29 Temmuz 2012 Pazar

Kuran-ı Kerim, Hz. İsa'yı nasıl anlatıyor?

Kuran-ı Kerim, Hz. İsa'yı nasıl anlatıyor?
"Kitaplı" dört büyük peygamberden biri olan Hz. İsa hakkında Kuran'da başlı başına iki sure bulunuyor. Babasız doğması, mucizeleri, Hz. Muhammed'in geleceğini haber vermesiyle ilgili tüm bilgileri Kuran'da bulmak mümkün. Ancak, göğe yükseltildiği ve kıyamet kopmadan önce ineceği gibi iki önemli konu var ki, Kuran yorumcuları, anlaşmaya varmış değil. Kuran ayrıca, hıristiyanların "teslis" inancına ve Hz. İsa'nın çarmıha gerilip gerilmediğine de açıklık getiriyor.
İslam inanışının temellerinden biri de "peygamberlere iman"dır ve Hz. İsa "Kitaplı" dört büyük peygamberden biridir. Bütün peygamberler gibi Hz. İsa da, aynı iman esaslarını, yani Allah'ın varlığına, birliğine, meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına, ahiret gününe inanmayı telkin etti. Yahudiliği doğru yolu çekmeye çalışan ve mucizeler gösteren Hz. İsa'ya, rivayete göre, havariler adı verilen sadece 12 kişi iman etti. Hıristiyanlık dininin peygamberi olan Hz. İsa'nın mukaddes kitabı, kendisine vahiyle gönderilen İncil'di. Ancak kendisinden sonra, havarileri İncil'i değiştirdi.
Hz. İsa'nın peygamberliğe 30 yaşında eriştiği biliniyor. Ancak Hz. Muhammed'den hadis rivayet eden bazı İslam alimlerine göre, 40 yaşındayken peygamberliğe nail oluyor; 122 yaşındayken de semaya çekiliyor. Hz. İsa, annesi Meryem'le birlikte bir süre Ürdün'ün Nasire kasabasına yerleştiği için kendisine tabi olanlara Nasara, dinlerine de Nasraniyet deniliyor.
Hz. İsa'yı Kuran'dan öğrenmek istediğimizde, bu peygamberin babasız doğmasıyla, mucizeleriyle, İncil'in aksine Allah'ın oğlu olmadığıyla ilgili ayetlerle karşılaşıyoruz. Kuran'da iki sure var ki, İsa peygamberle ilgili bütün bilgileri içeriyor. Bunlardan biri, üçüncü sure olan Al-i İmran; diğeri ise Kuran'ın 19. suresi olan ve Hz. İsa'nın annesinin adını taşıyan Meryem suresi. Al-i İmran suresi, adını Hz. Meryem'in babası İmran'dan alıyor. Bu surenin konularını, İmran ailesinin temsil ettiği nübüvvet (peygamberlik), Hz. İsa ve Hıristiyanlık oluşturuyor. Bu surenin 45. ayetine göre, Allah kendisine İsa Mesih adını veriyor ve bir "kelime" olarak müjdeliyor (Hz. İsa'nın lakabı olan "mesih", İbranice'de "mübarek" anlamına geliyor.):
"Gün geldi melekler ona: "Meryem! Allah kendisi tarafından bir kelime vereceğini sana müjdeliyor. Adı İsa, lakabı Mesih, sıfatı Meryem oğludur. Dünyada da ahirette de itibarlı, Allah'a en yakın kullardan olacaktır."
Hz. İsa'nın babasız yaratılması mucizesi
Al-i İmran suresinin devam eden 46. ayeti Hz. İsa'nın beşikteyken konuşarak mucize göstermesinden; 47. ile 59. ayetleri de Hz. İsa'nın, Allah'ın "kün" (ol) emriyle yaratılmış olmasından bahsediyor:
Al-i İmran suresi 47. ayet: "Meryem: 'Ya Rabbi, bana hiçbir erkek eli değmediği halde nasıl olur da çocuğum olabilir?' deyince, Allah şöyle buyurdu: 'Öyle de olsa, Allah dilediğini yaratır; zira O bir şeyin varolmasına hüküm verince sadece ol der, o da derhal oluverir."
Al-i İmran suresi 59. ayet: "Allah yanında İsa'nın durumu, aynen Adem'in durumu gibidir. Allah Adem'i topraktan yaratıp 'ol' dedi, o da derhal oluverdi."
Yine aynı surenin 48. ayeti ise, Allah'ın, Hz. İsa'ya kitabı (yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğreteceğinden sözediyor. İncil'in, Hz. İsa'ya indirilmiş olduğunu da Hadid suresinin 27. ayetinden öğreniyoruz. Meryem suresi ise, Hz. Meryem'in bakire olarak Hz. İsa'yı dünyaya getirmesini ayrıntılı olarak anlatıyor. Hz. İsa'nın mucize olarak babasız yaratıldığı, bu surenin özellikle 16-34. ayetlerinde geçiyor.
Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olmadığı
Kuran'nın Nisa suresinin 171.-172. ayetleri; Maide suresinin 17, 72, 73, 75 ve 116. ayetleri; Tevbe suresinin 30.-31. ayetleri ile Zuhruf suresi 59. ayeti, Hz. İsa'nın peygamber olduğu, Hıristiyanların dediği gibi Allah'ın oğlu olmadığıyla ilgili bilgileri içeriyor. Hz. İsa'dan Mesih olarak bahseden bu ayetler Hıristiyanlık'taki "teslis"in yani Baba-Oğul-Kutsal Ruh inanışının günah olduğunu belirtiyor. Bu ayetlerden bazıları şöyle:
Nisa suresi 171. ayet: "Ey Ehl-i Kitap! Dininizde haddi aşmayın, taşkınlık yapmayın ve Allah hakkında gerçek olmayan şeyleri iddia etmeyin. Meryemin oğlu Mesih İsa sadece Allah'ın resulü, Meryeme ulaştırdığı kelimesidir. Allah tarafından gelen bir ruhtur. Gelin Allah'a ve elçilerine iman getirin, 'Tanrı üçtür' demeyin. Kendi iyiliğiniz için bundan vazgeçin. Allah ancak tek bir İlahdır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Koruyan ve yöneten olarak Allah yeter."
Maide suresi 72. ayet: " 'Allah Meryemin oğlu İsa'dır' diyenler hiç şüphesiz kafir olmuşlardır. Halbuki İsa vaktiyle şöyle demişti: 'Ey İsrailoğulları! Benim de sizin de Rabbiniz olan tek Allah'a ibadet ediniz. Kim Allah'a eş ortak koşarsa, şu kesindir ki, Allah ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer ateştir. Zalimlere yardımcı olan da çıkmaz."
Maide suresi 73. ayet: " 'Allah üçten biridir' diyenler de kafir olurlar. Halbuki bir tek İlahtan başka ilah yoktur. Eğer bu batıl iddialarından vazgeçmezlerse içlerinden kafir kalanlara mutlaka can yakıcı bir azap dokunacaktır."
Tevbe suresi 30. ayet: "Yahudiler: 'Üzeyr Allah'ın oğludur' dediler. Hıristiyanlar da 'Mesih, Allah'ın oğludur' dediler. Bu onların ağızlarında geveledikleri sözlerden ibarettir. Onlar, sözlerini daha önce geçmiş kafirlerin sözlerine benzetiyorlar. Hay Allah kahredesiler! Nasıl da haktan batıla döndürülüyorlar?"
Tevbe suresi 31. ayet: "Yahudiler hahamlarını, hıristiyanlar rahiplerini ve Meryemin oğlu Mesihi Allah'tan başka Rab edindiler. Halbuki onlara bir tek ilaha ibadet etmeleri emrolunmuştu. Ondan başka ilah yoktur. O, onların ortak koştukları şirkten münezzehtir."
Hz. İsa'nın mucizeleri
Mucizeler, peygamberlerin önemli özelliklerindendir. Hz. İsa da mucize gösteren peygamberlerdendir. Kuran, daha ikinci suresinde Hz. İsa'ya verilen mucizelerden sözediyor: (Bakara suresi 87. ayet: ".....Meryemin oğlu İsa'ya da mucizeler, açık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs ile destekledik...")
Hz. İsa'nın çeşitli mucizelerinden ayrıntılı olarak bahseden sureler ise Maide, Al-i İmran ve Meryem sureleri. Maide suresinin 110. ayeti, Hz. İsa'nın, beşikteyken konuştuğunu, Allah'ın izniyle çamurdan kuş yaptığını, ölüleri dirilttiğini, anadan doğma körleri ve alaca hastalığına yakalanmış kimseleri iyileştirdiğini anlatıyor:
"Allah o gün buyuracak ki: "İsa! Hem senin, hem annenin üzerindeki nimetimi iyi düşün! Düşün ki: Ben seni Ruhul Kudüsle desteklemiştim. Sen beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşmuştun. Ben sana Kitabı, hikmeti, Tevrat ve İncili öğretmiştim. Sen benim iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapıyor, ona üflüyordun; o da benim iznimle kuş oluveriyordu. Düşün ki: Sen benim iznimle anadan doğma amanın gözünü açıyor, abraşı da iyileştiriyordun. Düşün ki: Sen benim iznimle ölüleri kabirden diri olarak çıkarıyordun..."
Hz. İsa'nın çamurdan kuş yapması, abraşı iyileştirip ölüleri diriltmesi Al-i İmran suresi 49. ayette de geçiyor. Ayrıca bu ayette, insanların evlerinde ne yediklerini bildiği de anlatılıyor: ".... Evlerinizde ne yediğinizi ve biriktirip sakladıklarınızı da bilirim...."
Hz. İsa'nın beşikteyken konuştuğunu bildiren diğer sureler; Meryem suresinin 29.-34. ayetleri ile Al-i İmran suresinin 46. ayetidir. ("Beşiğinde de yetişkinliğinde de insanlara hitap edip onlarla konuşacak, salih insanlardan olacaktır.")
Ayrıca yine Meryem suresinin 31. ayetinde Hz. İsa, beşikte konuşarak, Allah'ın kendisine namazı farz kıldığını söylüyor: ("Nerede olursam olayım beni kutlu, mübarek kıldı, yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı farz kıldı.")
Hz. İsa'nın Kuran'da geçen bir başka mucizesi de, havarilerin isteği üzerine gökten bir sofra indirmesi. Maide suresinin 112.-113. ayetlerinde havarilerin bu istekleri, 114. ayette de Hz. İsa'nın, havarilerin bu isteğini Allah'tan dilemesi anlatılıyor:
(Maide suresi 114. ayet: "Meryemin oğlu İsa: 'Ey büyük Rabbimiz! Ey yüce Allah! Bize gökten bir sofra indir ki bizim hem evvelimiz hem ahirimiz için o gün bir bayram olsun ve Senden bir mucize olsun, bizi rızıklandır, zira rızık verenlerin en hayırlısı Sensin' dedi." Maide suresi 115. ayet: "Allah buyurdu ki: 'Ben onu yukarıdan size indiririm, fakat bundan sonra her kim nankörlük edip kafir olursa, onu dünyada hiç kimseye yapmayacağım derecede, cezalandırırım.' ")
Hz. İsa çarmıha gerildi mi?
Hz. İsa'nın ölümü meselesinde, Kuran yorumcuları farklı görüşlere sahip. Kuran, Hz. İsa'nın çarmıha gerilerek öldürüldüğünü kabul etmiyor. İ.Ü. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'e göre, Kuran, Hz. İsa'nın nasıl öldüğü ya da öldürüldüğü sorusuna cevap vermiyor. "Kuran'daki İslam" adlı kitabında Hz. İsa'nın ölümü ve göğe yükseltilmesi meselesini ele alan Prof. Dr. Öztürk, Nisa suresi 156-158. ayetlerine göre, Hz. İsa'yı çarmıha gerdiğini söyleyen yahudilerin, kesin bir bilgiye değil, bir sanıya dayandıklarını, yani çarmıha gerdikleri kişinin İsa olduğundan emin olmadıklarının belirtiyor.
(Nisa suresi 156-158. ayetler: "....... Oysa onlar İsa'yı öldüremediler, asamadılar da; öldürülen başkası idi, lakin kendilerine ona benzer gösterildi. İsa hakkında ihtilafa düşenler de bu hususta şüphe içindedirler. Bu konuda kesin bilgileri yoktur, zanna tabi olmaktan başka bir şeye dayanmazlar. Onu kesinlikle öldüremediler. Doğrusu Allah onu kendi katına yükseltti. Allah Aziz ve Hakimdir; mutlak galibdir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.")
Hz. İsa göğe yükseltildi mi?
Hz. İsa'nın sadece öldüğünü belirten ayetlerden biri de Al-i İmran suresi 55. ayet. Bu ayette ayrıca Hz. İsa'nın Allah tarafından göğe yükseltileceği belirtiliyor. ("O zaman Allah şöyle buyurdu: 'İsa! Seni öldürecek olan, onlar değil Benim. Seni kendi nezdime yükseltecek, seni inkarcıların içinden kurtarıp temize çıkaracak ve sana tabi olanları ta kıyamete kadar kafirlere üstün kılacak olan da Benim....")
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'e göre, bu ayette geçen "canını alacağım" anlamına gelen "müteveffike" kelimesi, hıristiyan geleneklerinin etkisiyle başka anlamlara çekilmiş ve Hz. İsa'nın öldürülmeden önce bedeniyle göklere yükseltildiğine inanılmış. Kuran'a göre Hz. İsa'nın eceliyle öldüğünü söyleyen Öztürk, Allah'ın Hz. İsa'yı kendisine yükseltmesinin, ruhunu yükseltmesi anlamına geldiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
"Bedenle göğe yükselmesi efsanesi, beraberinde bir yığın batıl inanışı getirmiştir. Hz. İsa tekrar yeryüzüne inecek, mehdi sıfatıyla dünyayı düzene koyacak vb. Bunların hiçbirinin Kuran'dan onay alması mümkün değildir. Bu konuda öne sürülen ve bir kısmı hadis diye sunulan sözlerin hiçbirine İslam vahiyleri açısından doğru gözüyle bakılamaz. Bunların tümü Hıristiyanlığın tekfir (bir kişinin insanlığın günahlarına keffaret olsun diye ölmesi veya öldürülmesi) ve mehdilik (mesih) inancının İslam literatürüne sızmasıyla vücut bulmuş beyanlardır."
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, kitabında Hüseyin Atay'ın görüşlerine de yer vererek, bu tür inanışların ardında, radikal hıristiyanların olduğunu ve bunların, Hz. Muhammed'i son peygamber olmadığını gösterme gayreti içinde bulunduklarını yazıyor:
"Hz. İsa'nın ölmediği, göğe çıkarıldığı ve kıyamet kopmadan önce geri dönüp Şam'daki bir minareden yere ineceği şeklindeki inanışın, Hz. Peygamber'in ölümünden sonra hıristiyan kültüründen İslam literatürüne geçtiği biliniyor. Bu hıristiyan mitolojisinin İslamlaştırılarak müslümanların inançları arasına sokulmasına günümüz İslam bilginleri karşı çıkmaktadır. Çünkü böyle bir inanışın ardından, radikal ya da fanatik hıristiyanlar, Hz. Muhammed'in bütün görevinin gelecek ahir zaman mesihinin hizmetinde bir hazırlayıcı olduğunu ve bunu İslam inancının da kabul ettiğini ve Hz. Muhammed'in son peygamber olmadığını ileri süreceklerdir."
Bütün bunların yanı sıra Meryem suresinin 33. ayetinde, Hz. İsa'nın daha beşikteyken mucize olarak şöyle konuştuğu yer alır: " 'Doğduğum gün, öleceğim gün de, kabirden kalkıp dirileceğim gün de selam üzerime olsun.' " Günümüzde bazı İslam araştırmacılarına göre, bu ayette, diğer insanlar gibi Hz. İsa'nın da üç önemli günü vardır: Doğum, ölüm ve diriliş; "göğe yükseliş" ve "gökten iniş" günleri yoktur!
İsa peygamberin Allah tarafından bedeniyle göğe çekilmesine itiraz edenlerden biri de, günümüz Kuran yorumcularından Prof. Dr. Süleyman Ateş. "İslam'a İtirazlar ve Kur'an-ı Kerim'den Cevaplar" adlı kitabında Ateş, bu ayetin yanlış anlaşılmasına, Hz. Muhammed'den rivayet edilen "İsa ölmedi. O kıyamet gününden önce size dönecektir" hadisinin neden olduğunu belirtiyor. Ateş'e göre, bu hadise dayanarak Al-i İmran suresi 55. ayette geçen "seni öldüreceğim" ifadesinden bazı Kuran yorumcuları, "seni hem öldüreceğim, hem de bana yükselteceğim" anlamını; bazısı da, ölüm kelimesi ile uyku anlatılmak istendiği için Hz. İsa göğe yükseltilirken uyuduğu anlamlarını çıkarmışlar.
Prof. Dr. Süleyman Ateş, Kuran'da iki yerde Hz. İsa'nın vefatının anlatıldığını, bu ayetin ise (Al-i İmran suresi 55. ayet) kesin delil olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"İsa Aleyhisselam tam eceli müddetince yaşamış, Allah onu düşmanlarından gizlemiş, eceli yetince vefat ettirip semaya değil kendine yükseltmiştir. Şüphesiz bütün peygamberlerin ruhu da Allah'a çıkar ve dinleri baki kaldıkça manen hükümran olurlar."
Hadisin yorumunu da yapan Ateş, hadisin, hıristiyanların bir gün müslüman olacağına işaret ettiğini belirtiyor: "Hadisten şu mana anlaşılmaktadır; İsa'nın ruhu yani ümmeti mahvolmadı, daha yaşayacaktır. Fakat kıyametten önce o ruh (İsa Ümmeti), İslamiyet'e dönecektir. Bu hadis de hıristiyanların bir gün müslüman olacaklarına dair bir işaret olsa gerektir."
Prof. Dr. Süleyman Ateş, kitabında ayrıca Hamdi Yazır'ın "Hak Dini Kuran Dili" kitabındaki görüşlerine de yer veriyor. Yazır da, Allah'tan bir kelime olan İsa'nın ruhunun ölmediğini söylüyor ve "Kelime daha Allah'a dönmemiştir" diyor. İsa'nın göğe kalkmasıyla Kuran'da Allah'a yükselmesini birbirine karıştırmamak gerektiğini söyleyen Yazır, şöyle devam ediyor:
"Çünkü sema Allah'ın isimlerinden değildir. O halde 'Seni bana yükselteceğim' ayetini 'Seni göğe yükselteceğim' diye farklı anlam vermek doğru değildir. Zira İsa'nın Allah'a yükseltilen cismi, göğe yükseltilen de henüz ölmemiş olan ruhudur, diyebiliriz. Ve bu sema madi sema değil, ruhani dördüncü semadır ki Hz. Muhammed Miraç gecesinde İsa'yı dördüncü semada, Harun'u beşinci, Musa'yı altıncı, İbrahim'i yedinci semada görmüştü."
Hz. İsa kıyamet günü için işaret mi?
Yine bazı Kuran yorumcularına göre, İsa peygamber, kıyamet günü için bir işaret. Bu iddialarını da Zuhruf suresi 61. ayete dayandırıyorlar: "Gerçekten o, kıyamet için bir beyandır. Artık siz, o saatin geleceğinden hiç şüphe etmeyin de Bana tabi olun. Doğru yol budur." Bu ayette geçen "o" zamirinden Kuran'ın mı, yoksa Hz. İsa'nın mı anlaşılması gerektiği konusu Kuran tercümelerinde farklı yorumlanıyor. Bazı tercümelerde o'nun yanına parantezler açılarak "İsa" ya da "Kuran" şeklinde ilaveler yapılıyor.
Gerçekten de, gerek bu ayet, gerekse Hz. Muhammed'den rivayet edilen "İsa ölmedi. O kıyamet gününden önce size dönecektir" hadisi, Kuran yorumcularını farklı açıklamalara yöneltmiş. Bazıları, Peygamberimizin bu hadisle, gelecekten örtülü olarak haber verdiğini söylüyor ve "Muhammed ümmeti asırlardır Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya gelmesini bekliyor" ifadesini kullanıyorlar. İslâm'ın temel kaynaklarından kabul edilen ve Kütüb-ü Sitte adıyla bilinen altı hadis kitabında Hz. İsa, "mehdi" olarak anılıyor. İmam Buharî'nin Sahih'inde ve Buharî'den sonra ikinci sağlam hadis kitabı kabul edilen Sahih-i Müslim'de "kıyamete yakın Hz. İsa (a.s.)'in inmesi anında müslümanlara imamlık yapan bir zat ile Hz. İsa'nın buluşmasından ve Hz. İsa'nın onun arkasında namaz kılması"ndan bahsediliyor.
Kuran yorumcularının, Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceğini dair bir başka dayanakları ise, Maide suresi 110. ve Al-i İmran suresi 46. ayette geçen ve "yetişkin" olarak çevrilen "kehlen" kelimesi. Yukarıda da verdiğimiz gibi ayetlerde Hz. İsa'nın beşikteyken de yetişken de konuşacağı belirtiliyor. Yorumcular, bu kelimenin sadece bu iki ayette geçtiğini ve sadece Hz. İsa için kullanıldığını söylüyorlar.
Hz. İsa'nın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "30-50 yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse" olduğu için bu kelime, İslam alimleri arasında "35 yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde yorumlanıyor.
Hz. İsa'nın 30 yaşının başlarında göğe yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra 40 yıl kalacağını ifade eden ve İbn Abbas'tan rivayet edilen hadise dayanan İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne gelişine dair bir delil olduğunu söylüyorlar. (Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi ve Katlihi'd-Deccal)
Hz. İsa'nın Hz. Muhammed'in geleceğini haber vermesi
Hz. İsa'nın Kuran'da belirtilen önemli bir özelliği de, kendisinden sonra Hz. Muhammed'in peygamber olarak geleceğini haber vermesidir. Aslında nübüvvet (peygamberlik) kurumunun özelliklerinden biri olarak her peygamber kendisinden önce gelecek peygamberi mutlaka bildirmiş. İşte Hz. İsa da Saf suresi 6. ayette Hz. Muhammed'i müjdeliyor:
"Vakti geldi, Meryemin oğlu İsa da: 'Ey İsrailoğulları, dedi, Ben size Allah'ın resulüyüm. Benden önceki Tevrat'ı tasdik etmek, benden sonra gelip ismi Ahmed olacak bir resulü müjdelemek üzere gönderildim.' Ne zaman ki o Resul, açık açık delillerle kendilerine geldi: 'Bu, kesin bir büyüden ibarettir' dediler."

Hiç yorum yok:

Siz, siz olun Yehova Şahitlerini evinizden, ailenizden ve hatta tanıdıklarınızdan ırak tutun.

Türk insanı üzerine bilinen ya da bilinmeyen birçok oyunlar oynanıyor.  Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman  Türk insani yoğun bir kı...