21 Nisan 2011 Perşembe

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Hamd ve bütün övgüler; nice az toplulukları, sayıca kendin çok topluluklara üstün kılan Kahhar olan Allah’adır. Salat ve selam, yaşı elliyi aşkın iken cihad için kılıcını eline alan, yirmisekiz savaşa katılan, kırk savaşa komutan tayin eden, mücahitler mücahidi Allah Resulü Hz. Muhammed (a.w.s) ‘adır.Övgü ve dualarımız ise “Kıyamete kadar hak üzere savaşacak olan, kimsenin onlara zarar veremeyeceği” o kutlu zümreyedir..

“İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, haktan yüz çeviriyorlar.Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler..”(Enbiya-1-2)

Ey İman Edenler;
var olacaktır.Bilin ki hesaba çekilme günü yaklaştı, o her şeye hükmeden Allah nefislerimize olan tutkunluğumuzdan dolayı da bizleri hesaba çekecektir. Bizler gaflet içerisinde olsak ta hakka yüzünü çevirmiş kimselerle dinini yüceltecek olan Allah’tır. Bizler dünya meşakkatlerine dalsak ta, yüzünü dünya sevgisinden çevirmiş kimselere dinine yardımı nasip edecek olan Arşın sahibi olan Allah’tır.Bizleri ölüm korkusu sarsa da, Ölüme sevdalı imanlı kalpleri yaşatacak var edecek olan Allah’tır.Bizleri altın,gümüş,ihtişamlı evler, süslere bezenmiş binekler dünya hayatına bağlasa da, “

Ey insanlar!
Bilin ki ne varlığınızla, ne gücünüzle ne saltanatınızla ne cimriliğiniz nede cömertliğinizle Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz! Her şeye muhtaç olan bizleriz, O dilediğine lütufta bulunur, dilediğini yüceltir dilediğini de kahreder, O kahhardır.

Ey Müslümanlar!
Size; zulme uğramış, toprakları işgal edilmiş, kadınları esir edilmiş,iffetleri kirletilmiş, çocukları katledilmiş beldelerin haberi ulaşmadı mı!

Kim Rahman’a kulsa sözümü iyi dinlesin! Yıldızlar döküldüğü zaman, güneş söndüğü zaman, dağlar dümdüz edildiği zaman, gözler semaya dehşetle baka kaldığı zaman, ayak ayağa dolaştığı zaman, o zaman gelmeden önce Rabbinin Ayetine kulak versin:Yine siz, Allah’ın hükümlerinin yasak edildiği, Resulüyle alay edildiği, İman edenlerin hapsedildiği beldelerden habersiz misiniz? Gerçekten habersiz misiniz

“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: «Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla» diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (Nisa-75)

Size ne oluyor ben müslümanım demekten korkuyorsunuz! Size ne oluyor Allah cihadı farz kıldı demekten korkuyorsunuz! Size ne oldu bende Efendimizin yolunu takip eden mücahidim demekten korkuyorsunuz ? Size ne oluyor haykırmıyorsunuz, Allah mücahitleri korusun diye! Haça tapanlar, puta tapanlar bizden şereflimi! Onlar bizden üstünler mi! Canınız Allah resulünün canından değerlimi! Bedenimiz, yüzü yaralanmış, dişleri kırılmış, Allah resulünden değerlimi! Canımız parça parça edilen şehitlerin efendisi Hamza’dan değerlimi! Elleri kesilen bedeni parça parça edilen Musab’dan, çift kanatlı Cafer’den değerlimi! Mallarımız ne de kıymetli değil mi! Bütün malını Allah için infak etmiş, “Aileme Allah ve resulünü bıraktım” diyen Ebu Bekr Sıddık’tan değerlimi! O ki giydiği abasının düğmeleri yok, dikenle tutturmuş! Gökten inen Cibril Selam getirir Rahman’dan! Arş titrer, Sıddık titrer “Kulum bende razımıdır” buyurunca Allah! Yoksulluk, açlık, sefalet, acı dolu bir hayat, buna rağmen razıdır Ebu Bekr! Mallarımız Abdurahman bin Avf’ın, üzeri mallarla dolu Beş yüz devesinden daha mı kıymetli ! O ki cennet karşılığında sattı mallarını, İkramda bulunmak istedi ensar, O’na dilersen eşlerimden birini senin için boşayayım, Bahçemden birini sana vereyim dediğinde Abdurrahman bin Avf elinde bir ip pazarın yolunu göster dedi, Kabe’nin Rabbine yemin olsun ki onlar kazandılar! Tebuk seferinde bütün varlığıyla on bin mücahidi teçhiz eden Hz. Osman, Allah’a yemin olsun ki O’da kazandı…

Ey Rahmanın Kulları!

Yeniden İman etmenin zamanı gelmedi mi ?“Ey İman Edenler İman Edin” (Nisa-136) İbrahim Olup İsmail’i kurban etmenin zamanı daha gelmedi mi? Allah’ın dinine yardım etme zamanı gelmedi mi? Kirletilen namuslar kimin namusu! Öldürülen çocuklar kimin çocukları! Anasız babasız kalan yetimler, öksüzler kimin! Sayısı sözde milyarları bulan Müslümanların beldeleri kimin ellerinde! Unutmayın ki “Kim Allah’ın dinine yardım ederse Allah’ta ona yardım eder” (Muhammed-7) ve yine unutmayın ki Allah’ın bizim gayretimize ihtiyacı yok bununla sadece bizim güzel işler yapmamıza yol vermek ister.Buna ihtiyacı olan bizleriz, dinini güçlendirmek için hayır kazanmamız için, mallarımızı infak etmemizi isteyen Allah zengindir,bizler ise fakiriz, yerin ve göğün hazinlerini Allah katındadır.

Allah’a Yemin Olsun ki, bizler canımızdan vazgeçmedikçe, anam babam, evlatlarım, mallarım Rabbim senin yoluna feda olsun demedikçe, bugün tağutların kendi dinlerini haykırdıkları gibi bizlerde hak davayı haykırmadıkça, her şeyden çok korkulması gereken Allah’tan değil de, kendileri aciz olan küfrün önderlerinden korktukça bu zillet üzerimizden kalkacak değildir!

İşte bu sebepledir ki bizler, Allah’ın dinini yeryüzüne hakim kılmak için son nefesimize kadar mallarımızla, canlarımızla, dilimizle, Allah’ın dilediği süreye kadar Hak dini yaymaya, Bu yolda cihad eden mücahitlere her şekilde yardım etmeye Şanı yüce Olan, Allah’a yemin ettik! Yaşadığımız sürece, Allah’ın dini yeryüzünün en ücra köşesinde hakim oluncaya kadar bu mücadelemiz devam edecektir.

İkinci olarak bu sorumluluğu ben müslümanım diyen, her vicdan sahibine, gerek reelde gerek sanalda ulaştırmak, ümmetin halinden haberdar etmek, onlara yardım etmek, onlara dua etmek üzerlerine bir borçtur.

Allah’a tevekkül eden kullar bilmelidir ki Allah’ın dinine yardım etmek isteyen kullarına Allah hayır yollarını, hayır kapılarını açacaktır. Bu gün Küfrün önderlerinin Müslümanları yok etmek için başlattıkları haçlı seferi, iman eden kimselere gizli değildir. Bu haçlı seferlerine karşı müslümanın yapması gereken Allah’ın izin verdiği sınırlar içerisinde “ Düşmanın Silahı ile silahlanmaktır.”Müminin en büyük silahı da dinine bağlı olmasıdır. Allah Resulü bize şunu haber ediyor:

"İyne (faiz ile alışverişe başladığınız, öküzün kuyruğuna takıldığınız ve çiftçilikle yetinip(geçim derdine düştüğünüz) Allah (c.c.) yolunda cihadı terk ettiğiniz zaman Allah (c.c.), size öyle bir zillet verir ki dininize dönene kadar da onu üzerinizden kaldırmaz"

Allah Resulü bir gün ashabına şöyle der:
Ne olacak sizin haliniz? Gün gelecek siz bir kabın içindeki yemek gibi olacaksınız. Diğer milletler sizi yemek için üstünüze üşüşecekler. Tıpkı bir kabın içindeki yemeği bitirmek için sofraya üşüştükleri gibi. Ey Allah’ın Resûlü sayımız az olduğu için mi böyle olacak? diye sorar bir sahabi.Peygamberimiz: Hayır.Tam aksine, o gün sayınız çok olacak ama
sizi vehn kuşatacak. Yani, dünya tutkusundan doğan ölüm korkusu kalplerinizde yer edecek..

Bugün ben müslümanım diyenlerin sayısı milyarları bulurken, zulme duçar olmuşlar bizleriz! Güçlüler güçsüz, üstünlüğümüz ise ayaklar altında, bunun sebebi ise yeterince açık değimli!

Ey Allah’ın Kulları!

Yeniden silkelenin, yeniden düşünün, yeniden doğun! Nefsim Kudret elinde olan Allah’a yemin Olsun ki Kafirler müşrikler istemese dinini Allah üstün kılacaktır,Üstün gelecek olanlar muhakkak Allah’ın taraftarları olacaktır,

“Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, "İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" dediler.(Ali-İmran173)

Allah, kuluna yetmez mi? Seni O'ndan başka şeylerle korkutuyorlar…(Zümer-36)

Bilin ki Korkulmaya layık, yegane hüküm sahibi, hayrı ve şerri insanlara isabet ettiren Allah’tır, O’nun izni olmadan zarar ve fayda verecek yoktur! Kalplerde yer eden yaratılmışların korkusu ise şeytanın fısıltısından başkası değildir.

O halde Allah’ı razı etmek için yarışın, hakkı yaymak için yarışın, zilleti kaldırmak için yarışın, bu uğurda canlarınızla mallarınızla yarışın, dua ederek yarışın, ta ki Allah’ın hükmü yeniden yeryüzünde hakim olsun! Taki namusumuz onurumuz yeniden kurtulsun..
Ey Rahman’ın Kulları!

Genişliği yerle gök arası olan cennet koşuşun, Artık oraya giren bir daha asla bedbaht olmayacaktır, O gün Rahman’a bakan yüzler görürsün, onlar nur içinde güleçtirler, Yarışacaksanız O’nu görmek için yarışın… O’nu görmek için….

::asiye utku::

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...