KURAN'DA REENKARNASYON YOKTUR, ÖLÜM VE DİRİLME BİR KEREDİR:
Reenkarnasyon hiçbir ilahi kaynağa dayanmayan batıl bir inançtır.Tahrif
edilmiş,Tevrat ve incildede, reenkarnasyonla ilgili batıl düşünceler
vardır.zira tahrifdir. Ama, son ilahi din,KUR’AN bu inancı inkar eder ve
yalanlar. Ancak sadece Hint dinlerinde değil, dünyanın her yerinde
reenkarnasyona inanan, daha doğrusu reenkarnasyonun doğru olmasını
isteyen insanlar bulunmaktadır. Bunun nedeni, dine inanmayan, ahiretin
varlığını inkar eden, ölümden sonra yok olmaktan veya sonsuza kadar
cehennemde kalmaktan korkan insanların, reenkarnasyonu, bu korkularını
yenmek için bir çıkar yol olarak görmeleridir. Çünkü reenkarnasyon
inancının temelinde de ölümden korkmamak gerektiği ve insanın yeniden
doğuşlarla arzularına ulaşabileceği yönünde gerçek dışı bir telkin
yatmaktadır.
Oysa Kuran'da ölümün ve dirilişin bir kez olduğu
bildirilmektedir. Her insan dünyada sadece tek bir hayat yaşar, bu
hayatından sonra ölür ve ölümünden sonra tekrar diriltilerek, dünyada
tüm yapıp ettiklerine göre sonsuza kadar cennette veya cehennemde
kalmayı hak eder. Yani insanın bir dünya hayatı, bir de sonsuza kadar
yaşayacağı ahiret hayatı vardır. İnsanların öldükten sonra dünya
hayatına geri dönemeyecekleri Kuran'da çok açık olarak bildirilmektedir:
Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız
(haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
(Enbiya Suresi, 95)
Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der
ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih
amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da
kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları
güne kadar bir engel (berzah) vardır. (Mü'minun Suresi, 99-100)
Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır
ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir...
(Al-i İmran Suresi, 185)
Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, insanların bir bölümü ölüm ile
karşılaşınca, tekrar dirilme ümidi içinde olacaklardır. Ancak,
kendilerine bunun kesinlikle mümkün olmadığı o an açıklanacaktır. Allah
bir başka ayetinde insanların ölümü ve diriltilmesi ile ilgili şunları
bildirir:
Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken
sizi o diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra
O'na döndürüleceksiniz. (Bakara Suresi, 28)
Yukarıdaki ayette
görüldüğü gibi, insan başlangıçta ölüdür, yani yaratılışının temeli
başlangıçta, toprak, su, çamur gibi cansız maddelerden oluşmaktadır.
Daha sonra Allah bu cansız yığına "bir düzen içinde şekil verip"
diriltir. Bu dirilişten belli bir süre sonra insan, yaşamı sona erince
tekrar öldürülür ve toprağa geri döner, çürüyüp-ufalanıp toz haline
gelir. Bu da insanın ikinci defa ölü haline geçişidir. Geriye ise son
kez diriltilmesi kalmıştır. Bu da ahiretteki dirilmesidir. Her insan
ahirette diriltilecek ve bir daha geri dönüşün mümkün olmadığını
anlayarak, dünyada yaptığı herşeyin hesabını verecektir.
Diğer ayetlerde de insanın dünyaya geldikten sonra tek bir ölümden başka ölüm tadmayacağı şöyle bildirilir:
Orda, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onları
cehennem azabından korumuştur. Senin Rabbinden, bir fazl ve (lütuf)
olarak. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' budur. (Duhan Suresi, 56- 57)
Yukarıdaki ayetler, ölümün sadece bir kez olduğunun görülmesi açısından
son derece açık ve kesindir. İnsanlar her ne kadar ölüm ve ahiret
korkularını yenmek ve kendilerini teselli etmek için reenkarnasyon gibi
batıl inançları kabul etmek isteseler de, gerçek olan, öldükten sonra
bir daha dünyaya gelmeyecekleridir. Her insan sadece bir kez ölecektir
ve bu ölümünden sonra, Allah'ın takdiri olarak sonsuza kadar yaşayacağı
ahiret hayatı başlayacaktır. Allah her insanı dünyada yaptığı iyilik
veya kötülüklere göre, cennetle ödüllendirecek veya cehennemle
cezalandıracaktır. Allah, sonsuz adalet sahibi, sonsuz merhametli ve
şefkatli olandır ve herkese yaptığının karşılığını eksiksiz olarak
verendir.
Ölümden veya cehenneme gitme ihtimalinden korkarak, batıl
inançlarda teselli aramak ise, hiç şüphesiz insana çok büyük bir yıkım
getirir. Akıl ve vicdan sahibi bir insan, bu yönde bir korkusu varsa,
cehennem azabından kurtulup cenneti umabilmek için samimi bir kalple
Allah'a yönelmeli ve insanlar için tek hidayet rehberi olan Kuran'a
uymalıdır.
Böyle bir iddia açıkça Allah'a şirk koşmak anlamına
gelmektedir. Oysa açıktır ki, hiçbir insan ilah olamaz; tek bir İlah
vardır ve O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Tüm kainatın ve canlıların
sahibi, yaratıcısı, koruyucusu ve ilahı Allah'tır. O'nun eşi ve benzeri
yoktur. Rabbimiz olan Allah, bu gerçeği Kuran'ın İhlas Suresi'nde şöyle
bildirir:
De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na
muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır
ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. (İhlas Suresi,
1- 4)
Bunun dışında bir inanca sahip olanlar doğru yoldan sapmışlardır ve dünyada da ölümden sonraki hayatta da zarardadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder