22 Mayıs 2016 Pazar

PAVLUS ve MITHRAS GİZEM KÜLTÜ

BİRİNCİ AŞAMA: Önce, Pavlus'un Korintliler’e ikinci mektubunun 12. bölümündeki ayetleri anımsayalım: 2. Korintliler 12. bölüm 1 Yararlı olmasa da övünmek gereklidir. Şimdi görümlere ve Rab'bin vahiylerine geleyim. 2 On dört yıl önce alınıp üçüncü göğe götürülmüş bir Mesih izleyicisi tanıyorum. Bu, bedensel olarak mı, yoksa beden dışında mı oldu, bilmiyorum, Tanrı bilir. 3-4 Evet, bu adamın cennete götürüldüğünü biliyorum; bu, bedensel olarak mı, yoksa bedenden ayrı mı oldu, bilmiyorum, Tanrı bilir. Orada, dille anlatılamaz, insanın söylemesi yasak olan sözler işitti. 5 Böyle biriyle övüneceğim. Ama kendimle ilgili olarak, güçsüzlüklerimden başka bir şeyle övünmeyeceğim. 6 Övünmek istesem bile akılsız olmayacağım. Çünkü gerçeği söylemiş olacağım. Ama kimse beni gördüğünden ya da işittiğinden daha üstün görmesin diye övünmekten kaçınıyorum. 7 Aldığım vahiylerin üstünlüğüyle gururlanmayayım diye bana bedende bir diken, beni yumruklamak için Şeytan'ın bir meleği verildi, gururlanmayayım diye. 8 Bundan kurtulmak için Rab'be üç kez yalvardım. 9 Ama O bana, «Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır» dedi. İşte, Mesih'in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim. 10 Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm. 11 Akılsız biri gibi davrandım, ama beni buna siz zorladınız. Aslında beni siz tavsiye etmeliydiniz. Çünkü bir hiç isem de, sözüm ona üstün elçilerden hiç de aşağı değilim. 12 Elçiliğimin kanıtları aranızda büyük bir sabırla, belirtiler, harikalar ve mucizelerle gösterildi. 13 Size yük olmayışımdan başka öbür kiliselerden ne eksiğiniz var ki? Bu haksızlığımı bağışlayın! İKİNCİ AŞAMA: Şimdi de, Mithras Gizem Kültü (dini) ile ilgili şu bilgileri gözden geçirelim Kaynak: Roma’nın Gizem Dinleri, Çiğdem Dürüşken, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2000, syf. 156-7 Mithras gizemlerine girecek olan kişi on iki eziyeti çekmek durumundaydı: Aday ilkönce, uzun bir oruç dönemine girerdi. Düzenli su içmekten ve et yemekten kaçınırdı. Bunu başaran kişi, Mithras'ın askeri olmaya hak kazanırdı. Ruh, dinin gizemlerine katılmadan önce bu maddi dünyayı terk ederdi. Gökyüzünün zorlu geçitlerinden geçmek zorunda olan ruh, ilk başta Boğa ve Aslanın burç kuşağındaki derecelerinden geçer, sonra da esir tabakasına ulaşırdı. Ruh, sonradan saf ateşin bulunduğu alana geçmeye hak kazanırdı. Perses ve Güneş derecelerinden geçerek buna ulaşırdı. Sonuçta, tanrısal doğayla birliğe ererdi. Bu eylemler, Babaların babası (Pater) oluncaya kadar devam ederdi. Origenes’e göre, yedi göğün öğrenilmesi, her birinin basamaklarla çıkılması, gökyüzünün farklı durumlarının öğrenilmesine işaret etmektedir.(1) Mithrasçılığın temel içeriklerinden en önemlisi, dünyada iyi ve kötü arasında süregelen savaşımdı. Kosmos’un ve yeryüzü güçlerinin bu ikircil (düalist) işleyişi ve karışımı, insan cinslerinde de vardı. Her insan oruç tutarak ve kendisinden istenmeyen şeylere gözünü kapatarak kendisini iyiye yöneltecek güce sahip olabilirdi. Mithras tanrı, insanlığa hizmet etmek görevi doğrultusunda, iyinin zafer kazanması için boğa öldürme sahnesini (tauroktoni) her zaman gerçekleştirmeye hazırdı. O insanlığın kurtuluşu için, cennetten sürülmüş bir Mesih’ti. İnsanların günahını taşıyan ve onların yargıcı olarak dönüşü beklenen güçtü. Mithras mağaraları en fazla yüz kişi alabilen yer altı mağaralarıydı.(2) Mağaralarda hep bir kuyu bulunurdu. Bu mağaralara bir dizi yer altı geçidiyle ulaşılır ve bu geçitler külte kabul törenlerinde kullanılırdı. Yalnızca erkeklerin girmesine izin verilen bu törenlere katılanlar, aldıkları derecelere göre, yedi aşamada sınırlanırdı: 1- Kuzgun (Corvus) 2- Gelin (Nymphus) 3- Asker (Miles) 4- Aslan (Leo) 5- Pers (Persa) 6- Güneşin Ulağı / Koruyucusu (Heliodromus) 7- Baba (Pater) Her aşama yedi gezegen tanrısından birine aittir. Mithrasçılar’ın bu aşamadan geçerek yükselmeleri, ruhun gökteki yükselişiyle eş değerde sayılır. Bu dereceler, adayın yedi göksel cisim aracılığıyla ilerlemesine izin verir: İlk aşama, Mercurius’un hakimiyetindeki Corvus (Kuzgun)’dur ve adayın ölümünü betimler. Adayın ilk aşamada ölmesi, günahlarından suyla arınarak, yeniden dirilmesi için ona verilen bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Venus’un hakimiyetindeki Nymphus (Gelin) aşaması, gizemlere kabulün ikinci aşamasıdır. Mithras’ın gelini olarak düşünülen adaya bir duvak takılır ve eline bir lamba verilir. Mithras heykeline bir kap su sunmak görevidir. Kap onun kalbi, su ise aşkını simgeler. Bu aşamada, aday hakikat ışığını henüz görmekten yoksundur. Mars hakimiyetindeki Miles (Asker) aşaması olan üçüncü aşamada, eski yaşamından sıyrılmak üzeredir. Kördüğüm atılmış bir ipi elleriyle çözer. Kendisine bir taç verilir. Bunun anlamı, maddi dünyanın bağlarından kurtulmadır. Tacı başında çevirir, omzuna koyar. Onun tacının Mithras tanrının kendisi olduğunu kabul eder. Bunun anlamı, adayın kendi zihnini başından uzaklaştırması ve kendine önder olarak Mithras’ı seçmesidir. Bu aşama, adayın kendi benine gerçek bir savaş açtığı aşamadır. YORUM Mithras kültü, Stoa (felsefe) okulunun merkezi durumundaki Tarsus’ta ortaya çıkmıştır. Pavlus ise Tarsuslu’dur. Gençlik yıllarında Stoa okulundan etkilenen Pavlus, Stoacılar’ın önemli rol oynadıkları Mithras Gizem Kültü’ne merak sarmıştır. Hatta bu külte girebilmek için, çeşitli aşamalarda rüşvet dahi vermiştir. Bunu 1.Korintliler mektubundaki şu sözlerinden çıkarabiliriz: “Kim kendi parasıyla askerlik yapar?” (1Ko.9:7). Bu külte girmeden önce, gerekli olan koşulları yerine getirir Pavlus: “Üç gün boyunca gözleri görmeyen Saul hiçbir şey yiyip içmedi.” diye yazar doktoru ve en yakın arkadaşı Luka, Elçilerin İşleri kitabında (Elç.İş.9:9). Böylelikle giriş için gereken “uzun bir oruç dönemi” aşaması yerine getirilmiş olur. O artık Mithras’ın bir askeridir, ve gizemleri öğrenmeye başlamıştır. Bunun için maddi dünyayı terk etmesi gerekiyordu. Bunu da yine, Timoteos’a yazdığı ikinci mektubunda kendi satırlarıyla açıklar: “Askerlik yapan kişi günlük yaşamın işlerine karışmaz; kendisini askerliğe çağıranı hoşnut etmeye çalışır.” (2Ti 2:4). Pavlus, ilk iki aşama olan Kuzgun (Corvus) ve Gelin (Nymphus) aşamalarını detaylandırmamış olsa da, bunu tahmin etmek çok da zor değildir. Külte katılmadan önce, Corvus aşamasını, vaftizle, yani günahlarını suyla arıtarak, yeniden dirilmesi aşamasını, Titus’a yazdığı mektupta, biraz da süsleyerek şöyle açıklar: “Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.” (Tit 3:4-6). Sıradaki aşama olan Nymphus, diyesi, gelin aşaması ile ilgili, Korintliler’e yazdığı ikinci mektubunda şu betimlemeleri kullanır: “Üstün gücün bizden değil, Tanrı'dan kaynaklandığı bilinsin diye biz bu hazineye toprak kaplar içinde sahibiz.” (2Ko 4:7). Toprak kaplar içindeki hazine, Pavlus’un Tanrı aşkıdır, diyesi, yüreğidir. Şimdi, Pavlus’un Korintliler’e ikinci mektubunun 12. bölümündeki “üçüncü göğe götürülme” sahnesine gelelim. Kanımca, Pavlus, Mithras Gizem Kültü’ndeki yaşadığı son deneyim olan bu aşamadan sonra, kültten kovulmuştur. Hatırlanacağı gibi, bu aşamanın adı Miles, diyesi, Asker aşamasıdır. Artık o bir asker olmuş ve kültün gizemlerine vakıf olmaya başlamıştır: 2 On dört yıl önce alınıp üçüncü göğe götürülmüş bir Mesih izleyicisi tanıyorum. Bu, bedensel olarak mı, yoksa beden dışında mı oldu, bilmiyorum, Tanrı bilir. 3-4 Evet, bu adamın cennete götürüldüğünü biliyorum; bu, bedensel olarak mı, yoksa bedenden ayrı mı oldu, bilmiyorum, Tanrı bilir. Orada, dille anlatılamaz, insanın söylemesi yasak olan sözler işitti. On dört yıl önce... Pavlus bu satırları, yaklaşık olarak İ.S. 56-57 yıllarında yazar. Şimdi on dört yıl öncesine dönelim. İ.S. 32-33, diyesi, İsa’nın çarmıha gerilişinin yaşandığı savlanan tarih. Pavlus burada açıkça yalan konuşmaktadır. O tarihlerde Mesih izleyicisi tanıyor olması olanaklı değildir. Çünkü Mesih izleyicileri, kendilerini, hele ki Pavlus gibi bir kişiden büyük bir dikkatle saklarlardı. Kaldı ki, Mesih izleyicisi diye bir kavram da henüz yoktu. Bu tarih, diyesi, 32-33 yılları, Pavlus’un Mithras Gizem Kültü’nde, üçüncü aşama olan, Miles (Asker) aşamasını deneyimlediği yıllar olsa gerek. Üçüncü göğe götürülme olarak betimlediği olay da, rituel sahnesi olsa gerek. Büyük olasılıkla Pavlus, bu aşamanın verdiği vecd (kendinden geçme durumu) ile, “bedensel mi, beden dışında mı” olduğunu anlayamıyor. Tanrı bilir, demekle yetiniyor. Ancak, yaşamış olduğu vecdin etkisiyle, cennete gitmiş olduğundan neredeyse emin. Orada dille anlatılamaz, diyesi, diğer insanlara, kültün gizemi ve susma yasası gereğince, açıklanması yasak olan bilgiler alıyor. Mithras Gizem Kültü’nün bir gizemini daha öğrenmiş oluyor. Bundan dolayı da kendisiyle ne kadar övünse yeridir, diye düşünüyor (2.Ko 12:5). Bu aşamadaki konumunu, yani Asker olma durumunu da, Timoteos’a şu sözleriyle açıklıyor: “Mesih İsa'nın iyi bir askeri olarak benimle birlikte sıkıntıya göğüs ger.” (2Ti 2:3 ). O artık Asker aşamasının armağanını da almıştır. Kendisine bir taç verilmiştir: 1Ko 9:25 Yarışa katılanların hepsi kendilerini her yönden denetlerler. Böyleleri bunu çürüyecek bir defne tacı kazanmak için yaparlar, biz ise hiç çürümeyecek bir taç için yaparız. 1Se 2:19 Ümidimiz, sevincimiz kimdir? Rabbimiz İsa geldiği zaman O'nun önünde övüneceğimiz taç nedir? Mithras kültündeki genel anlayış olan Mesih inancını da kolaylıkla benimser Pavlus. Sonra... Sonra, Mithras Gizem Kültü ile ilişkisi olduğunu öğrenen Gamaliel, kızının Pavlus ile evlenmesine izin vermez. Daha sonra... Bu duruma çok üzülen ve kızan Pavlus da, intikamını, Yahudi dinini, Mithras gizem kültünden edinmiş olduğu bilgilerle, dostu ve doktoru Luka’nın adına Hıristiyanlık diyeceği, bu karma dini kurarak alır. Pavlus, tek başına Hıristiyanlığın mimarıdır. Elç 11:26 Öğrencilere ilk kez Antakya'da Mesihçiler (Hıristiyanlar) adı verildi.

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...