KUTSAL KİTAPLARINA GÖRE; İSA KİM? YAHVE KİM? BABA TANRI KİM? İSA ESASINDA ZAMANDA YAHVE Mİ? YAHVE BABA TANRI MI?
İbraniler.........8/10 `O
GÜNLERDEN sonra' diyor RAB, `İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA şudur:
YASALARIMI onların ZİHİNLERİNE işleyeceğim, yüreklerine yazacağım. Ben
onların TANRISI olacağım, onlar da benim halkım olacaklar. AYNI SÖZLERİ İSRAİL TANRISI, YAHVE'DE SÖYLEMİŞ... Yeremya.......31:33 Ama
o günlerden sonra İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA şudur diyor RAB,
YASAMI içlerine yerleştirecek, YÜREKLERİNE yazacağım. BEN ONLARIN
TANRISI olacağım, onlar da BENİM HALKIM olacaklar.
YAHVE'NİN
YENİ ANTLAŞMA FİKRİ AYNEN OĞUL TANRI'DA DA VAR. Her ikiside antlaşmanın
İSRAİL ve YAHUDA halkıyla yapılacağını üzerine basarak belirtiyor.
Yeremya.......31:31 «`İSRAİL HALKIYLA ve YAHUDA HALKIYLA yeni bir ANTLAŞMA yapacağım GÜNLER geliyor' diyor RAB. Yeremya.......31:1 O zaman diyor RAB, Bütün İsrail boylarının TANRISI olacağım, onlar da BENİM HALKIM olacaklar.. İbraniler.........8/10 `O
GÜNLERDEN sonra' diyor RAB, `İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA şudur:
YASALARIMI onların ZİHİNLERİNE işleyeceğim, YÜREKLERİNE yazacağım. BEN
ONLARIN TANRISI olacağım, onlar da BENİM HALKIM olacaklar.
YENİ
AHİTTE BU SÖZLER YAHVE = İSA OLDUĞU İÇİN Mİ YER BULDU? YOKSA KİMSE
İSA'YI TANRI OLARAK GÖRMÜYORDU DA, YAHVE'YE TAPMAYA DEVAM ETTİĞİ İÇİN Mİ
BU ve BUNA BENZER İFADELER YENİ AHİTTE YER BULDU?
Yahya'nın doğumunda var olan, İsa'larının taptığı Yahve, buhar olup uçmadı ya' Luka...........1:68 «İsrail'in Tanrısı olan Rab'be övgüler olsun! Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı. YAHVE'DE O, FİDYEYİ VEREREK KURTARAN BENİM DİYOR. Yeşaya.....43/3
Çünkü senin Tanrın,İSRAİL'in KUTSALI, Seni kurtaran RAB benim. Fidyen
olarak Mısır'ı, Sana karşılık Kûş ve Seva diyarlarını verdim. OĞUL TANRI'DA, TIPKI YAHVE GİBİ "İSRAİL HALKI İÇİN HERŞEYİ YAPARIM" DİYOR. "İSRAİL'lileri
BIRAKTIM, başka TOPLULUKLARLA ANTLAŞMA yapacağım" demiyor.Yada
"İSRAİL'liler dışındaki tüm ulusların, başka toplululuklarında Tanrısı
olacağım, onlarla da antlaşma yapacağım" demiyor. Halk, ırk ve din ismi
vererek, "Eski Antlaşmanın tarafları ile Yeni antlaşma yapacağım" diyor.
İlk Kitapları, "her harfi Tanrıdan" dedikleri, Eski Ahit'i veren
Yahve, aynı zamanda Hıristiyanlarında Tanrısı olmuyor mu? Benimsedikleri
kitapta Yahve "bu kitabı Sina'da Moşeye BEN VERDİM " diyor.
KİTABINI AL TANRISINI ALMA OLMAZ.
Luka'da
Yahve'nin İSRAİL'in Tanrısı olduğunu söylüyor ve YAHVE'ye övgüler
düzüyor. Ve "YAHVE'ye RAB" diyor. "Oğul Tanrı" demiyor. Ya Luka eski ve
yeni olmak üzereİKİ TANRIYA inanıyor yada herşey YAHVE'nin KONTROLÜ
altında. Yeşaya ne diyorsa Luka'da aynı şeyi söylüyor. OĞUL TANRI'DA,
İSRAİL TANRISI'DA AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR. Her ikiside; "Antlaşmadan sonra
BEN İSRAİL HALKININ TANRISI OLACAĞIM" diyor. "YASALARIMIN maddelerini,
ANTLAŞMA maddelerini onların hafızasına işleyeceğim" diyor. Dolaysıyla
YAHUDİLER "BENİM HALKIM olacak, BENDE ONLARIN TANRISI olacağım" diyor.
İbraniler.........8/11 Hiç kimse kendi yurttaşına, kendi
kardeşine, RAB'bi tanıyın diye akıl öğretmeyecek. Çünkü küçüğünden
büyüğüne kadar, onların hepsi BENİ tanıyacak. Yeremya.......31:34
Bundan böyle kimse komşusunu ya da kardeşini, RABbi tanıyın diye
eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi TANIYACAK BENİ diyor RAB. Çünkü
suçlarını bağışlayacağım, Günahlarını artık anmayacağım.
İSRAİL TANRISI YAHVE'DE YAHUDİLER İÇİN AYNI VAADLERDE BULUNMUŞ. Tıpkı
Oğul Tanrı gibi, "herşey Yahudiler için" demiş ve bu sözler kutsal
metin yazarları tarafından da Yeni Ahit denilen kitaplarda kayıt altına
alınmış. Hiç Yahve'nin, Oğul Tanrının, kutsal metin yazarlarının,
söylemlerinde Hırıstiyanlık gibi, başka bir din gibi bir oluşum söz
konusu mu? "Yeni antlaşma" dedikleri şey, Yahudilerin sürekli
yaptıklarını sandıkları gibi, sadece Yahudileri ilgilendiren teselli
verici, umutları alevlendirici sözler dizisi. Burada da değişik birşey
olmamış, Oğu Tanrı'yı temsil edenler, yine İsrail'lileri ilgilendiren
bir antlaşmayı dile getirmişlerdir.
Oğul
tanrı "baba" dediği, Sinagog'larına gidip ibadetlerini yaptığı, kitabın
tanıttığı Yahve'nin sözlerini tekrar ederek, asıl amacının Yahudileri
mutlu etmek, dünya hükümranlığına taşımak, yeniden dirilişte de Kudüs'ü
onlara vermek olduğunu belirtmiş oluyor. Hemde bu duyurularını, Yeni
Ahit külliyesinin Esinlenme bölümünde, sayısına kadar vererek
pekiştiriyor. 144.000 Yahudi ile kimsenin bilmediği ezgiyi söyleyeceğim
diyor. Hıristiyanlardan "bir kişi bile onu öğrenemeyecek" diyor. Kutsal
gelin olarak nitelendirdiği, sonsuz hayatın sürüleceği, yaşam ağacının
olduğu KUDÜS'ün , KAPILARINA "YAHUDİLERİN isimlerini" vereceğim diyor.
Şöyle
bir düşünün!!! Hiç, o bölümü yazan kendisini o özel ezgiyi bilenler
dışında tutar mı? Kendisine dışlanmayı yakıştırır mı? "Ben girmeyeceğim"
der mi? Demezde, diyemez de, dışlanmış göstermezde. "Oğul Tanrının
makamına çıktım" diyen biri, kendisini dışlanmış gösterirse,
seçkinliğine şüphe düşürürse tüm saygınlığı biter. Tanrı katında
saygınlığı, seçilmişliği olmayanın sözüne kim itibar eder.
Bu sayılanları yapamayacağına göre, DEMEK Kİ, KANININ SON DAMLASINA KADAR KENDİSİNİ YAHUDİ
KABUL
EDİYORDU. Her zerresiyle Yahudi olmalıydı ki, o 144.000 kişinin arasına
girebilsin. Yok eğer bu tür şeyleri kendini kabul ettirmek için öne
çıkarttıysa, esasında Yahudiliğe o kadar önem vermiyorsa, BU DURUMDA DA
YALAN YANLIŞ YAZAN ADAMIN PEŞİNDEN NİYE GİDİLİR? İnanmadığı şeyeri
yazanın sözlerine güvenilirde, dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanılır mı?
Tanrı adına asılsız ahkamlar kesenin, yazdıklarına bakılarak sonsuz
yaşam hayalleri kurulur mu?
HIRISTİYAN
KİTABINDA, kapılardaki 12 adet ÖNDERİN YAHUDİ BOY BAŞLARI olacağı
isimleriyle vurgulanır da, neden 12 temel taşına yazılacak olanlar,
"havarilerdir" denmez isimleri de verilmez. 12 elçi seçimi de, yoksa
Yahudiler arasından mı yapılacak? Havari sayısının 11 düşürülmesi de bu
yüzden olabilir mi? Hz. Yusuf'tan esinlenme yapılmış olabilir mi? 11
yıldızla Güneş gibi? 12 elçiden kasıt Havariler olsaydı, Oğul Tanrı
seçtiği o isimleri, geriden gelenlere iftihar meselesi olsun, doğru
yolda olduklarına emin olsunlar, Oğul Tanrı yanında olanların,
mükafatlandığını duysunlar diye, tek tek isimlerini saymaz mıydı?
Sayacağı sadece 11-12 isimdi. Demek ki, ileriye yönelik öngörülerinde
Havariler ve Hıristiyanlar için yer yok.
Tapınak İsa'nın Tapınak ziyaretleri, Tapınağın Tanrısı kim? Tanrı olarak gördüğü kim ve Hıristiyanlığın
oluşması
Oğul Tanrı dedikleri tarafından öngörülmüş müydü? Hıristiyanlardan İSA
hiç bahsetmiş miydi? İsa, hiç kiliseden bahsetmiyor ve gittiği zamana
da havraya, SinaGOG'a (İsrail Tanrısı, Hezekiel'e onun için yüzünü
SİNA-GOG'a çevir olabilir mi?) ve Tapınağa gidiyor. Ve büyük ihtimalle
de 30 yaşında göreve başlayıncaya kadar yaptığı gibi yine Yahve'ye, dua
etmeye gidiyordu. "SinaGOG" demişken, işleri yaldızlama olanları,
sembol ve işaretlere bayılanların, geçtikleri yerlere izlerini
bırakanların ve gidecekleri yerlere yön levhalarını dikenlerin, SinaGOG
ismini nereden türetmiş olduklarına tahminde bulunalım. Hem GOG ve MAGOG
konusunda yeni bir pencere açmış, hemde "Setler arasında hapsedilmiş"
olan, Yecüc ve Mecüc'ün memleketleri hakkında yorumda bulunup, bir adres
vermiş olalım. GOG ve Magog'u, YAHUDİLER'de, onlarla MESİH PROJESİNİ
yürütenlerde hiç Yahudilerin üzerlerine bulaştırmıyorlar. Yahudi
dışındakiler bile, Gog ve Mecüc damgaları yemeye razı oluyorlar ama
Yahudilere hiç toz kondurmuyorlar. Yahudiler olmazsa amaçlarına
ulaşamamaktan korkan, bu gruplar tam bir mazoişt tavır içinde herşeyin
başı olarak gördükleri, Yahudilerin ağızlarına bakıyorlar. Onlar zume
uğramış (gibi) olacaklar, kendileri ölecekler ama olsun. Kurtuluşlarını
sağlayacak olarak gördükleri yahudiler karşısında; "yeterki kurtuluş
olsun" mantığı ile sanki el pençe duruyorlar. Yok Türkler, yok
Müslümanlar, yok Ruslar, yok Mançurya diyarları, yok Çin setti duvarları
"Yecüc ve Mecüc içinmiş" diyerek insanları yönlendiriyorlar. Yada;
"İsrail dışındaki herkez olabilir" tanımları ile bu işi
özetletiveriyorlar. Kaf dağının arkasındaki herkez. Yahudi olmayan
herkez. GOG-MAGOG ile YECÜC-MECÜC FARKI, HEZEKİELİN SÖZLERİ,
SİNAGOG KONULARININ İŞLENDİĞİ "GOG & YECÜC" sayfasına buradan
ulaşabilirsiniz.
İsa,
ibadete gittiği SinaGOG'un sahibine / ona / Tapınağın içindekine /
Tapınağı sipariş verene / Tapınağın sahibine "Baba diyordu". Yahudi
edetlerine kadar 12 yaşına kadar buyük törenlere havrada katılamayan
İsa, yine Yahudi geleneklerine göre, buhur sunup tütsü yakmış olmasıda
kuvvetle muhtemel. (Yahudi geleneğine göre, 12 yaşından 1 ay almayan erkek çocukları bu tür ibadetlere katılamazlarmış.) Luka......2:42 İSA on iki yaşına gelince, bayram geleneğine uyarak yine gittiler. Luka......2:43-44 Bayramdan
sonra eve dönerlerken küçük İsa Kudüs'te kaldı. Bunu farketmeyen annesi
babası, çocuğun yol arkadaşlarıyla birlikte olduğunu sanarak bir günlük
yol gittiler. Sonra O'nu akrabalar ve dostlar arasında aramaya
başladılar.
Daha
sonraları SinaGOG çevresinde, sunak güvercini satanları kovalıyor ama
"tütsü yakılmasına da karşıyım" demiyor. Eğer yasakladığına inansalardı,
bugün kiliselerde tütsü yakılmazdı. Yahve'ye ve diğer Tanrılara buhur
sunmaya alışmış insanlar arasında kurulan din, Pagan geleneklerinden
kaynaklanmış olan bu tür alışkanlıklarıda içinde barındırmak zorundadır.
Yuhanna......2:14 Tapınağın avlusunda sığır, koyun ve güvercin
satanlarla orada oturmuş para bozanları gördü. Yuhanna......2:15
İpten bir kamçı yaparak hepsini, koyunlar ve sığırlarla birlikte
tapınaktan kovdu, para bozanların paralarını döktü ve masalarını
devirdi. Yuhanna......2:16 Güvercin satanlara, «Bunları buradan kaldırın, BABAMIN EVİNİ pazar yerine çevirmeyin!» dedi. Matta..........21:12
İsa, tapınağın avlusuna girerek oradaki bütün satıcı ve alıcıları
dışarı kovdu. Para bozanların masalarını, güvercin satanların
sehpalarını devirdi. Matta..........21:13 Onlara şöyle dedi: «`BENİM EVİME dua evi denecek' diye YAZILMIŞTIR. Ama siz burayı haydut inine çevirdiniz!» Matta..........23:21 Tapınak üzerine ant içen de hem tapınak, hem de tapınakta yaşayan Tanrı üzerine ant içmiş olur.
Eski
Ahit onun amel ettiği kitap değil mi? İsa'larının da o kitap
dolayısıyla İSRAİL TANRISINA tapması gerekiyor. Yoksa kıskanç Tanrı
Yahve onu cezalandırırdı.Tersi bir durum söz konusu olsa, "İsa'da
Babamın" yanındayım demezdi. İsa'nın da bu konuda ne kadar titiz
olduğunu, şu ifadeden çıkarabiliriz. Tapınağın sahibinin nasıl mutlu
edileceği, yine tapınağın sahibinin istekleri içinde mevcut. Baba Tanrı
için bu kadar gayret gösterenin BAŞKA BİR DİN KURMASI, KURUN DEMESİ yada
kuracak olması düşünülebilir mi?
Yuhanna......2:17 Öğrencileri, «SENİN EVİN için gösterdiğim GAYRET beni yiyip bitirecek» diye yazılmış olan sözü hatırladılar. Markos......11:17
Halka ders verirken şunları söyledi: «`BENİM EVİME, tüm ulusların dua
evi denecek' diye YAZILMAMIŞ mıdır? Ama siz burayı haydut inine
çevirdiniz.»
Tapınağa
ve elindeki dine Eski Ahit çerçevesinde bağlı olan İsa, Babasına ihanet
eder mi? Göreve 30 yaşında başlıyor.Öğrencileri oluyor. Demek ki en
azından 31-32 yaşlarında ve hala Yahudilerin içinde sunak sunduğu, buhur
yaktığı Havralara giderek ibadet ediyor. Yani sıkı bir Yahudi.
Babasının oğlu. Derslerini de babamın dua evi dediği Tapınakta veriyor.
Luka......19:46 Onlara, «`BENİM EVİM DUA EVİ olacak' diye YAZILMIŞTIR. Ama siz burayı haydut inine çevirdiniz» dedi. Luka......19:47-48
İsa her gün tapınakta ders veriyordu. Başkâhinler, din bilginleri ve
halkın ileri gelenleri ise O'nu yok etmek istiyor, ama bunu nasıl
yapacaklarını .....
Ölümünden
kısa bir süre öncesine kadar hala Yahudi ibadetlerine, Yahudi
kitaplarına, Yahudi Tapınaklarına bağlı olan ve o tapınağın sahibi olan
Yahve'ye, kusur yapmaktan korkan İSA, yeni bir din kuruluşuna girer de,
Baba Tanrıyı kızdırmayı göze alır mı?
Babanın mirası zaten oğul'un değil mi?
O
tapınakların sahibi olarak Hıristiyanların kitaplarından olan, Eski
Ahit'te Yahve yada diğer adıyla İsrail tanrısı gözükmüyor mu? O
kitapları her harfi Tanrıdan diyerek, yani Yahveden diyerek kendi
kitaplarına dahil etmediler mi? gerektiği zaman ondan örnekler
vermiyorlar mı?
O kitaplardaki kehanet denilen ifadelerden kendilerine pay biçmiyorlar mı?
O
kitaplarda İsrail Tanrısı Yahve, "kitapları Moşe'ye Sina'da ben verdim"
demiyor mu? Bu durumda kitapları veren Yahve ise, Tapınak tariflerini
yapan ve kitaplarına alanda Yahve'dir. Kitaplar Yahve'nin ise, tapınak
tariflerini en ince ayrıntısına kadar tarif eden, ibadet biçimini
elbiselere varıncaya kadar saptayan da Yahve'dir. Kitaplar onunsa,
tapınak tariflerini "dinleneceğim konutum" diye vermişse, buhur
detaylarını da yine kitapta bildirmişse, o halde tapınağın sahibi olan
ve orada tapılan YAHVE'dir.
Luka'da,
bu konuda Yahve'nin varlığını kabul edip övgüler sunuyor. Tanrı olarak
övgüler sunduğu Yahve kitaplarının sayfalarında hapis kalmadı ya!
Önceden olduğu gibi her ne yapıyorsa onu yapıyor durumda olmalı ki;
Tanrıdan esinlenen Luka, Yahve'ye övgüle sunuyor. Eğer, Yahve kuvvetli
olmasa, hala aktif olmasa, her harfi Tanrıdan olan metinlerin içinde
işi ne? Oğul Tanrının özel melekleri ve Kutsal Ruh izin verdiki, kutsal
metin yazarları tarafından kitapların içinde, Yahve ismi ifade buldu.
Luka.........1:68 «İsrail'in Tanrısı olan Rab'be övgüler olsun! Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.
Bu durumda, İsa'nın havrada taptığı Yahve idi. "Babam" dediği de Yahve
idi. Korkup çekindiğide, İsrail'in müstakil tanrısı Yahve idi. O halde;
göğe yükseldiğinde sağına oturduğu Tanrı da Yahve idi.
Hıristiyanlar
hala kurdukları dinin oğul tanrı dedikleri vaadcinin isteği mi olduğunu
zannediyorlar. Yok eğer Oğul Tanrı "bize öyle" dedi diyorlarsa, o zaman
her harfi Tanrıdan dedikleri kitapların bir kısmını gözden
çıkaracaklar.Ya! kitaplar değişecek, Ya! hayaller yeni şartlara göre
yeniden düzenlenecek. Eğer göğüslere içirilmiş buzağılar kovulupta,
TEVHİD İNANCINA bağlanmamışlarsa. BULUŞMA ÇADIRI, YAHVE'NİN İSTEDİĞİ
BUHUR-TÜTSÜ KONULARININ İŞLENDİĞİ "YAHVENİN ÇADIRI ve BUHURU" SAYFASINA
BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.
Yahve
Hıristiyanlara başka türlü gözükerek, başka isteklerde bulunduysa, bu
durumda da yinede iyice düşünmeleri gerekir. Farklı isimle kendini
tanıtmış olanda Yahve olabilir. Kendisini oğul Tanrı olarak tanıtıp
benzer şeyler yazdıran, İsrail halkını korumayı kendine amaç edinmiş
olan Yahve olabilir. Kendisini, Yakup'la olan güreşte bile farklı
gösterip tanıtmamış mıydı? Zora düşmese, kurtulma söz konusu olmasa
ismini açıklar mıydı? Kendisini farklı göstermeyi sevdiğini kendi
kitabında şöyle bildirmiş. Mısırdan Çıkış.......3/3 Ben Yahve'yim. İbrahim'e, İshak'a ve Yakup'a El Shaddai olarak göründüm, ama onlara kendimi Yahve adıyla tanıtmadım.
Oğul
Tanrı dedikleri, sakın Yahve olmasın? Daha öncede yaptığı gibi
kendisini farklı tanıtmış olmasın? diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü,
tapınağa gittiğinde "Babamın yanındaydım" diye izahat veriyor. "Babamın
evini panayıra çevirmeyin" diye satıcıları kovalıyor. Bu durumda,
ellerindeki kitaba dayanarak söylüyorum, İSRAİL TANRISI YAHVE, İSA'nın
BABASI oluyor.
Yapılanma
bu çerçeve içindeyken, Hıristiyanlık diye bir dini kim istemiş
olabilir? Babaya rakip yeni bir din kurmak mümkün mü? Öyle bir durum söz
konusu olsa, dirildikten sonra öğrencilerine durumu bildirmez mi?
Esinlemeler ile "yeni dinimiz hayırlı olsun" demez mi? Bu durumda babası
ile kavga etmesi gerekmez mi? Babasının tapınağını titizlikle korumak
isteyen biri, hiç başka tapınak kurulmayı düşünür mü? Bir soru:Yahve,
İsa'nın babası ise, Hıristiyanların da aynı zamanda Yahve'ye tapması
gerekmiyor mu? Hemen arkasından bir merak sorusu daha. İsa'yı yani Oğul
Tanrı'yı, göğe alındıktan sonra, Baba Tanrının sağ yanında görenler,
aynı zamanda Yahve'yi de mi, görmüş olmuşlar?
İSA
sunak içindeki bir takım şeyleri temizlemiyor. Sunağın yapısını ve
işleyişinide değiştirmiyor. Öyle olsaydı Eski Ahit'te sıralanmış olan
Baba'sının emirleine uymamış olurdu. Tapınağın dışındaki kalabalığı
satıcıları kovarak orayı panayırlıktan, çirkin görüntülü durumdan
çıkarmaya çalışıyor. Yahve'nin tarif ettiği şekilde tapınağı muhafaza
ediyor. Hıristiyanlarsa, İsa'nın "benim babamın" dediği tapınaklara
ikonlar, resimler yerleştirip onları öptüler mumlar yaktılar. Bu
durumda, İsa kilisemi senin üzerine yapacağım demekle bugünkü kilise
denilen binaları / ibadethaneleri kasdetmiş olabilir mi? Yada böyle bir
sözü yine kendilerinin tanıttığı İSA söylemiş olabilir mi? Söylemiş
olsaydı "babamın evi" dediği Yahve'nin tapınağında değil, kendilerine
has tapınaklarda müjdeyi duyurma işlerini yapardı. Kudüs'teki Yahve için
yapılmış ana tapınağa babamın tapınağı diyerek orayı resmieştirmezdi.
İbadet için girdiği tapınak Yahve /İsrail tanrısı için yapılmamış mıydı?
Eski
Ahit gibi bir kitabı Sina'da Moşeye vererek gerek Yahudilere gerekse
Hıristiyanlara kurtuluşun yolunu gösteren, onlara Tanrılık yapıp,
İsa'nın da içinde ibadet etmeye gittiği tapınakları yaptırıp, tapınma
biçimlerini öğreten, Yahve birden bire ortadan kaybolmadığına göre,
kitabını sahipsiz bırakmadığına göre; İsa'da, "babamın tapınağı"
dediğine göre; Yahve, bu durumda İsa'nın babası oluyor. İsa, Yahve'nin
"Sina'da Moşe'ye verdim" diye yazdırdığı kitaba göre tebliğlerini
yaptığına göre; yani kitapları onaylayıp
kutsallığını ilan ettiğine göre, Hıristiyanlar esasında "Baba Tanrı"
diye Yahve'ye hitap etmiş oluyorlar. Bu durumda, Oğul Tanrı olsun, Baba
Tanrı olsun ayrı bir din kurulmasını ister mi? Neresinden bakarsanız
bakın, Hırstiyanların kutsallarımız dedikleri kitaplarda, oğul Tanrı
diye, Yahve'ye rakip olarak ortaya sürdükleri İsa'da; SADECE YAHUDİLERE
YÖNELİK. Onların ebedi yaşamlarındaki mutluluklarını sağlamaya
kendilerini kilitlemişler. Bütün işi Yahudilik içinde ama "eskiyi
uygulatma şartıyla" hedeflemişler. Kutsal metin yazarlarıda aynı çerçeve
içinde hareket etmişler. Sadece bir takım kafalarındaki düşüncelere
bağlı birtakım değişiklkleri yapabilmek içinde "Tanrı dediki" diye
ifadeleri sıralamışlar. (Sünneti kaldırmak gibi, yakmalık hayvanı
kaldımak gibi) Sistem içinde yer edinebilmek, kendilerine karşı olan,
kahinler, Ferisiler, yahudiler içindede yer edinebilmek içinde,biz tanrı
ile yeni antlaşma yaptık demişler ama hiç biri ben "YAHUDİLİĞİ
BIRAKTIM" yada "YAHVE'yi TERKETTİM" diye bir ifadede bulunmamış. İsa'yı
oğul olarak ilan etmelerine rağmen Baba Tanrı kavramını geliştirerek,
Yahve'yi yani İsrail Tanrı inancını korumuşlar. Her biride öğretmenleri
İSA ile Tapınaklara gidip ibadetlerini yapmışlar.
Her
konuda olduğu gibi buradada çelişkili ifadeler mevcut. İsa'nın kafası,
kutsal metin yazarları tarafından karıştırılmış anlaşılan. Tapınakta
yaşayan bir tanrı olduğunu söylüyor ama içilen ant sadece onu kapsar
diyor. Gök Tanrı için ayrıca ant içmeli diyor. Taht ve üzerinde oturan
için diyor. Matta..........23:20 Öyleyse sunak üzerine ant içen, hem sunağın hem de sunaktaki her şeyin üzerine ant içmiş olur. Matta..........23:21 Tapınak üzerine ant içen de hem tapınak, hem de tapınakta yaşayan Tanrı üzerine ant içmiş olur. Matta..........23:22 Gök üzerine ant içen, Tanrı'nın tahtı ve tahtta oturanın üzerine ant içmiş olur.
Bu durumda tapınak içinde bir tanrı olduğunu kabul etmiş olmuyor mu?
- 1-Tapınakta yaşayan Tanrı
- 2- Göklerde taht ve tahtta oturan Tanrı.
- 3- Tahta Baba Tanrının sağında oturan Oğul Tanrı. Sağında oturduğunu "gördüm" diyen tanıklara dayanılarak kitaplara yazmadılar mı?
Tapınakta
olan ama Gök tanrı kadar etkin olmayan bir tanrı var. Ayrı Tanrı olmalı
ki; ona içilen ant onunla sınırlı kalıyor ve yaşayan tanrı, Put olmayan
bir tanrı vurgulaması ile konumuda iyice belirleniyor. Diğeri ise
üzerine içilen antın geçerliliğinin gökleri kapsadığını belirttiği diğer
bir Tanrı. Tahta oturan Tanrı. Birde, tahtın sağına oturacak olan
kendisi var. Tapınakta put olamayan canlı kanlı yaşayan Tanrı, Tahta
oturan Baba Tanrı ve sağına yerleşecek olan Oğul Tanrı, bu duruma göre
kaç Tanrı oluyor? Kim? kim? oluyor. En azından İsa'nın ağzından üç adet
tanrı olduğunu öğrenmiş oluyoruz.
TAPINAKTAKİ
Yaşayan dediği Tanrı mı? Yahve oluyor. "Hani benim evim" diyen İsrail
Tanrısı değil miydi? Buhur isteyen, uzaklardan günnük getirilen,
"konutumu Kudüste yapacağım"
diyen, dinleneceği oturacağı çadırını, en ufak detayına kadar anlatan,
sevdiği yakmalık sunuların listesini veren, her gün taze yakmalık
sunular isteyen, 300 m2 sığan Tanrı Yahve değil miydi? Tapınağı
yapanlarda, bir çok tanrının varlığına inanan ama kendi Tanrıları, en
büyük olduğu için teselli bulanlar. Bu nedenlerden dolayıda
Hıristiyanlar İSA için, RAB'lerin RAB'bi demiyorlar mı? Onlarda tıpkı
İSRAİL TANRISI RAB anlayışını devam ettiriyorlar. sadece bir farkla "en
büyük RAB" bizimki diyorlar. 2 Tarihler......2:5 "Yapacağım tapınak büyük olacak. Çünkü Tanrımız bütün tanrılardan büyüktür. Esinleme.....19:16 Kaftanı ve kalçası üzerinde şu ad yazılıydı: `KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ' 1 Tarihler.....17:5
İsrail halkını Mısır'dan çıkardığım günden bu yana tapınakta oturmadım.
Bir çadırdan öbür çadıra, orada burada konaklayarak dolaştım. Yeşeya.......43:24
Benim için güzel kokulu kamış satın almadınız, Doyurmadınız beni
kurbanlarınızın yağıyla. Tersine, beni günahlarınızla uğraştırdınız,
Suçlarınızla usandırdınız. Yeremya.... 33:18 Levili kahinlerden önümde yakmalık sunu sunacak, tahıl sunusu yakacak, kurban kesecek biri hiç eksik olmayacak.
İnsanları
3. yaşayan tanrının varlığı konusunda haberdar eden ve ona içirilen
antların geçerli olduğunu söyleyen İSA, bugünkü "Hıristiyanlığı ve
kiliselerini kurun" demiş olabilir mi? Yaşayan Tanrı'ya iabdet
edilmesine, sunu sunulmasına, Ahit'te bilidirilen tapınmaların
yapılmasına ruhsat veren, "aman onlar yanlış şeylerdir kendinizi o
akımlardan koruyun" demeyen, bu konuda insanları uyarnayan isa,
inananlılarının başka yerlere bağlanmasını istemiyor demektir.
"RAB'LERİN Rab'bi, kralların Kralı" dedikleri İsa bugünkü anlamda kilise
kurulmasını isteseydi insanları uyararak oradan uzaklaşmalarını, çirkin
adetlerin bırakılmasını, kendilerine ait yerler yapılmasını üzerine
basarak söylemez miydi?
Bu
ikili üçlü anlatımın sonucuda ortaya çıkan en azından üçlü resmi
kabüle, Yahve'ye bir yer tutturduk, onu bir yere monte ederek ondan
kurtulduk diyen Vatikan dört elle sarılmıyor mu? Sarılmamış olsa, büyük
bir pişkinlikle 25 yıllık çalışmanın ürünü dedikleri eserlerinde, Eski
Ahit için Düalist (ikincil) inançlar taşıyor diye yazabilirler miydi?
Özellikle;Tekvin/Yaratılış, Mısır'dan Çıkış, Levililer, Sayılar/Çölde
Sayım, Tesniye/Yasa'nın Tekrarı adlı kitapların, Musa tarafından
yazılmadığını, Elohimci, Yahovacı, Kahinler (Rahipler) kaynaklardan
beslenerek faklı kişiler tarafından farklı zamanlarda yazıldığını
örnekleri ile belirtmişler.
İblis
olarak tanıtılan, (Tanrı ile görüşmelerde bulunabilen) olgunun, nasıl
Tanrı YEHOVAYA / YAHVEYE dönüştürülüp, İsrail Tanrısı yapıldığını
kaynakları ile anlatmış. Vatikan'ın din alimleri tarafından, 25 yıllık
çalışmanın ürünü olan bu tefsir kitabı. Elohimci, Yahveci, Kahinci
görüşleri yansıtıyor diye beyanlarda bulunup Tanrı sözcüsüyüm diyen Papa
mühürler miydi? Hem her sözü Tanrıdandır diye kitaplarının içine alarak
aynı kapak altında muhafaza edeceksin, sonra "bu kitaplarda birçok
Tanrı izleri var" diyeceksin. İmanlılardan da Hıristiyanlığın "TEK
İLAHLI DİN" olduğuna inanmalarını bekleyeceksin. Bu onayı sana ancak
İNANSIZLARA KARŞI İTTİFAKLAR KURDUKLARIN VEREBİLİR. Çünkü bizler onların
inançlarına sahip değiliz."ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH" imanına sımsıkı
bağlı olan müslümanlar olarak kalmak istiyoruz. Onlar için önemli
olansa; Tek İLAHIN VARLIĞINA İNANMAK değil, ATADIKLARI / KABUL ETTİKLERİ
VARLIĞA İNANMAK. Yani çok Tanrıya inanabilirler ama önemli olan
onlardan sadece birine tapıyor olmaları, onların TEK TANRI inancının
özünü oluşturuyor."Tanrıların, Tanrısı, en büyük Tanrı , Rablerin Rabbi"
tanımları da bu kabulün ürünleri.
VATİKANA
GÖRE; E.AHİTTE 2. TANRI İŞARETLERİ ve Y.AHİTTE TUTARSIZLIKLAR;
konusunun işlendiği "DÜALİST DİNLER" sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Vatikan, üstü kapalı cevaplarla Yahve'ye ne oldu? İsa'Yahve'nin nesi? gibi sorulara kaçak döğüşerek şöyle cevap veriyor.
Vatikan,
Yahve'den sadece isminin alındığını resmi (sözleriyle) bildirisinde
açıklıyor. "Sözle ifade edilmesi yasak olan, Yahve'nin ismi Yunanca
çevirisine Kyrios olarak çevrilmiştir" diyor.
Yani:
tercüme yapılırken, Kyrios yerine başka bir kelime seçilseydi "bizde o
ismi kullanırdık" diyor. Fakat çoğunlukla kabul görmüş güçlü yapısı olan
"bu ismi bırakmadık" diyor. Açıkca demiyor ki, atalarımızın hepsi
Yahve'ye bağlılardı. İsa'ları da, kutsal metin yazarlarıda, yaşadıkları
sürece Yahve'ye bağlılardı. Onun tapınağında ona ibadet ediyorlardı.
Onlar "Yahve'ye Rab" dediler. İsa'da "Rab" dedi.Eserlerinde de "Rab"
derken kimse Yahve'yi dışlamadı. Bakın eserlerine YAHVE'NİN ve onun
altında gösterilen DİN SİSTEMİNİN tu-kaka olarak nitelendirdiği en ufak
bir ifade var mı?" İsrail Tanrısı bizim Tanrımız değil" diye ima dahi
var mı? İsa 12 YAŞINDA TAPINAĞA GİTTİĞİNDE DE DURUM YAHVE'li. GÖREVE
BAŞLADIKTAN SONRADA TAPINAĞA GİTTİĞİNDE DE DURUM YAHVE'li. ELLERİNDEKİ
KİTAPLARDAKİ İFADELERE BAKIN DURUM YİNE YAHVE'li.
Haliyle,
kutsal metin yazarlarıda Rab ismine bağlıydılar ve onu kullandılar.
"Kyrios" kelimesi efendi anlamına gelirmiş gelmezmiş o konu ayrı bir
değerlendirme. Eğer birde o manayı eklersek iş iyice çığrından çıkmış
hale gelir. Zaten tercüme başka olsaydı başka isim kullanacaklardı
saptaması yapıldı. "Rab İsa" yerine, "EFENDİ İSA" diyeceklerdi. Önemli
olan, kutsal metin yazarları zamanında da, İSA'mız DEDİKLERİ ZAMANDA
DA, YAHUDİLİKTEN BAŞKA BİR DİN YOKTU VE O YILLARDA YENİ BİR DİN
KURULMAMIŞTI, KURULMAYA NİYETTE YOKTU. DİNLER ARASI YATAY GEÇİŞ
YAPILMADIĞI GİBİ, HAVARİLERİN HEPSİ HAVRALARA DEVAM EDEREK YAHVE'YE (ama
"Baba Tanrı" diye ama "müstakil İsrail Tanrısı inancı ile) SUNUMLARINI
YAPARAK TAPTILAR. 446 Eski Ahit'te yer alan kitapların Yunanca
çevirisinde Tanrı'nın Musa'ya açınladığı sözle ifade olunamaz adı YAHVE,
Kyrios ("Rab") olarak çevrilmiştir. Rab sözcüğü o zamandan beri İSRAİL
TANRISININ Tanrılığını ifade etmek için kullanılmaya başlandı. Yeni Ahit
bu güçlü "Rab" adını hem BABA hem de TANRI'NIN KENDİSİ olarak kabul
edilen İsa için kullanıyor, bu bir yeniliktir.
Rab
sözcüğünün, ismi tekrarlanamaz Yahve tarafından Musa'ya verildiği
tarihten itibaren, Yahudiler tarafından YAHVE için kullandıkları bu
güçlü (taraftar toplamış, beğeni kazanmış, tutulmuş) isim, "BİZİM
TARAFIMIZDAN'da, hem BABA TANRI hemde TANRININ kendisi kabul edilen İSA
için kullanılıyor" diyor. Yada başka bir deyişle, Yahudiler tarafından
İSRAİL TANRISININ TANRILIĞINI İFADE ETMEK için kullanılan bu güçlü
isimi, bizlerde "BABA TANRI ve İSA'nın TANRILIĞINI ifade etmek, onların
TANRI OLDUKLARINI BELİRTEBİLMEK" için kullanıyoruz diyorlar. Yahve,
BABA TANRI OLDUĞU İÇİN YADA OĞUL TANRI OLARAK BENİMSEDİĞİMİZ İSA
OLDUĞUNDAN DOLAYI, "RAB" İSMİNİ KULLANIYORUZ demiyorlar. YAHVEYİ TANRI
OLARAK NİTELENDİREN "RAB" İSMİNİ, BABA TANRI VE TANRI İSA İÇİN
kullanıyoruz diyorlar.
Bu
tanımlamada bile, Yahudilere ait İSRAİL TANRISI var, Kendilerine ait
TANRININ KENDİSİ (İsa) var, BABA TANRI dedikleri Tanrı var. (asıl
tanrılığı İSA'ya bırakmış / yazarlar tarafından azledilmiş---- 1
Petrus....3/22 Göğe çıkmış olan Mesih, Tanrı'nın sağındadır. Melekler,
yetkiler ve güçler O'na bağlı kılınmıştır.)
Aynı
kapak altında üç Tanrı ve mutlaka Yahudilerin ve Hıristiyanların birer
tanede müstakil Kutsal Ruhları vardır. (Mezheplerin her konuda
kandilerini destekleyen Müstakil Kutsal Ruhları olduğu gibi, mezhep
içinde farklı Kutsal ruhlarla kurulmuş ittifaklarda olmalı. Papalık
seçiminde kardinaler arasındaki mücadele ancak böyle işbirlikleri ile
olur. Kutsal Ruh'un desteklediğinin seçilmesi ve Kutsal Ruh'un
"seninleyim, üzerine döküldüm" dediğinin keybetmiş olması başka türlü
nasıl açıklanabilir.)
HIRİSTİYANLAR
DOLAYLI DA OLSA, 3 ADET TANRIYA İNANIYORLAR. Ne ellerindeki "kitabı ben
verdim", (hepinizi ben yarattım diyende ayrı Elohim) diyen
Yahve'yi inkar edebiliyorlar. Ne Yahveye Baba Tanrılık makamına
oturtup, İsa'nın üstü olmasını kabul edebiliyorlar. Ne İsa'yla eşit
diyerek görev bölşümü yapmak istiyorlar, Nede hala görevde kabulünü
yaparak "o zaman siz Oğul Tanrıyı nereden çıkarttınız" sorularıyla
oluşacak şüphe ortamını yaşamak istiyorlar,
Yahve
konusunda, kitaplarının sahibi konusunda "evet bu kitaplar
Yahve'nindir" açıklamasını resmen yaparak, çok tanrılı inanç sistemine
sahip olduklarının anlaşılmasını da istemiyorlar. Tek ilahlı din maskesi
ile yollarına devam etmek istiyorlar.
Sadece
Baba Tanrı ve Tanrının kendisi olan İSA Tanrı tanımlamaları ile
Tanrılık piyasasında yaptıkları ve uygulamaya soktukları yeniliklerden
bahsediyorlar. Bahsediyorlar bahsetmesine ama onları aşağıda
işleri yolunda olsun diye yukarıda işler öyle yürümüyormuş.Kendileri
söylüyorlar. Bana kalırsa yazdıklarının hiç bir manası ve anlamı zaten
yok.
Ahit
kitap bağlılarına, o kitapta olanlarla yorum yapmaya çalışıyorum.
Kitaplarını sistemlerini daha iyi anlasınlar, yapılan yaldızlamaları
görsünler, yönlendirildikleri yolun ısmarlama bir kulvar olduğunu
bilsinler diye. Yoksa "ALEMLERİN RABBİ ALLAH'tan, BAŞKA İLAH YOK". Bu
durumda sapkınlıklarla neden uğraşayım. Tevhid imanına sahip biri
olarak, bırakın bu hangi, nasıl tanrıymış diye incelemeyi ismi ve
sıfatını, kâle bile almam.Yardımcıymış, yedekmiş, öncekiymiş, Babaymış,
oğulmuş, önce söz varmış, İsrail'in tanrısıymış, Tek gözmüş,
konseydenmiş, sağındaymış umrumda bile olmaz. Çünkü, "Allah'ın", "TEK"
olmasına iman etmiş biri için, başka hiçbir ilahi güç, olgu, varlık,
makam, mevki olamaz. Ama o izinliydi ama o seçilmişmiş ama o mertebeleri
uçarak geçmiş ama o yardımcıymış..vb.gibi etiketlerle de atamalarlada,
ilahilik değerler yapıştırılmasının hiç önemi olmaz. İlahilik
insanların verdiği unvanlarla oluşamaz. Hiç kimse lutfun neresinde
olduğunu bilemez. Mertebesini tayin edemez. Bunu yapanlar "ALLAH'IN"
LÜTFETMESİNİ ARALARINDA PAYLAŞMIŞ OLURLAR. Herkez yaratılandır ve
"ALLAH" ihtiyaçsızdır.Peygamberin durumu (tebliğlerde bulunup vahiyleri
iletemeleri) bu durumun dışındadır. Onların PEYGAMBER kabulleride
söylentilerle değil, yaptıkları tebliğlerin bir önceki tebliğilerle
bire-bir örtüşmesi ile olur (önceleri mucizelerle gönderilirlermiş)
TEVHİD İMANINA HELAK GETİRECEK BİR BİLDİRİMDE BULUNMAMALARIYLA OLUR.
Bahsediyorlar bahsetmesine ama onları aşağıda işleri yolunda olsun diye
yukarıda işler öyle yürümüyormuş.Kendileri söylüyorlar. demiştik.Bakın
İsa vatikanın dediği gibi TANRININ TA KENDİSİ OLAN İSA mıymış? yoksa
Kahinliğe atanmış TANRI İLE KUL ARASINDA ARACILIK YAPACAK olan mıymış?
İbraniler .......7:24 Ama İsa SONSUZA dek yaşadığı için KAHİNLİĞİ süreklidir. İbraniler .......7:25 Bu nedenle O'NUN ARACILIĞIYLA Tanrı'ya yaklaşanları tamamen kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara ARACILIK ETMEK için hep yaşamaktadır.
Aracılığı
ile TANRIYA yaklaşanları kurtaracak güçte imiş. KENDSİNE YAKLAŞANLARI
KURTARACAK denmiyor. İSA'yı, Oğul Tanrı'yı kullanarak TANRI'YA
YAKLAŞANLARI KURTARANDA demiyor. KURTARACAK GÜÇTE diyor. (Paran varsa öderim dersin, paran yoksa "babama nazım geçer" ödettiririm dersin)
Hani
asıl tanrı TANRININ TA KENDİSİ OLAN İSA idi. Vatikan. BABA TANRIDAN DA
ÜST TUTARAK "TANRININ TA KENDİSİ" diyor ama İSA, özel melekleri
aracılğıyla esinlemecilerine gönderdiği mesajda, "BEN TANRININ TA
KENDİSİ OLAN DEĞİLİM, BEN TANRI İLE TAKİPCİLERİN ARASINDA ARABULUCULUK
YAPAN BİRİSİYİM". "Taleplerim, TANRI TARAFINDAN KABUL EDİLECEK KADARDA
DEĞERLİDİR" diyor.Ve mesaja; TAKİPCİLERİNE HEP ARACILIK ETMEK İÇİN
YAŞAMAKTADIR" notu eklenerek durumunun pekiştirmesini yapıyor. Notta ne
deniliyor?
"BENİM TÜM GÖREVİM ARACILIK ETMEKTİ, BUNDAN SONRAKİ GÖREVİMDE ARACILIK ETMEK OLACAKTIR".
Hiç,
TANRILIK İDDİASI VAR MI? "BEN TANRIYIM" DİYOR MU? "SİZLERİ KURTARMAYA
GELECEĞİM" DİYOR MU? "SİZLERİ BEN AFFEDECEĞİM" DİYOR MU? Yok! hayır,
bunların hiç birini söylemiyor. Belki, O'da tıpkı; "çok Tanrı kabulleri
olduğu için söylüyorum", diğer TANRILAR GİBİ ARACILIK ETMEKTE ve SADECE
RİCACI KONUMUNDA KALARAK yaşamını KAHİN OLARAK sürdürecek. (hep
yaşamaktadır deniliyor). Tanrı onlar için kahinden ibaret. Sadece bir
bilici. Hıristiyan önderlerin, "TARININ TA KENDİSİ İSA'dı"
tanımlaması, ESAS / ÖZ / GERÇEK / GEÇERLİ Tanrı tartışmasında mevzi
kanımıyla ilgili olmalı.
E.
Ahitten kaynaklanan, Yahve inancının mensuplarında oluşturduğu
bulutlanmaların önüne geçebilmek için sarfedilmiş olmalı. Aynı kapak
altında bir kaç tane Tanrı, iki din tarfından rededilemeyen kitap, kitap
dolayısıyla taşınmak zorunda kalınan Yahve, kutuluş bekleyen mensuplar,
kutarıcı ilan edilen iki tanrı, hangisi kutarıcı olursa diğeri yanacak
iki inanç grubu ve bu duruma son veren TANRININ TA KENDİSİ olan İSA'dır
ilanı.
446
Eski Ahit'te yer alan kitapların Yunanca çevirisinde Tanrı'nın Musa'ya
açınladığı sözle ifade olunamaz adı YAHVE, Kyrios ("Rab") olarak
çevrilmiştir. Rab sözcüğü o zamandan beri İSRAİL TANRISININ Tanrılığını
ifade etmek için kullanılmaya başlandı.
Yeni
Ahit bu güçlü "Rab" adını hem BABA hem de TANRI'NIN KENDİSİ olarak
kabul edilen İsa için kullanıyor, bu bir yeniliktir. İbraniler
.......8:8 Oysa HALKINI kusurlu bulan TANRI şöyle diyor:
«`İSRAİL HALKIYLA ve YAHUDA HALKIYLA yeni bir ANTLAŞMA yapacağım GÜNLER
geliyor' diyor RAB. İSRAİL'lileri BIRAKTIM başka
TOPLULUKLARLA ANTLAŞMA yapacağım demiyor. Yada "İSRAİL'liler dışındaki
tüm ulusların, başka toplululuklarında Tanrısı olacağım, onlarla da
antlaşma yapacağım" demiyor. Yahudiler'de, İsrailliler'de benim halkım
olacak demiyor. Yahudi ve İsrail benim halkım olacak diyor. Halk, ırk ve
din ismi vererek, "Eski Antlaşmanın tarafları ile Yeni antlaşma
yapacağım" diyor.
Antlaşmadan
sonra "BEN İSRAİL HALKININ TANRISI OLACAĞIM" diyor. "YASALARIMIN
maddelerini, ANTLAŞMA maddelerini onların hafızasına işleyeceğim" diyor.
Dolaysıyla YAHUDİLER "BENİM HALKIM olacak, BENDE ONLARIN TANRISI
olacağım" diyor. İbraniler.........8/10 `O GÜNLERDEN sonra'
diyor RAB, `İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA şudur: YASALARIMI onların
ZİHİNLERİNE işleyceğim, yüreklerine yazacağım. Ben onların TANRISI
olacağım, onlar da benim halkım olacaklar.
Farklı
İsa doğum tarihlerinden, hikayelerinden, ölüm tarihini
bilememelerinden, annesinin yaşamından hiç kesit sunamamalarından
anlaşılıyor ki, Y.Ahit yazarlarından hiç biri, eğer isimleri
kullanılmıyorsa; Hz. İsa'yı görmüş olamaz.Görmemişler. Hatta yakından
uzaktan ilgileri bile olmamış.
Yazarların
herbirinin ömrü içinde, İsa yaşadığı halde bazıları yanına sokulupta
merak bile etmemiş, uzaktan bile izlememiş, toplantılarına katılmamış,
iman düşmanı Ferisi Pavlus bile İsa'nın peşine düşmemiş. Bu durum,
neden en erken Yeni Ahit'lerin yazım tarihinin, İSA'nın (onların takdir
ettiği tarihten, onların seçtikleri İsa'larının ölümü) ölümünden 30-40
yıl sonra olduğunu izah ediyor. Eğer herbiri, gerçekten Hz. İsa'yı
kaleme almak isteselerdi; o yaşarken bu amaçlarını yerine getirirlerdi.
Mucizevi annesinin hamileliği, mucizevi doğumu ile canlı İncil olan,
Hz. İsa'nın, yaşamı toplumun gözlerinin önündeydi. Hz. Zekerya ve Hz.
Yahya ile olan yakınlığı, İmran ailesinden olması, zaten toplum içinde
bilinenler durumunda olmaları için yeterli idi. Toplum, Hz.Meryem ve Hz.
İsa'yı izlemiş ve gösterdiği mucizeleri efsaneleştirerek yaşatmış
olmalılar.
Bu
nedenden dolayı Y.Ahit yazarlarının, en ufak bir Hz. İsa ile ilişkisi
olsaydı, merak etselerdi, tanısalardı, takipcisi olmak isteselerdi, Hz.
İsa'nın yaşamını daha o andan itibaren hayatını kaleme aırlardı.
Roma'lıların egemen olduğu, herşeyin İmparatorluk gereği ve geleneği
doğrultusunda, kayıt altına alındığı bir devirde bu yazma içi çok
kolaylıkla yapılırdı.
Hatta,
Hz. İsa'nın çocukluğundan itibaren tebliğini yaptığı İncil'in de
varlığını yazılarında bahsederek kabul ederek duyurmuş olurlardı. İsa "müjdeyi duyararak dolaştı" sözündeki Müjde'nin de gerçekte, "Hz.İsa'nın tebliğ ettiğinin, İNCİL olduğunu vurgularlardı. İncil'in manası Müjde değil mi?
Hz. İsa ile hiçbir ilgileri olmadığı açıkca belli olan Yeni Ahit
yazarları, bir takım kişilerin ismlerini de kulanarak bu eserlerini
meydana getirmiş olabilirler.Kitap isimleri onların yada başkalarına ait
olabilir. Havari bilinenlerin isimleride kullanılmış olabilir.
Ele
geçen metinler aynı isimlerle yeniden düzenlenmiş ve yayılmışta
olabilir. Farkında olmadan kollektif bir çalışmanın ürünleride olabilir.
Sayılan
olabilirlik taşıyan bu ihtimaller, Hıristiyanların bağlandıkları ve
onların içindeki vaadlere göre, ahiret yaşamlarını din önderlerine
emanet ettikleri kitaplardan olması, hiç birinin Hz. İsa'yı görmeden
yazıldığının gerçeğini değiştirmez.
Hz.
İsa'dan haberleri olmayan bu yazarlar M.S. 70 li yıllarında eserlerini,
yayılan Hz. İsa inancına, altarnetif olsun, Pagan kabulleri içeren
versiyonu olsun, Yahudiliğin içinde yer bulsun diye mektuplarını yazmaya
başlamışlar. Bu nedenlede, her biri farklı kaynaklardan, efsanelerden,
söylentilerden aldığı bilgilerle, kitaplarını meydana getirmiş
olmalılar. Yoksa nasıl olurda, en az 12 yıl farkla, farklı hikayelerle
iki ayrı İsa hayatı çıkar. Yazılarını, yine hiç şahit olmadıkları ama
duydukları bazende birbirlerinden esinlendikleri mucizevi olayların
anlatımlarıyla eserlerini tamamlamış gözüküyorlar.
Yuhanna......13:38
İsa şöyle cevap verdi: «Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu
söyleyeyim, horoz ötmeden sen beni üç kez inkar edeceksin.» Matta..........27/46 Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, «Elî, Elî, lema şevaktani?» yani, «Tanrım, Tanrım, BENİ NİÇİN TERK ETTİN?» diye bağırdı. Markos.......15:34 Saat üçte İsa yüksek sesle, «Elohi, Elohi, lema şevaktani» yani, «Tanrım, Tanrım, BENİ NİÇİN TERK ETTİN?» diye bağırdı.
DİYORLAR ama herkez "TANRI" denildiğinde İLYAS'I ANLIYOR ve İLYAS'ın GELİP KURTARMASINI BEKLİYOR. Markos......15:34 Saat üçte İsa yüksek sesle, «Elohi, Elohi, lema şevaktani» yani, «Tanrım, Tanrım, beni niçin terk ettin?» diye bağırdı. Markos......15:35 Orada duranlardan bazıları bunu işitince, «Bakın, İlyas'ı çağırıyor» dediler. Markos......15:36
Aralarından biri koşup bir süngeri ekşi şaraba batırdı, bir kamışın
ucuna takarak İsa'ya içirdi. «Dur bakalım, İlyas gelip O'nu indirecek
mi?» dedi. Markos......15:37 Ama İsa yüksek sesle bağırarak son nefesini verdi.
İsa'da,
tekrar gelmeyeceğini biliyor olmalı ki; Annesini YUHANNA'ya emanet
ediyor. Havarileride aynı inançta olmalı ki; ölümünden sonra dirilişini
beklemek mezarlıkta beklemek yerine, Mezarına ancak "ceset kaybolmuş"
denilince şaşırarak gidiyorlar.
İSA.
dirilmesine ve Tanrılığına, sağlığında Havarilerini ikna edememiş
olmalı ki; Havarileri delil istiyor. (çivi izlerini görmeden inanma
diyorlar). İSA'nın dirildiğine, kutsal metin yazarlarıda inanmamış
olmalı ki; mezarının önündeki taşın açılarak Tanrının mezardan çıktığını
yazmışlar. Dirilen Tanrı için taş engel olur mu?
Annesi
ve Mecelleli Meryem'de, İsa'nın Tanrılığına inanmamış olmalı ki; sept
günü sonrası, mesh edici malzemeler hazırlayarak mezarlığa gidiyorlar.
İnanmış olslardı karşılama hazırlıkları yapar hepsi bir arada buluşma
yerlerinde beklerlerdi. Oysa Tanrı olarak göstermeye çalıştıkları İsa
defalarca, "üç gün sonra dirileceğim, ben TANRININ OĞLUYUM, BEN
TANRIYIM" diye tekrarlarda bulunmuş. Ferisiler, Yahudiler bu mesajı
alıyorlar ama esas mesajı sahiplenmesi gerekenler, TANRININ YANINDA olan
o mümtaz şahsiyetler, hiç birşeyden habersiz yaşamlarına devam
ediyorlar.
Kilisede
İsa'nı dirilmediğine inanmış olmalıki; Rab isminin neden
kullanıldığını, kendilerine MÜSTAKİL İSRAİL'İN TANRISI OLAN YAHVE yerine
TANRI SEÇTİKLERİNİ izah ediyor. Eski ve Yeni Ahit'in aynı anda kabul
görmesinden hareketle; Yahve ya! Baba Tanrı, ya! İsa Tanrı YADA ÜÇÜNCÜ
TANRI..HIRİSTİYANLARA AİT MÜSTAKİL TANRI Eski Ahiti SİNA'DA MOŞE'ye
verdi denilen kitabın sahibi YAHVE nasıl olurda hiçe sayılır. İSA, onun
verdiği kitaplara göre hareket etti diyeceksin, herharfi tanrıdan
diyeceksin, İsa Sinagog'larda Yaşayan tanrıya Tapındı diyeceksin sonra,
yahveyi yok sayacaksın. YAHVE NEREDE, YAHVE HANGİ KİMLİK ALTINDA?
446
Eski Ahit'te yer alan kitapların Yunanca çevirisinde Tanrı'nın Musa'ya
açınladığı sözle ifade olunamaz adı YAHVE, Kyrios ("Rab") olarak
çevrilmiştir. Rab sözcüğü o zamandan beri İSRAİL TANRISININ Tanrılığını
ifade etmek için kullanılmaya başlandı. Yeni Ahit bu güçlü "Rab" adını
hem BABA hem de TANRI'NIN KENDİSİ olarak kabul edilen İsa için
kullanıyor, bu bir yeniliktir. İbraniler .......8:8 Oysa
HALKINI kusurlu bulan TANRI şöyle diyor: «`İSRAİL HALKIYLA ve YAHUDA
HALKIYLA yeni bir ANTLAŞMA yapacağım GÜNLER geliyor' diyor
RAB. FİDYE VEREREK KURTARAN TANRI VE YENİ AHİTLE AKİBETİ
MECHULLERE KARIŞAN TANRI YAHVE. Gelişini "ben daha önceleride buradaydım
ama adımı söylemedim" diye açıklayan yada açıklaması uygun görülen
Yahve'nin durumu. Kutsal kitabı, "her sözü Tanrıdandır" diye kabul
edilen Yahve, İsa'nın Havralara gidip tapındığı Yahve, İsa'nın "babamın
evi" dediği SinaGOG'larda yaşayan Tanrı olan Yahve, Luka kitabında
övgüler düzülen Yahve, Yeni Ahit ile unutulan / unutturulan sadece ismi
kullanılan Yahve. Hıristiyanlar tarafından, verdim dediği kitapları
kabul edilen Yahve, Yeni Ahitte ismi geçen ama Oğul Tanrı ile ilişkisi
belirtilmeyen Yahve. "Kitabını al yerine, Baba Tanrı ve Oğul Tanrı ata"
operasyonunun kurbanı olan Yahve, Hem varlığı tamamen red edilemeyen,
hemde "vardır ama biz ona Baba Tanrı yada Oğul Tanrı diyoruz"
denilemeyen Yahve.
BU DURUMDA HIRİSTİYANLARIN RESMİ OLARAK (Kutsal Ruh Hariç) ÜÇ ADET TANRILARI OLMUYOR MU? (Kıskanılan, savaş açılan, fahişe, çirkin, iğrenç..vs.. denilenler hariç)
- 1- "Her harfi Tanrıdandır" dedikleri Eski Ahit'in sahibi görünen, yani kitaplarının bir kısmını yazan, İsa'nın tabi olduğu YAHVE.
- 2- Yeni Ahit ile ortaya çıkan, "Tanrının ta kendisi" dedikleri Oğul Tanrı İSA.
- 3- Oğul Tanrının babası dedikleri ve Oğul Tanrıyı sağında otururken gördükleri, BABA TANRI .
SORU ŞU: Çarmıhın şahitleriyiz, Haçı taşıyanlarız diyen şahsiyetlerin, her harfi tanrıdan esinlenmedir dedikleri metinlerinde belirttikleri ifadeye göre: İSA'nın.... Matta.............27/46 Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, «Elî, Elî, lema şevaktani?» yani, «Tanrım, Tanrım, BENİ NİÇİN TERK ETTİN?» diye bağırdı. Markos..........15:34 Saat üçte İsa yüksek sesle, «Elohi, Elohi, lema şevaktani» yani, «Tanrım, Tanrım, BENİ NİÇİN TERK ETTİN?» diye bağırdı "Tanrım beni kurtar" diye yalvardığı, çarmıha gerilesiye kadar ibadet edip tapınaklarına gittiğinde; Yuhanna.........2:16 Güvercin satanlara, «Bunları buradan kaldırın, BABAMIN EVİNİ pazar yerine çevirmeyin!» dedi. Yuhanna.........2:17 Öğrencileri, «SENİN EVİN için gösterdiğim GAYRET beni yiyip bitirecek» diye yazılmış olan sözü hatırladılar. Luka..............19:46 Onlara, «`BENİM EVİM DUA EVİ olacak' diye YAZILMIŞTIR. Ama siz burayı haydut inine çevirdiniz» dedi.
Babamın
yanındaydım dediği, tapınaklara babamın evi dediği İsrail'in Tanrısı
Yahve'ye mi? yalvardı, yoksa hıristiyanları Baba Tanrı dediklerine mi
yalvardı?
İsa'nın
havrada taptığı, "Babam" dediği, Korkup çekindiği, babamın yanındaydım
dediği, Tapınaklara evi dediği, SinaGOG'ta yaşayan Tanrı dediği YAHVE'YE
Mİ? YALVARDI, yoksa; Yuhanna'nın, Pavlus ve arkadaşlarının İCAD ETTİĞİ
BABA TANRIYA MI YALVARDI / SESLENDİ.
Ölmeden
bir gün önce bile, Yahve'ye tapındığına göre, ÇARMIHA ASILDIĞINDA DA
SESLENDİĞİ ve YARDIM BEKLEDİĞİ ELBETTE İSRAİL'İN MÜSTAKİL TANRISI YAHVE
OLMALI.
HIRİSTİYANLARIN,
BABA TANRI TEZİ GÖZ ÖNÜNE ALINIRSA; İsa'nın göğe yükseldiğinde sağına
oturduğu Tanrı, Yahve idi. Bu durumda da Hıristiyanların BABA TANRI
dedikleri, kendisini İSRAİL'E ADAMIŞ OLAN YAHVE oluyor.
HIRİSTİYANLARIN
YİNE BABA TANRI TEZİ GÖZ ALINIR ve "BABA TANRI, YAHVE DEĞİL ama
KİTAPLARI (Eski Ahit) VEREN YAHVE'YDİ" DENİRSE; Göğe yükselende, tahtın
sağına oturanda Yahve oluyor. Bu durumda da Hıristiyanların OĞUL TANRI
dedikleri, kendisini İSRAİL'E ADAMIŞ OLAN YAHVE oluyor. O halde; İsa,
bu sözleri YAHVE'NİN yerine geçeceği için mi söyledi? Yoksa; YAHVE
OLDUĞU için mi söyledi?
İbraniler............8/10
`O GÜNLERDEN sonra' diyor RAB, `İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA
şudur: YASALARIMI onların ZİHİNLERİNE işleyeceğim, yüreklerine
yazacağım. Ben onların TANRISI olacağım, onlar da benim halkım
olacaklar. İbraniler.........8/11 Hiç
kimse kendi yurttaşına, kendi kardeşine, Rab'bi tanıyın diye akıl
öğretmeyecek. Çünkü küçüğünden büyüğüne kadar, onların hepsi beni
tanıyacak. İbraniler.........8/12 Kötülüklerini bağışlayacağım, günahlarını artık anmayacağım.'»
YENİ
AHİTTE, BU SÖZLER YAHVE = İSA OLDUĞU İÇİN Mİ YER BULDU? YOKSA KİMSE
İSA'YI TANRI OLARAK GÖRMÜYORDU DA, YAHVE'YE TAPMAYA DEVAM ETTİĞİ İÇİN Mİ
BU ve BUNA BENZER İFADELER YENİ AHİTTE YER BULDU? Yahya'nın doğumunda
var olan, İsa'larının taptığı Yahve, buhar olup uçmadı ya'
Luka.................1:67 Çocuğun babası Zekeriya, Kutsal Ruh'la dolarak
şu peygamberlikte bulundu:
Luka.................1:68 «İsrail'in Tanrısı olan Rab'be övgüler olsun! Çünkü HALKININ yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.
Yoksa;
Yunan Tanrı inançlarından alışık oldukları, Tanrılar arasında savaş
senaryoları gereği ortaya atılmış olan isimler mi? Oğul Tanrı tek
olsaydı, Önce "söz vardı" ifadesi ile öncesiz olsaydı, Baba Tanrıyla
aynı özden olsaydı, gökerin ve yerin yaratılışında bulunmuş olsaydı,
TANRI YAŞLANMAYIP EMEKLİ DURUMUNA gelmeseydi, Tanrılar arasında güç
savaşları olmasaydı, Tanrılarda Yunan Tanrılarından kalan
alışkanlıklarla çocuklar edinmeseydi, Tanrı sonsuz ve birmez güç kaynağı
halinde kalsaydı..vs; OĞUL TANRI BAŞLANGICINDAN SONSUZA DEĞİN OĞUL
TANRI OLARAK KALIR, MAKAM MEVKİLERE SAHİP OLABİLMEK İÇİN, BİR TAKIM
GALİBİYETLER ELDE ETMEK ZORUNDA KALMAZDI.
Esinleme.............3/21
Ben nasıl galip gelerek Babamla birlikte Babamın tahtına oturdumsa,
galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim. Elçilerin işleri.......2/33
O, Tanrı'nın sağına yüceltilmiş, vaat edilen Kutsal Ruh'u Baba'dan
almış ve şimdi gördüğünüz ve işittiğiniz gibi, bu Ruh'u üzerimize
dökmüştür. Oğul Tanrının, BABA TANRI'nın sağına oturabilmesi için birtakım işleri başarması gerekiyor.
Her
biri BAĞIMSIZ birer TANRI oldukları için bu başarıyı göstermesi ve GÜCÜ
ELİNDE bulunduran TANRININ (üst olan Tanrının) bu BAŞARIYI TAKDİR
etmesi gerekiyor ki, KÜÇÜK TANRI, BABA TANRININ sağına yücelebilsin.
Eski
Ahit'in sahibi olarak ilan edilen Yahve, eğer gerçekten kitabı veren
ise; Oğul Tanrı'yı bilmeliydi. Yahve Tanrı değil miydi? Kendisine rakip
olanıda bilmeliydi. Eğer Yahve Baba Tanrı ise; bu durumda da Oğlunun
olduğunu bilmeli ve onu deklare etmeliydi. Yok her ikiside Baba tanrının
çocuklarıysa bu durumda baba Tanrının kaç çocuğu daha var?
İsa
Eski Ahit'e uyup, tapınaklara gidip, BABAMIN EVİNE geldim, BABAMIN
EVİNİ TEMİZ TUTUN sözleriyle, Kitabın ve Tapınakların sahibi YAHVE'ye
"BABA" diyerek YAHVE'NİN BABALIĞINI kabul ederken, YAHVE İSA'NIN
OĞULLUĞUNU NEDEN KABUL ETMİYOR? Neden esinlenmeler yapılıken, kutsal
metin yazarlarına bu durumlar açıklanmadı?
Yoksa
Hıristiyanlar; YAHVEYİ, KUTSAL KİTAPLARI ESKİ AHİT'İN ve YAHUDİLERİN
TANRISI, OĞUL TANRIYI DA YENİ AHİT'İN ve HIRİSTİYANLARIN TANRISI OLARAK
MI GÖRÜYORLAR. BU DURUMDA, HER HARFİ TANRIDAN DEDİKLERİ AHİT KÜLLİYATI
İÇİNDE ÜÇ TANRI VARLIĞINI ONAYLAMIŞ OLMUYORLAR MI?
BU DURUMDA; "BABA TANRI" DEDİKLERİ, SADECE "OĞUL TANRI" DEDİKLERİNİN Mİ BABASI, YOKSA YAHVE'NİN DE BABASI OLUYOR MU?
EĞER;
BABA TANRI HERİKİSİNİNDE BABASI İSE, TIPKI PAGAN DİNLERİNDE
BAHSEDİLDİĞİ GİBİ ONLAR TANRI AİLESİMİ OUYORLAR? YAHVE ÖNCE OLDUĞU İÇİN,
İSA TANRININ AĞBİSİ Mİ OLUYOR?
BABA
TANRI, YAHVE DEĞİLSE, YAHVE, OĞUL TANRI DEĞİLSE, YAHVE'NİN, ESKİ AHİT'İ
SİNA DAĞINDA MOŞEYE VERDİĞİ, "HER HARFİ TANRIDAN" DİYEREK KUTSAL İLAN
ETTİKLERİ KİTAPTA YAZIYORSA, LUKA'DA KİTABINDA OLDUĞU GİBİ, YAHVE'YE,
İSRAİL'İN TANRISI DİYE ÖVGÜLER SUNULARAK VARLIĞI ONAYLANIYORSA, İSA "BEN
İSRAİL'İN TANRISI OLACAĞIM ONLARDA BENİM HALKIM OLACAK, ZİHİNLERİNE
KALPLERİNE YERLEŞECEĞİM" DİYORSA, BU DURUMDA, İSA'NIN VE YAHVE'NİN
HEDEF KİTLESİ İÇİNDE YER ALMAYAN, KENDİLERİNİ, PAVLUSVARİ GÖRÜŞLERLE,
MEKTUPLARLA, ESİNLENMELERLE İSA'YA KANCALATMIŞ OLAN HIRİSTİYANLAR YANİ
YENİ AHİT MÜKELLEFLERİ; BABA TANRIYI, OĞUL TANRIYI, İSRAİL TANRISINI ve
KUTSAL RUH'U İNANÇ SİSTEMLERİ İÇİNDE NASIL YERLEŞTİRİYORLAR
/KONUMLANDIRIYORLAR.
İSA'YA SADECE "OĞUL TANRI" DEMİŞ OLMALARI, TANRI ANLAYIŞLARINI YAHVE'NİN EGEMENLİĞİNDEN KURTARABİLİYOR MU?
TANRIMIZ
DEDİKLERİ İSA BİLE, YAHVE'NİN KİTABINA BAĞLI KALARAK YAŞAYIP, YAHVE'NİN
TAPINAKLARINI BABASININ EVİ OLARAK GÖRÜP, İSRAİL'İN TANRISINA
YALVARARAK ÖLMEDİ Mİ? ESİNLEME BÖLÜMÜNDE YÜZDE-YÜZ KURTULANLAR OLARAK
BAHSİ GEÇENLER BİLE YAHUDİ. TANRININ, ONLARDAN BAŞKA KİMSEYE
ÖĞRETMEYECEĞİ ÖZEL EZGİYİ BİLENLER VETEKRARLAYANLARDA ONLAR. İSA'NIN
BİLE BİLDİĞİ ŞÜPHELİ OLAN EZGİYE VAKIF OLANLAR İSA'DAN ÇOK ÖNCE ÖLMÜŞ
OLAN YAHUDİLER. HER YERLERİNDEN, YEHVE KONTROLÜ ALTINDA OLDUKLARI BELLİ
OLAN DİN HIRİSTİYANLIK YAKINLARI, OĞUL TANRIYIM LAFINI CİDDİYE
ALSALARDI, ONUN TANRILIĞINA İNANSALARDI, YAHVE'NİN EMRİ OLAN SEPT GÜNÜNE
UYARAK TATİL YAPMAZLARDI.
YAHUDİ ADETLERİ UYARINCA GÜZEL KOKULARLA MEZARLIK ZİYARETİNE GİTMEK İÇİN HAZIRLIKLAR YAPMAZLARDI,
ÇÜNKÜ ÖLDÜ DENİLEN TANRIYDI. ONUN NEYE İHTİYACI OLABİLİR?
EĞER
HERBİRİNİ TANRI KUVVETİNDE GÖRÜYORLARSA; ÜÇÜBİRLİK YERİNE DÖRDÜ BİRLİK
TEORİSİ ÜZERİNDE ÇALIŞARAK YENİ TANRI ANLAYIŞLARI GELİŞTİRMEYİ
DÜŞÜNÜYORLAR MI? "ÖNCE SÖZ VARDI" YERİNE "ÖNCE SÖZLER VARDI" İFADESİNİ
KOYMALARI GEREKMEZ Mİ?
YA!
TANRISIZ KALIP İSA'NIN YAPTIĞI GİBİ, YAHVE İLE DURUMU İDARE EDİP SONSUZ
YAŞAM HAYALLERİNE DEVAM EDECEKLER yada YAHVE'Yİ, DEVRE DIŞI BIRAKAN,
OĞUL TANRIYI ÖNE ÇIKARAN SİSTEMLER ÜZERİNDE ÇALIŞACAKLAR.
ESİNLEMEDE
BAHSEDİLEN TANRISAL DARBELERİ, MÜCADELLERİ ve GALİBİYETLERİ ŞİMDİDEN
İLAN EDİP, O KOCA DÜŞMANI AŞAĞIYA ATMANIN YOLLARINI SANAL İNANÇ
SİSTEMLERİNE İLAVE EDEREK, MÜKELLEFLERİNİN HAYALLERİNİ BOZMAYACAKLAR.
VATİKAN'DA
SADECE "YAHVE'NİN SADECE İSMİNİ ALDIK ONU KULLANIYORUZ" DİYOR.
YAHVE'NİN VARLIĞINI KABUL ETTİKLERİNİ AMA SADECE YAYDIĞI GÜÇLÜ İSMİNİ
KULLANDIKLARINI SÖYLÜYORLAR.
HER
SÖZÜ, İSMİ VE KİTABI KABUL EDİLEN AMA TANRILIKTAN EMEKLİ EDİLEN YAHVE,
YERİNE, ONA TAPMIŞ OLANI TANRI OLARAK KABUL EDİP, İNANÇ SİSTEMLERİNE
MONTE ETMİŞLER. "ESKİ ANTLAŞMAYI KÖHNEMİŞ" OLARAK ÖNE SÜRÜP, YAHVEYİ
TASFİYE EDENLER, "YENİ ANTLAŞMA YAPILDI" DİYEREK OĞUL TANRI'YI HAYAL
VERİCİ OLARAK DİN SİSTEMLERİ İÇİNE MONTE ETMİŞLER.
446
Eski Ahit'te yer alan kitapların Yunanca çevirisinde Tanrı'nın Musa'ya
açınladığı sözle ifade olunamaz adı YAHVE, Kyrios ("Rab") olarak
çevrilmiştir. Rab sözcüğü o zamandan beri İSRAİL TANRISININ Tanrılığını
ifade etmek için kullanılmaya başlandı. Yeni Ahit bu güçlü "Rab" adını
hem BABA hem de TANRI'NIN KENDİSİ olarak kabul edilen İsa için
kullanıyor, bu bir yeniliktir. İbraniler .......8:8 Oysa
HALKINI kusurlu bulan TANRI şöyle diyor: «`İSRAİL HALKIYLA ve YAHUDA
HALKIYLA yeni bir ANTLAŞMA yapacağım GÜNLER geliyor' diyor RAB. İSRAİL'lileri BIRAKTIM başka TOPLULUKLARLA ANTLAŞMA yapacağım demiyor.
Yada
"İSRAİL'liler dışındaki tüm ulusların, başka toplululuklarında Tanrısı
olacağım, onlarla da antlaşma yapacağım" demiyor. Yahudiler'de,
İsrailliler'de benim halkım olacak demiyor. Yahudi ve İsrail benim
halkım olacak diyor.Halk, ırk ve din ismi vererek, "Eski Antlaşmanın
tarafları ile Yeni antlaşma yapacağım" diyor.
Antlaşmadan
sonra "BEN İSRAİL HALKININ TANRISI OLACAĞIM" diyor. "YASALARIMIN
maddelerini, ANTLAŞMA maddelerini onların hafızasına işleyeceğim" diyor.
Dolaysıyla YAHUDİLER "BENİM HALKIM olacak, BENDE ONLARIN TANRISI
olacağım" diyor. İbraniler.........8/10 `O GÜNLERDEN sonra'
diyor RAB, `İSRAİL HALKIYLA yapacağım ANTLAŞMA şudur: YASALARIMI onların
ZİHİNLERİNE işleyeceğim, yüreklerine yazacağım. Ben onların TANRISI
olacağım, onlar da benim halkım olacaklar.
HIRİSTİYANLIK,
KENDİ KABULLERİNE GÖRE; PEYGAMBERİ OLMAYAN, DOLAYSIYLA ONUN
ARACILIĞIYLA GELEN BİR KİTABA DA SAHİP OLAMAYAN, GÖRDÜM ESİNLENDİM DİYE
OLUŞTURULMUŞ KİŞİLERİN KANAATLARI DOĞRUTUSUNDA HAZIRLANMIŞ METİNLERE
DAYANAN, DİNLERİNE GEÇMİŞ KAZANDIRABİLMEK, İSA'YA KİMLİK KAZANDIRABİLMEK
İÇİN, ESKİ AHİT'İ DE KUTSAL KİTABI OLARAK KABUL ETMİŞ OLAN, ATADIKLARI
OĞUL TANRIYA DİREK BAĞLI OLDUĞUNU İDDİA ETTİKLERİ BİR DİN SİSTEMİ.
Yani:
en azından Yahudiler gibi önce ELOHİM,YEHOVA arkasından gelen YAHVE
basmaklarına ihtiyaç duymadan, Eski Ahit'ini aldıkları YAHVE'yide
dışlayarak, direk Oğul Tanrı ataması yapılmış. Yahudiler hiç olmazsa bu
işi Peygamberlerin isimlerini kullanarak ve Peygamber ilan ettiklerine
kazandırdıkları kutsallıklara dayanarak din sistemlerini, zaman içinde
VAHİYLERİ TAHRİF EDEREK oluşturmuşlar.
Hıristiyanlar
ise, ne peygamberlere sahip olmuşlar, nede onunla gelmiş olan bir
kitaba. Sadece ilan ettikleri, bilici ve kahin olarak gösterdikleri ama
Dini katkıları sıfır olan Peygamber ilanları var. Tanrı ile irtibat
kuran, vahiy alan bir peygamber olsa bile hiç kabul ederler mi? Yada
öyle birini Resül ilan ederler mi? Mesleklerinden olmak ve yazdıklarını
çöpe atmak isterler mi? Başlarına hiç bela alıp, Peygamber olarak
gösterdiklerini KAHİNLİK / BÜYÜCÜLÜK / CİNCİLİK mesleğinden öteye
geçirirler mi?
Luka......2:36-37
Aşer oymağından Fanuel'in kızı Anna adında çok yaşlı bir kadın
peygamber vardı. Genç kız olarak evlenip kocasıyla yedi yıl yaşadıktan
sonra dul kalmıştı. Şimdi seksen dört yaşındaydı. Tapınaktan ayrılmıyor,
oruç tutup dua ederek gece gündüz Tanrı'ya tapınıyordu.
Bu
sayede, Hz. İSA'dan gelenleride örtebilmişler, kendi sözlerini müjdeler
ve vaadlerle yaldızlayarak yazılmış olan, Pavlus ve arkadaşlarının,
mektuplarına / metinlerine dayanarak bir din çıkarmışlar.
Bu
din için İSA'nın en ufak bir iması bile yok. Kendi kitaplarında dahi,
BÖYLE BİR AMAÇ yer almıyor. Yeni Antlaşma derken bile sadece
İSRAİL'lileri KAST EDİYOR.
Dinin
kurucuları sayılan kutsal metin yazarlarının bile; İSA ağzından
yazdıkları ifadelerde de varsa yoksa İsrail halkı var. Hem yazarlar için
hemde İsa için tek hedef İsrail halkının mutluluğu.
Yasa kitabı......11/25
Hiç kimse size karşı koyamayacak. Tanrınız RAB, size verdiği söz
uyarınca, Ayak BASACAĞINIZ HER YERE dehşetinizi, KORKUNUZU saçacaktır. Hezekiel ...37/26
Onlarla esenlik antlaşması yapacağım. Bu onlarla sonsuza dek geçerli
bir antlaşma olacak. Onları yeniden oraya yerleştirip sayıca
çoğaltacağım. Tapınağımı sonsuza dek onların ortasına kuracağım.
Hezekiel ...37/27 Konutum aralarında olacak; BEN ONLARIN TANRISI olacağım , ONLAR DA BENİM HALKIM olacak.
YAHVE'NİN VAADLERİNİ SÜSLEYEREK, GÖNÜLLERİNİ FERAHLATTIĞI İSRAİL'lilere, OĞUL TANRIDA İbraniler.........8/10 `O GÜNLERDEN sonra' diyor RAB, `İSRAİL
HALKIYLA
yapacağım ANTLAŞMA şudur: YASALARIMI onların ZİHİNLERİNE işleyceğim,
yüreklerine yazacağım. BEN ONLARIN TANRISI olacağım , ONLAR DA BENİM
HALKIM olacaklar. İbraniler .......8:8
Oysa HALKINI kusurlu bulan TANRI şöyle diyor: «`İSRAİL HALKIYLA ve
YAHUDA HALKIYLA YENİ bir ANTLAŞMA yapacağım GÜNLER geliyor' diyor RAB.
İSRAİL'lileri BIRAKTIM başka TOPLULUKLARLA ANTLAŞMA yapacağım
demiyor.Yada "İSRAİL'liler dışındaki tüm ulusların, başka
toplululuklarında Tanrısı olacağım, onlarla da antlaşma yapacağım"
demiyor. Yahudiler'de, İsrailliler'de benim halkım olacak demiyor.
Yahudi ve İsrail benim halkım olacak diyor.Halk, ırk ve din
ismi vererek, "Eski Antlaşmanın tarafları ile Yeni antlaşma yapacağım"
diyor. Antlaşmadan sonra "BEN İSRAİL HALKININ TANRISI OLACAĞIM" diyor.
"YASALARIMIN maddelerini, ANTLAŞMA maddelerini onların hafızasına
işleyeceğim" diyor. Dolaysıyla YAHUDİLER "BENİM HALKIM olacak, BENDE ONLARIN TANRISI olacağım"
diyor. YAHVE GİBİ, OĞUL TANRININ DA, KUTSAL METİN YAZARLARININ DA,
KUTSAL RUH'UN DA, ÖZEL MELEKLERİN DE TEK HEDEFİ, İSRAİL HALKI. ONLAR
İÇİN VARSA YOKSA İSRAİL HALKINA EGEMEN OLABİLMEK VE ONLARIN MUTLULUĞUNU
SAĞLAMAK. BU DURUMDA OĞUL TANRININ, YAHVE DIŞINDA yada ONDAN BAĞIMSIZ
BİR VARLIK OLMA OLASILIĞI VAR MI?
O HALDE HIRİSTİYAN DENİLEN TOPLULUĞUN
BİZİM DEDİKLERİ OĞUL TANRI, İSRAİL HALKINI DÜŞÜNDÜĞÜNE GÖRE; ONLAR KENDİ
KENDİLERİNE, HEM GELİN HEMDE GÜVEY OLUYORLAR.
HIRİSTİYANLIK DİYE yada BAŞKA İSİM
ALTINDA BİR TOPLULUK OLUŞTURMA NİYETİ, NE İSA SAĞKEN, NE İSA DİRİLİP
GÖZÜKTÜĞÜNDE, NE ESİNLEMELER İÇİN YUHANNA'YI GÖĞE ALDIĞINDA, NE ÖZEL
MELEKLERİ ARACILIĞIYLA MESAJLARINI İLETTİĞİNDE, NEDE KUTSAL METİN
YAZARLARININ ESERLERİNDE, İMA OLARAK DAHİ BÖYLE BİR OLUŞUM İMASI
GEÇMİYOR. TANRININ, TANRI OĞLU'NUN, KUTSAL RUH'UN, DİN KURUCULARI
YAZARLARIN AKLININ UCUNDAN DAHİ GEÇMEYEN DİN OLUŞUMU, NEREYE
BAĞLANABİLİR. O DİN İÇİN NE DENİLEBİLİR?