11 Mayıs 2011 Çarşamba

İlkel ve vahşi Avrupalılar

Haçlı Seferleri, geri, barbar, ilkel ve vahşi Avrupalıların gelişmiş, uygar, ileri Doğuya saldırısıydı Haçlı Seferleri, bağnaz, yobaz, insanlık düşmanı Avrupa Hıristiyanlığının Türklere, İslama ve Doğuya yaptığı vahşet ve kıyımlardı. Haçlı Seferleri, milyonlarca ilkel ve cahil Avrupalının, aklını kaybetmiş, vaatlere kanmış geri Hıristiyan Avrupalı Hıristiyan kitlelerin, Hıristiyan gericiliğinin ve Avrupa hükümdarlarının peşinden sürüklenmesiydi. Haçlı Seferleri, dünyanın gelmiş geçmiş en kitlesel, en uzun süreli, en vahşi, en fazla zarar veren ilk topyekün saldırı savaşıydı.
Doğulular, saldıran vahşi Avrupalılara karşı kendilerini korumaya çalıştılar, savunma savaşı verdiler.
Avrupalılar, Haçlı Seferleriyle Doğuluları tanıdılar, doğru, geldikleri yerlerde kendilerinden üstün toplumlar gördüler, bu yüzden Doğuya ve Doğululara hayranlık duydular, ama Doğuyu ve Doğuluları tanıdıkları için kendilerinin ne kadar geri olduklarını da gördüler, eziklik duyguları içine girdiler, kızdılar, öfkelendiler, korktular, hırslandılar, kendilerini kaybettiler, bu yüzden Doğululara yapmadıklarını bırakmadılar.
Seferlerin saldırılara uğrayanlar tarafındaki zararı çok fazlaydı. Müslüman kitleler yüz binler halinde katledildiler, milyonlarcası öldürüldü.
Ele geçirilen kentlerde kaçabilenler dışındakilerin hepsi, kadın ve çocuk denmeden yok edildi.
İslam ülkelerinde farklı dinler birarada yaşıyordu.
Orta Doğudaki Yahudi nüfusunun üçte ikisi Haçlılar tarafından ortadan kaldırıldı.
Diğer inançlar ve dinlerin birçoğu seferlerin sonunda artık yoktu.
Saldırılarında hızını alamayan Avrupalılar, Türklerin ve Müslümanların etlerini bile yediler.
Avrupa tarihinde yamyamlık olmadığı halde, intikamcılıktan gözleri dönmüştü. „Hıristiyan askerler, etlerini yiyerek Müslümanlarla savaştıkları inancında“ydılar. Eğlence için insan öldürüyorlardı.
Bütün bunlar yüzünden Doğulular da Avrupalıları, Avrupa Hıristiyanlarını tanıdılar. Onların ne kadar acımasız, ne kadar insanlık dışı yaratıklar olduklarını gördüler.

Doğu medeniyeti, Haçlıların saldırısından önce o dönemde ve öncesinde dünyanın en yüksek medeniyetiydi.
Orta Doğu, Haçlı Seferleri daha başlamadan önce o dönemde dünyanın medeniyet merkeziydi.

Avrupalılar, Haçlı Seferleriyle Doğululardan çok şey öğrendiler, doğru, çünkü kendilerinde Doğuda ve Doğulularda olan hiç bir şey yoktu.
Birarada yaşamayı bilmezlerdi, tek-dinli Avrupa’da başka dinlere tahammül yoktu, hayattan tad ve zevk alacak düzeyden ve anlayıştan uzaktılar, yıkanmayı, yemeyi, ev hayatını, düzeni tanımamışlardı. Hiç bir eğitim görmemişler, hiç bir sağlık hizmetiyle karşılaşmamışlardı.
Seferlerde Orta Doğuya gelen Haçlıların büyük bir kısmı hayatında iki katlı ev görmemişti.
İslamiyete ve Türklere karşı Akdeniz ve Doğu ticaret yolları için Doğu Akdeniz ve Orta Doğuya yapılan, Papalığın önderlik ettiği, aynı zamanda 11. yüzyılla 14. yüzyıllar arasındaki dönemde Avrupalıların yaptığı bu saldırı savaşları, yüzyıllarca sürmüş, milyonlarca Avrupalı, kışkırtılarak Orta Doğuya taşınmış, Müslümanlar başta olmak üzere, bütün Doğululara saldırılmıştır.
Saldırılardan Doğulu Hıristiyanlık da nasibini almış, milyonlarcası öldürüldüğü gibi, Bizans’ın başkenti Konstantinopolis de Haçlı saldırısına uğrayarak Avrupalılar tarafından önce fethedilmiş, sonra da yağmalanmıştır.
Tarihyazımı, İstanbul’un o günlerde gördüğü zararın başka hiç bir dönemde ve hiç bir nedenle bu denli olmadığında birleşir.
Doğu Roma İmparatorluğu Haçlıların saldırısı sonucu bir daha belini doğrultamadı.
Seferlere katılanların çoğu ya yollarda ve oralarda ölüyor ya da ölmese bile bir daha geri dönemiyordu.
Sekiz Haçlı Seferi yapıldı.
İlk Haçlı Seferinde yüz binler olarak (birçok kaynağa göre 600 binden fazla) yola çıkan kitleler Helles Pontos’dan (Çanakkale Boğazı) 110 bin kişi olarak geçmişler ve Kudüs’e 20 bin kişi olarak varabilmişlerdi.
Yalnız 2. Haçlı Seferinde sefere katılan 500 binden fazla Avrupalının öldüğü bilinmektedir (Macarlar, Bulgarlar, Sırplar, Rumlar ve –sefere katılmayan ve Avrupa’da öldürülen– başka "Avrupalılar" bunun dışındadır).
1147 yılındaki Alman İmparatoru Konrad’ın 300 bin kişilik ordusunun ancak yüzde onu "hedefe" varabilmişti.
İki yüzyıldan fazla süren Haçlı Seferlerinde, iki milyona yakın (belki daha da fazla) Avrupalı Orta Doğuya geldi, getirildi.
Ve bu Avrupalılar kitleler halinde felaketler yaşadı.
Yola çıkanlar bu sayının çok üstündeydi.
Bunların bir kısmı yollarda telef olurken, bir kısmı da devam edemiyor, geçilen yerlerde kalıyor, bir kısmı kaçıyor, bir kısmı ise kaybolup yok oluyordu.
Yolu yarıladıktan sonra bile geri dönmeye çalışanlar hiç de az değildi.
Bunlarınsa çoğu geldiklere yere varmayı başaramıyordu.
Her sefer sonunda yola çıkanların çok çok az bir kısmı geri dönmüştü.
Haçlı Seferleri sırasında Avrupa’da nüfus bile azaldı.
Avrupalılar Haçlı Seferlerinden sonra "Batı" oldular, ama Batı olduktan sonra (17. yüzyıldan sonra) yaptıkları Haçlı Seferlerinden utandılar, ezildiler,
20. yüzyıla kadar hem sözünü etmediler, hem de çeşitli yerlere saldırılarına Haçlı Seferi demediler.
Haçlı Seferleriyle Avrupalılar tarihe büyük bir insanlık suçu eklemişlerdi.
20. yüzyılda yavaş yavaş sözü edilmeye başlayan Haçlı Seferleri,
21. yüzyılda resmen uygulamaya koyuldu ve açıkca savunulmaya başlandı.
Artık Batının bütün Doğu politikaları Haçlı Seferidir.
                                      Asiye Utku

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...