Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Hamd
ve bütün övgüler; nice az toplulukları, sayıca kendin çok
topluluklara üstün kılan Kahhar olan Allah’adır. Salat ve selam, yaşı
elliyi aşkın iken cihad için kılıcını eline alan, yirmisekiz savaşa
katılan, kırk savaşa komutan tayin eden, mücahitler mücahidi Allah
Resulü Hz. Muhammed (a.w.s) ‘adır.Övgü ve dualarımız ise “Kıyamete
kadar hak üzere savaşacak olan, kimsenin onlara zarar veremeyeceği” o
kutlu zümreyedir..
“İnsanların hesap görme
zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, haktan yüz
çeviriyorlar.Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka,
gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler..”(Enbiya-1-2)
Ey İman Edenler;
var
olacaktır.Bilin ki hesaba çekilme günü yaklaştı, o her şeye hükmeden
Allah nefislerimize olan tutkunluğumuzdan dolayı da bizleri hesaba
çekecektir. Bizler gaflet içerisinde olsak ta hakka yüzünü çevirmiş
kimselerle dinini yüceltecek olan Allah’tır. Bizler dünya
meşakkatlerine dalsak ta, yüzünü dünya sevgisinden çevirmiş kimselere
dinine yardımı nasip edecek olan Arşın sahibi olan Allah’tır.Bizleri
ölüm korkusu sarsa da, Ölüme sevdalı imanlı kalpleri yaşatacak var
edecek olan Allah’tır.Bizleri altın,gümüş,ihtişamlı evler, süslere
bezenmiş binekler dünya hayatına bağlasa da, “
Ey insanlar!
Bilin
ki ne varlığınızla, ne gücünüzle ne saltanatınızla ne cimriliğiniz
nede cömertliğinizle Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz! Her şeye muhtaç
olan bizleriz, O dilediğine lütufta bulunur, dilediğini yüceltir
dilediğini de kahreder, O kahhardır.
Ey Müslümanlar!
Size;
zulme uğramış, toprakları işgal edilmiş, kadınları esir
edilmiş,iffetleri kirletilmiş, çocukları katledilmiş beldelerin haberi
ulaşmadı mı!
Kim Rahman’a kulsa sözümü iyi dinlesin!
Yıldızlar döküldüğü zaman, güneş söndüğü zaman, dağlar dümdüz edildiği
zaman, gözler semaya dehşetle baka kaldığı zaman, ayak ayağa dolaştığı
zaman, o zaman gelmeden önce Rabbinin Ayetine kulak versin:Yine siz,
Allah’ın hükümlerinin yasak edildiği, Resulüyle alay edildiği, İman
edenlerin hapsedildiği beldelerden habersiz misiniz? Gerçekten habersiz
misiniz
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve:
«Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir
veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla»
diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına
savaşmıyorsunuz? (Nisa-75)
Size ne oluyor ben
müslümanım demekten korkuyorsunuz! Size ne oluyor Allah cihadı farz
kıldı demekten korkuyorsunuz! Size ne oldu bende Efendimizin yolunu
takip eden mücahidim demekten korkuyorsunuz ? Size ne oluyor
haykırmıyorsunuz, Allah mücahitleri korusun diye! Haça tapanlar, puta
tapanlar bizden şereflimi! Onlar bizden üstünler mi! Canınız Allah
resulünün canından değerlimi! Bedenimiz, yüzü yaralanmış, dişleri
kırılmış, Allah resulünden değerlimi! Canımız parça parça edilen
şehitlerin efendisi Hamza’dan değerlimi! Elleri kesilen bedeni parça
parça edilen Musab’dan, çift kanatlı Cafer’den değerlimi! Mallarımız ne
de kıymetli değil mi! Bütün malını Allah için infak etmiş, “Aileme
Allah ve resulünü bıraktım” diyen Ebu Bekr Sıddık’tan değerlimi! O ki
giydiği abasının düğmeleri yok, dikenle tutturmuş! Gökten inen Cibril
Selam getirir Rahman’dan! Arş titrer, Sıddık titrer “Kulum bende
razımıdır” buyurunca Allah! Yoksulluk, açlık, sefalet, acı dolu bir
hayat, buna rağmen razıdır Ebu Bekr! Mallarımız Abdurahman bin Avf’ın,
üzeri mallarla dolu Beş yüz devesinden daha mı kıymetli ! O ki cennet
karşılığında sattı mallarını, İkramda bulunmak istedi ensar, O’na
dilersen eşlerimden birini senin için boşayayım, Bahçemden birini sana
vereyim dediğinde Abdurrahman bin Avf elinde bir ip pazarın yolunu
göster dedi, Kabe’nin Rabbine yemin olsun ki onlar kazandılar! Tebuk
seferinde bütün varlığıyla on bin mücahidi teçhiz eden Hz. Osman,
Allah’a yemin olsun ki O’da kazandı…
Ey Rahmanın Kulları!
Yeniden
İman etmenin zamanı gelmedi mi ?“Ey İman Edenler İman Edin”
(Nisa-136) İbrahim Olup İsmail’i kurban etmenin zamanı daha gelmedi
mi? Allah’ın dinine yardım etme zamanı gelmedi mi? Kirletilen namuslar
kimin namusu! Öldürülen çocuklar kimin çocukları! Anasız babasız
kalan yetimler, öksüzler kimin! Sayısı sözde milyarları bulan
Müslümanların beldeleri kimin ellerinde! Unutmayın ki “Kim Allah’ın
dinine yardım ederse Allah’ta ona yardım eder” (Muhammed-7) ve yine
unutmayın ki Allah’ın bizim gayretimize ihtiyacı yok bununla sadece
bizim güzel işler yapmamıza yol vermek ister.Buna ihtiyacı olan
bizleriz, dinini güçlendirmek için hayır kazanmamız için, mallarımızı
infak etmemizi isteyen Allah zengindir,bizler ise fakiriz, yerin ve
göğün hazinlerini Allah katındadır.
Allah’a Yemin Olsun
ki, bizler canımızdan vazgeçmedikçe, anam babam, evlatlarım, mallarım
Rabbim senin yoluna feda olsun demedikçe, bugün tağutların kendi
dinlerini haykırdıkları gibi bizlerde hak davayı haykırmadıkça, her
şeyden çok korkulması gereken Allah’tan değil de, kendileri aciz olan
küfrün önderlerinden korktukça bu zillet üzerimizden kalkacak
değildir!
İşte bu sebepledir ki bizler, Allah’ın dinini
yeryüzüne hakim kılmak için son nefesimize kadar mallarımızla,
canlarımızla, dilimizle, Allah’ın dilediği süreye kadar Hak dini
yaymaya, Bu yolda cihad eden mücahitlere her şekilde yardım etmeye Şanı
yüce Olan, Allah’a yemin ettik! Yaşadığımız sürece, Allah’ın dini
yeryüzünün en ücra köşesinde hakim oluncaya kadar bu mücadelemiz devam
edecektir.
İkinci olarak bu sorumluluğu ben müslümanım
diyen, her vicdan sahibine, gerek reelde gerek sanalda ulaştırmak,
ümmetin halinden haberdar etmek, onlara yardım etmek, onlara dua etmek
üzerlerine bir borçtur.
Allah’a tevekkül eden kullar
bilmelidir ki Allah’ın dinine yardım etmek isteyen kullarına Allah
hayır yollarını, hayır kapılarını açacaktır. Bu gün Küfrün
önderlerinin Müslümanları yok etmek için başlattıkları haçlı seferi,
iman eden kimselere gizli değildir. Bu haçlı seferlerine karşı
müslümanın yapması gereken Allah’ın izin verdiği sınırlar içerisinde
“ Düşmanın Silahı ile silahlanmaktır.”Müminin en büyük
silahı da dinine bağlı olmasıdır. Allah Resulü bize şunu haber ediyor:
"İyne
(faiz ile alışverişe başladığınız, öküzün kuyruğuna takıldığınız ve
çiftçilikle yetinip(geçim derdine düştüğünüz) Allah (c.c.) yolunda
cihadı terk ettiğiniz zaman Allah (c.c.), size öyle bir zillet verir
ki dininize dönene kadar da onu üzerinizden kaldırmaz"
Allah Resulü bir gün ashabına şöyle der:
Ne
olacak sizin haliniz? Gün gelecek siz bir kabın içindeki yemek gibi
olacaksınız. Diğer milletler sizi yemek için üstünüze üşüşecekler.
Tıpkı bir kabın içindeki yemeği bitirmek için sofraya üşüştükleri gibi.
Ey Allah’ın Resûlü sayımız az olduğu için mi böyle olacak? diye sorar
bir sahabi.Peygamberimiz: Hayır.Tam aksine, o gün sayınız çok olacak
ama
sizi vehn kuşatacak. Yani, dünya tutkusundan doğan ölüm korkusu kalplerinizde yer edecek..
Bugün
ben müslümanım diyenlerin sayısı milyarları bulurken, zulme duçar
olmuşlar bizleriz! Güçlüler güçsüz, üstünlüğümüz ise ayaklar altında,
bunun sebebi ise yeterince açık değimli!
Ey Allah’ın Kulları!
Yeniden
silkelenin, yeniden düşünün, yeniden doğun! Nefsim Kudret elinde olan
Allah’a yemin Olsun ki Kafirler müşrikler istemese dinini Allah
üstün kılacaktır,Üstün gelecek olanlar muhakkak Allah’ın taraftarları
olacaktır,
“Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine,
"İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde,
bu söz onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel
vekildir!" dediler.(Ali-İmran173)
Allah, kuluna yetmez mi? Seni O'ndan başka şeylerle korkutuyorlar…(Zümer-36)
Bilin
ki Korkulmaya layık, yegane hüküm sahibi, hayrı ve şerri insanlara
isabet ettiren Allah’tır, O’nun izni olmadan zarar ve fayda verecek
yoktur! Kalplerde yer eden yaratılmışların korkusu ise şeytanın
fısıltısından başkası değildir.
O halde Allah’ı razı etmek
için yarışın, hakkı yaymak için yarışın, zilleti kaldırmak için
yarışın, bu uğurda canlarınızla mallarınızla yarışın, dua ederek
yarışın, ta ki Allah’ın hükmü yeniden yeryüzünde hakim olsun! Taki
namusumuz onurumuz yeniden kurtulsun..
Ey Rahman’ın Kulları!
Genişliği
yerle gök arası olan cennet koşuşun, Artık oraya giren bir daha asla
bedbaht olmayacaktır, O gün Rahman’a bakan yüzler görürsün, onlar nur
içinde güleçtirler, Yarışacaksanız O’nu görmek için yarışın… O’nu
görmek için….
::asiye utku::