16 Aralık 2011 Cuma

Yahudiler’in Tevrat’ı Tahrif Ettiklerine Dair Kanıt Yine Tevratın Kendisinde

Eski Ahid’deki tahrif unsurlarından biri de içinde bulunan çelişik ifadelerdir.Tekvin’in ilk babında Allah’ın insanı kendi suretinde erkek ve dişi olarak aynı anda; Tekvin (1/27)de ise önce erkek ve onun kaburga kemiğinden kadını yarattığı ifade ediliyor.


Tufan hadisesi anlatılırken, bir yerde Tufan’ın 40 gün, diğer bölümde 150 gün sürdüğü ifade ediliyor. (Tekvin: 7/4,12,17,24)


Nuh Aleyhisselâm’ın gemisine getirilen hayvanların her cinsinden Tekvin 6. bab da 2, Tekvin (7/9,10,14,16) ise 7 çift alındığı söylenmektedir.


Allah, İsrâiloğullarının sayımı için II. Samuel’de (24/1-6) Davud Aleyhisselâm’ı görevlendirmekte; I Tarihler’de (21/1-7) aynı konunun, şeytanın tahrikiyle olduğu belirtilmektedir.


I. Samuel’de (16/10-13) Hazret-i Davud Aleyhisselâm Yesse’nin sekizinci oğlu olarak gösterilirken, I. Tarihler’de (2/13-15) ise Yesse’nin yedinci oğlu olarak geçmektedir.


II. Samuel’de (6: 23-21) Saul’un kızı Mikail’in hiç çocuğu olmadığı söylenirken, Tekvin’de (2/14, 17) beş oğlundan bahsedilmektedir.


II. Samuel’in 24. bölümünde “vilâyetimizde yedi sene kıtlık” denirken I. Tarihler’in 21. bölümünde “üç sene kıtlık...” denilmektedir.


II. Krallar’ın 8. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 22 yaşında idi.” denilirken I. Tarihler’in 22. bölümünde “Ahazya kral olduğu zaman 42 yaşında idi.” denilmektedir.


II. Krallar’ın 24. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman onsekiz yaşında idi.” derken, II. Tarihler’in 36. bölümünde “Yehoyakin kral olduğu zaman sekiz yaşında idi.” denilmektedir.


II. Samuel’in 5. ve 6. bölümlerinde Davud Aleyhisselâm’ın ilâhî tabutu Filistî’ler muharebesinden sonra, I. Tarihler’in 13. ve 14. bölümlerinde ise Davud Peygamber’in ilâhî tabut’u muharebeden önce taşıdığı belirtilmektedir.


I. Krallar’ın dördüncü bölümünde: “Ve Süleyman’ın cenk arabaları için kırk bin ahır bölüğünde atları vardı. Ve oniki bin atlısı vardı.” denilirken I. Tarihler’in dokuzuncu bölümünde: “Ve atlarla cenk arabaları için Süleyman’ın dört bin ahırı vardı. Ve oniki bin atlısı vardı...” denilmektedir.


I. Krallar’ın beşinci bölümünde: “Süleyman’ın işte çalışan kavmin üzerine hükmeden, işin başında bulunan üçbin üçyüz baş kâhyaları vardı.” denilirken, II. Tarihler’in ikinci bölümünde: “Ve onların üzerinde iş başı olan üçbin altıyüz adam saydı.” deniliyor.


I. Krallar’ın yedinci bölümünde: “Süleyman peygamberin yaptırdığı denizin ikibin bat su aldığı” belirtilirken, II. Tarihler’in dördüncü bölümünde “üç bin bat alır.” denmektedir.


I. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Davud’un çocuğu olarak, Geşur kralı Talmay’ın kızı Maaka’nın oğlu Abşalom” denilirken II. Tarihler’in onbirinci bölümünde ise: “Ve Mahalattan sonra Abşalom’un kızı Maaka’yı aldı ve ona Abiya’yı... doğurdu.” denilmektedir. İkinci Samuel’in ondördüncü bölümünde de; “Ve Abşalom’un üç oğulla bir kızı doğdu ve kızının adı Tamar’dı” deniliyor. Aynı kitapta birbirini tutmayan aykırılıklar mevcuttur.


Yeşu kitabinin onuncu bölümünde: “İsrâiloğulları Kudüs Kralını öldürdüler. Bütün mal ve mülkünü ele geçirdiler.” denirken, aynı kitabın onbeşinci bölümünde ise “İsrâiloğulları Kudüs’e hiçbir zaman taarruz etmediler.” denilmektedir.


II. Tarihler’in üçüncü bölümünde: “Evin önünde olan çardağın uzunluğu evin genişliği kadar, yani yirmi arşın ve yüksekliği de yüzyirmi arşın” diye yazılıdır. I. Krallar’ın 6. bölümünde ise evin yüksekliğinin “otuz arşın” olduğu yazılmaktadır.


II. Tarihler’in yirmisekizinci bölümünde: “İsrâil kralı Ahaz’ın yüzünden Rab Yahuda’yı alçalttı.” deniliyor. Oysa ki, İsrâiloğulları sözü yanlıştır. Çünkü Ahaz İsrâiloğullarının değil Yahuda’nın kralıydı.


Hezekiel kitabının yirmialtıncı bölümünde şöyle yazılıdır: “Bana Rabbin şu sözü geldi. Allah-u Teâlâ Hazretleri buyurdu ki: İyi bil, ben öyle bir kudret sahibiyim ki, Bâbil Padişahı Buhtunnasr’ı bir takım atlarla ve başka binilecek şeylerle, süvari ve piyade askerler ve büyük bir kuvvetle Sur üzerine göndereceğim, senin tarlada çalışan kız ve kadınlarını kılıçtan geçirecekler, seni kuşatacaklar, şehrin etrafına mancınık mevzileri yapacaklar. Sur şehri etrafında bulunan sur ve burçları bu mancınıklarla yıkacaklar, şehrin cadde ve yollarını harap edecekler, içindeki bütün insanları kılıçla öldürecekler, mallarını yağma edecekler, bütün binaları harap ederek, binaların taşlarını, ağaçları suya atacaklardır. Ve bir daha bina yapamayacaksın.”Buhtunnasr Sur şehrini onüç yıl muhasara etti. Onu elde etmeye çok çalıştı, fakat alamadı. Büyük bir başarısızlıkla geri çekilmeye mecbur oldu. Tarih bunu belgelemiştir. Semavi kitaplar yanlış bilgi vermezler.


Tekvin’in onbeşinci bölümünde; “Ve İbrahim dedi: ‘Ya Rab Yehova, bana ne vereceksin?” ifadesi varken. Çıkış’ın altıncı bölümünde “Ve Tanrı Musa’ya söyleyip dedi: “Ben Rabbim ve İbrahim’e İshak’a ve Yakub’a kadir olan Tanrı olarak göründüm. Fakat Yehova ismimle malum olmadım.” şeklinde geçmektedir.


Tekvin’in otuzikinci bölümünde; “Allah’ı yüzyüze gördüm ve canım sağ kaldı” ifadesi varken. Çıkış’ın otuzüçüncü bölümünde; “Ve (Rab) dedi, yüzümü görmezsin, çünkü insan beni görüp de yaşayamaz.” ifadesi vardır.



İşte Yahudilerin iman ettikleri muharref Tevrat bu ve bunun gibi tutarsızlıklarla doludur.

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...