Ne olacak bu Yahudilerin hali? Kudüs’ü, Filistin’i, İsrail’in
zulmünden kurtarmanın yanında Yahudilerin Siyonizmden nasıl
kurtarılacakları da bir insanlık sorunu olarak önümüzde duruyor.
İsrail’in Siyonist yöneticileri ve mankafa Yahudi lobisinin saldırgan
militanları dünyanın İsrail’den nefret etmesi için gereken her şeyi
büyük bir cesaret, aymazlık ve coşku ile yapıyorlar. İnsanlık, ahlak,
hukuk. Hiçbir şeyi taktıkları yok. Yahudilerin Türkiye’deki dostları,
Ergenekoncu, “malum kayınpederler” ise, onlar “kendisi himmete muhtaç
bir dede, nerde ki gayrıya himmet ede”. Bu vesile ile anlamak
istemeyenler de anlıyorlar terör, ekonomik kriz ve siyasi krizin
arkasındaki karanlık yüzleri.
Siyonistler, zaten Musevi inancını baskı altına aldılar. Zaten Yahudi
halkı siyonizmin elinde tutsak, şimdi tüm dünya Yahudileri için yeni bir
felaketin kapısını aralamak için var güçleri ile çalışıyorlar.
Eğer aklı başındaki Yahudiler kendi halkları, ırkları ve dinleri adına
yeni bir tarihi trajediyi önlemek istiyorlarsa, ellerini çabuk tutmak
zorundalar.
İsrail giderek Yahudiler için emin bir sığınak olmaktan hızla çıkıyor.
Aksine insanlığın öfke şimşeklerini üzerine çeken bir ölüm tarlasına
dönüşüyor.
İsrail’den kurtulmak Yahudiler için en az Filistinliler için olduğu
kadar önemli. Birbiri ile savaşan iki halkın kaderi, her ikisi için de
aynı yerde düğümleniyor, ne ilginç değil mi?
İsrail’den kurtulmak, Filistinliler ve Museviler için olduğu kadar bölge
ve dünya barışı için de bir kazanım olacak. Bu işte asıl sorumluluk bu
belayı bölgenin başına saran İngiltere ve bu belayı bugüne kadar himaye
eden Amerika’ya ait.
Gelin bir de şu habere bir göz atalım: “Siyonizm karşıtı Yahudiler,
Beyaz Saray önünde Türk bayrakları ile İsrail’i protesto etti. Protesto
sırasında bir Yahudi’nin, sırtına bağladığı Türk bayrağı ile dua etmesi
dikkat çekti. İsrail devletinin varlığına karşı çıkan Siyonizm Karşıtı
Yahudiler Birliği üyesi bir grup Yahudi, ABD’yi ziyaret eden İsrail
Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı
görüşme öncesi Beyaz Saray önünde toplandı. Görüşme sırasında
protestolarını sürdüren Yahudilerin, Türk ve Filistin bayrakları
taşıdıkları görüldü. İsrail karşıtı slogan atan grup, Amerika’dan da
İsrail’e yapılan yardımların kesilmesini istediler.”
Eskiden yoğ idi, bu işler yeni çıktı. Siyonistlerin işi artık eskisi
kadar kolay değil. Siyonistlerin yalanlarına artık insaf sahibi
Yahudiler bile inanmıyor. “Anti Semitizm” kalkanı da artık Siyonistler
için arkasına saklanacakları bir siper olma özelliği taşımıyor.
İsrail, içine düştüğü derin yalnızlığın farkında değil.
İsrail’in yöneticileri, kuruluş felsefesine büyük ölçüde yabancılaştıklarının da farkında değiller.
Sözde Musevilerin hakkını savunacaklardı, Musevilik en büyük darbeyi Siyonistlerden yedi.
İsrail halkı dinden uzaklaştı. Siyonizm ölümcül bir ideolojidir. Zehri dermanında gizlidir.
İsrail yönetimi, Filistin halkının geleceğini bir kenara bırakıp önce
kendi geleceğini konuşsun. İsrail artık ancak yok oluşunu
geciktirebilir. Varlığını geleceğe taşıma iddiası gerçekçi bir iddia
değil artık.
Kabbalistler geleceği okuyarak dünyayı yeniden dizayn etmeye yoğunlaşacaklarına, önce burunlarının dibindeki çukura bakmalıdır.
Bundan sonra İsrail’den kaçış hızlanacaktır. “Kim gerçek Yahudi?” tartışması önümüzdeki dönemde daha çok konuşulacak.
O kadar çok Yahudi var ki. “13 Kabile” sadece kitaplarda kaldı.
Amerikan, İngiliz, İspanyol, Alman, Arap, Türk, Kürt, Rus, Selanik,
Fransız, Hadramud, İran, Selanik Yahudisi var. Siyonistler ayrı bir
alem. Rabbiler de öyle. O kadar çok mezhep ve tarikat var ki. Kimsenin
de diğerine güveni yok. Sefarat, Eşkinazi, Afrika’da Falaşa,
Magrebim’ler, Asya’da Buharalılar, Koçin Yahudileri, Paradesi
Yahudileri. Avrupa’da Aşkenaz, İtalkimler, Sefaradlar. Kafkasya’da
Cuhoro, Gurjim, Karaylar, Orta Doğu’da Kürt Yahudileri, Mizrahiler,
Parsimiler, Romanyotlar, Samaritler, Temaniler.
Tutucu Musevilik, Ortodoks Musevilik, Hasidizm, Reformist Musevilik,
Hümanist Musevilik, Yeniden Yapılanmacı Rekonstrüksiyonist Musevilik. O
kadar çok Yahudi mezhebi, tarikatı var ki.
Ferisiler, Sadukiler, Ananiler, Samiriler. Bunların inançları
arasında oldukça farklılıklar vardır. Misal olarak Sadikîler Ferisilerin
aksine ahirete, meleklere, kadere, Mesih diye bir peygamberin
geleceğine ve Talmut kitabına inanmazlar.
Kendi aralarında o kadar çok dini, ideolojik, felsefi, siyasi fraksiyon
var ki. Mesela “Ülkede yaşayan Filistinlilere savaş açan İsrail
devletinin ırkçı politikaları, Yahudi toplumu içinde de gerilimin
yeniden su yüzüne çıkmasına neden oldu. Aşkenaz Yahudileri, çocuklarını
Aşkenaz olmayan, yani Sefaradi Yahudilerle aynı okula göndermeyi kabul
etmiyor.” İsrail Anayasa Mahkemesi’nin Avrupa kökenli Yahudilerle
(Aşkenaziler) Ortadoğu kökenli Yahudilerin (Sefaradlar) ayrı sınıflarda
okumalarını yasaklayan kararı, bu çelişkinin küçük bir dışa vurumu
anlamını taşıyor. Sanayi bakanının dışişleri bakanını “şişe geçirme”
tehdidinin arkasında da bu rekabet var. Zaten Falaşalılardan hastalarına
kan bile almıyorlar.
Faşizm sınır tanımıyor. Siyonizm Yahudileri bugüne kadar topluma korku
salarak, baskıyla, tehditle, soykırımı toplumsal bir fobiye
dönüştürerek, sürekli savaş içinde bir arada tutmaya çalışıyor. Ama
artık bu oyun bitti.
Türkiye’de Kemalist, ulusalcı solun, Ergenekon’un başına gelenler, Siyonistlerin de başına gelecek.
Aslında her ikisi de aynı damardan besleniyor. Derin gerçek ortaya çıktı ve yalan rüzgarı bitti.
İsrail sadece Filistinliler için değil, Museviler için de bir tehdittir.
İsrail için bugün başlayan tartışmalar, sonun başını işaret ediyor.
Adalet, barış ve özgürlüğün kazanması için, yanlış başlayan, yanlış devam eden İsrail’in kaybetmesi gerekiyor.
Selam ve dua ile.
(Abdurrahman Dilipak, Vakit, 2010-07-09)