...::: BATI
VE BATI TAKLİTÇİLERİNİN SONU :::...
BİZDEKİ BATICI PEZEVENK VE FAHİŞELERE DUYURULUR :
ABD ,sex bataklığına sürüklenebilecek gençleri evlilik öncesi ilişkiden korumak için yılda 117.000.000 $ harcıyor , önümüzdeki yıl bu para 135.000.000$2a yükseltilecek ( Vatan Gazetesi : 09.09.2003) : DSP-MHP-ANAP KOALİSYONUNDA SAĞLIK BAKANI OSMAN DURMUŞ'A GELEN HEMŞİRELER BİRLİĞİ BAŞKANI KADIN " EVLİLİK ÖNCESİ KIZLARIN CİNSEL DENEYİM KAZANMALARI (!) GEREKTİĞİNİ İLERİ SÜRMÜŞTÜ ...!
ÜRPETEN
SAPIKLIK :
Almanya'da
çocuk pornosuna karşı tarihin en büyük operasyonu
yapıldı. 1.500 polis aynı anda 500 ayrı eve baskın
yaptı. 26 bin sapık içinde öğretmenlerin de bulunması
bomba etkisi yarattı.Alman polisi internet tarihinin en
büyük çocuk pornosu şebekesini çökertti.Toplam 1.500
polisin katıldığı "Avcı" kod adlı operasyonla 500 ayrı
eve baskın yapan Alman güvenlik güçleri, akıllara
durgunluk veren bir yeraltı organizasyonunu açığa
çıkardı. Yapılan açıklamada, Amerika'dan Avustralya'ya
kadar 166 ülkede faaliyet gösteren 26 bin 500 sapığın
kimlik bilgilerinin ele geçirildiği
belirtildi.Rahipler-polisler bile sapık :Alman
emniyetinden yapılan açıklamada, aralarında rahipler,
öğretmenler, hatta polislerin bile bulunduğu şebekenin,
internet üzerinde 38 ayrı "çocuk pornosu grubu"
oluşturdukları ve resim ile videoları bu gruplar
üzerinden yaydıkları vurgulandı. Operasyonun en üzücü
tarafı ise çocuk pornosundan para kazananlar arasında
çocuklarla ilgili işlerde gönüllü olarak çalışanların da
bulunmasıydı. Sapıklardan birinin bilgisayarında 4 aylık
bir bebeğin bile pornografik amaçlı resmi
bulundu.Sadece
ABD'de de son 2 ay içinde çocuk pornosundan bin kişinin
gözaltına alındığı açıklandı.( Vatan gazetesi :
28.09.2003)ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE'DEN BİR ALINTI :" ...Boğaziçi Üniversitesinde okuyanlar bilir.Öğrenci işleri müdürümüz vardı, Metin B....Güzel kızlara düşkündü . Bizlerde krediye ihtiyacımız olunca,ders bırakmak-ilave etmek istersek " File çorap çeker , hafif dekolte yapar , ayakkabıları da geçirdiğimiz gibi alırdık soluğu Metin Hoca'da.Biraz da flörtöz konuştunuz mu işiniz halloldu demekti..." (Sabah : 04.10.2003 )
NAMUS KELİMESİNİN KANUNLARDAN ÇIKARILMASINI İSTEYEN ÇAĞDAŞ (...) KADINLARA DUYURULUR : Batman'da fakir bir ailenin 12 ve 13 yaşındaki iki kız çocuğunun 3 yıldır binlerce erkeğe satması...( 04.10.2003 tarihli gazeteler ) Mardin'de 64'ü rütbeli 341'i er toplam 405 asker için tecavüz davası açıldı... ( Hürriyet : 04.10.2003)Ahlak ve Namus olmadan toplum ancak hayvanlaşır !
Çocuk Vakfı, 20 Kasım 2001 tarihinde bütün dünyada kutlanacak olan Dünya Çocuk Hakları Günü nedeni ile RİSK ALTINDAKİ DÜNYA ÇOCUKLARI RAPORU hazırladı :
... Afrika'da çocuklara yönelik seks turizminde artış var. Seks turizmi açısından Senegal en önemli merkez. Onu Gambiya, Togo, Benin izliyor. Çocuk pornografisinde de artış gözleniyor. Diğer merkezlerin aksine Gambiya'ya gelenler Avrupalı kadınlar ve onlar da erkek çocuklarla ilişki kurmak için burayı tercih ediyorlar. Güney Afrika'da Angola, Mozambik, Kenya gibi ülkelerden getirilen 38 bin çocuk seks pazarında kullanılıyor.Afrika'da çocuğun kaçırılarak ticarî cinsel istismara maruz bırakılmasını önlemeye yönelik hukukî engellemeler ise yeterli değil. Belirtildiğine göre Asya-Pasifik ülkelerinden Nepal'den Hindistan'a her yıl 150 bin kadın ve kız çocuğu kaçırılıyor. Kamboçya seks turizminin merkezlerinden biri. Sadece Çin'de çeyrek milyon kadın ve kız kaçırılıyor. Yeni Zelanda'da 11 yaşında seks pazarında kız çocuklarına rastlanıyor. Polis raporlarına göre yakalananların %44'ü 14 yaşının altında. Avustralya'da da çocuk pornografisi artış göstermiş. Çin ve Tayland'da bu işi meslek haline getirmiş mafyaların varlığından sözediliyor. Hindistan ve Pakistan insan kaçıranlar için hem bir merkez hem de Bangladeş, Sri Lanka, Nepal ve Afganistan gibi ülkelerden kaçırılanlar için kullanılan transit bir yol olarak ifade ediliyor. Taylandlı Rin daha 9 yaşındayken annesi tarafından seks pazarına alıştırılmış. Bu bölgeden kaçırılan çocukların bir kısmı seks pazarının bir parçası oluyorlar. Pek çok çocuk organ nakli için kaçırılırken bazı çocuklar ucuz işçi olarak da kullanılıyorlar. Zayıf sınır güvenliği ve hukukî düzenlemelerdeki eksikler bu sorunla mücadeleyi güçleştiriyor. Latin Amerika'da bazı çocuklar aileleri tarafından seks pazarına zorlanırken bazıları da daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak ümidiyle gittiği büyük şehirlerde ya aç kaldığı için ya da refah seviyesi yüksek bir yaşamı sürdürmek için fahişelik yapıyor.Guatemala'da çocuklardaki AIDS oranında artış var. El Salvador Limanı, çeşitli ülkelerden buraya gelenlerin çocukların seks pazarına sürüldüğü bir merkez. Bu ülkede erkek çocukların da pazarlandığı söyleniyor. Nikaragua ve Honduras'tan kaçırılan çocuklar genellikle Guatemala'ya getiriliyorlar. Diğer ülkelerin aksine Meksika'da çocuklara yönelik cinsel sömürünün faillerinin devletin kendi vatandaşları olduğu söyleniyor. İddialar bu ülkede 16 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı yönünde. Bu ülkede çocukların gece kulüplerinde de çalıştırıldığı belirtiliyor.Kosta Rika'da seks turizminin müşterilerinin genellikle Amerikalı, Kanadalı, Japon ve İtalyan olduğu iddia ediliyor. Yakalananların çoğu gelişmiş ülke vatandaşları.
Çocuk kurultayında sunulan bir rapor ülkemizde ‘fahişeliğin’ yaşının 15’e kadar düştüğünü gösterdi. Sadece İstanbul’da 500 çocuk ‘seks işçisi’ olduğu açıklandı ... Dünyada 3 milyonun üzerinde çocuk fahişe olduğu tahmin ediliyor. Bu alanda Asya ülkeleri başı çekerken onu Latin Amerika ve Afrika izliyor. Yine bir başka gerçek de her yıl Avrupa ülkelerine Uzak Asya’dan çocuk fahişelerin gönderildiği iddiaları... Raporda çocukların ‘seks işçisi’ olarak pazarlandığı yerler de sayılıyor. Barlar, masaj salonları, özel evler ve bazı otel, motel gibi konaklama yerleri başlıca cinsel sömürü mekanları. Rapora göre, çocuk fahişeliğin artmasında parçalanmış aileler büyük bir rol oynuyor
NOT:ABD 'de günde 1900
kadına tecavüz ediliyor (Amerikan tecavüz merkezi), her
23 dakikada bir cinayet , her 49 saniyede bir saldırı
gerçekleşiyor. ABD'de kadın nüfusunun %50' si kocasından
veya bir erkekten dayak yiyor. (5.8.90 :milliyet)
BATIDA SOSYAL DEPREM
:
.AVRUPA’DA EVLİLİK DIŞI ÇOCUK SAYISI:DANİMARKA %
48,İNGİLTERE 5 30 , ALMANYA % 18 , FRANSA %
14’TÜR…
.
İSPANYA’DA İLKOKUL 4 VE 5. SINIF ÇAĞINDA 80 BİN
KIZ ÇOCUĞU HAMİLE
BIRAKILMIŞTIR
.
BOŞANMA ORANI RUSYA’DA % 33, İNGİLTERE2DE % 32
,FRANSA’DA % 19’DUR
.ANNE BABASI İLE BERABER
YAŞAYAN AİLE SAYISI DEVLETİN SAĞLADIĞI EKONOMİK
TEŞVİKLERE, VERDİĞİ ÖZEL İZİNLERE RAĞMEN AVRUPA’DA % 8
‘DİR.
.ZAMANIN BAŞKANI
CLİNKTON’UN 15 DANIŞMANI EŞCİNSELDİR.ABD’DE 20 MİLYON
EŞCİNSEL VARDIR. BU DA NÜFUSUN %
10’UDURBU ORAN YUNANİSTANDA % 17 ‘DİR YANİ ALTIDA
BİRDİR.
AİLESİ İLE İLGİLENMEYEN
AVRUPA HALKI ŞU AN KEDİ KÖPEK BESLEMEYE ADETAQ MAHKUM
OLMUŞLARDIR
!
Sayfayı çevirin:
Edirne'de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları... Ve günlerdir Mardin'den Sivas'a kadar Türkiye'nin dört bir yanından 12 - 13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri...
Madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var.
Peki diğer yüzünde?..
Alttan alta inanılmaz bir "ergen ihtilali" yaşadığımızın farkında mısınız?
* * *
Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?
Levent'te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm. Dinlediklerime inanamadım:
"14 - 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor"muş.
Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie'nin fotoğrafıyla gelmiş ve "Bununki gibi dudak istiyorum" demiş.
18'lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış.
"En büyük istekleri" neymiş biliyor musunuz?
Zara'nın ya da Diesel'in 34 bedenine sığmak...
Bunun için yarışıyorlarmış:
"Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar."
Uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir "patlama" olduğunu söylüyor:
"Ben de anneyim, 18'lik 'lipolu' (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300 - 500 milyonla gelip 'Dudağımızı şişir' diyenleri 'Bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin' diye geri yolluyorum."
* * *
Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:
"Genç nüfusta müthiş bir uyanma var" diyor. 17 - 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor:
Batı'da ergenlik yaşı 16 - 17'den 11 - 12'ye geriledi.
Amerika'da 10 yaşa kadar düştü.
Genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık...
Bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri "psiko - seksüel uyarımın artması"...
Yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... Baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.
Özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor.
Anneleri mi? Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında...
Küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta...
* * *
Kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz:
İyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki? Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara "Göğsünü değil, kütüphaneni büyüt" öğüdü verebiliriz ki?
Yasak çare değil...
Beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. ( MİLLİYET : Can Dündar )
SANAT (!) DÜNYASINA KÜÇÜK BİR BAKIŞ :
Medyada yer bulmayana ekstra işlerde ekmek yok. Adına kısaca ekstra denilen; düğün, bayi toplantısı, açılış-kapanış ve festival konserlerine çağrılabilmek için medyada ortalarda olmak gerekiyor. Ekstranın güzelliği de dolarla verilmesi ve sıfır vergi verilmesi. Düğünde tuvalette elinize sokuşturulan bir tomar dolardan maliyenin haberi nereden olacak ki... Veren zaten ben verdim demiyor ki.Alan razı veren razı... 5 bin dolardan başlıyor (en kıytırığı bu kadar para almadan şehir dışına çıkmaz), 50 bin dolara kadar çıkıyor. En fazla alanlar ise Tarkan, Sezen Aksu ve Hülya Avşar... Önemli olan şu sıralar en çok ekstra işe giden yani dolarları çuvalla toplayan Gülben'i zayıflatıp yok etmek... Ve yerine Petek Dinçöz'ü getirmek....Gülben şimdi hem acemi hem de sahipsiz. Bir süre böyle kurda kuşa yem olarak atılacak. Tabii iki yıla kalmadan da anasının evine gönderilecek. Yerine de başka bir hatun getirilecek. Sakın acımayın. Bu doğanın kanunu. Gülben de arkasına iş adamı Erol Evcim'i aldığı zaman İbrahim Tatlıses ve Kadir İnanır'ı kullanmış, Hülya'ya rakip gösterilmişti. Bu sayede 'star' olmuş, kaç daha yetenekli akranı şarkıcıyı sollamıştı.
Ekstra kraliçelerini! incelemeye devam edelim.
Petek Dinçöz galiba bu şansını yitirdi. En büyük hamisi Star'ın patronu Hakan Uzan, bu kadar işinin arasında onunla uğraşamaz. Aşkın Nur Yengi de kendi kendini bitirdi....
Son aylarda müthiş bir atak yapan Ebru Gündeş çok popüler. Ebru'nun sahnesi de iyi. Ama konuşup, gülünce sanki... Birden çocuk oluyor. Oysa ekstra işinde seksi olmak çok önemli. Özellikle de sadece erkeklerin katıldığı bayiler toplantılarında... Ebru'yu sadece zevkle dinliyorlar ama o sahnede iken hayal kuramıyorlar. Ayrıca yanına gelip fotoğraf çektirmek de var değil mi? Sonra amca gidip karısına hava atacak.
Öyle veya böyle sahnede seksi. Estetikli göğüsleri işe yarıyor. ( Aykut Işıklar : TERCÜMAN :04.09.2003 )
Bu habere para karşılığı satılan mankenleri (...!...)...vs ekleyebilirsiniz...!
ÇAĞDAŞ HAYAT ( !) VE
KADIN :
Çağdaş olduğu iddia edilen
hayat tarzında kadınlar ,kendilerinin dış görünüşleri
ile değer kazanacakları konusunda ikna edilmiş durumda
bulunmaktadırlar.Bilgi,görgü,zeka'dan önce uzay çağının
,21. yüzyılının kadınının (!) değeri sarı (bazen
kızıl...! ) saçlar ,ikide bir değişen vücut ölçüleri
daralıp bollaşan, bazen yırtık, bazen sökük ...ama daima
modacılarla kumaş tröstlerinin anlaşması ile çoğu
da cinsel tercihini tuhaf şekilde yapan
kreasyoncularca hazırlanmış moda elbiselerini
giyen ,kendince karar vermesine izin verilmeyen makyaj,
giyim, ...hatta hayat tarzına, yaşam tarzına ( yani
dinine) başkalarının karar verdiği evlendiği kocasının
yanında yüzünde salatalık maskesi , saçlarında bigudi
...vs ile dolaşan ve kocası ile yatağa bu halde iken
girerken sabah evden çıkarken , kocasından ayrılırken
makyaj yapmaya çalışan süslenen, kokular sürünen kadın
ne kadar hayatında hür ve doğru karar verme
hakkına sahip olabilmektedirler acaba...?Örneğimize
devam edelim ;her çağdaş kadın aynı şeyi yapsa, eşinin
yanında savaş boyalarını sürünmüş gibi dolaşırken
dışarıya çıkarken süslense eşleri ,hayat arkadaşları
hanımından uzaklaşıp gözü dışarıya kaymaz mı ?Öyle ya
eşine değilde dışarıdaki insanlar için süslenen kadın
eşini ne kadar kendine bağlayabilir...? Kocasıda tıpkı
kendi eşi gibi ,eşi için süslenmeyen ,başkaları için
farkında olmadan süslenen diğer kadınlara ilgi duysa
,aynı şeyi başka erkek kendi eşine karşı hissetse
toplumda aile ,ahlak ne hale gelir ,öyle değil
mi!Flörtle başlayıp ,aşkla alevlenen ,evlilikle
sonuçlanan çağdaş evlilikler ;ihanet,kısa süren
evlilikler , boşanmalar asrı olan asrımızın temel
kaynağı bu ters mantık olmasın sakın...! Hatalı olan ne
kadın ne de kocadır, hata iki cinsede modern hayat diye
bu tuhaf ve ters mantığı kabul
ettirenlerdir!
İslam'da ise kadın
dışarıda örtünür , süsünü ,çekiciliğini evde eşine
saklar.Tabiiki aynı durum erkek içinde söz
konusudur!
Yine acaba neden hostes bacılar
onlarca erkeğe hizmet ederken , yemek ikram edip ,yastık
kabartıp , kemer bağlarken... medeni olurlar da evlenip
işini terkedip sadece eşine hizmet etmeye
karar verince tenkide uğramaktadır."Hayatını güvence
altına almak,ekonomik özgürlük..." sözlerinin
arkasında doğru ve güvenilebilen bir eş ,hayat arkadaşı
bulunamaması gibi bir mantık yatıyor olmasın
sakın?
Sokakta kızımızın
beline bir erkek kolunu dolasa ona kızarız da adı " dans
" olunca bu harekete neden tepki göstermeyiz acaba
!!?? Adı "Moda " olunca yırtık,çıplak,tuhaf
elbiseleri neden doğal karşılarız ! Kızımız veya
oğlumuz " don " ile dışarıda dolaşsa
buna karşı çıkarız da adı " mayo veya şort "
olunca neden buna karşı çıkmayız !
SUNUCU -MANKEN
İPEK TENOLCAY . " MİNİ ETEK GİYİP , İNCE ÇORAPLA
GEZİYORSAN BAŞKALARIYLA FLÖRT EDİYORSUNDUR.İLTİFATLAR ,
BAKIŞMALAR ALDATMA DEĞİL Mİ ?" ( MİLLİYET
:11.01.2003)
ÇAĞDAŞ
OKUL - HAYAT VE GETİRİLERİ
Eğitimli kadınlar cinsel şiddet
mağduru...
(Milliyet:12.06.2003)
İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Adli Tıp Enstitüsü'nce, üniversite
öğrencisi ve mezunu kadınlarla yapılan bir araştırma,
katılımcıların büyük bir bölümünün cinsel şiddet
türlerinden en az birisine maruz kaldığını ortaya koydu.
İÜ Adli Tıp Enstitüsü'nden Prof. Dr. Mustafa Fatih Yavuz
ile yüksek hemşire Zehra Kayı, 591'i üniversite
öğrencisi olan 700 kadınla, ''Kadın üniversite gençliği
ve mezunlarına yönelik cinsel saldırı'' konulu araştırma
yaptı.
Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 84'ünün laf atma, açık-saçık konuşma, röntgencilik, teşhircilik, sarkıntılık, ırza geçme gibi ''sözel, görsel, dokunsal'' cinsel şiddet türlerinden en az birisine maruz kaldığı belirlendi. Bunlardan yüzde 44.8'inin, basit cinsel içerikli dokunuştan zorla cinsel ilişkiye kadar uzanan ''dokunsal şiddet'' türlerinden birini yaşadığı tespit edildi.
Cinsel şiddet türleri arasında ilk sırayı yüzde 81.3 ile sözel ve dokunsal olanlar aldı. Araştırmaya katılan yaklaşık her 5 kadından birinin teşhircilik eylemiyle karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Cinsel saldırı boyutundaki eylemlerin yaklaşık yarısında fiziksel şiddet kullanıldı. Yine eylemler sırasında korkutma-tehdit ile kandırma da ilk sıralarda yer aldı.
İLK SIRADA SEVGİLİLER VAR
Araştırma, sanılanın aksine, cinsel şiddet eylemlerinin yabancılar değil, çoğunlukla tanıdık kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Buna göre, saldırganların yüzde 95'inden fazlası tanıdık.
Çalışmaya göre, ilk sırada sevgili düzeyindeki erkek arkadaş, ikincisi sırada nişanlılık ve sözlülük ilişkisi geliyor. Üçüncü sırada ise ensest ilişki türleri var.
Araştırmada, sevgili düzeyindeki erkek arkadaşların daha çok görsel ve dokunsal cinsel şiddet türü uyguladığı dikkat çekti.
Saldırganların çok büyük çoğunluğunu ise ortalama 25 yaşındaki erkekler oluşturdu. Eylemin gerçekleştirildiği yerler arasında ilk sırayı saldırganın evi aldı.
Çalışma, eylemler nedeniyle adli makamlara başvuru oranının ise hemen hemen yok denecek kadar az olduğunu da ortaya koydu. Buna göre, adli makamlara iletilen cinsel şiddet türleri teşhircilik, cinsel içerikli dokunma ve cinsel birleşmeye teşebbüs eylemi ile sınırlı kaldı ve oranı yüzde 2-3'ü geçmedi.
Bu tür eylemleri yaşayanların, çaresizlik ve suçluluk hissiyle utanma duygusunu yaşadığı da belirlendi.
TAHMİN EDİLENİN DAHA ÖTESİNDE...
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yavuz, cinsel şiddetin toplumdaki tüm bireyler için bir sorun ve tehlike olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Yavuz, ''Bu çalışma, toplumumuzda cinsel şiddet boyutlarının tahmin edilenlerin de daha ötesinde olduğunu ortaya koyuyor'' dedi.
Mağdurların adli makamlara başvurmama nedenleri arasında ilk sırayı toplumun olumsuz yaklaşımının aldığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunu; ispatlayama ve saldırganın misilleme yapma korkusunun takip ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. M. Fatih Yavuz, ''Cinsel şiddet eylemlerine maruz kalma oranının yüksekliği, karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü de gösteriyor. Adli makamlara yansıma oranlarının çok düşük olması da, bu soruna hukuksal, sosyolojik ve medikal açıdan ciddiyetle ve yoğun bir şekilde önem verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 84'ünün laf atma, açık-saçık konuşma, röntgencilik, teşhircilik, sarkıntılık, ırza geçme gibi ''sözel, görsel, dokunsal'' cinsel şiddet türlerinden en az birisine maruz kaldığı belirlendi. Bunlardan yüzde 44.8'inin, basit cinsel içerikli dokunuştan zorla cinsel ilişkiye kadar uzanan ''dokunsal şiddet'' türlerinden birini yaşadığı tespit edildi.
Cinsel şiddet türleri arasında ilk sırayı yüzde 81.3 ile sözel ve dokunsal olanlar aldı. Araştırmaya katılan yaklaşık her 5 kadından birinin teşhircilik eylemiyle karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Cinsel saldırı boyutundaki eylemlerin yaklaşık yarısında fiziksel şiddet kullanıldı. Yine eylemler sırasında korkutma-tehdit ile kandırma da ilk sıralarda yer aldı.
İLK SIRADA SEVGİLİLER VAR
Araştırma, sanılanın aksine, cinsel şiddet eylemlerinin yabancılar değil, çoğunlukla tanıdık kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Buna göre, saldırganların yüzde 95'inden fazlası tanıdık.
Çalışmaya göre, ilk sırada sevgili düzeyindeki erkek arkadaş, ikincisi sırada nişanlılık ve sözlülük ilişkisi geliyor. Üçüncü sırada ise ensest ilişki türleri var.
Araştırmada, sevgili düzeyindeki erkek arkadaşların daha çok görsel ve dokunsal cinsel şiddet türü uyguladığı dikkat çekti.
Saldırganların çok büyük çoğunluğunu ise ortalama 25 yaşındaki erkekler oluşturdu. Eylemin gerçekleştirildiği yerler arasında ilk sırayı saldırganın evi aldı.
Çalışma, eylemler nedeniyle adli makamlara başvuru oranının ise hemen hemen yok denecek kadar az olduğunu da ortaya koydu. Buna göre, adli makamlara iletilen cinsel şiddet türleri teşhircilik, cinsel içerikli dokunma ve cinsel birleşmeye teşebbüs eylemi ile sınırlı kaldı ve oranı yüzde 2-3'ü geçmedi.
Bu tür eylemleri yaşayanların, çaresizlik ve suçluluk hissiyle utanma duygusunu yaşadığı da belirlendi.
TAHMİN EDİLENİN DAHA ÖTESİNDE...
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yavuz, cinsel şiddetin toplumdaki tüm bireyler için bir sorun ve tehlike olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Yavuz, ''Bu çalışma, toplumumuzda cinsel şiddet boyutlarının tahmin edilenlerin de daha ötesinde olduğunu ortaya koyuyor'' dedi.
Mağdurların adli makamlara başvurmama nedenleri arasında ilk sırayı toplumun olumsuz yaklaşımının aldığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunu; ispatlayama ve saldırganın misilleme yapma korkusunun takip ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. M. Fatih Yavuz, ''Cinsel şiddet eylemlerine maruz kalma oranının yüksekliği, karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü de gösteriyor. Adli makamlara yansıma oranlarının çok düşük olması da, bu soruna hukuksal, sosyolojik ve medikal açıdan ciddiyetle ve yoğun bir şekilde önem verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor'' diye konuştu.
NOT :
NOT :
AŞAĞIDAKİ YAZI BİR İSLAM ALİMİNİN YAZISI DEĞİL,AKSİNE
BİR YABANCI YAZARIN EVLİLİĞİN HAYAT BOYU MUTLU ŞEKİLDE
SÜRMESİ İÇİN YAZDIĞI EŞLERE TAVSİYELERDEN OLUŞAN BİR
KİTAPTAN ALINMIŞTIR !( Z. ZİGLAR : HAYAT BOYU FLÖRT )
KARŞI CİNSTEN İNSANLARLA ARKADAŞLIK
… Karşı cinsten insanların uzun süreli çalışma
ilişkilerinde olaylar genellikle sinsice gelişir.Kişi
”Karşı cinsten filanca kişiyle sadece arkadaşız”
dediklerinde kesinlikle kendilerini
aldatmaktadırlar.Bazen doğru gelebilir yada ilişkinin
başında doğru gelebilir. Oysa pek çok durumda karşı
cinsle kurulan arkadaşlık bir süre sonra, diğerinin
zekası yada mesleki yeteneğine duyulan saygıya bağlı
olarak arkadaşlıktan öte bir şey haline gelmeye
başlar.İlişki adım adım daha açık ve güvenilir bir
nitelik kazanır.Küçük şeyler paylaşıldıkça bir takım
tesadüfler ve ortaklıklar sonucunda daha
yakınlaştığınızı fark edersiniz.
Eğer evliyseniz eşinizle aranızdaki farklılıklar
yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar. Bir bakmışsınız ki
yeni arkadaşınızla her şeyde uyuşurken ,eşinizle hiçbir
konuda uyuşmaz hale gelmişsiniz.Tabii sonunda diğer
insanla (arkadaşınızla) uyum faktörü yada fiziksel
çekicilik nedeniyle hormonlar faaliyete geçer ve
kaçınılmaz olay nihayet gerçekleşir.Olmasını asla
tasarlamadığınız şeyler olur. Konunun
trajik yanı Çoğu cazip şeyin zamanla felaket
getireceğinin başta inkar edilmesidir.
Karşı cinsten biriyle gözlerin SANİYENİN
ONDA BİRİ KADAR BİR ZAMANDA uzunca birleşmesi ,
koridorda yanından geçerken özel bir itina
göstermek,herhangi bir yerde tesadüfen
çarpışmak,TOKALAŞIRKEN veya bir şey alıp verirken
ellerin bir iki saniye daha uzun tutulması,… bunlar ve
bunun benzeri ipuçlarını görmemezlikten gelmek … bu gibi
şeyler kırmızı bayraklardır böyle durumlarda kendinize
“zararsız flört “ olamayacağını hatırlatın.
Eğer evli iseniz olan şeyi dürüstçe kabul
edin – mazeret aramayın – ve eşinize bağlılığınızı
hatırlayın. İş yerinizdeki arkadaşınızla veya
sekreterinizle bir kere yemeğe çıksam ne olur ,
demeyin : Boşanmaların yüzde yetmişi aynı iş yerinde
veya yakın iş birliği halinde çalışan şahısların
yakınlaşması sonucu oluşuyor.yüzde ellisi de eşlerden
birinin bir alış veriş merkezinde veya otoparkta karşı
cinsten biri ile tanışması ve o kişiye karşı ilgi
duyması ile gerçekleşiyor.
Kısacası sekreterinizle veya işbirliği içinde olduğunuz
karşı cinsle iş yemeğine veya bir yerde
buluşmanızın size hiçbir kazancı olmaz , ama
kaybedeceğiniz çok şey olur!
İşin gerçeği bu konuda duyarlı öğütler vardır :”
evlilikten önce iffet , evli iken sadakat gerekir.”
Karşı cinsten biri ile çalışmanız gereken durumlar
olacaktır. Bu durumu önleyemeyebilirsiniz ama kendi
düşünce ve konuşmalarınızı pekala
denetleyebilirsiniz.
Temel sorun , dostluk ile flört arasındaki çizgiyi
aştığınız zaman sonuçta bir şeylerin
yaşanabilecek olmasıdır.yaşananlarda kötü sonuçlar
doğurur.
REKLAMLAR VE KADIN
HAKLARI :- BIR PARTIDESINIZ ,SIZI NASIL FARKETMELERINI SAGLARSINIZ ? ...GÜLÜMSEMENIZE GÜVENEREK ( DISLERINIZLE ! )
- FARKEDECEKLER (SAÇLARINIZI ...)
- BAKALIM ILK KIM BIRISININ DIKKATINI ÇEKECEK ? ... ( TABII KI EN DEKOLTE GIYINIP, SAÇLARINI AHENKLE DANSETTIRENLER...)
KRAVAT RAKLAMINDA BUZ PATENI YAPAN MINI ETEKLI , KRAVATLI ( ! ) BAYAN, MAYO ILE GÖZLÜK REKLEMI YAPAN
MANKEN ( ! ) LER , ...; GÖZLER BAYRAM ETTI , ÜRÜN DEGIL , MANKEN ILGI TOPLADI HABERLERI ...
Sömürülmek isteyen "çağdaş(!) yaşamı savunmaya devam etsin ...taki GERÇEK yüzünmüze çarpana kadar.
HA SAHI ! ! , HIÇ KADIN SÖMÜRÜSÜ YAPAN SAHIBI ASIRI DINCI BIRI OLAN MAMÜL REKLAMI GÖRDÜNÜZ MÜ ?...
Ne ilginçtir , " sevgilinizin çıplak resmini gönderim , yayınlayalım" diyen genel yayın yönetmeni , kendi eşinin çıplak resminin yayınlamayı reddediyordu bir özel kanaldaki sohbette...!!!
15 YAŞINDA ÇAĞDAŞ HAYATIN KURBANI OLDU !
MERSİN'de evlenme vaadi ile kandırılan liseli 15 yaşındaki N.Ö., sevdiği gencin kendisini terk etmesinin ardından fuhuş batağına düştü. N.Ö.'yü ïpara karşılığı pazarlamak, zorla cinsel ilişkiye girmek, oral ve grup toplu seks yapmağı iddialarından aralarında sendikacı, öğretmen, işadamı, muhasebeci, muhtar ve eski bir bürokrat eşinin de bulunduğu 11 kişi yakalandı. 2 kişi ise aranıyor.
Olay, Yeni Mahalle'de oturan 46 yaşındaki anne Hamide Ö.'nün Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği şikayet dilekçesi ile ortaya çıktı. Dilekçenin Emniyet Müdürlüğü'ne havale edilmesi üzerine Ahlak Masası operasyon başlattı. İfadesini gözyaşları içinde veren N.Ö., başından geçen olaylar zincirini tüm ayrıntısına kadar anlattı.
`EVLENECEKTİK'
Genç kız geçen aralık ayında komşuları olan Gökhan Nayman'la tanışıp arkadaşlık yapamaya başladığını belirterek, ``Gökhan ile arkadaşlığımızda evine gittik. Burada bir süre oturduktan sonra bana evleneceğimizi, mutlu bir yuvamızın olacağını söyleyerek benimle sevişmeye başladı. Ben de evleneceğimiz için sesimi çıkarmadım. Daha sonra benimle evlenmeyeceğini söyleyerek ayrıldı. Ben de korktuğum için kimseye bir şey söylemedim. Daha sonra beni terk edip ortada bıraktı. Bu olaydan sonra barda tanıştığım Garip Öztürk benimle evleneceğini söyledi. O da bir süre benimle olduktan sonra kayıplara karıştı'' dedi.
Yaşamı kararan genç kız ifadesinde öz teyzesi N.'nin evinde de eski İl Daimi Encümen Üyesi, Selüloz-İş Sendikası Silifke Şube Başkanı ve MHP milletvekili aday adaylarından İ.Y. ile tanıştığını ifade ederek, ``Bir gün Silifke'ye gittiğimde İ. ile karşılaştım. Beni bürosuna çıkarttı. Orada ilişkiye girdikten sonra bana 30 milyon lira para verdi'' diye konuştu.
....... İşçi Nejat Ö. ile evli olan anne Hamide Ö.'nün şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında N.Ö.'nün verdiği ifadelerden sonra polis, genç kızla ilişkiye giren sendikacı, öğretmen, işadamı, emlakçı, muhasebeci, muhtar ve aracı kadınları yakalayarak gözaltına aldı. Garip Öztürk ile İ.Y., T.K., M.A., B.K., G.T., H.K., M.T., O.T., R.Y., M.A. gözaltına alınırken; polis N.Ö.'yü evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olan Gökhan N. ile ilişki kurduğu B.A.'yı ise arıyor. Milliyet :20 Eylül 2003 Cumartesi
BİZLER GAZETELERDEKİ BU TÜR İĞRENÇ OLAYLARA , HABER NİTELİKLİ YAZILAR GÖZÜYLE BAKMAYIZ,BAKAMAYIZ !AKSİNE AYNI OLAYLAR BAŞKA GENÇ KIZLARIN- SİSTEMİN KURBANLARININ - BAŞINI GELMESİN DİYE HAREMLİK-SELAMLIK'I TAVSİYE ETMEKTE, SAVUNMAKTAYIZ!!!
AYRICA YUKARIDAKİ MAĞDUR AİLE DE BİR GÜN BAŞLARINA BÖYLE BİR ŞEY GELECEK DİYE BEKLEMİYORLARDI. AYNI OLAYIN BAŞINA GELMESİNİ İSTEMEYEN TÜM TOPLUMA HAREMLİK-SELAMLIK'I SAVUNMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ...SENDİKACI,ÖĞRETMEN,MUHTAR,İŞADAMI,ASKER,POLİS...HEPSİ OKUMUŞ İNSANLAR AMA EĞİTİM ,NEFSE UYMAYA-ZİNA ETMEYE HATTA ZALİMLİĞE-SAPIKLIĞA-SÜBYANCILIĞA ENGEL DEĞİL...!
KISACA "HANGİ ÇAĞDAYIZ , 21.YY , ...VS LAFLARININ İÇİ BOŞ , HEDEFİ KADIN-KIZLARI ERKEKLERİN SOFRASINA YEM YAPMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMIYOR !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder