Kitab-ı Mukaddes i okudunuz mu? Biz okuduk ve bulgu ve düşüncelerimizi burada paylaşıyoruz.
25 Nisan 2011 Pazartesi
Haçlıların Yamyamları Utandıran Kudüs Katliamı
Haçlıların Yamyamları Utandıran Kudüs Katliamı
1099 yılında 5 hafta süren uzun bir kuşatmanın ardından Kudüs'e girip 70 bin Müslüman'ı kılıçtan geçirdikten başka,HzÖmer Camii'ne sığınan 10 bin Müslüman'ı da boğazlayan,birinci seferin başkomutanı Dük Godefroi de Bouillon,Papa İkinci Urban'a yazdığı mektupta,oluk oluk Müslüman kanı dökme ve İsa'nın ruhunu hoşnut etme mazhariyetine nasıleriştiklerini ve irtikap ettikleri barbarlıkla,kutsanan müjdeye nail olup olmadıklarını canavarca bir kasıntıyla adeta sorar gibidir;
1099 yılında 5 hafta süren uzun bir kuşatmanın ardından Kudüs'e girip 70 bin Müslüman'ı kılıçtan geçirdikten başka,HzÖmer Camii'ne sığınan 10 bin Müslüman'ı da boğazlayan,birinci seferin başkomutanı Dük Godefroi de Bouillon,Papa İkinci Urban'a yazdığı mektupta,oluk oluk Müslüman kanı dökme ve İsa'nın ruhunu hoşnut etme mazhariyetine nasıleriştiklerini ve irtikap ettikleri barbarlıkla,kutsanan müjdeye nail olup olmadıklarını canavarca bir kasıntıyla adeta sorar gibidir;
Paleontoloji Hiç Bir zaman Evrime Işık Tutamamıştır
Paleontoloji
Arkeobiyolojinin bir dalı olan paleontoloji, çeşitli jeolojik devirlerde yaşamış olan insan, hayvan ve bitki türlerine ait fosiller üzerinde araştırmalar yapar ve jeolojik devirlerde yaşayan canlılar hakkında bilgi sahibi olunmasına yardımcı olur.162Paleontoloji, fosil bilim ya da taşıl bilim olarak da bilinir. Bir başka tanımlamayla, soyu tükenmiş organizmaların fosillerini ve biyolojisini inceleyen bilim dalıdır. İlk paleontoloji araştırmaları 19. yüzyılda yapılmaya başlanmıştır.
Paelontolojide günümüzdeki büyük kaya parçalarının içerdiği bitki ve hayvan fosilleri incelenir, bu yolla jeolojik geçmişte egemen olan yaşam biçimleri belirlenir. Bu bilim dalı eski canlı türlerini bütün yönleriyle (biçimleri, yapıları, günümüzdeki canlı türleriyle taksonomik ilişkileri, coğrafi dağılımları ve çevreyle ilişkileri) inceler. Yer katmanlarının jeolojik tarihinin açığa çıkartılmasında da paleontoloji çalışmalarından elde edilen verilerden yararlanılır.
Arkeobiyolojinin bir dalı olan paleontoloji, çeşitli jeolojik devirlerde yaşamış olan insan, hayvan ve bitki türlerine ait fosiller üzerinde araştırmalar yapar ve jeolojik devirlerde yaşayan canlılar hakkında bilgi sahibi olunmasına yardımcı olur.162Paleontoloji, fosil bilim ya da taşıl bilim olarak da bilinir. Bir başka tanımlamayla, soyu tükenmiş organizmaların fosillerini ve biyolojisini inceleyen bilim dalıdır. İlk paleontoloji araştırmaları 19. yüzyılda yapılmaya başlanmıştır.
Paelontolojide günümüzdeki büyük kaya parçalarının içerdiği bitki ve hayvan fosilleri incelenir, bu yolla jeolojik geçmişte egemen olan yaşam biçimleri belirlenir. Bu bilim dalı eski canlı türlerini bütün yönleriyle (biçimleri, yapıları, günümüzdeki canlı türleriyle taksonomik ilişkileri, coğrafi dağılımları ve çevreyle ilişkileri) inceler. Yer katmanlarının jeolojik tarihinin açığa çıkartılmasında da paleontoloji çalışmalarından elde edilen verilerden yararlanılır.
Paskalya Bayramının Putperest Kökenleri!!
Hristiyan
bayramlarından biri de Paskalya kutlamasıdır. Hristiyanlıkta İsa'nın
dirilişini sembolize eder. Bu gün Kutsal bir gün olarak görülüp
kutlanır. Apostolik olsun olmasın neredeyse her kilisenin vazgeçilmez
adetleri arasında yer alıyor.
Halbuki bu kutlamaya ilişkin İncil'de herhangi bir işaret görememekteyiz. İsa'nın dirilişi yazmakta ancak ne Paskalya bayrama ne de Elçilerin bu bayramı kutladığına ilişkin bir iz görememekteyiz. Paskalyanın simgesi tavşan ve yumurtalayla İsa'nın dirilişine ilişkin nasıl bir bağlantı kuruluyor anlamış değiliz. Ancak herşeyden önemlisi şu ;
Bu Hristiyan bayramın kökeni nedir ? Cevap çok basit; Bu kutlama kılık değiştirmiş Pagan uygulamasıdır. Kökeni paganizmdir.Ayrıca değişik toplumların kutlamalarından da alıntı içermektedir. Noel gibi paskalya da pagan bayramı iken hristiyanlaştırılıp bu yeni dine mal edilmiştir.
Halbuki bu kutlamaya ilişkin İncil'de herhangi bir işaret görememekteyiz. İsa'nın dirilişi yazmakta ancak ne Paskalya bayrama ne de Elçilerin bu bayramı kutladığına ilişkin bir iz görememekteyiz. Paskalyanın simgesi tavşan ve yumurtalayla İsa'nın dirilişine ilişkin nasıl bir bağlantı kuruluyor anlamış değiliz. Ancak herşeyden önemlisi şu ;
Bu Hristiyan bayramın kökeni nedir ? Cevap çok basit; Bu kutlama kılık değiştirmiş Pagan uygulamasıdır. Kökeni paganizmdir.Ayrıca değişik toplumların kutlamalarından da alıntı içermektedir. Noel gibi paskalya da pagan bayramı iken hristiyanlaştırılıp bu yeni dine mal edilmiştir.
HRİSTİYANLIKDAki KADIN HAKLARI!!!(isevilikde kadının konuşma hakkı bile yokdur)
Hıristiyanlar; hıristiyanlıkta bulunan kadın haklarının İslamiyet'e göre
daha çağdaş olduğu üzerinde propogandalarını devamlı yapmaktadırlar.
Kadınlar Emir Altına Alınmalılar
hupotasso
24 Nisan 2011 Pazar
23 Nisan 2011 Cumartesi
HRİSTİYANLIĞIN ÖZÜNDEKİ iNANÇLARIN PUTPEREST PAGANLARIN ADETLERİ OLDUĞUNU BİLİYORMUYDUNUZ??
Bu
bölümün başlığı, kendisi de bir Hıristiyan olan ARTHUR WEIGALL’ in
“HIRİSTİYANLIĞIMIZDAKİ PUTPERESTLİK” isimli kitabından alınmıştır. Bir
Hıristiyan olan yazar, Hıristiyanlıkla; antik Mısır, Roma, Yunan, İran
ve Hint pagan-putperest inançlarında ki üzeri örtülmesi mümkün olmayan
ortak özellikleri tüm açıklığı ile itiraf etmektedir.
Bilindiği gibi Hıristiyanlıkta İncillerin temeli olan ilk el yazmaları Pavlus’un mektuplarıdır. Daha sonraları Hıristiyan İlahiyatı, bu mektuplardaki teolojik esaslar üzerine kurulmuştur ve bunların oluştuğu ortamı anlamak çok Pavlus’un misyonerlik yaptığı bugünkü Ege kıyıları olan Anadolu, Yunanistan ve Roma’da yaşayan kültürde insanlar, aslı insan olan mabetlerde insan şeklinde heykelleri olan Tanrılara inanırlardı. Ayrıca Eski Mısır ve Yunan filozoflarının düşüncelerinden oluşan tanrı, ruh ve kainat anlayışları vardı. Eski Mısır,Yunan ve Roma Tanrıları Osiris, İsis,Zeus, Apollo,Venüs,Hermes v.s. hepsinin tapınaklarda insan şeklinde heykelleri vardı ve hepside mitolojik masal kahramanlarıydı. Bunlarla ilgili hayal mahsulü bir çok efsane ve mitoloji uydurulmuştu. Her bölgenin, her şehrin, bazen de her evin kendine özgü tanrıları vardı. Çeşitli tabiat olaylarını savaş ,tarım ,denizcilik v.s. işleri hep bu tanrılar yönetirdi.Ayrıca bu tanrıların insanlar gibi eşleri oğulları da vardı. Eski Mısırda Tanrı Osiris’in eşi İsis, oğulları Horus ve Eski Yunanda Tanrıça Hera ,Tanrı Zeus’un eşi, Apollo, Hermes,Dionysus vb. ise oğullarıydı. Aynı zamanda bu Tanrıların ülkelere göre değişen isimleri vardı. Baba Tanrı olan Zeus, aynı zamanda Mısır Tanrısı Amon’un karşılığı idi.36 Bu tanrıların değişik isimler altında; Anadolu’da Attis, Suriye’de Temmuz ve Adonis,İran’da ise Mitra olarak görmekteyiz. Mısır’da Firavunlar, Roma’da imparatorlar hep bu tanrıların oğulları olduklarına inanılmış ve bunlara Adonai, Kyrios , yani Rab Tanrı olarak saygı gösterilmiştir. Roma ve Yunan masal tanrıları, hep elle tutulur ve gözle görülür heykel ve resimlerle temsil edilen fiziksel varlıklardan oluşmaktaydılar. Bu tanrılar için geliştirilmiş çeşitli ayin, tören ve kutlamalar yapılıp kurbanlar kesiliyordu. Olağanüstü işler başaran insanlar tanrılara eş tutulurdu. Bunu, bir gezileri sırasında bir kötürümü iyileştirdikleri için Pavlus ve Barnaba’yı bile hemen tanrılaştırdıkları olayda açıkça görmekteyiz;
Bilindiği gibi Hıristiyanlıkta İncillerin temeli olan ilk el yazmaları Pavlus’un mektuplarıdır. Daha sonraları Hıristiyan İlahiyatı, bu mektuplardaki teolojik esaslar üzerine kurulmuştur ve bunların oluştuğu ortamı anlamak çok Pavlus’un misyonerlik yaptığı bugünkü Ege kıyıları olan Anadolu, Yunanistan ve Roma’da yaşayan kültürde insanlar, aslı insan olan mabetlerde insan şeklinde heykelleri olan Tanrılara inanırlardı. Ayrıca Eski Mısır ve Yunan filozoflarının düşüncelerinden oluşan tanrı, ruh ve kainat anlayışları vardı. Eski Mısır,Yunan ve Roma Tanrıları Osiris, İsis,Zeus, Apollo,Venüs,Hermes v.s. hepsinin tapınaklarda insan şeklinde heykelleri vardı ve hepside mitolojik masal kahramanlarıydı. Bunlarla ilgili hayal mahsulü bir çok efsane ve mitoloji uydurulmuştu. Her bölgenin, her şehrin, bazen de her evin kendine özgü tanrıları vardı. Çeşitli tabiat olaylarını savaş ,tarım ,denizcilik v.s. işleri hep bu tanrılar yönetirdi.Ayrıca bu tanrıların insanlar gibi eşleri oğulları da vardı. Eski Mısırda Tanrı Osiris’in eşi İsis, oğulları Horus ve Eski Yunanda Tanrıça Hera ,Tanrı Zeus’un eşi, Apollo, Hermes,Dionysus vb. ise oğullarıydı. Aynı zamanda bu Tanrıların ülkelere göre değişen isimleri vardı. Baba Tanrı olan Zeus, aynı zamanda Mısır Tanrısı Amon’un karşılığı idi.36 Bu tanrıların değişik isimler altında; Anadolu’da Attis, Suriye’de Temmuz ve Adonis,İran’da ise Mitra olarak görmekteyiz. Mısır’da Firavunlar, Roma’da imparatorlar hep bu tanrıların oğulları olduklarına inanılmış ve bunlara Adonai, Kyrios , yani Rab Tanrı olarak saygı gösterilmiştir. Roma ve Yunan masal tanrıları, hep elle tutulur ve gözle görülür heykel ve resimlerle temsil edilen fiziksel varlıklardan oluşmaktaydılar. Bu tanrılar için geliştirilmiş çeşitli ayin, tören ve kutlamalar yapılıp kurbanlar kesiliyordu. Olağanüstü işler başaran insanlar tanrılara eş tutulurdu. Bunu, bir gezileri sırasında bir kötürümü iyileştirdikleri için Pavlus ve Barnaba’yı bile hemen tanrılaştırdıkları olayda açıkça görmekteyiz;
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.
Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman Türk insani yoğun bir kı...
-
İNCİLDEKİ ÇELİŞKİLER 1- Hz. İsa, gölün karşı yakasında Gadaralıların veya Gerasalıların ülkesine varınca, Matta'ya göre cinlere tutsa...
-
Bu yazı, batılı hristiyan ilahiyatçılar, yazarlar ve kilisenin kabul ettiği tefsir kitaplarına dayanılarak yazılmıştır. Bu yazıda kaynak ...
-
KENDİ UYDURDUKLARI SECERELERDEN, KENDİLERİNDEN OLAN GOG VE MAGOG YECÜC ve MECÜC BENZETMESİ İLE KENDİLERİNİ SİSLER ARASINDA GÖRÜNMEZ YAP...