz yaşında idi.” derken, II. Tarihler’in 36. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman sekiz yaşında idi.” denilmektedir.
•
II. Samuel’in 5. ve 6. bölümlerinde Davud Aleyhisselâm’ın ilâhî tabutu Filistî’ler muharebesinden sonra, I. Tarihler’in 13. ve 14. bölümlerinde ise Davud Peygamber’in ilâhî tabut’u muharebeden önce taşıdığı belirtilmektedir.
•
I. Krallar’ın dördüncü bölümünde: “Ve Süleyman’ın cenk arabaları için kırk bin ahır bölüğünde atları vardı. Ve oniki bin atlısı vardı.” denilirken I. Tarihler’in dokuzuncu bölümünde: “Ve atlarla cenk arabaları için Süleyman’ın dört bin ahırı vardı. Ve oniki bin atlısı vardı...” denilmektedir.
•
I. Krallar’ın beşinci bölümünde: “Süleyman’ın işte çalışan kavmin üzerine hükmeden, işin başında bulunan üçbin üçyüz baş kâhyaları vardı.” denilirken, II. Tarihler’in ikinci bölümünde: “Ve onların üzerinde iş başı olan üçbin altıyüz adam saydı.” deniliyor.
•
I. Krallar’ın yedinci bölümünde: “Süleyman peygamberin yaptırdığı denizin ikibin bat su aldığı” belirtilirken, II. Tarihler’in dördüncü bölümünde “üç bin bat alır.” denmektedir.
•
I. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Davud’un çocuğu olarak, Geşur kralı Talmay’ın kızı Maaka’nın oğlu Abşalom” denilirken II. Tarihler’in onbirinci bölümünde ise: “Ve Mahalattan sonra Abşalom’un kızı Maaka’yı aldı ve ona Abiya’yı... doğurdu.” denilmektedir. İkinci Samuel’in ondördüncü bölümünde de; “Ve Abşalom’un üç oğulla bir kızı doğdu ve kızının adı Tamar’dı” deniliyor. Aynı kitapta birbirini tutmayan aykırılıklar mevcuttur.
•
Yeşu kitabinin onuncu bölümünde: “İsrâiloğulları Kudüs Kralını öldürdüler. Bütün mal ve mülkünü ele geçirdiler.” denirken, aynı kitabın onbeşinci bölümünde ise “İsrâiloğulları Kudüs’e hiçbir zaman taarruz etmediler.” denilmektedir.
•
II. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Evin önünde olan çardağın uzunluğu evin genişliği kadar, yani yirmi arşın ve yüksekliği de yüzyirmi arşın” diye yazılıdır. I. Krallar’ın 6. bölümünde ise evin yüksekliğinin “otuz arşın” olduğu yazılmaktadır.
•
II. Tarihler’in yirmisekizinci bölümünde: “İsrâil kralı Ahaz’ın yüzünden Rab Yahuda’yı alçalttı.” deniliyor. Oysa ki, İsrâiloğulları sözü yanlıştır. Çünkü Ahaz İsrâiloğullarının değil Yahuda’nın kralıydı.
•
Hezekiel kitabının yirmialtıncı bölümünde şöyle yazılıdır: “Bana Rabbin şu sözü geldi. Allah-u Teâlâ Hazretleri buyurdu ki: İyi bil, ben öyle bir kudret sahibiyim ki, Bâbil Padişahı Buhtunnasr’ı bir takım atlarla ve başka binilecek şeylerle, süvari ve piyade askerler ve büyük bir kuvvetle Sur üzerine göndereceğim, senin tarlada çalışan kız ve kadınlarını kılıçtan geçirecekler, seni kuşatacaklar, şehrin etrafına mancınık mevzileri yapacaklar. Sur şehri etrafında bulunan sur ve burçları bu mancınıklarla yıkacaklar, şehrin cadde ve yollarını harap edecekler, içindeki bütün insanları kılıçla öldürecekler, mallarını yağma edecekler, bütün binaları harap ederek, binaların taşlarını, ağaçları suya atacaklardır. Ve bir daha bina yapamayacaksın.”Buhtunnasr Sur şehrini onüç yıl muhasara etti. Onu elde etmeye çok çalıştı, fakat alamadı. Büyük bir başarısızlıkla geri çekilmeye mecbur oldu. Tarih bunu belgelemiştir. Semavi kitaplar yanlış bilgi vermezler.
•
Tekvin’in onbeşinci bölümünde; “Ve İbrahim dedi: ‘Ya Rab Yehova, bana ne vereceksin?” ifadesi varken. Çıkış’ın altıncı bölümünde “Ve Tanrı Musa’ya söyleyip dedi: “Ben Rabbim ve İbrahim’e İshak’a ve Yakub’a kadir olan Tanrı olarak göründüm. Fakat Yehova ismimle malum olmadım.” şeklinde geçmektedir.
•
Tekvin’in otuzikinci bölümünde; “Allah’ı yüzyüze gördüm ve canım sağ kaldı” ifadesi varken. Çıkış’ın otuzüçüncü bölümünde; “Ve (Rab) dedi, yüzümü görmezsin, çünkü insan beni görüp de yaşayamaz.” ifadesi vardır.
•
İşte Yahudilerin iman ettikleri muharref Tevrat bu ve bunun gibi tutarsızlıklarla doludur.
•
Tufan hadisesi anlatılırken, bir yerde Tufan’ın 40 gün, diğer bölümde 150 gün sürdüğü ifade ediliyor. (Tekvin: 7/4,12,17,24)
•
Nuh Aleyhisselâm’ın gemisine getirilen hayvanların her cinsinden Tekvin 6. bab da 2, Tekvin (7/9,10,14,16) ise 7 çift alındığı söylenmektedir.
•
Allah, İsrâiloğullarının sayımı için II. Samuel’de (24/1-6) Davud Aleyhisselâm’ı görevlendirmekte; I Tarihler’de (21/1-7) aynı konunun, şeytanın tahrikiyle olduğu belirtilmektedir.
•
I. Samuel’de (16/10-13) Hazret-i Davud Aleyhisselâm Yesse’nin sekizinci oğlu olarak gösterilirken, I. Tarihler’de (2/13-15) ise Yesse’nin yedinci oğlu olarak geçmektedir.
•
II. Samuel’de (6: 23-21) Saul’un kızı Mikail’in hiç çocuğu olmadığı söylenirken, Tekvin’de (2/14, 17) beş oğlundan bahsedilmektedir.
•
II. Samuel’in 24. bölümünde “vilâyetimizde yedi sene kıtlık” denirken I. Tarihler’in 21. bölümünde “üç sene kıtlık...” denilmektedir.
•
II. Krallar’ın 8. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 22 yaşında idi.” denilirken I. Tarihler’in 22. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 42 yaşında idi.” denilmektedir.
•
II. Krallar’ın 24. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman onsekiz yaşında idi.” derken, II. Tarihler’in 36. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman sekiz yaşında idi.” denilmektedir.
•
II. Samuel’in 5. ve 6. bölümlerinde Davud Aleyhisselâm’ın ilâhî tabutu Filistî’ler muharebesinden sonra, I. Tarihler’in 13. ve 14. bölümlerinde ise Davud Peygamber’in ilâhî tabut’u muharebeden önce taşıdığı belirtilmektedir.
•
I. Krallar’ın dördüncü bölümünde: “Ve Süleyman’ın cenk arabaları için kırk bin ahır bölüğünde atları vardı. Ve oniki bin atlısı vardı.” denilirken I. Tarihler’in dokuzuncu bölümünde: “Ve atlarla cenk arabaları için Süleyman’ın dört bin ahırı vardı. Ve oniki bin atlısı vardı...” denilmektedir.
•
I. Krallar’ın beşinci bölümünde: “Süleyman’ın işte çalışan kavmin üzerine hükmeden, işin başında bulunan üçbin üçyüz baş kâhyaları vardı.” denilirken, II. Tarihler’in ikinci bölümünde: “Ve onların üzerinde iş başı olan üçbin altıyüz adam saydı.” deniliyor.
•
I. Krallar’ın yedinci bölümünde: “Süleyman peygamberin yaptırdığı denizin ikibin bat su aldığı” belirtilirken, II. Tarihler’in dördüncü bölümünde “üç bin bat alır.” denmektedir.
•
I. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Davud’un çocuğu olarak, Geşur kralı Talmay’ın kızı Maaka’nın oğlu Abşalom” denilirken II. Tarihler’in onbirinci bölümünde ise: “Ve Mahalattan sonra Abşalom’un kızı Maaka’yı aldı ve ona Abiya’yı... doğurdu.” denilmektedir. İkinci Samuel’in ondördüncü bölümünde de; “Ve Abşalom’un üç oğulla bir kızı doğdu ve kızının adı Tamar’dı” deniliyor. Aynı kitapta birbirini tutmayan aykırılıklar mevcuttur.
•
Yeşu kitabinin onuncu bölümünde: “İsrâiloğulları Kudüs Kralını öldürdüler. Bütün mal ve mülkünü ele geçirdiler.” denirken, aynı kitabın onbeşinci bölümünde ise “İsrâiloğulları Kudüs’e hiçbir zaman taarruz etmediler.” denilmektedir.
•
II. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Evin önünde olan çardağın uzunluğu evin genişliği kadar, yani yirmi arşın ve yüksekliği de yüzyirmi arşın” diye yazılıdır. I. Krallar’ın 6. bölümünde ise evin yüksekliğinin “otuz arşın” olduğu yazılmaktadır.
•
II. Tarihler’in yirmisekizinci bölümünde: “İsrâil kralı Ahaz’ın yüzünden Rab Yahuda’yı alçalttı.” deniliyor. Oysa ki, İsrâiloğulları sözü yanlıştır. Çünkü Ahaz İsrâiloğullarının değil Yahuda’nın kralıydı.
•
Hezekiel kitabının yirmialtıncı bölümünde şöyle yazılıdır: “Bana Rabbin şu sözü geldi. Allah-u Teâlâ Hazretleri buyurdu ki: İyi bil, ben öyle bir kudret sahibiyim ki, Bâbil Padişahı Buhtunnasr’ı bir takım atlarla ve başka binilecek şeylerle, süvari ve piyade askerler ve büyük bir kuvvetle Sur üzerine göndereceğim, senin tarlada çalışan kız ve kadınlarını kılıçtan geçirecekler, seni kuşatacaklar, şehrin etrafına mancınık mevzileri yapacaklar. Sur şehri etrafında bulunan sur ve burçları bu mancınıklarla yıkacaklar, şehrin cadde ve yollarını harap edecekler, içindeki bütün insanları kılıçla öldürecekler, mallarını yağma edecekler, bütün binaları harap ederek, binaların taşlarını, ağaçları suya atacaklardır. Ve bir daha bina yapamayacaksın.”Buhtunnasr Sur şehrini onüç yıl muhasara etti. Onu elde etmeye çok çalıştı, fakat alamadı. Büyük bir başarısızlıkla geri çekilmeye mecbur oldu. Tarih bunu belgelemiştir. Semavi kitaplar yanlış bilgi vermezler.
•
Tekvin’in onbeşinci bölümünde; “Ve İbrahim dedi: ‘Ya Rab Yehova, bana ne vereceksin?” ifadesi varken. Çıkış’ın altıncı bölümünde “Ve Tanrı Musa’ya söyleyip dedi: “Ben Rabbim ve İbrahim’e İshak’a ve Yakub’a kadir olan Tanrı olarak göründüm. Fakat Yehova ismimle malum olmadım.” şeklinde geçmektedir.
•
Tekvin’in otuzikinci bölümünde; “Allah’ı yüzyüze gördüm ve canım sağ kaldı” ifadesi varken. Çıkış’ın otuzüçüncü bölümünde; “Ve (Rab) dedi, yüzümü görmezsin, çünkü insan beni görüp de yaşayamaz.” ifadesi vardır.
•
İşte Yahudilerin iman ettikleri muharref Tevrat bu ve bunun gibi tutarsızlıklarla doludur.
hırıstiyanlığın gizemli bir kolu yahova şahitleri ve inanç kuralları
Yehova
şahitliğinin kurucusu C.T. Razıl 'dır.(Charles Taze Russell 1852-1916)
Razıl önceleri bir Kitab-ı Mukaddes topluluğu kurdu, ve grubun pastörü
seçildi. 1879 da " Siyon 'un Tarassut Kulesi" dergisini çıkartmaya
başladı, birkaç yıl sonra aynı ad altında ( daha sonra " siyon" kelimesi
atıldı)bir cemiyet kurdu.
Razıl, öldükten sonra yerine hareketin avukatı J.F. Rutherford (1869-1942) getirildi. Kendisinin " Yehova 'nın Sözcüsü" olduğuna inandığından ve Razıl 'ın şahsiyetinin yıprandığına kanaat getirdiğinden " Russelistler" adını 1931 'de " Yehova Şahitleri" ne çevirdi. Yüzden fazla eser yazdı. Fakat O da va 'dedilen olayları görmeden öldü. Yerine N.H. Knorr )1977 'ye kadar) geçti. Bunun zamanında Gilead 'da Kutsal Kitap Mektebi kuruldu ve 15.000 civarında Krallık misyoneri yetiştirdi. Knorr 'dan sonra teşkilatı bir idare heyeti yürütmektedir. Bu idare heyetinin altında çeşitli hizmet kademeleri vardır.
Yehova Şahitliği Dini Mesihi bir harekettir. Onlar,İsa 'nın ikinci gelişinin vuku bulduğuna ve onun 1914 'te gökte " Tanrının Krallığını" başlattığına inanırlar. Yehova Şahitlerine göre ; 1914 'te hayatta bulunan nesil,İsa 'nın yeryüzüne inerek beraberindeki 144.000 Yehova Şahidiyle bütün siyasi kuruluşları,devletleri,milletleri,kısacası " Şeytanın Güçleri" ni yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde de Tanrının Krallığı kurulmuş olacaktır. Bu Armagadon Savaşıyla sağlanacaktır.
Yehova Şahitlerinin İnançlarıYehova Şahitleri 'nin inanç ve adetleri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz :
1 - Mukaddes Kitap, Tanrının Sözüdür ve hakikattir. Mukaddes Kitaba her türlü insan sözünden daha çok güvenilir. " Yeni Ahit" , ruhi İsraillilerle yapılmıştır. Tanrının Kanununa insanların kanunundan ziyade itaat edilmelidir. Yehova 'nın Şahitleri, bütün insanlara, Mukaddes yazılardaki hakikati bildirmek sorumluluğu altındadır. Mukaddes Kitabın ahlak standartlarına uyulması şarttır.
2. - Tanrı tektir ve ismi Yehova 'dır. Tanrı, dünya üzerindeki kötü sistemi Armagedon Harbi ile ortadan kaldıracaktır. Tanrı, her fert için kader ve alın yazısı çizmemiştir; herkes davranışlarında bizzat sorumludur.
3. - İsa Mesih, Tanrı tarafından mucizevi olarak doğması sağlandığından, Tanrının Oğludur ve Tanrıya eşit değildir. İsa 'nın insan öncesi hayatı vardır; Tanrının yarattığı ilk varlıktır. İsa Mesih; bir haç üzerinde değil bir direk üzerinde ölmüştür. İsa, hayatını, insanlığın kurtuluşu için gerekli olan fidye olarak ödemiştir. Kurtuluş için İsa 'nın kurbanlığı yeterlidir. İsa Mesih, ölümünden sonra ruhi bir şahıs olarak yaşamaktadır. İsa 'nın yönetimindeki " Gökteki Tanrısal Krallık" , yeryüzünü adaletle ve sulh içinde yönetecektir. Bütün milletlerden seçilen ve sayıları 144.000 olan sadece küçük bir sürü, İsa Mesih ile birlikte hüküm sürmek üzere " Göğe" gidecektir. İsa, cemaati kendi üzerine bina etmiştir (Petrus 'un üzerine değil). Dua, tanrı Yehova 'ya ancak İsa Mesih vasıtasıyla yapılır. İsa, Tanrıya hizmet etmekte takip edilmesi gereken bir örnek bırakmıştır. İsa 'da ilahi tabiat bulunmaz.
4. - İlahi Krallık, yeryüzüne insan için en iyi hayat standardını getirecektir. Yeryüzüne asla imha veya yok edilmeyecektir. Kötülük ebediyen yok edilmiş olacaktır. Hayata götüren yol, ancak bir tanedir. Şimdi biz son günlerde yaşamaktayız. 5. - İnsanlık, Ademin günahlarından dolayı ölmektedir. İnsan onu, ölümle birlikte yok etmektedir. Ölüler, insanlığın müşterek mezarına gidecektir. Ölümden kurtulmak için yegane ümit, diriltilmektir. Bu da Yehova Şahidi olmaya bağlıdır. Adem 'den miras alınan günah sona erecektir. İnsan, tekamül etmemiş, fakat yaratılmıştır. 6. - Cehennem diye insanların ruhlarının azap çektikleri bir yer yoktur.ve kadere inannazlar
7. - Din, sadece Yehova Şahitlerininkidir. Diğerleri sahtedir.
8. - Şeytan, bu dünyanın görülmez yöneticisidir.
9. - Tapınmada suret, resim, haç, tespih, mum kullanılamaz.
10. - Ruh çağırmak, fal bakmak, büyücülük, ispirtizma yasaktır.
11.- Yehova Şahidi, dinlerarası işbirliği faaliyetlerine katılamaz. Yehova Şahidi, kendini bu dünyadan uzak tutmalıdır. Yehova 'nın şahidi, Yehovanın askeridir, askerlik yapmaz, bayrağı put olarak görür.
12. - Ağızdan veya başka bir yolla bedene kan almak " Tanrının Kanunu" nun ihlalidir.
13. - Yehova Şahitleri, milli marşı, milli duyguları, milli sınırları kabul etmez.
14. - Sebt Günü, sadece Yahudilere verilmiştir ve Musa 'nın Kanunu ile birlikte son bulmuştur.
15. - Ruhani sınıfı, dini rütbe veya unvanlar Kutsal Kitaba uygun değildir.
16. - Sakramentlerden sadece vaftiz ile Ekmek Şarap Ayini " Hatıra Yemeği" şeklinde nitelendirerek kabul ederler. Vaftizin çocuklara değil, yetişkinlere ve tamamen suya daldırmakla olacağına inanırlar.
17. - Kendini Yehova Şahitlerine adama (vakıf), vaftiz vasıtasıyla sembolize edilir.
18. - Yehova Şahidi olmayan herkes " keçi" dir ve onlara karşıdır.
19.- Yehova Şahitleri prensip olarak yaşadıkları ülkede siyasi ve politik yapılanmayı,devlet sistemini kabul ederler.Hiçbir şekilde siyasetle ilgilenmezler
Günümüzde Yehova Şahitleri
Günümüzde Yehova Şahitleri hemen hemen dünyanın tüm ülkelerinde taraftara sahip bir dini akım halini almıştır.Bir çok ülkede ibadetlerini gerçekleştirdikleri ve ibadetlerinin başında gelen Kitabı Mukaddes tetkiklerini yaptıkları " ibadet Salonları" bulunmaktadır.
Yehova Şahitleri bazen 100.000 'e yakın kişinin katıldığı stad veya salonlarda düzenledikleri ibadet toplantılarıyla da günümüzde dikkat çeken dini harekettir.
Her Yehova Şahidinin dinleri gereği yapması gereken şahitliğin anlatımı ,yani ev ev de olmak üzere hiç tanımadıkları insanlara Kitabı Mukaddes tetkiki yapmak üzere yayım faaliyetlerine her ülkede rastlanılabilir. Bu nedenle Yehova Şahitliği diğer yeni uzlaşmacı dini hareketlere göre daha hızlı yayılmaktadır. Yehova Şahitleri bu yönüyle taraftar sayısına göre yayıcısı ve yayın sayısı oransal olarak en fazla olan dini hareketlerin başında gelir.
Yehova Şahitleri ayrıca yılda bir kez anma yemeği düzenlerler. Bu anma yemeklerine inananları ve sempatizanları katılır. Günümüzde 5.881.000 taraftarı olan Yehova Şahitliği Dininin (Gözcü Kulesi 1 Ocak 2002) taraftarlarına bir çok ülkede rastlanmasına rağmen en fazla taraftarı olan ülkeler ve taraftar sayısı ise şöyledir abd 945.000, Meksika 535.000,Brezilya 525.000, İtalya 236.000,Nijerya 235.000,Japonya 218.000,Filipinler 135.000,Almanya 161.000, Arjantin ve İngiltere 120.000 ‘er kişi.
Türkiye 'de ise 1933 de 5, 1950 de 60 kişi olan Yehova Şahitlerinin sayısı 2002 de 1.600 kişidir. Ülkemizde yaklaşık 25-30 cemaatleri vardır ve ayrıca İbadet Salonları da mevcuttur.Yargıtay 'ın 1986 'daki kararıyla Yehova Şahitliği farklı bir din olarak kabul edilmiş ve ibadet özgürlükleri Anayasa güvencesi altına alınmıştır. Yehova Şahitleri ülkemizde son yıllarda artan oranda örgütlenme faaliyetlerine başlamış olup, " Uyan" adlı aylık " Gözcü Kulesi" adlı 15 günlük 2 düzenli dergi yayınlamaktadırlar. Ayrıca " Kule Yayınevi" adı altında bir de yayınevleri vardır
Razıl, öldükten sonra yerine hareketin avukatı J.F. Rutherford (1869-1942) getirildi. Kendisinin " Yehova 'nın Sözcüsü" olduğuna inandığından ve Razıl 'ın şahsiyetinin yıprandığına kanaat getirdiğinden " Russelistler" adını 1931 'de " Yehova Şahitleri" ne çevirdi. Yüzden fazla eser yazdı. Fakat O da va 'dedilen olayları görmeden öldü. Yerine N.H. Knorr )1977 'ye kadar) geçti. Bunun zamanında Gilead 'da Kutsal Kitap Mektebi kuruldu ve 15.000 civarında Krallık misyoneri yetiştirdi. Knorr 'dan sonra teşkilatı bir idare heyeti yürütmektedir. Bu idare heyetinin altında çeşitli hizmet kademeleri vardır.
Yehova Şahitliği Dini Mesihi bir harekettir. Onlar,İsa 'nın ikinci gelişinin vuku bulduğuna ve onun 1914 'te gökte " Tanrının Krallığını" başlattığına inanırlar. Yehova Şahitlerine göre ; 1914 'te hayatta bulunan nesil,İsa 'nın yeryüzüne inerek beraberindeki 144.000 Yehova Şahidiyle bütün siyasi kuruluşları,devletleri,milletleri,kısacası " Şeytanın Güçleri" ni yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde de Tanrının Krallığı kurulmuş olacaktır. Bu Armagadon Savaşıyla sağlanacaktır.
Yehova Şahitlerinin İnançlarıYehova Şahitleri 'nin inanç ve adetleri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz :
1 - Mukaddes Kitap, Tanrının Sözüdür ve hakikattir. Mukaddes Kitaba her türlü insan sözünden daha çok güvenilir. " Yeni Ahit" , ruhi İsraillilerle yapılmıştır. Tanrının Kanununa insanların kanunundan ziyade itaat edilmelidir. Yehova 'nın Şahitleri, bütün insanlara, Mukaddes yazılardaki hakikati bildirmek sorumluluğu altındadır. Mukaddes Kitabın ahlak standartlarına uyulması şarttır.
2. - Tanrı tektir ve ismi Yehova 'dır. Tanrı, dünya üzerindeki kötü sistemi Armagedon Harbi ile ortadan kaldıracaktır. Tanrı, her fert için kader ve alın yazısı çizmemiştir; herkes davranışlarında bizzat sorumludur.
3. - İsa Mesih, Tanrı tarafından mucizevi olarak doğması sağlandığından, Tanrının Oğludur ve Tanrıya eşit değildir. İsa 'nın insan öncesi hayatı vardır; Tanrının yarattığı ilk varlıktır. İsa Mesih; bir haç üzerinde değil bir direk üzerinde ölmüştür. İsa, hayatını, insanlığın kurtuluşu için gerekli olan fidye olarak ödemiştir. Kurtuluş için İsa 'nın kurbanlığı yeterlidir. İsa Mesih, ölümünden sonra ruhi bir şahıs olarak yaşamaktadır. İsa 'nın yönetimindeki " Gökteki Tanrısal Krallık" , yeryüzünü adaletle ve sulh içinde yönetecektir. Bütün milletlerden seçilen ve sayıları 144.000 olan sadece küçük bir sürü, İsa Mesih ile birlikte hüküm sürmek üzere " Göğe" gidecektir. İsa, cemaati kendi üzerine bina etmiştir (Petrus 'un üzerine değil). Dua, tanrı Yehova 'ya ancak İsa Mesih vasıtasıyla yapılır. İsa, Tanrıya hizmet etmekte takip edilmesi gereken bir örnek bırakmıştır. İsa 'da ilahi tabiat bulunmaz.
4. - İlahi Krallık, yeryüzüne insan için en iyi hayat standardını getirecektir. Yeryüzüne asla imha veya yok edilmeyecektir. Kötülük ebediyen yok edilmiş olacaktır. Hayata götüren yol, ancak bir tanedir. Şimdi biz son günlerde yaşamaktayız. 5. - İnsanlık, Ademin günahlarından dolayı ölmektedir. İnsan onu, ölümle birlikte yok etmektedir. Ölüler, insanlığın müşterek mezarına gidecektir. Ölümden kurtulmak için yegane ümit, diriltilmektir. Bu da Yehova Şahidi olmaya bağlıdır. Adem 'den miras alınan günah sona erecektir. İnsan, tekamül etmemiş, fakat yaratılmıştır. 6. - Cehennem diye insanların ruhlarının azap çektikleri bir yer yoktur.ve kadere inannazlar
7. - Din, sadece Yehova Şahitlerininkidir. Diğerleri sahtedir.
8. - Şeytan, bu dünyanın görülmez yöneticisidir.
9. - Tapınmada suret, resim, haç, tespih, mum kullanılamaz.
10. - Ruh çağırmak, fal bakmak, büyücülük, ispirtizma yasaktır.
11.- Yehova Şahidi, dinlerarası işbirliği faaliyetlerine katılamaz. Yehova Şahidi, kendini bu dünyadan uzak tutmalıdır. Yehova 'nın şahidi, Yehovanın askeridir, askerlik yapmaz, bayrağı put olarak görür.
12. - Ağızdan veya başka bir yolla bedene kan almak " Tanrının Kanunu" nun ihlalidir.
13. - Yehova Şahitleri, milli marşı, milli duyguları, milli sınırları kabul etmez.
14. - Sebt Günü, sadece Yahudilere verilmiştir ve Musa 'nın Kanunu ile birlikte son bulmuştur.
15. - Ruhani sınıfı, dini rütbe veya unvanlar Kutsal Kitaba uygun değildir.
16. - Sakramentlerden sadece vaftiz ile Ekmek Şarap Ayini " Hatıra Yemeği" şeklinde nitelendirerek kabul ederler. Vaftizin çocuklara değil, yetişkinlere ve tamamen suya daldırmakla olacağına inanırlar.
17. - Kendini Yehova Şahitlerine adama (vakıf), vaftiz vasıtasıyla sembolize edilir.
18. - Yehova Şahidi olmayan herkes " keçi" dir ve onlara karşıdır.
19.- Yehova Şahitleri prensip olarak yaşadıkları ülkede siyasi ve politik yapılanmayı,devlet sistemini kabul ederler.Hiçbir şekilde siyasetle ilgilenmezler
Günümüzde Yehova Şahitleri
Günümüzde Yehova Şahitleri hemen hemen dünyanın tüm ülkelerinde taraftara sahip bir dini akım halini almıştır.Bir çok ülkede ibadetlerini gerçekleştirdikleri ve ibadetlerinin başında gelen Kitabı Mukaddes tetkiklerini yaptıkları " ibadet Salonları" bulunmaktadır.
Yehova Şahitleri bazen 100.000 'e yakın kişinin katıldığı stad veya salonlarda düzenledikleri ibadet toplantılarıyla da günümüzde dikkat çeken dini harekettir.
Her Yehova Şahidinin dinleri gereği yapması gereken şahitliğin anlatımı ,yani ev ev de olmak üzere hiç tanımadıkları insanlara Kitabı Mukaddes tetkiki yapmak üzere yayım faaliyetlerine her ülkede rastlanılabilir. Bu nedenle Yehova Şahitliği diğer yeni uzlaşmacı dini hareketlere göre daha hızlı yayılmaktadır. Yehova Şahitleri bu yönüyle taraftar sayısına göre yayıcısı ve yayın sayısı oransal olarak en fazla olan dini hareketlerin başında gelir.
Yehova Şahitleri ayrıca yılda bir kez anma yemeği düzenlerler. Bu anma yemeklerine inananları ve sempatizanları katılır. Günümüzde 5.881.000 taraftarı olan Yehova Şahitliği Dininin (Gözcü Kulesi 1 Ocak 2002) taraftarlarına bir çok ülkede rastlanmasına rağmen en fazla taraftarı olan ülkeler ve taraftar sayısı ise şöyledir abd 945.000, Meksika 535.000,Brezilya 525.000, İtalya 236.000,Nijerya 235.000,Japonya 218.000,Filipinler 135.000,Almanya 161.000, Arjantin ve İngiltere 120.000 ‘er kişi.
Türkiye 'de ise 1933 de 5, 1950 de 60 kişi olan Yehova Şahitlerinin sayısı 2002 de 1.600 kişidir. Ülkemizde yaklaşık 25-30 cemaatleri vardır ve ayrıca İbadet Salonları da mevcuttur.Yargıtay 'ın 1986 'daki kararıyla Yehova Şahitliği farklı bir din olarak kabul edilmiş ve ibadet özgürlükleri Anayasa güvencesi altına alınmıştır. Yehova Şahitleri ülkemizde son yıllarda artan oranda örgütlenme faaliyetlerine başlamış olup, " Uyan" adlı aylık " Gözcü Kulesi" adlı 15 günlük 2 düzenli dergi yayınlamaktadırlar. Ayrıca " Kule Yayınevi" adı altında bir de yayınevleri vardır
VATANLARI ELİNDEN ALINAN İNSANLARIN ŞİMDİDE DİNLERİ ELİNDEN ALINIYOR ''Irak'ta Misyonerlik Faaliyetleri''
Önce,
yoğun bir işgal süreci başlatarak halkı vatansız bırakan Amerika, şimdi
de bu ülke insanına yönelik Hıristiyanlaştırma operasyonuna hız verdi.
Başlarında Bush var
Radİkal Hıristiyanlar, Irak"ın ve Ortadoğu"nun Hıristiyanlaştırılması için başlattıkları misyonerlik taarruzunu Amerikan işgal ordusunun himayesinde sürdürüyor. Baptist Convention adlı “sapık” cemaatin üyelerinin en büyük destekçisi ise ABD Başkanı Bush...
Askerler destekliyor Irak"ta çok sayıda kilise açan misyonerler, “insani yardım” bahanesiyle cemaatlerine adam ve para topluyor, çocuklar için Arapça İncil bastırıp dağıtıyor. Sapık tarikatın en önemli üyelerinden biri de, ABD"li general William Boykin... İşgalci general, Bush"un Amerikan halkı tarafından değil “Tanrı” tarafından seçildiğini söylemişti.
Irak"ta din de elden gidiyor Önce, yoğun bir işgal süreci başlatarak halkı vatansız bırakan Amerika, şimdi de bu ülke insanına yönelik Hıristiyanlaştırma operasyonuna hız verdi
Amerikalı Radikal Hıristiyanlar, Irak ve Ortadoğu"nun Hıristiyanlaştırılması için misyonerlik faaliyetlerini Amerikan işgal ordusunun gölgesinde sürdürüyor. ABD Başkanı George W. Bush"un da desteklediği "Baptist Convention" adlı radikal Hıristiyanlardan oluşan cemaat üyelerinin sayısı ABD"de 16 milyon civarında. Bush"un başkanlık seçiminde tam destek vererek başkan olmasını sağlayan cemaatin Amerika"da 40 bin kilisesi bulunuyor. Alman ARD Televizyonu"nda “Panorama” adlı programda yayınlanan ve internette dolaşan haber videosunda sözkonusu cemaat, faaliyet alanı olarak bütün dünyayı görüyor ve hedef olarak dünyadaki bütün insanları Hıristiyanlaştırmayı amaçlıyor.
Generaller de üye Cemaatin üyeleri arasında Amerikan ordusunun üst düzey generalleri de var. Bunlardan biri General William Boykin. Boykin, geçtiğimiz yıllarda medyaya da yansıyan kilise konuşmalarında “Bush"un Amerikan halkı tarafından değil,tanrı tarafından seçildiğini” söylemişti. Irak"taki savaş ise "Din Savaşı" şeklinde ele alınarak açıklamalardu bulunuluyor. Cemaat, Bush"un Irak savaşı öncesinde açıkladığı gibi Irak Savaşı"nı bir Haçlı Seferi olarak görüyor ve Hıristiyanlık uğruna şehit olmayı en yüce değer olarak üyelerine benimsetiyor.
Yardım adı altında Grup üyeleri, bütün dünyaya yayılarak yaptıkları misyonerlik faaliyetlerini Irak Savaşı ile birlikte Müslüman Irak halkına karşı daha da yoğunlaştırmış durumda bulunuyor. Özellikle Irak"ta fakir ve yardıma muhtaç olan insanlara yardım adı altında misyonerlik görevini sürdüren radikal Hıristiyan grup üyeleri, Irak"ta çok sayıda kilise açmış bulunuyor. Birçok misyoner ise, insani yardım ve turizm bahanesiyle cemaatlerine adam topluyor. Amerikan ordusundan tam destek alan misyoner grubunun faaliyetleri milyonlarca dolarlık bütçeye sahip Voice of the Martyrs (Şehitlerin Sesi) adlı organizasyonla gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda, yiyecek yardımlarıyla birlikte on binlerce İncil dağıtımı yapılırken, bunun yanında çocuklar için Arapça olarak hazırlanmış “Çocuk İncili” vb birçok propaganda faaliyeti kapsamında kitap ve broşürlerle çalışmalarını son derece organize olmuş şekilde sürdürüyorlar. Voice of the Martyrs"in (Şehitlerin Sesi) başında Tom White adlı bir Baptist bulunuyor. Bu misyoner grubunun yanında onlarca başka misyoner grubu da ülkede faaliyette. Bununla ilgili yüzlerce propaganda videosu ise internette yayınlanıyor.
Ortam hazırlandı Irak"ın kuzey bölgesinde önemli bir ağırlık teşkil eden Türkmenler ile Kürkler"i karşı karşıya getiren ve ayrılık tohumları atarak sıcak çatışmalara zemin hazırlayan Amerikan işgal gücü, işgal sürecinde Kuzey"deki Sünni ağırlık ile Şiiler"i de karşı karşıya getirdi. Mezhep çatışmalarının hız kazandığı ortamda sivilleri öldürmekten de geri durmayan Amerika, fiili olarak böldüğü bölgelerde şimdi de misyonerlere yataklık ederek bölgedeki geniş kapsamlı yeni din projesini eyleme sokmuş vaziyette. Vatansız bırakılan Irak halkının elinden dinini almak için ortaya konan senaryoda misyonerlere biçilen rol de önemli. "Kuru kafa tarikatı" üyesi olduğu da bilinen Amerikan Başkanı Bush"un generalleri misyonerlere bu ülkede büyük bir alan açarak hizmetlerini daha rahat yapmalarını temin ediyor. Müslüman kişi ve kurumlara ise kin kusuluyor. Alçakça ifadeler! Radikal Hıristiyan cemaat üyeleri başka dinlere ve mensuplarına karşı son derece fanatik bir düşmanlık ve kin besliyor. Baptist Convention"a bağlı kilise-lerdeki vaazlarda ve üyelerle yapılan röportajlarda bu açıkça görülüyor. Cemaat mensupları kendi dinleri dışındaki diğer dinleri "yanlış" ve "sahte" olarak tanımlıyor, İslam düşmanlığı yayılarak Müslümanlar "yalan"a inanmakla itham ediliyor, “Bizim tanrımız onların tanrısından büyük" denerek İslam"a yönelik kin kusuluyor.
Başlarında Bush var
Radİkal Hıristiyanlar, Irak"ın ve Ortadoğu"nun Hıristiyanlaştırılması için başlattıkları misyonerlik taarruzunu Amerikan işgal ordusunun himayesinde sürdürüyor. Baptist Convention adlı “sapık” cemaatin üyelerinin en büyük destekçisi ise ABD Başkanı Bush...
Askerler destekliyor Irak"ta çok sayıda kilise açan misyonerler, “insani yardım” bahanesiyle cemaatlerine adam ve para topluyor, çocuklar için Arapça İncil bastırıp dağıtıyor. Sapık tarikatın en önemli üyelerinden biri de, ABD"li general William Boykin... İşgalci general, Bush"un Amerikan halkı tarafından değil “Tanrı” tarafından seçildiğini söylemişti.
Irak"ta din de elden gidiyor Önce, yoğun bir işgal süreci başlatarak halkı vatansız bırakan Amerika, şimdi de bu ülke insanına yönelik Hıristiyanlaştırma operasyonuna hız verdi
Amerikalı Radikal Hıristiyanlar, Irak ve Ortadoğu"nun Hıristiyanlaştırılması için misyonerlik faaliyetlerini Amerikan işgal ordusunun gölgesinde sürdürüyor. ABD Başkanı George W. Bush"un da desteklediği "Baptist Convention" adlı radikal Hıristiyanlardan oluşan cemaat üyelerinin sayısı ABD"de 16 milyon civarında. Bush"un başkanlık seçiminde tam destek vererek başkan olmasını sağlayan cemaatin Amerika"da 40 bin kilisesi bulunuyor. Alman ARD Televizyonu"nda “Panorama” adlı programda yayınlanan ve internette dolaşan haber videosunda sözkonusu cemaat, faaliyet alanı olarak bütün dünyayı görüyor ve hedef olarak dünyadaki bütün insanları Hıristiyanlaştırmayı amaçlıyor.
Generaller de üye Cemaatin üyeleri arasında Amerikan ordusunun üst düzey generalleri de var. Bunlardan biri General William Boykin. Boykin, geçtiğimiz yıllarda medyaya da yansıyan kilise konuşmalarında “Bush"un Amerikan halkı tarafından değil,tanrı tarafından seçildiğini” söylemişti. Irak"taki savaş ise "Din Savaşı" şeklinde ele alınarak açıklamalardu bulunuluyor. Cemaat, Bush"un Irak savaşı öncesinde açıkladığı gibi Irak Savaşı"nı bir Haçlı Seferi olarak görüyor ve Hıristiyanlık uğruna şehit olmayı en yüce değer olarak üyelerine benimsetiyor.
Yardım adı altında Grup üyeleri, bütün dünyaya yayılarak yaptıkları misyonerlik faaliyetlerini Irak Savaşı ile birlikte Müslüman Irak halkına karşı daha da yoğunlaştırmış durumda bulunuyor. Özellikle Irak"ta fakir ve yardıma muhtaç olan insanlara yardım adı altında misyonerlik görevini sürdüren radikal Hıristiyan grup üyeleri, Irak"ta çok sayıda kilise açmış bulunuyor. Birçok misyoner ise, insani yardım ve turizm bahanesiyle cemaatlerine adam topluyor. Amerikan ordusundan tam destek alan misyoner grubunun faaliyetleri milyonlarca dolarlık bütçeye sahip Voice of the Martyrs (Şehitlerin Sesi) adlı organizasyonla gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda, yiyecek yardımlarıyla birlikte on binlerce İncil dağıtımı yapılırken, bunun yanında çocuklar için Arapça olarak hazırlanmış “Çocuk İncili” vb birçok propaganda faaliyeti kapsamında kitap ve broşürlerle çalışmalarını son derece organize olmuş şekilde sürdürüyorlar. Voice of the Martyrs"in (Şehitlerin Sesi) başında Tom White adlı bir Baptist bulunuyor. Bu misyoner grubunun yanında onlarca başka misyoner grubu da ülkede faaliyette. Bununla ilgili yüzlerce propaganda videosu ise internette yayınlanıyor.
Ortam hazırlandı Irak"ın kuzey bölgesinde önemli bir ağırlık teşkil eden Türkmenler ile Kürkler"i karşı karşıya getiren ve ayrılık tohumları atarak sıcak çatışmalara zemin hazırlayan Amerikan işgal gücü, işgal sürecinde Kuzey"deki Sünni ağırlık ile Şiiler"i de karşı karşıya getirdi. Mezhep çatışmalarının hız kazandığı ortamda sivilleri öldürmekten de geri durmayan Amerika, fiili olarak böldüğü bölgelerde şimdi de misyonerlere yataklık ederek bölgedeki geniş kapsamlı yeni din projesini eyleme sokmuş vaziyette. Vatansız bırakılan Irak halkının elinden dinini almak için ortaya konan senaryoda misyonerlere biçilen rol de önemli. "Kuru kafa tarikatı" üyesi olduğu da bilinen Amerikan Başkanı Bush"un generalleri misyonerlere bu ülkede büyük bir alan açarak hizmetlerini daha rahat yapmalarını temin ediyor. Müslüman kişi ve kurumlara ise kin kusuluyor. Alçakça ifadeler! Radikal Hıristiyan cemaat üyeleri başka dinlere ve mensuplarına karşı son derece fanatik bir düşmanlık ve kin besliyor. Baptist Convention"a bağlı kilise-lerdeki vaazlarda ve üyelerle yapılan röportajlarda bu açıkça görülüyor. Cemaat mensupları kendi dinleri dışındaki diğer dinleri "yanlış" ve "sahte" olarak tanımlıyor, İslam düşmanlığı yayılarak Müslümanlar "yalan"a inanmakla itham ediliyor, “Bizim tanrımız onların tanrısından büyük" denerek İslam"a yönelik kin kusuluyor.
RAHİBE TERASANIN İTİRAFI''Herkese kalbim Tanrı’nın aşkıyla dolu gibi davranıyorum.''
Rahibe terasanın gizli mektuplarının ortaya çıkmasıyla Katolik dünyası sarsıldı.Time dergisi meşhur Rahibe Teresa’nın 1950’li yıllardan beri sakladığı büyük sırrını açıkladı.Katolik dünyasının en kutsal isimlerinden olan ve bu yıl içinde azize ilan edilmesi beklenen Rahibe Teresa’nın, hayatının son 50 yılında Tanrı’nın varlığını sorguladığı ortaya çıktı.Hz. İsa ile iletişim kurabildiğine inanılan Teresa, Rahip Michael Van Der Peet adında bir dostuna yazdığı mektuplarda bu iletişimin ölümünden yıllar önce kesildiğini ve hayatının son 50 yılı boyunca sokaklarda sahte bir gülümsemeyle dolaşmak zorunda kaldığını söylüyor. Teresa eve dönüp yalnız başına kaldığında Tanrı’nın ve cennet cehennemin varlığını sorguladığını ve büyük şüphe duyduğunu yazıyor. Mektuplarda “Cehennemde yaşıyor gibiyim. Tanrının ve cennetin varlığından şüphe eder oldum. Herkese kalbim Tanrı’nın aşkıyla dolu gibi davranıyorum. Ama yanımda olsan ikiyüzlülüğümü görürdün” gibi ifadeler de yer alıyor. İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan makale, "Rahibe Teresa ateist miydi?" başlığıyla verildi. Gazete, Rahibe Teresa'nın üst düzey rahiplere, sırdaşlarına ve dostlarına yazdığı gizli mektupları da yayımladı. Rahibe Teresa'nın bu mektuplarda, "Dua etmeyi bıraktım" dediği dikkat çekiyor.
KİLİSEDE YAPILAN EROTİK AYİN... BU DEFA SANAT İÇİN DEĞİL TANRI İÇİN SOYUNUP DANS EDİLDİ
Almanya’nın
Köln kentindeki 31. Protestan Kiliseler Günü’nde Armin Beuscher(48)
adlı papaz, "erotik ayin" düzenledi. Vaazında cinsellik, Tanrı inancı ve
ibadetin birbirinden ayrılmayacağını belirten papazın, "balerin ve
dansözler" eşliğindeki ayine 400 kişi katıldı.Ayinde "seks, tutku,
bedensel yakınlık ve keyif" konularını işleyen Protestan Papaz Armin
Beuscher’in (48) etkinliğini yaklaşık 1000 kişinin izlediği, içeriye ise
sadece 400 kişinin alındığı, kilise önünde ise uzun bir kuyruğun
oluştuğu bildirildi.Kapısında "Aşkın bağına gönülden hoş geldiniz"
yazılı Karteeuserkirche Kilisesi’ndeki ayinde, yalınayak kürsüye giden
,..Ruhaniliğin de, erotizmin de talimle geliştiği sonucuna vardığını
belirten papazın bu sözlerinin ardından kilisedeki atmosfer daha rahat
bir hal aldı, vaazı dinlemeye gelenler birbirlerine masaj yapmaya,
sevdiklerini öpmeye başladılar.Vaazını, "Sevdiklerimizle daha sık yatağa
gitmeliyiz. Tanrı'ya tutku ve şefkatle şükredin amen" sözleriyle
bitiren papaz, cemaatten büyük alkış aldı. Kilise koridorunda ise bir
kadın, saksafon eşliğinde müzikle erotik dans gösterisi yaptı...
BAS TUŞA KURTUL GÜNAHLARDAN ''FRANSA'DA KATOLİK BİR GRUP GÜNAH ÇIKARILMASI İÇİN TLEFON HATTI KURDU''
Fransa’nın başkenti Paris’te AABAS adlı telefon şirketi için çalışan
Katolik bir grup, kurduğu telefon hattıyla ortalığı karıştırdı.Bir erkek
sesinin arayanları “Tanrının hattına hoş geldiniz” diye karşıladığı hat
paralı.Ses kaydı şöyle devam ediyor: “Günah çıkarma ile ilgili
tavsiyeler için 1’i, günah çıkarmak için 2’yi, bazı günah çıkarmaları
dinlemek için 3’ü tuşlayınız. Ciddi ya da affedilmez günahlar durumunda
bir rahibe başvurmak zorunludur.” Bildiride “Bu hatta bir rahip
günahların bağışlanması için yol göstermiyor” denildi. Adını sadece
Camille olarak açıklayan hattın kurucusu ise şöyle dedi: “Bu hat, büyük
günahlar için değil, küçük günahlar için düşünülmüş bir sistem. İlk
haftada 300 arama geldi.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.
Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman Türk insani yoğun bir kı...
-
Roma Putperestliği Romalılar baştan beri İsa peygamberin hareketini siyasi bir isyan olarak algılamışlardır. Yahudi baş kahinler için ise ...
-
İNCİLDEKİ ÇELİŞKİLER 1- Hz. İsa, gölün karşı yakasında Gadaralıların veya Gerasalıların ülkesine varınca, Matta'ya göre cinlere tutsa...
-
Bu yazı, batılı hristiyan ilahiyatçılar, yazarlar ve kilisenin kabul ettiği tefsir kitaplarına dayanılarak yazılmıştır. Bu yazıda kaynak ...