7 Ağustos 2012 Salı

Noel

Noel




Hz. İsa’nın doğum günü olduğu iddia edilerek 25 Aralıkta kutlanan Hıristiyan yortusu (bayramı). Latincede doğumla ilgili olan anlamına gelen bu yortuyu, bir kısım Hıristiyanlar 6 Ocakta kutlamaktadır.



Hazret-i Îsâ’nın doğumundan çok önce güneşe tapan putperestler, tanrı saydıkları Güneş’in her gün biraz daha erken kendilerini terk etmesine üzülürlerdi. 25 Aralıkta günler tekrar uzamaya başlayınca, Güneş’in kendileriyle kalmaya râzı olduğuna sevinerek kutlamalar yaparlardı. Bu kutlamalar sırasında dans, içki, ışıklandırma, yaparlardı. Ayrıca hindi kesme, domuz başı, kaz kızartması yemeyi de gelenek hâline getirmişlerdi. Bir de aralarında çeşitli hediyeler verirlerdi. Ayrıca güneşe tapan ve kurtarıcı tanrılarının kış başlangıcında doğduğuna inanan diğer putperest milletler de vardı. Bunlar da Julian takvimine göre kış başlangıcı olarak kabul edilen 25 Aralıkta özel kutlama törenleri yaparlardı.



Hazret-i Îsâ’nın doğum günü kesin olarak bilinmediği için ilk Hıristiyanların hazret-i Îsâ’nın doğumu için kutladıkları özel bir gün yoktu. Bu sırada Roma İmparatorluğunun her yerinde güneşe ve putlara tapılıyordu. Roma İmparatoru Büyük Konstantin, putperestken mîlâdın 313. senesinde Hıristiyanlığı kabul etti. Putperestlikten birçok şeyleri de Hıristiyanlığa soktu. Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralığı yılbaşı kabul etti. Îsâ aleyhisselâmın kurtarıcı tanrı olduğuna inanan Hıristiyanlar da, hazret-i Îsâ’nın 25 Aralıkta doğduğunu kabul ettiler.Sonunda bu geceyi Mîlad ve Noel olarak her sene kutlamaya başladılar.



Efsânevî Hıristiyan inanışına göre; mîlâdî 4. yüzyılda (M. 350 yıllarında) Anadolu’da Myra (bugünkü Demre-Antalya) yöresinde yaşamış olan Aziz Nikolaos adındaki Hıristiyan azizi, Roma İmparatoru Konstantin’in rüyâsına girdi ve îdâma mahkum edilen üç subayı kurtardı. Bu olaydan sonra ünü gittikçe yayılan Nikolaos, zamanla Rusya ve Yunanistan gibi ülkelerin, hayır kurumlarının, loncaların, çocukların, denizcilerin ve bâzı şehirlerin koruyucu azizi olarak benimsendi. Adına Avrupa’da pekçok kilise yapıldı. Çocuklara özel armağanlar getirdiğine inanılan ve Noel Baba olarak anılmaya başlayan Aziz Nikolaos efsânevî bir kişiliğe büründü.



Aziz Nikolaos’un Noel Baba hâline sokulması ilk önce Almanya’da görüldü. Bu efsânevî gelenek zamanla Protestan kiliselerin çoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerinde yayıldı. Sonra ABD’nin New York şehrine gelip yerleşen Hollandalı Protestanların Aziz Nikolaos’u iyiliksever bir kimse olarak anmaları da çok sevilmesine yol açtı. Ayrıca ABD ve İngiltere’de kutlanan çocuk bayramlarında da yer verilmeye başlandı. Geleneksel âile ve çocuk bayramı olarak kutlanan Noel yortusunun koruyucusu olarak kabul edildi.


Noel Baba’nın şişman, neşeli, kırmızı ve beyaz piskoposluk giysileri içindeki tasvirleri Amerikalılar tarafından gündeme getirildi. Noel Baba olarak bilinen Aya Nikola (Aziz Nikolaos)nın bâzan yalnız, bâzan yardımcısıyla ata binerek, bâzan da sekiz ren geyiğinin çektiği arabasıyla evlerin damlarında dolaştığı efsânesi yaygınlaştı.



Noel Baba yortusu daha ziyâde mîlâdî senenin Aralık ayının 24. gününün gecesi kabul edilmiştir. Bununla berâber 24 Aralık ile 6 Ocak arasında olduğunu kabul eden Hıristiyanlar da vardır. Ermeni kiliseleri hiçbir zaman Noel’i kabul etmeyip, hazret-i Îsâ’nın doğumunu hep 6 Ocakta kutlamayı sürdürdüler.



Efsânevî inanış doğrultusunda Noel Baba yortusunu kutlayan Hıristiyanlar bu kutlamalar sırasında, ışık ve çeşitli maddelerle yaprak dökmeyen ağaçları süslerler. Bu da umûmiyetle çam ağacıydı. Bu âdet, eski Mısırlıların, Çinlilerin, Yahûdîlerin ve putperest milletlerin yaprak dökmeyen ağaçları ölümsüzlük simgesi saymalarından kaynaklanmaktadır. Günümüzdeki Noel gelenekleri arasındaki ağaç süslemesinin Almanya’nın batı tarafında ortaçağda hüküm sürmüş olan eski putperestlikten alındığı rivâyeti hâkimdir.



Noel Baba bayramının (yortusunun) safsata ve efsâne olduğu İngiliz Durkan Başpiskoposu Dr. David Jenkis’in 21 Aralık 1993 Milliyet, 24 Aralık 1993 Türkiye gazetelerinde çıkan beyânâtında; İncil’de geçen Noel’le ilgili sözlerin birer peri masalı ve efsâne olduğu açıklandı. Dr. David’in bu sözlerini diğer ünlü İngiliz din adamlarından St. Albans Başpiskoposu John Taylor, Anglikan Çevre Bakanı John Gummer; “Kilisenin öğrettikleri çok açık. Dünyâdaki milyonlarca insan, İncil’deki masallarla uyutulmaya çalışılıyor.” sözleriyle desteklediler. Bugün Çin’de, Hollanda’da ve İngiltere’de Noel Baba ile kutlamalar ve reklamlar yasaklanmıştır (1993).



New York Üniversitesinde târih profesörü olan Waelangi Ferguson diyor ki: “Hıristiyanların yortuları putperest yortularıyla aynı târihlere rastlar Meselâ Noel târihi İran ve Roma’da güneş tanrısı Mitharas’ın doğum târihiydi. Ayrıca bu târih çok eskiden beri putperest dünyâsında önemli bir yortu günüydü.



Kudüs civârında dünyâya gelen hazret-i Îsâ’nın doğumu hakkında, o zamânın edip ve münevverlerinin eserlerinde hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. En küçük vak’aları bile yazanRoma târihçilerinin, hazret-i Îsâ gibi büyük peygamber hakkında derin bir sükûnet göstermesi ayrıca dikkate şâyândır. Yunanca, İbrânice eser yazanlar da, aynı lâkaydlik ve ilgisizlik içindedirler



Hıristiyanların mukaddes kitabı bugünkü İncil, bir tâne değildir. Bütün İncil’lerde hazret-i Îsâ’nın hangi gün doğduğuna dâir en küçük bir bilgi de yoktur. Doğduğu sene hakkında ise kapalı, tahminler yapılacak mâlumâtlar vardır. İncil’in birinde hazret-i Îsâ’nın Yahûdî kralı Büyük Herodos’un zamânında doğdunu yazıyor. Roma kaynakları ise bu kralın mîlâddan önce öldüğünü bildiriyor. İki İncil’de ise hiçbir kayıt yoktur.



Mîlâdî târih 6. yüzyıla kadar hiç kullanılmadı. Mîladdan sonra 525 târihinde Denys adında bir râhip, ilk defâ mîlâdî târihi kullandı. Târihçiler uzun müddet ya Roma’nın kuruluşunu, yâhut dünyânın kuruluşu olarak Tevrat’ta tahmin edilen târihi, başlangıç yaptılar. On sekizinci asra kadar eser yazanlar böyle hareket ettiler. Sarbon Üniversitesi profesörlerinden Gungnebert hazret-i Îsâ’nın mîlâdî târihinde doğduğu kesin olmadığı gibi on beş sene önce veya sonra doğduğu da ispat edilemez diyor. Doğum senesi tahmin edilemeyince doğduğu gün elbette hesaplanamaz.



Eflâtun’un, Îsâ aleyhisselâm zamânında yaşadığı bâzı İslâm kaynaklarında belirtilmektedir. Avrupa kitaplarında ise Eflâtun’un mîlâttan yâni Îsâ aleyhisselâmın dünyâya gelmelerinden 347 sene önce öldüğü yazılıdır. Mîlâdî sene kat’î olmayıp günü ve senesi şüpheli olup, yanlıştır. Büyük âlim İmâm-ı Rabbânî rahmetullahi aleyh ve Burhan-ı Katı’ lugat kitabının bildirdiklerine göre, Îsâ aleyhisselâm ile Peygamberimiz arasındaki zaman, bin seneden az değildir.



Îsâ aleyhisselâmın doğum günü belli olmayınca noelin mânâsı efsâneden öteye gidememektedir. İslâmiyette, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübârek gün yoktur. Meselâ, Martın yirminci Neyruz veya Nevruz denilen gün ve Mayısın altıncı Hıdrellez günü ve Eylülün yirminci Mihrican günü, bâzı ülkelerde mübârek sayılır. Bu günlerin Müslümanlıkta bir değeri yoktur.Noel günü ve gecesi de böyledir.

Mutlu Yıllar



Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...