31 Ocak 2012 Salı

BİR   HİDAYETİN  HİKAYESİ


  Muhammed Selim- Adım Muhammed Selim V/D Langenberg'dir, 35 yasındayım. Eski adım Stefano idi, yeni ismimden hoşlanıyorum. Bana yeni ismim, yeni bir kimlik verdi.Şu anda annemin yanında Hardinxveld-Giessendam sehrinde ikamet ediyorum. Ailem henüz ismime alışmış değil.
            2)M. Bal- Tahsilinizi nerde yaptınız?
            M. Selim- Tahsilimi Dordrecht sehrinde Davinci kolejinde yaptım. Havo'yu (liseyi) bitirdim. Orada Hollandaca, Ingilizce, Fransızca, Almanca, Cografya, Tarih ve yurtdaşlık bilgileri ve Ekonomi  dersleri okudum.
            3)M. Bal- Müslümanlığa ilgi duymanıza sebep olan faktörler nelerdir?
            M. Selim- Çalıştığım işyerindeki müslüman kardeşlerime ilgi duydum. Ben eskiden Rooms-Katoliktim. Bu dinde oruç bilinen bir şeydir. Her ne kadar müslümanların orucu gibi değilse de ortak bir yönü var. Oda beni araştırmaya sevk eden bir faktör oldu. Ben incili en ince noktasına kadar inceleye inceleye okudum ve araştırdım. Bu benim tam üç yılımı aldı, ve şu sonuca vardım: Incilde kendi kendini tekzip eden çok ihtilaflı sözler okudum ve onun için müslüman kardeşlerime onu hiç okumamalarini tavsiye ediyorum. Bir misâl verecek olursak; Incilde murdar hayvan-ların etinin yenmemesi yazılı. Bunların içinde domuz da zikrolunuyor. (Leviticus 11:1-46) Fakat Hristiyanlarin buna uymadıklarını ve Incilden, başka bir ayetle buna cevaz verdiklerini tesbit ettim. (bak- Handelingen 10) Abdest ve Guslün Incilde mevcud olduğunu ve Hristiyanların bunu yapmadığını gördüm. (Leviticus 15:1-33) Iddialari ise; Isâ A.S. bizleri arındırmış dolayısıyla gerekmezmiş diyorlar.
            Yine Incilde erkeklerin bila istisna sünnet olması yazılı. (Genesis 17:1- 24 ve Josua 5:1-12) Fakat Hristiyanlar, Isâ A.S.'in bunları neshettiğini iddia ediyorlar.         Bu iddiaları da Apostelen kitabı 15. Babta Paulusun Galaten yazdığı mektupta 5:1-12 vardır. O da doğru olmayan bir şey. Iste bu saplantılar, delaletler beni müslümanlığa koşturan sebeplerdir.
            Öyle bir an geldi ki, kiliseye karşı kuşkularım daha da çoğaldı. Önce şu soru aklıma geldi, şayet Hristiyanlık Hak bir din ise; neden bu kadar çok firkalara ayrıldılar ve neden birbirleriyle kavga halindeler? Bağlı olduğum kilisenin papazı, insanların mikro organik bir takım hücrelerden, bilâhere maymundan türeyip tekâmül neticesi bu şekle ulaştığını iddia eden bir teoriyi desteklediğini görünce, hepten yolumu şaşırmıştım. Yani; Incilde bulunanları papaz inkâr ediyor ve diyor ki; “Incilde yazılı olanlara yazılı olduğu gibi inanmayın.”Bende öyle yaptım. Elhamdülillah müslüman oldum ve Hak dini Islâmı buldum, gerçek emniyete selâmete kavuştum. Önce kütüphaneye giderek Islam hakkında çesitli kitaplar okudum, sonra Kur'anı inceledim. Ve daha sonra kendim Kur'an satın aldım, şimdi ise her ay Kur'anı hatim ediyorum. (Tercümesinden) Kur'anı okurken, işyerimde bazı arkadaşlarım bana yardımcı oluyorlardı. Bir gün boy abdesti aldım ve camiye telefon ettim, müslüman nasıl olunur dedim. Bana camiye gel konuşalım dediler, bende kâfir olarak gittiğim “ Süleyman Çelebi Gorinchem Camiinden”, mü'min olarak döndüm. Kelime-i şahadet getirdim. Elhamdülillah müslüman oldum. Bu iş bir kaç şahidin huzurunda oldu. Daha sonra bütün müslüman kardeşlerim beni sevinçle bağırlarına bastılar. Böylece din kardeşliğinin ne olduğunu orada anladım. Müslümanların birbirlerine bağlılığı, sosyal yönü, kardeşliği birbirleriyle muâşeretleri beni etkiledi ve diyorum ki; müslüman için hergün bayramdır.
            4)M. Bal- Senin yakınların müslüman oluşunu nasıl karşılıyorlar?
            M. Selim- Yakınlarımın davranışları farklı oldu. Bir kısmı normal karşıladı, bir kısmı da zorluk çıkarttı.Bu ise bilmediklerinden ve Islama karşı ön yargılı olduklarından kaynaklanıyor. Islamın zenginliklerinden, güzelliklerinden haber-sizdirler. Akrabalarımın içinde her zaman bir zorluk hissettim, Bu da dışarının etkisiyle oldu. Hele hele kilisesine gittiğim papaz çok etkili oldu. Çok zorlandım fakat Allah'ın yardımı ve yeni kardeşlerimin desteğiyle sabretmesini bildim.
            Bir çok insana Islamin Cihan şumul bir din olduğunu, sadece başka milletlere (Türklere ve Arablara) ait olmadığını anlattım ve anlatmaya çalışıyorum. Şunu da anlatıyorum: Allah katında gerçek Din, mükemmel Din, Islamdır ve Islamdan başka dinler Muteber değildir. Ali Imran: 19-83-85. Maide: 3.
            5)M. Bal- Müslüman olduktan sonra hayatında ne gibi değişiklikler oldu?
            M. Selim- Allaha hamd olsun mutluluğu yakaladım, şu anda etrafımda cereyan eden olaylara ibretle bakmaktayım, ve yakînen inanıyorum ki; Allah birdir, mevcuttur ve her mahlukun rızkını o veriyor.Hayatım düzene girdi. Günde beş vakit namazımı kılıyorum ve Kur'anın meâlini devamlı olarak okuyorum. Ayrıca beden temizliğine itina ediyorum. Gerçi ben eskidende temizlige riâyet ediyordum ama şimdi ise, benim için daha da önemli oldu, çünki biliyorum ki bu cesedimiz bize Allah'ın emanetidir. Her abdest alışta bunu hatırlıyorum. Sünnet olmakta benim için temizliğin alametidir, bunu ileride sirası gelince anlatırım. Domuz eti yemiyorum, gerçi eskidende yemiyordum, ancak satın aldığım yiyeceklere simdi çok daha dikkat ediyorum. Önce muhteviyatını okuyorum, sonra satın alıyorum.
            Müslüman olduktan sonra gusün alma seklini öğrendim. Önceleri Incilde böyle bir şey okudum, fakat kilise bunu terketti. Onların iddialari da Hz. Isâ A.S. onları arındırdığı içindir. (Bak Incil Leviticus 15:1-33)  ve müslüman olduktan sonra, islamın sadece bir inanç değil, aynı zamanda bir hayat tarzı olduğunu öğrendim.
            En büyük değişiklik ise, bir çok din kardeşim oldu ve kendime güvenim arttı.
            6)M. Bal- Islamı genel olarak nasıl görüyorsun?
             M. Selim- Islâm, mükemmel, saf bir dindir ki; onu bize Allah bahşetti çünkü; o Rahman ve Rahimdir.Islam aynı zamanda yardımlaşmayı, barışı, hoşgörürüyü, günahlardan uzak durmayı emreder. Ayrımcılığı men eder. Diğer dinlere de müsamaha ile bakar.
            7)M. Bal- Müslümanlık Türklere ve Arablara has bir dindir diyenlerin görüşüne karşı görüşün nedir?            M. Selim- Ben bu görüşe katılmıyorum ve bu görüşe kesinlikle karşıyım. Allah-u teâlâ Kur'ânı Kerim de buyurdugu gibi: “Allah katında tek din Islâmdir.”
            8) M. Bal- Islamı nasıl yaşıyorsun, günde beş vakit namaz, oruç ve iş, bu işi nasıl yürütüyorsun?            M. Selim- Müslüman olarak elimden geldiği kadar herkesle iyi geçinmeye çalışıyorum. Ihlaslı olmaya, günahlara düşmemeye ve günahlara yaklaştıran her şeyden uzak durmaya çalışıyorum. Allahın yarattığı mahlukatına sevgiyle ve ibretle bakmaya çalışıyorum. Ibadet benim için hayatımın önemli bir parçası oldu. Baslanğıçta beş vakit namazı vaktinde kılmaya zorlanıyordum. Şimdi ise, hayatımın bir parçası haline geldiler. Oruç ise; benim için Allaha karşı bir hamd şeklidir. Müslüman böylece şükrünü Allah’a takdim eder.
            Oruç tutmak benim için zor olmadı. Eski bir Hollanda atasözü şöyle der: “Bir şey için rağbet varsa; onun çaresi bulunur.” Bana göre her kim halis bir niyetle bir amele (ise) baslarsa, Allahu teâlâ o işi ona kolaylaştırır. Bana farz olan ibadetleri tesekkür niyetiyle Allah için yerine getirirken, işim bana engel teşkil etmiyor. Ramazanda çalışmak, oruçlu olan için çok güzel bir meşgaledir. Insan akşam nasıl olduğunu anlamıyor. Çalışırken namaz kılmama hiçbir engel çıkmadı. Hatta çalışırken namaz vakti geldiğinde iş arkadaşlarım çoğu zaman beni uyarıyorlar, namaz vaktin geldi diyorlar.Namaz kılmak aynı zamanda kanûnî bir hakkımızdır.
            9) M. Bal- Kur'ân-ı Kerim hakkındaki görüşlerinizi alabilirmiyiz?
            M. Selim- Hz. Kur'ân Allah c.c. tarafından peygamber efendimiz S.A.V.’e vahiy yoluyla Ramazan ayında indirildi. Kendinden önce indirilenleri tasdik eden, ve insanlara doğru yolu gösteren ilahi bir kitaptır.Ben her gün bir cûz okuyarak her ay Allah'ın izniyle hatim ediyorum. Şu ana kadar bir çok kere (mealini) hatim ettim.
            10) M. Bal- Hadis hakkında görüşlerinizi alabilir-miyim? Bu hususta bir sey okudunuzmu?            M. Selim- Hadis-i serifler çok güvenilir Raviler vasıtasıyla bize intikal eden peygamber efendimizden rivayet olunan sözlerdir. Elimde Riyazussalihin tercümesi bulunmaktadır. Ayrıca kırk hadis ihtivâ eden bir kitapçık elimde var ve bunlardan okuyorum on kadar hadis ezberledim. Ümit ederim benimle bu reportaji yapan kadar hadis öğrenirim inşaallah.
            11) M. Bal- Yeni tanıştığın dindaşlarını genel olarak nasıl görüyorsun?
            M. Selim- Daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi benim dindaşlarım, (yeni kardeşlerim demek kulağa daha hoş gelmektedir.)Onları cana yakın, sevgi dolu, yardım sever ve güzel bir örnek olarak görmekteyim.Hem kendi halklari içinde, hem de diğer milletler içinde. Biz hakiki bir kardeş gibiyiz, beni samimi ve dostça aralarına aldılar. Bu benim için çok değerli bir tecrübe (hatıra) oldu. Bunu asla unutmayacağım.
            12) M. Bal- Hollanda'da Islamin geleceği hakkında ne düşünmektesiniz?
            M. Selim- Bir kaç sene zarfında Hollanda  diğer dinleri resmen tanıdığı gibi Islamı da resmen tanıyacağıni düşünüyorum. Ve bir Hollandalının müslüman oluğu en normal ve tabii bir olay olacak. Bir gazete haberine göre Islam Hollandanın en büyük dini olacağını yazıyor. Şu anda sayı bakımından ikinci sıradadır.
           13) M. Bal- Müslüman olmadan önce Islam hakkında nasıl bir görüşe sahiptiniz?            M. Selim- Ben Islama karşı daima iyimser bir haldeyim, ancak bilgisizlik yüzünden bende bir çok Hollandalı gibi yanlış imajlara sahiptim, meselâ; güya müslümanlar Isâ A.S.'a inanmazlarmış, ancak büyük bir hayretle bunun yanlış olduğunu Kur'ânda okudum ve onun hak peygamber olduğunu, Allah'ın kulu olduğunu, oğlu olmadığını öğrendim, bu benim için çok önemli keşif oldu. Ben Islamı tanımadığım zamanlarda onu araştırırken, diğer insanların yaptığı gibi farklılıkları değil, ortak yönlerimizi araştırdım.
            14) M. Bal- Sünnet olmak hakkında görüşün nedir?  Tecrübelerini anlatırmısın?
            M. Selim- Sünnet olmak müslüman için hayatın önemli olaylarından biridir.Sünnet, insanı kâmil bir müslümana çevirir. Müslümanlik âlâmetlerinden biridir. Benim için başka bir önemi de eski dinimden bütün alâkamı kestim artık. Eski hayatımın pisliğinden hiç bir eser kalmadı.Tevrata göre sünnet, Allahla kul arasında dostluk alameti imiş. (Bak incil Genesis 17:1-24  ve yine incil Josua 5:1-12) Sünnet bir nişandır ki; sana her zaman müslümanlığını hatırlatır, ve insanı insanlar arasında kâfirlerden ayırt eden  bir alamettir. Benim için Hristiyanlığın bittiği ve Islamî hayatın başladığı mânâsı hasıl oldu, sünnet olmamla. Sünnet oluşum çok mutlu bir olaydı. Ilk zaman çekingendim fakat kısa zamanda bu çekingenlik geçti, Gorinchem  Beatrix hastahanesine bir kaç müslüman kardeşimle gittim. Sünnet olduktan sonra beni eve getirdiler. Salı günü sünnet oldum, çarşamba günü motora atladım camiye koştum, ve o hafta cumartesi  bütün kardeşlerim Gorinchem Süleyman Çelebi camiide bana merasim yaptılar. Kur'ân okundu, namazlarımızı kıldık ve çay ocağında beni kutladılar, hediyeler verdiler ve beni tebrik ettiler. O benim için hiç unutamayacağım bir hatıra oldu. Bu merasim muazzam oldu. Benim din kardeşlerim beni çepeçevre kuşattılar, bana destek oldular ve hâlâ olmaya devam etmekteler.
            15)M. Bal- Islam’ı araştıranlara, ve yeni müslüman olanlara neler tavsiye edersiniz?
            M. Selim- Önce şunu derim: araştırmayı bırak, çünkü yanlış yoldan hedefe gidilmez. Kendi araştırmanla islamı bulamazsın, Kur'ânı oku ve teslim ol, müslüman ol. Islam sadece inanmakla kalmıyor, Islam aynı zamanda güvendir, yakinen Allahın var olduğunu ve yaratıklarının rızkını o veriyor. Buna kesin şekilde inanmaya da  “ Islam “ denir.      Yeni müslüman olanlara tavsiyem şudur: Kendini tam bir şekilde Allaha ver, gemilerini yak, arkana bir daha bakma, imansızlar, kitapsızlar seni yolundan alı koymasın. Bunlar senin en yakın akrabaların olsa dahi, Allahın gösterdiği istikamete yürü ve yanlızca ona kulluk et. Sana destek olsun diye Kur'ândan şunları oku: Sure 2:109-120, Sure 9:23, Sure 29:8, Sure 30:60, Sure 31:15

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...